Haniye: Türkiye'ye müteşekkiriz
Türkiye'yi ziyaret eden Filistin Hükümetinin Başbakanı, sıcak mesajlar verdi.
Gazze'deki Filistin Hükümetinin Başbakanı Haniye, İstanbul'da AA muhabirine konuştu.
Türkiye'nin esir değişimi konusundaki rolünü, Mavi Marmara'nın Filistin sorununun çözümüne katkısını, seçim öncesi Hamas ve El Fetih yakınlaşmasını, Arap Baharı'nın Filistin davasına etkisini ve Abdülhamit'in torunları olarak nitelendirdiği Türkiye halkından beklentilerini bu mülakatta anlattı.
İsmail Haniye'ye yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:
"ÖZGÜRLÜK FİLOSU ŞEHİTLERİNE VEFA BORÇLUYUZ"
Soru: İlk olarak bize Türkiye'ye ziyaret sebebinizi açıklayabilir misiniz?
İsmail Haniye: Bu Gazze'den çıktıktan sonra yaptığım ilk ziyaretlerden biri. Türkiye yöneticileriyle, halkıyla ve şehitleri ile Filistin halkı ve kuşatma altındaki Gazze;nin yanında yer almış devletlerden biridir. Biz Türkiye'ye duruşundan ve halkımıza verdiği destekten dolayı teşekkürlerimizi sunmak için buradayız. Filistin halkı Özgürlük filosu şehitlerine vefa borçludur.
Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümete Filistin'deki gelişmeler hakkında bilgi sunmak ve bunun yanı sıra iç gelişmeler hakkında bilgilendirmek için geldik. Bunlar özetle ziyaretimizin esas nedenleri diyebiliriz.
Soru: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Filistin ilgili hangi konuları konuştunuz?
İsmail Haniye: Birçok konuyu konuştuk. Öncelikle Gazze'nin halen maruz kaldığı ambargoyu tartıştık ve bu ambargoya karşı alınabilecek tedbirleri görüştük. Öte yandan Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yüz yüze kaldığı tehditleri görüştük. Bunun yanı sıra Mısır'da süren Filistinli gruplar arasındaki uzlaşmayı masaya yatırdık ve Gazze'nin yeniden onarımını da ele aldık. Çünkü Gazze halkının önemli sorunlarından bir bu. Özellikle İsrail'in Gazze'ye düzenlediği son saldırıdan sonra bu yeniden yapılanma sorunumuz daha büyümüş durumda.
Bunların yanı sıra Türkiye başbakanı ve hükümet yetkililerin Filistin'e ve Gazze'ye yapabilecekleri ziyaretleri konuştuk. Bir dostluk ve kardeşlik havasında bu sorunları ele aldık. Türkiye'nin Filistin, Kudüs ve Gazze kuşatması konusunda gösterdiği asil duruşun bir göstergesi bunlar.
''Türkiye esir değişimi konusunda takipçi oldu''
Soru: Türkiye'nin İsrail'le yaptığınız esir değişimi anlaşması konusunda bir rolü oldu mu?
İsmail Haniye: Şüphesiz Türkiye'nin ihtimam gösterdiği konulardan biriydi bu. Türkiye Filistinli esirlerin güvenliğini sağlamak için birçok kez bu konuya müdahalede bulundu ve yardımlarını bu konuda esirgemedi. Bu anlaşma sonuçlanıncaya kadar uzaktan bile olsa hep takipçisi oldu.
''Abdülhamit'in torunları Kudüs davasını unutmadı''
Soru: Filistin Başbakanı olarak Türkiye sizin için ne ifade ediyor?
İsmail Haniye: Türkiye, bizim için hem tarih hem de bugündür. İnşallah geleceğin inşası da olacaktır. Uzun yıllar devam etmiş bir ortak tarihimiz var. İstanbul, bir dönemler İslam hilafetinin merkeziydi. İstanbul'un eski adlarından biri olan “Asitane" unutmadığımız isimlerden biridir. Sultan Abdülhamid'in sözleri hala kulaklarımızda çınlıyor ve onun Filistin aşkını unutamıyoruz. Sultan 2. Abdülhamid, “Filistin ve Kudüs'ü topraklarımdan koparılmasını görmekten ise vücudumdan parçaların koparılmasını yeğlerim" demişti. Abdülhamid'in torunları ve çocukları bugüne kadar Filistin ve Kudüs davasını unutmadı halen müdafaa etmeye devam ediyor. Müslüman Türkiye halkı ümmetin sorunlarıyla ilgilenmeyi sürdürüyor. Başbakan Erdoğan ambargo ve Gazze'ye saldırı esnasında hep yanımızda yer aldı. Türkiye halkı bu yolda şehitler verdi.
