Denizli'de "847. Sudan Koyun Geçirme Yarışması" temsili olarak yapıldı

Aşağıseyit Mahallesi Köprübaşı mevkisinde, Büyük Menderes Nehri kenarında düzenlenen ve her yıl büyük ilgi gören yarışmaya, pandemi nedeniyle bu yıl yalnızca 6 çoban davet edildi.

Sabahın erken saatlerinden itibaren alana koyunlarını getiren çobanlar, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, "elci" adını verdikleri ve mora boyadıkları koyunları nehirden geçirmeye çalıştı.

Yarışma renkli görüntülere sahne oldu.

- "Festivalimizi bu yıl buruk geçireceğiz"

Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, AA muhabirine, bu yıl pandemi dolayısıyla yarışmayı temsili olarak gerçekleştirebildiklerini belirtti.

Yarışmanın geçmiş yıllarda büyük ilgi gördüğünü hatırlatan Akcan, "Çok harika geçen festivalimizi bu yıl buruk geçireceğiz. Amacımız, bu 847 yıllık geleneği bölmemek ve somut olmayan kültürel mirasımızı devam ettirmek." dedi.

Yukarıseyit Mahallesi'nden çoban İbrahim Kuzdere de geleneğin yaşatılması adına yarışmaya katıldığını dile getirdi.

- Sudan koyun geçirme yarışması

Efsaneye göre, Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşir ve Oğuz beylerinden biri için çalışmaya başlar. Çoban ile beyin kızı birbirine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyden kızını ister. Ancak kızını vermek istemeyen bey, çobana gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu düşündüğü bir görev verir.

Bey, çobana kızıyla evlenebilmesi için "Koyunlara 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçireceksin" der.

Bu şartı kabul eden çoban, denildiği gibi koyunları su içirmeden karşıya geçirir.

Çobanın istenileni başarmasına karşın bey, yine de kızını kendisine vermez. Kızının aşkından hastalanıp ölmesi üzerine bey tarafından kovulan çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir.

Bu hikayeden yola çıkılarak düzenlenen yarışma, çobanlık konusunda dünyadaki ender organizasyonlar arasında gösteriliyor.