Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Asgari ücret düşecek mi? | Asgari geçim indirimi ne kadar? - İş-Yaşam Haberleri

        Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Son 3 ayda asgari geçim indirimi uygulamasını bir ileri adıma taşıyoruz. Bir kişinin herhangi bir şekilde geliri bin 300 liranın altına düşmüşse normal hesaplanan asgari geçim indiriminin üzerine ilave asgari geçim indirimi hesaplayacağız." dedi.

        Ağbal, Kocaeli Sanayi Odası Eylül Ayı Meclis Toplantısı'nda, Bakanlığı tarafından asgari ücretle ilgili hazırlanan düzenlemeye ilişkin bilgi verdi.

        Hükümet olarak asgari ücreti bin 300 liraya çıkaracaklarını söylediklerini ve 1 Ocak 2016'dan itibaren asgari ücretin bin 300 lira olduğunu hatırlatan Ağbal, bunun ardından "Hiçbir şekilde yıl içerisinde asgari ücret bin 300 liranın altına düşmesin, yani çalışan yıl boyunca her hal ve takdirde en az bin 300 lira bir ücret almış olsun" şeklinde beklentiler oluştuğunu kaydetti.

        Ağbal, gelir vergisi tarifesinin bu beklentinin önünde risk oluşturan bir faktör olduğunu dile getirerek, "Yıl içerisinde aylar ilerledikçe ve vergiye esas matrah büyüdükçe, yüzde 15 dilimden yüzde 20 dilime giriyor. Ekim ayı içerisinde asgari ücretliler bakımından son 3 ayda bin 300 liranın altına düşme ihtimali var. Yani şu anda önümüzdeki rakamlar bunu gösteriyor." diye konuştu.

        Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yaptıkları toplantıda, asgari ücretin hiçbir şekilde bin 300 liranın altına düşmemesi için çalışma yaptıklarına dikkati çeken Ağbal, Maliye Bakanlığı olarak hazırladıkları çalışmayı Başbakan ve ekonomiden sorumlu bakanlara sunduklarını ve toplantının sonunda getirmiş oldukları önerinin kabul edildiğini bildirdi.

        "İLAVE ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ HESAPLAYACAĞIZ"

        Bakan Ağbal, şunları kaydetti:

        "Burada yapılacak olan düzenleme şu; biliyorsunuz asgari geçim indirimi uygulaması var, kişinin evli veya bekar olmasına veya çocuk sayısına bağlı olarak hesaplanan vergiden asgari geçim indirimi düşüyoruz. Yani vergi dairesine ödenecek vergi asgari geçim indirimi nedeniyle azalıyor. Son 3 ayda asgari geçim indirimi uygulamasını bir ileri adıma taşıyoruz. Bir kişinin herhangi bir şekilde geliri bin 300 liranın altına düşmüşse normal hesaplanan asgari geçim indiriminin üzerine ilave asgari geçim indirimi hesaplayacağız. Burada tabloda da çok açık bir şekilde gösteriliyor. Mesela evli bir kişi, 2 çocuğu var son ekim ayından itibaren maaşı bin 292 liraya düşüyor, asgari geçim indiriminden sonra hesaplanan maaşı. Yani bin 300 liranın altına yaklaşık 7 lira 23 kuruş daha az maaş alacak veya bir başka örnek çalışan asgari ücretli kişi bekar, ekim ayından itibaren maaşı bin 300 liradan bin 231 liraya düşüyor. Yani 68 lira 99 kuruş daha az maaş alacak. Burada işverenler son 3 ayda bordro üzerinde normal asgari geçim indirimini hesapladıktan sonra herhangi bir şekilde kişinin gelirinin bin 300 liranın altına düştüğünü görürse bu tabloda en altta gözüken rakamlar kadar ilave asgari geçim indirimi uygulayacak. Dolayısıyla işverenlerin vergi dairesine çalışanlardan dolayı ödeyeceği vergi bu kadar azalacak. Yani bu yerine göre işverenin de yararlanacağı bir teşvik olacak, yerine göre çalışanın da yararlanacağı bir teşvik de olacak.

        Böylelikle hükümetin, çalışanların net eline geçen ücretin bin 300 liranın altına düşmemesini sağlayacağını vurgulayan Ağbal, düzenlemenin ekim ayından itibaren geçerli olacağını bildirdi. Bu konuda Bakanlık olarak yasal düzenleme hazırlığını yaptıklarını belirterek, "İnşallah en kısa sürede bu yasal düzenlemeyi yapmak suretiyle bu meseleyi de çözümlemiş olacağız." dedi.

        "DÜZENLEMENİN BÜTÇEYE MALİYETİ 1 MİLYAR LİRA"

        Ağbal, yapılacak düzenlemenin aylık geliri bin 300 liranın altına düşen çalışanlarla ilgili olduğunu belirtti.