Bölgenin şu anda yaşadığı değişimden çok etkilendik. Bölgenin tanıklık ettiği bu büyük değişim Arap Baharı veya İslam Baharı da diyebiliriz. Türkiye kendisini kuşatan bu stratejik bölgenin ayrılamaz parçalarından biridir. Bundan dolayı Filistin topraklarındaki gelişmeler Türkiye'yi de yakından ilgilendirmektedir. Bu da Türkiye ile daha çok ilişki içinde olmamızı gerektiriyor.
Soru: Türkiye'nin Gazze'ye yaptığı önemli yardımlar nelerdir?
İsmail Haniye: Türkiye birçok alanda yardım etti ve ediyor. İnsani ve toplumsal yardımların yanı sıra altyapı konusunda yardım etmektedir. Türkiye ayrıca Gazze'de masrafı 30 milyon doları bulan önemli bir hastaneyi inşa etti. Bu hastane Gazze'nin sağlık konusundaki sorunlarını önemli oranda azaltacaktır. Yardımlar, birçok alanda devam ediyor. Filistin halkı Türkiye'nin bu desteğini büyük bir takdir ile karşılamaktadır.
''Uzlaşma konusunda Türkiye'nin diplomatik girişimleri oldu''
Soru: Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Filistin'deki uzlaşma konusunda birçok açıklamalarını işittik. Sayın Davutoğlu;nu Kahire;deki anlaşmanın imzalanması esnasında gördük. Türkiye'nin bu uzlaşmada rolü oldu mu?
İsmail Haniye: Elbette ki, Türkiye hep Filistin'in birliğini istemiş ve bu konuda desteğini asla esirgememiştir. Bu konuda birçok katkısı olmuştur. Siyasi ve diplomatik girişimlerde bulunmuştur. Her iki tarafla uzlaşma için görüşmüştür. Özellikle Mısır'daki anlaşmadan sonra iki tarafın liderleriyle görüşmeler artırılmıştır. Başbakan Erdoğan ile görüşmemizde ele aldığımız konulardan biri de bu uzlaşma konusuydu. Başbakan Erdoğan bu konudaki mutluluğunu ve sevincini dile getirdi ve bu uzlaşmanın başarıyla neticelenmesini temenni ettiğini söyledi.
''Özgürlük Filosu'yla Gazze halkı nefes aldı''
Soru: Gazze ambargosunun sonlandırılması için dünya aktivistleri Mavi Marmara öncülüğünde yola çıkmışlardı. Bu olay, özelde Gazze, genelde Filistin sorununu nasıl etkiledi? Filistin sorununun çözümüne katkı sağladı mı?''
İsmail Haniye: Evet, çok büyük etkisi oldu. Öncelik bu olay İsrail işgalini ve ambargonun çirkin yüzünü ortaya koydu. Şunu çok açık bir şekilde gördük ki, İsrail sadece Filistinliler'e zulmetmiyor aynı zamanda onlara insani bir yakınlık duyan herkesi de öldürmeyi göze alabiliyor. Ayrıca Özgürlük Filosu sonrası ambargoda bir hafifleme oldu. Eskiden çok katı uygulamalar tabii oluyorduk. Fakat filo ile birlikte Gazze halkı nefes almaya başladı. Özgürlük filosu ve verilen şehitler Gazze'ye uygulanan ambargoyu ifşa etti. İsrail dünyanın tüm tepkisini üzerine çekti. Bundan sonra da kuşatmayı kısmi oranda hafifletti. Bu işleri organize edenler, bu konuda karar vermelidirler. Gazze'ye yönelik ambargo hafiflemiş olsa da halen devam etmektedir. Karadan ve denizden bu uygulamalara sürdükçe, İsrail bu konuda geri adım atmak zorunda kalacak ve bizi de rahatlatacaktır.
Soru: Gazze'ye yönelik ambargo devam ediyor mu?
İsmail Haniye: Evet, Gazze'ye yönelik ambargo halen sürüyor. Bunun örneklerinde biri, işgalci İsrail'in Gazze Savaşı esnasında yıktığı binaların yeniden onarımına izin vermemesi. Hala kendi topraklarımızda imar girişiminde bulunamıyoruz. Bina inşaatı konusunda ihtiyaç duyduğumuz malzemelerin Gazze'ye sokulmasına izin verilmiyor. Gazze Savaşı esnasında 5 bin Filistinli aileye ait bina kullanılamaz hale geldi. Savaşın üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen halen bu konuda bir adım atamıyoruz. Bu ambargonun hala devam ettiğinin önemli göstergelerinden biridir.
''Arap Baharı'ndan en çok istifade eden Filistin sorunu''
Soru: Filistin Başbakanı olarak 5 yıldır Gazze'den çıkmıyordunuz. Şimdi neden çıktınız?
