Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Dilan Çiçek Deniz - Cem Yiğit Üzümoğlu; biri mantıktan diğeri duygudan yana
        18

        • Düşünceleri tiyatroda aktarmak daha mı kolay. daha mı uygun?
        Cem Yiğit Üzümoğlu...Daha mı kolay, bilmiyorum ama bana daha yakın... Daha çeşitlendirilerek anlatılabilir gibi geliyor. Tiyatronun o anda gerçekleşiyor olması bana çok güzel geliyor. Yani seyircilerle sahne üstündeki her şeyin o anda gerçekleşiyor ve o anda bitiyor olması bana çok özel geliyor. Bir de tiyatronun alanı sinema gibi büyük prodüksiyonlara da ihtiyaç duymuyor. Genel olarak tiyatroda örnek verdiğim bir şey var: Seyircilere; olmayan bir kapı için; "Bakın bu bir kapıdır" deyip onu açar gibi yaptığınızda seyirciler onun kapı olduğuna inanır ve bunu sorgulamaz. Bunu sinemada yapmak için oraya bir kapı getirmeniz gerekir. Tiyatro bu konuda çok ucuz ve seyircilerin imgesine daha çok yönelik olduğu için herkesin kendi anlamına üreteceği bir ortam. Bu da bana daha çeşitli daha güzel geliyor. Tiyatro, otör bir yerden değil de yapıt yaratma bakımından daha açık daha güzel bir alan olarak geliyor.
        Dilan Çiçek Deniz... Mesleğime dair birçok hayalim var ama çok spesifik bir şey söylemeyeyim. Tabii ki bu işi yurt dışında yapmak hedeflerimden ve hayallerimden biri. Umarım gerçekleşir.

        19

        • Günümüzdeki oyuncuların gelecekleriyle ilgili en büyük korkuları nelerdir? Örneğin yapay zekâ olabilir mi? Keza geçtiğimiz günlerde ABD oyuncular birliği, tüm oyunculara yönelik bir bildiri yayımladı. "Yapay zekâ gittikçe gelişiyor. Yakın zamanda mesleğinizi elinizden alabilir. Dikkatli olun. Mesleğinize yatırım yapın. Kendinizi geliştirin" dedi. Yapay zekâ sizin yerinizi alabilir mi?

        Cem Yiğit Üzümoğlu... Bence genel olarak hakların gasp ediliyor olması olabilir. Yapımcılar, şirketler, dağıtıcımlar tarafından haklarının gasp ediliyor olması, haksızlığa uğruyor olmaları ve sözleşme dolayısıyla ona yükümlü kalmak zorunda olmaları olabilir. Hâlâ elde edilemeyen hakları elde edemiyor olmaları, güvencesiz çalışıyor olmaları, bölüm başına ücret alıyor olmaları, telif almıyor olmaları gibi bir sürü problem var. Sigortasız olmak ve emekli olamamak da var. Yapay zekâ konusuna gelince; olabilir... Bazı mecralarda 300 bin dolar kazanan yapay zekâ yayıncıları var. Gerçek olmayan kullanıcılar ama mesela, haftada 150 bin dolar kazanıyorlar. Öyle şeyler var. Gerçek kişiler değiller ama inanılmaz paralar kazanıyorlar. Bu ikna ile ilgili bir şey. İzleyiciler buna ikna oluyorsa bence olabilir.

         

        20

        • Dilan, 14 yıldır çalışıyorsun. Neler hissediyorsun? 
        Dilan Çiçek Deniz... Ayaklarımın yere daha sağlam bastığı bir dönemdeyim. Bir çıtır yorgunluk da var tabii ki ama mutluyum. Kendi adıma gururluyum. Çünkü küçük yaştan beri çok çalıştım. O yüzden genel olarak iyi hissediyorum.

        21

        • İki farklı üniversite okudun. Turizm okurken bırakıp edebiyata geçtin. Şimdi de felsefe okuyorsun. Felsefe öğreniminin oyunculuğa mutlaka katkıları vardır. Ana başlıkta katkısı nedir? 
        Dilan Çiçek Deniz... Tabii ki... Bence her şeyin oyunculuğa katkısı var. Bir yere gitmek de gezmek de bir katkı sağlıyor. Biriyle muhabbet etmek de katkı sağlıyor. Bir sergiye gitmek, başka bir şey izlemek de katkı sağlıyor. Yani yaşadığın her deneyimin oyunculuk açısından çok katkısı oluyor. Çünkü farklı alanlardan beslenebiliyorsun, farklı şeyleri görebiliyorsun, ufkun açılıyor.

        22

        • Cem, Polonya ve Hindistan'da eğitim aldın. Hindistan'daki eğitim dans üzerine miydi?
        Cem Yiğit Üzümoğlu... Evet... Geleneksel ve modern dans üstüne bir eğitimdi. O dönem Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü Başkanı, benim de oyunculuk dönemi hocamdı. Bir aylığına Hindistan'a, modern bir dans okuluna geleneksel Hint dansçılarıyla beraber bir atölye vermeye gidecekti. Sonra beni de asistanı olarak seçti. Sonra orada gidip ben de onlarla çalıştım.

        • Polonya'da  da fiziksel tiyatro üzerine eğitim aldın. Bu eğitim nedir?
        Cem Yiğit Üzümoğlu...
         Daha performatif tiyatro olduğunu söyleyebilirim. Metin bazlı değil, daha fiziksel anlatımın, fiziksel cümlelerin, fiziksel hareketlerin bir anlam ihtiva ettiği bir tür görsel sanat diyebilirim. Yine tiyatro yine metin var ama burada metinden çok oyuncunun bedeni, oyuncunun geçmişi, oyuncunun durumu ve oyuncunun bedeniyle anlattığı şeyler daha önemli. O yüzden de 'fiziksel tiyatro araştırmaları' diye ayrı bir kol var. 1960'lardan beri devam eden bir araştırma.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