Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya BM Yemen Özel Temsilcisi'ni askeri ve siyasi gerginliklerin arttığı ülkede karmaşık bir görev bekliyor

        Grundberg, BM Yemen Özel Temsilciliğinin Twitter hesabından 5 Eylül'de yayımladığı video mesajda, yüklendiği sorumluluğu, görevinin büyüklüğünü, Yemen sorununun karmaşıklığını ve önündeki zorlukların farkında olarak görevi kabul ettiğini vurguladı.

        Özel Temsilci Grundberg, "Bununla beraber Yemen'de kalıcı ve adil barışın sağlanmasına katkıda bulunmak için elimden gelen her şeyi yapacağıma sizi temin ederim." ifadesini kullandı.

        Hans Grundberg, Yemen'in geleceği için ilgili taraflara ortak sorumluluklarını hatırlatacaklarını belirterek, ofisinin Yemenli tarafların fikirlerini dinlemek için her zaman hazır olacağını kaydetti.

        BM Temsilcisi, Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Turki el-Maliki'nin, 4 Eylül akşamı Husilerin fırlattığı 3 balistik füze ve bomba yüklü 3 insansız hava aracının (İHA) imha edildiğini açıklamasından saatler sonra göreve başladı.

        Sözcü Maliki, olayda 2 çocuğun yaralandığını, 14 evde de hafif hasar tespit edildiğini aktarmıştı.

        Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya es-Seri ise 5 Eylül'de yaptığı yazılı açıklamada, Suudi Arabistan'ın Demmam şehrindeki Ras Tanura Limanı'nda bulunan Aramco tesislerine bomba yüklü 8 İHA ve bir balistik füzeyle saldırı düzenlediklerini belirtti.

        Suudi Arabistan'ın güneyindeki Cazan ve Necran kentleri ile Cidde'de bulunan Aramco tesislerine de 5 balistik füze ve 2 İHA ile saldırı gerçekleştirdiklerini ifade eden Seri, hedeflerin tam isabetle vurulduğunu ileri sürdü.

        Husilerin sözcülerinden Muhammed Abdusselam da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "meşru müdafaa çerçevesinde" Suudi Arabistan'a daha geniş çaplı saldırılar düzenleme tehdidinde bulundu.

        Yemen'de aylardır süren en büyük askeri tırmanış olarak nitelendirilen bu olaylar, son günlerde hükümet güçleri ve Husilerden çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan şiddetli çatışmaların yaşandığı Marib'deki tırmanışla eş zamanlı gerçekleşiyor.

        Tarafların gelecekteki müzakerelerde siyasi kazanımlar elde etmek için sahada kendini ispatlamaya çalıştığı bir dönemde göreve başlayan Grundberg'i zor günlerin beklediği ifade ediliyor.

        - Siyasi ve askeri tırmanış

        Ülkedeki tarafların karşılıklı tehditkar açıklamaları uzlaşma sağlamak için zemin bulma sürecini de zorlaştırıyor.

        Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik, 30 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, "Husileri, tüm barış seçeneklerini yok etmek ve siyasi bir çözüm için uluslararası girişimleri de dikkate almamakla" suçladı.

        Muin'in açıklamasından bir gün önce ülkenin güneyindeki Lahic kentinde bulunan El-Aned Askeri Üssü'ne düzenlenen füze saldırısında 40 asker hayatını kaybetmiş, 60'tan fazla kişi de yaralanmıştı.

        Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmasa da yerel medyada saldırının İran destekli Husiler tarafından düzenlendiğine ilişkin haberler yer aldı.

        Husilerin Sözcüsü Muhammed Abdusselam, 5 Eylül'de Suudi Arabistan'a yönelik bomba yüklü İHA'lar ve balistik füzelerle düzenlenen saldırıların ardından yaptığı açıklamada, "Abluka ve saldırılar devam ettikçe Yemen halkı kendini korumaya devam edecektir." ifadelerini kullanarak, bundan sonraki saldırıların daha geniş çaplı ve şiddetli olacağı tehdidinde bulundu.

        Gözlemciler, Husilerin mevcut tutumunun sonuçlarına "açlık ve ölümün eşiğinde olan milyonlarca Yemen halkının katlanmak zorunda kalacağı"nı vurguluyor.

        - Hükümetin ülkeye dönmesi ve devlet kurumlarını harekete geçirmesi gerekiyor

        Yemenli siyasi analist Abdusselam Kaid, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Yemen'deki durum, savaşı bitirmeye ve barışı sağlamaya hazır değil." dedi.

        Yeni BM Temsilcisi'nin göreve kötü bir zamanlamada başladığına dikkati çeken Kaid, diğer tarafların başarısızlığı sonucunda Husilerin sahada elde ettiği askeri kazanımların da göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu.

        "Koalisyon tarafından meşru hükümet kasıtlı olarak zayıflatılıyor." diyen Kaid, Husilerden kurtarıldığı varsayılan bölgelerde, Husi karşıtı milislerin oluşturulduğuna dikkati çekti.

        Kaid, sözlerine şöyle devam etti:

        "Yemen'e barış getirmek için öncelikle meşru hükümetin ülkeye dönmesi ve devlet kurumlarını harekete geçirmesi gerekiyor. Ardından hükümetin, üzerinde yetkisi olmayan milislerin silahlarına el koyması ve devlete teslim edilmesi işlemini yapması gerekir."

        Meşru hükümet ve liderinin Husiler tarafından kontrol altında tutulan en önemli kentlerin kurtarılması için çeşitli cephelerde geniş bir askeri operasyon başlatması gerektiğine vurgu yapan Kaid, ancak bu adımla Husilerin barışa boyun eğmeye zorlanacağını söyledi.

        Yemen hükümeti, geçici başkent Aden'deki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK) ile gergin ilişkilerin ardından aylardır Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'dan görevine devam ediyor.

        - "Yemen daha büyük bir askeri gerginliğin eşiğinde"

        Siyasi analist ve yazar Yakup el-Atvani de "Yemen, daha büyük bir askeri gerginliğin eşiğinde. Önümüzdeki dönemde barış seçeneği olasılığı görünmüyor." değerlendirmesinde bulundu.

        Çatışmaların son birkaç gündür Husiler tarafından şiddetlendirildiğini vurgulayan Atvani, "Husiler, dünyaya daha güçlü olduklarını ve füzelerinin Suudi Arabistan'da uzak mesafelere ulaştığını göstermek istiyor." diye konuştu.

        Analist Atvani, şunları kaydetti:

        "Askeri tırmanış, BM'nin yeni temsilcisinin görevine başlamasıyla aynı zamana denk geldi. Husiler, hükümet tarafının gelecekteki müzakerelerde, kendileri için kazanımlar elde edecek büyük tavizler vermesi için savaşa devam edebilecek güçte olduklarına dair mesajlar vermek istiyor."

        Son olarak da Atvani, barışa giden yolun elverişli olduğuna dair gerçek bir gösterge olmadığını savunarak, durumun daha fazla askeri tırmanışa doğru ilerlediğini aktardı.

        Yemen'de yaklaşık 7 yıldır süren çatışmalarda 233 bin kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz korkunç boyutlara ulaştı.

        BM'ye göre, dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen'de nüfusun yüzde 80'i insani yardıma ve korunmaya ihtiyaç duyuyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