İsmail Haniye: Şartlar Gazze'den çıkmama imkan tanımadığı gibi, biz ambargo altındaki halkımızla birlikte dayanışma göstermeyi yeğledik. Yine bu konudaki sebeplerden biri de eski Mısır rejiminin Filistin Başbakanının hareket etmemize müsaade etmemesiydi. Arap Baharı ve Mısır Halk Devrimi sonrası bölgede büyük bir değişim yaşandı. Bugün bu ayaklanmalar bizim ülke dışına çıkmamıza imkan sağladı. Ziyaretlerim kapsamında birçok Arap ve İslam ülkesini ziyaret edeceğim.
Soru: Hüsnü Mübarek dönemi sonrasında, Filistin açısından Mısır'da ne değişti?
İsmail Haniye: Şüphesiz şimdi durumun daha iyiye doğru gittiği görünüyor. Refah sınır kapısı sorunu da çözülmek üzere. Mısır'daki devrimin bir bereketi. Durum şimdi Mübarek döneminde çok daha iyi halde.
Soru:''Arap Baharı'nın Filistin sorununa ne gibi etkisi oldu?
İsmail Haniye: Arap Baharı'nın Filistin sorununa çok büyük etkisi oldu. Bunun önemli kanıtı yıllardır Filistin halkına verilen desteğin Arap halkları tarafından yapılmasıydı. Bugün ülkelerinde devrimi gerçekleştiren halklar Filistin halkının yanında olduklarını dile getiriyorlar ve Mısır;daki Tahrir Meydanı başta olmak üzere tüm Arap ayaklanmalarının olduğu ülkelerde halklar Filistin davasının yanında olduklarını ifade ediyor. İkinci kanıt olarak da halihazırda devrim sonrası seçimlerin yapıldığı ülkelerde iktidara gelen İslamcı ve halkçı partiler, yıllardır Filistin davasına sahip çıkan partilerdi. Bu da gösteriyor ki, ileriki yıllarda Arap halklarının yanı sıra artık yönetimler de Filistin halkının yanında yer alacak ve onların haklarını müdafaa edecektir. Yine şunu çok açıklıkla ifade edebilirim ki, Arap Baharı'ndan en çok istifade eden Filistin sorunudur.
Soru: Tunus, Fas ve Mısır gibi ülkelerde İslamcı partilerin yükselişini nasıl yorumluyorsunuz? Bu ülkelerdeki değişim Filistin sorununun çözümüne katkı sağlar mı?
İsmail Haniye: Elbette ki büyük katkısı olacaktır. Az öncede belirttiğim gibi Arap Baharı İslami yönelişleri yeniden ortaya çıkardı. Yani Arap Baharı İslam Baharı;na dönüşüyor diyebiliriz. Biz şunu biliyoruz. Filistin sorunu sadece Filistinlilerin sorunu değil bilakis hem Arap hem de İslami bir sorundur. Kudüs sorunu Filistin sorunu olduğu gibi İslami bir sorundur. Bunun için Arap Baharı;nın ve İslami partilerin yükselişinin Filistin sorununa çok olumlu katkıları olacaktır.
HAMAS FKÖ İLİŞKİLERİ
Soru: Hamas son aylarda Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) yakınlaştı, FKÖ'ye dahil mi oldu?
İsmail Haniye: Şu ana kadar Hamas, resmi olarak Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) katılmadı. Kahire Anlaşması çerçevesinde Hamas geçici olarak FKÖ liderliğinde önemli bir yer edindi. FKÖ'nün yapısında idari ve siyasi olarak iyi bir yapılanma olur ve örgütü eski gücüne döndürecek bir tüzük çalışması olursa bundan elbette ki yer alacağız. Fakat FKÖ'ye resmi katılım öncesi tüm yapılandırma çalışmalarının sona ermesi bekliyoruz.
Soru: Filistinli örgütler arasında çatı kuruluş olana FKÖ'nün siyasi programının yeniden yapılandırılması konusunda bir anlaşma var mı?
İsmail Haniye: Bu Kahire anlaşmasının önemli konularından biri. İşgal ile mücadele ettiğimiz dönemde tüm Filistinli grupları tek çatı altında tutabilecek bir vatani, siyasi ve birlik programı konusunda nasıl uzlaşabiliriz bu halihazırdaki önemli konularımızdan birini teşkil ediyor.
Soru: Gazze'nin en önemli sorunlarından biri sağlık sorunu. Başbakan Erdoğan ile görüşmenizde bu konuda gündeme geldi mi?
