Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Fiskos Edip Tepeli: Dördüncü ayımızı geride bırakırken... - Magazin haberleri
        1

        Kendisi gibi oyuncu olan Ayşe Tatari ile üç yıl önce New York'ta evlenen oyuncu Edip Tepeli, geçtiğimiz yıl ekim ayında ilk kez baba olmanın heyecanını yaşamıştı.

        Pandemi sürecinde sıkı bir sosyal medya kullanıcısı olan Tepeli, eşi ve kızı ile verdiği pozları Instagram'dan yayınladı.

        2

        "DÖRDÜNCÜ AYIMIZI GERİDE BIRAKIRKEN..."

        32 yaşındaki Edip Tepeli, yeni gönderilerine, "Dördüncü ayımızı ve annemize benzeme ümitlerimizi geride bırakırken... ifadelerini kullandı.

        'Kurt Seyit ve Şura', 'Eyvah Eyvah' ve 'Yaşamayanlar' gibi projelerde yer alan ünlü oyuncunun paylaşımları takipçilerinden 46 binden fazla beğeni ve çok sayıda yorum aldı.

        3

        DOĞUM SÜRECİNİ ANLATMIŞTI

        'Çocuklar Duymasın' dizisinde canlandırdığı 'Duygu' karakteriyle tanınan Tatari, Müjgan'ı suda dünyaya getirmişti.

        Doğum sürecinde yaşadıklarını takipçileriyle paylaşan oyuncu, şu ifadeleri kullanmıştı:

        Bu fotoğrafı koyacağımı düşünmemiştim. Doğum hikayemdeki bütün kadınların olduğu bir tane koyarım diyordum; dördümüzün olduğu... Doktorum Şermin Hanım, Müjgan’ın ebesi Setenay, ben ve tabi doulam Pelin. Doğumhanenin kapısında yan yana verilmiş bir zafer pozu. Size onlardan bahsetmek için…

        4

        "HAFTADA İKİ GÜN YOGA YAPTIK"

        Öyle bir fotoğrafımız yok. Doğumhaneye de inmedik hiç ama zaten bu süreçte emin olduğum tek şey; doğum, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir. Önce Pelin... İlk o eklendi hikayemize. 20’li haftalarımızda tanıştık Bodrum’da, 30’lu haftalarda eğitimlere başlamak üzere sözleştik ve bu esnada da birlikte yoga yaptık haftada iki gün.

        'Doula' kelimesinin eski Yunanca'da sözlük karşılığı, 'köle kadın' demekmiş. Sevmiyorum bu manasını. Şimdi karşılığı 'doğum destekçisi' ki bu da yetersiz bir tanım. Daha doğrusu bence; tıbbi olarak size hiç bir müdahalede bulunmayan ve o an sizin neye ihtiyacınız varsa, sizin için o olan.

        5

        "O YOLU BİR BİLENLE YÜRÜMEK ŞART"

        Şimdi Pelin’e sorsanız; bütün iyi doulalar gibi, doğum için aslında bir doulanın şart olmadığını, insanın sadece bedenine ve bebeğine güvenmesi gerektiğini ve her kadının içinde bu gücün olduğunu söyleyecektir. Ben size diyorum ki; şart!

        Evet, yine siz doğuruyorsunuz ama bedenine ve bebeğine güvenmek için o yolu bir bilenle yürümek şart çünkü aslında tam da bilmiyoruz süreci, ihtimalleri, işleyişi... Yine Pelin reddedecektir ama o olmasa böyle bir doğum hikayem olmayabilirdi.

        6

        "KORKUYA DAİR BİR HİS YOKTU İÇİMDE"

        Bana hep soruyordunuz ya, 'Korkuyoruz, siz korkmadınız mı?' falan diye. Sancılarım başlayınca kalkıp, müzik açıp, saçlarıma maşa yaptım. (Maşa falan kalmadı tabi, saçlarımın geldiği son hal fotoğrafta. O ayrı bir konu…) Demek istediğim; ilk andan son ana kadar, sancım en şiddetli geldiğinde de, doğum anında da korkuya dair bir his yoktu içimde.

        Korkmamamın en büyük sebebi, öğrenmiştim süreci ve güvendiğim bir ekibim vardı. Yaptığı işin maddi bir karşılığı olamaz bile bana sorarsanız. İnsanın ancak kız kardeşine olacağı türden bir destek o... Diğeri son anda hayatımıza giren ebemiz, Setenay...

        7

        "HİÇ UNUTMAM"

        Onunla hastane turuna gittiğimizde tanıştık. (Bu bence mutlaka yapılması gerekenlerden biri. Gidin, kalacağınız odayı, doğumhaneyi görün. Hemşirelerle, kat sorumlusuyla, ebelerle tanışın. Doğuma gittiğimde beni arkadaşlarım karşılamış gibi geldi bana.)

        Setenay’ın methini duymuştum daha önce, tanışır tanışmaz da çok sevdim. Hastaneye gittiğimizde onun da nöbeti yeni başlamıştı. Ne doğumda bana verdiği desteği, ne sonrasında benimle ilgilenişini, ne de getirdiği taze tahin helvayı hiç unutmam. Bu süreçte edindiğim kız kardeşlerden ikincisi.

        8

        "ÇOK ÖNEMLİ"

        Ve Şermin Hanım... Söylediği iki şeyi unutmuyorum; ilk tanışmaya gittiğimizde bana, 'Ben doğuma inanıyorum' dedi ve sürecin her adımında bunu hissettirdi bana. 30. haftam falandı tanıştığımızda. Sizin için doğru doktoru bulmanın bir vakti yok, kalbinizin sesini dinlemeniz çok önemli.

        'Ben zaten orada bebek çıkarken kafasını tutmak için olacağım' demişti ilk gün, onun yerine Müjgan’ı sudan çıkarttı. Ne zaman gitsem, o hafta girdiği doğumların güzelliğinden bahsetti laf aralarında ve hep dedi ki; 'Sonunda bebeğe kavuşulan bütün doğumlar güzel doğum hikayeleri…' (doğurana kadar bu konuda başka fikirlerim vardı, şimdi anlıyorum ne demek istediğini)

        9

        "ANLATMAYA KALKSAM HAKSIZLIK EDERİM"

        'Doktor tavsiye edilmez' derler ama ben yine olsa, yine onunla yürümek isterim bu yolu. Bana kendi bedenime ve bebeğime güvenmeyi öğretenlerden o da...

        Bana anlatılan ya da okuduğum pozitif doğum hikayeleri hep çok iyi geldi bana. O yüzden ben de ilk fırsatta anlatmak istiyorum size. 'O yaptıysa, ben de yaparım' diye cesaretlendirir belki birilerini.

        Edip’ten hiç bahsetmediğimin farkındayım. Anlatmaya kalksam, haksızlık ederim hikayenin o kısmına…