İsmail Haniye: Evet, sayın Başbakan Erdoğan ile görüştüğümüz önemli konulardan biri buydu. Görüşmemizde Filistin Sağlık Bakanı Basim Naim ve Türkiye Sağlık Bakanı Recep Akdağ da bulundular. İki bakan kendi aralarında bu konuları detaylı istişare etti. Gazze'nin ihtiyaç duyduğu ilaç ve hastane gibi tüm konulara masaya yatırıldı. Bu ziyaretin neticelerini de çok yakında göreceğimizi düşünüyorum.
''Birlik hükümetinin seçim öncesinde kurulması gerekir''
Soru: Filistin;de Mayıs 2012;de yapılacak seçim öncesi Batı Şeria ve Gazze;deki yönetimler arasında birlik hükümeti kurulacağı konuşuluyor. Birlik hükümeti seçim öncesi kurulacak mı?
İsmail Haniye: Mısır'da yapılan anlaşma çerçevesinde birlik hükümetinin seçim öncesi kurulması gerekiyor. Ocak ayı sonunda ya da şubat ayında birlik hükümeti kurulacak inşallah. Seçimler ise kararlaştırıldığı gibi mayıs ayında yapılacak.
Soru: Filistin sorununun çözümüne destek veren Hamas ve El Fetih yapılacak yeni bir seçimle hükümetin kurulmasını istiyor. Siz seçimlerde tekrar kazanabileceğinizi düşünüyor musunuz? Yoksa Filistin halkı bu ikili yönetim şekline alıştı mı?
İsmail Haniye: Şüphesiz Hamas Filistin'deki büyük hareketlerden biri ve halk arasında geniş kabul görmüş bir yapıdır. Hamas siyasi ve cihadi özelliğiyle destek görmektedir. Uluslararası baskılara rağmen siyasi bir başarı ortaya koymuştur. Cihadi özelliğiyle de İsrail işgaline karşı başarısını göstermiştir ve ayrıca yıllardır süren ambargoya rağmen gösterdiği başarı sayesinde halk arasında daha da güçlenmiştir. Biz bir birlik hükümetinin kurulmasından yanayız. Bunu her platformda dile getiriyoruz. Özellikle vatanın özgürlüğü aşamasında birliğimizi muhafaza etmeliyiz. Diğer Filistinli gruplar karşısında alacağımız desteğin oranı bize daha çok sorumluluk yükleyecektir. Biz de bu konuda elimizde geleni ortaya her yönüyle ortaya koyacağız ve Filistinlilerin haklarını savunmaya devam edeceğiz.
Soru: Seçim sonrası ilk karşılaştığınız sorunlarla yine yüz yüze gelirseniz, ne yapacaksınız?
İsmaili Haniye: İşgal olduğu müddetçe elbette ki sorunlar hep varolacaktır. Çünkü Filistin'in sorunun en eksenini Filistin topraklarındaki işgal oluşturuyor. Fakat ben gelecek merhalenin ve ortamın farklı olacağını düşünüyorum. Geçmişte iktidara geldiğimizde hem dahili hem harici ortam çok farklıydı. Bugün bu ortam birçok yönüyle tamamen değişmiş durumda. Arap alemi değişiyor ve bunun Filistin sorununa etkisi de büyüyor.
Hamas'ın vazgeçmeyeceği iki unsur
Soru: Hamas'ın El Fetih'in yolunu takip ettiği ve İsrail ile mücadele yerine masaya oturmayı tercih ettiği yorumları yapılıyor. Bu yorumlar doğru mu?
İsmail Haniye: Hayır, bu söz gerçeği ortaya koymuyor. Çünkü Hamas hareketi iki önemli noktasına önem vermektedir; Birinci olarak Filistin;in tarihi toprakları Filistin halkının hakkıdır. Hamas;ın hiçbir Filistin toprağı konusunda taviz vermeye hakkı yoktur. İkinci olarak Hamas İşgalci İsrail yönetimini herhangi bir Filistin toprağı üzerinde tanımamaktadır. Bu Hamas;ın vazgeçmeyeceği iki önemli unsurdur. Fakat bununla birlikte Hamas tüm Filistinli gruplarla birlikte Filistin halkının sorunun çözmek için elinden gelen tüm çabayı sarfetmektedir.
''Şehitleriniz, şehitlerimizdir''
Soru: Son olarak Türkiye halkına neler söylemek istersiniz?
İsmail Haniye: Türkiye'ye Gazze halkının, Kudüs'ün gönüllü muhafızları ve tüm Filistinlilerin selamını iletmek istiyorum. Onlara şunu söylemek istiyorum, şehitleriniz bizim şehitlerimizdir, kanınız bizim kanımızdır. Biz bugüne size geldik ki Gazze'de ambargosu sırasında ve Gazze'ye saldırı esnasında bize verdiğiniz destek dolayı kardeşlik vazifemizi yerine getirelim ve şükranlarımızı iletelim.
AA