        Farklı aylarda kişilerin gelirlerinin vergi tarifesi dolayısıyla ilk aylara göre aşağıya düştüğünü, bunun asgari ücretliler için de geçerli olduğunu dile getiren Ağbal, "Mesela biz dedik ki 'ocak ayının başında asgari ücret bin 300 lira olacak', o bin 300 lira aslında bekar bir kişinin asgari ücretiydi. Halbuki evli 3 çocuklu bir kişi Ocak 2016'da bin 300 lira almadı, bin 387 lira net ücret aldı. Dolayısıyla son 3 ayda bir kısım asgari ücretlinin geliri bin 387 liradan bin 317 liraya düşecek ama hiçbir şekilde bin 300 liranın altına düşmediği için bu gruptaki çalışanlar için herhangi bir düzenleme yapmıyoruz. Neden? Çünkü ücretteki azalma bütün ücret grupları için farklı aylarda geçerli bir uygulama. Çünkü hükümet olarak özellikle üzerinde durduğumuz konu hiçbir şekilde bir asgari ücretlinin cebine bin 300 liranın altında bir gelir girmesin. Bunu sağlamış olacağız." şeklinde konuştu.

        Yaptıkları çalışmada, asgari ücretten daha fazla, yaklaşık bin 750 liraya kadar olan ücret gruplarında da bin 300 liranın altına düşme olduğunu gördüklerine dikkati çeken Ağbal, şunları söyledi:

        "Yani kişinin maaşı bin 700 lira mesela, asgari ücretten daha fazla ama ekim ayından itibaren onun geliri de asgari ücretin altına düşüyor. Dolayısıyla burada yapacağımız yasal düzenlemede sadece asgari ücret için değil, ücretleri bin 750 liraya kadar beyan edilen tüm ücretliler için (bunlar ücreti bin 300 liranın altına düşen gruplar) hepsi için bu teşviği vermiş olacağız. Burada yapacağımız düzenleme Maliye Bakanlığı bakımından son 3 ayda ücret üzerinden toplayacağımız vergilerde 1 milyar liralık bir azalmaya neden olacak. Yani burada yapmış olduğumuz düzenlemenin bütçeye maliyeti yaklaşık 1 milyar lira olacak ama ne çalışanlarımız ne de işverenlerimiz son 3 ayda karşılaşılan bu durumdan dolayı herhangi bir mağduriyet de yaşamamış olacaklar. Hayırlı uğurlu olsun."

        SÜPER TEŞVİK'TE DEVLET YÜZDE 49'A KADAR HİSSEDAR

        Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Süper Teşvik Sistemi'nde yatırım yapan firmaların yatırımlarına yüzde 49'a kadar hissedar olacağız. Belirli bir süre sonra anlaşacağız. Belirli bir süre sonra devlet olarak hissemin değerini alır çıkarım, sorun yok veya herhangi bir şekilde başkasına satarım veya siz kendiniz alırsınız. Devletin sermaye desteği vermesi suretiyle sanayi alanında büyük ölçekli yatırımlara büyük katkısı olacak." dedi.

        Bakan Ağbal, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bir ekonominin sağlam olmasının kamu maliyesinin sağlam olmasıyla mümkün olduğunu belirterek, AK Parti hükümetleri olarak kamu maliyesine önem verdiklerini dile getirdi.

        2015 yılında denk bütçeyi ilk defa yaptıklarını, bundan sonra da bu konulara gereken önemi göstereceklerini ifade eden Ağbal, 2009 sonrasındaki global ekonomik krizde Türkiye'nin iyi bir performans sergilediği değerlendirmesinde bulundu.

        Ağbal, Türkiye ekonomisinin uzun vadede büyümesi için mutlaka sanayide daha çok işler yapmaları gerektiğini dile getirerek, "14 yılda hem sanayinin yapısının dönüşümü hem de sanayinin büyümesi anlamında çok iş yapıldı. Henüz istediğimiz seviyede değiliz. Sanayimiz son dönemde istihdam yaratmakta zorlanıyor. Bu doğal olarak istihdamla ilgili doğal sınırlara gelindiğini gösteriyor." diye konuştu.

        Ülkelerin üretim ve ihracat yapıları karşılaştırılırken esas olarak teknolojik yapıya bakıldığını anlatan Ağbal, Türkiye ekonomisinin sanayi ve ihracat yapısı itibarıyla "orta teknolojili ürünler üreten" görünüme sahip olduğunu kaydetti.

        Ağbal, bu görünümün mutlaka değiştirilmesi gerektiğini belirterek, teknolojik yoğun üretim ve ihracata geçilmesi gerektiğini vurguladı.

        "50 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDEYSE KDV İADE"

        Mevcut teşvik sisteminde önemli düzenlemeler yaptıklarını aktaran Ağbal, 3 yıl önce yatırım döneminde diğer kazançlardan indirimi yüzde 80'e kadar sağladıklarını belirtti.

        Ağbal, en son yaptıkları yasal düzenlemeyle sanayicinin, yatırım yaptığında o dönem içinde diğer bütün kazançlarından yüzde 100 oranında indirimden yararlanabileceğini dile getirerek, şöyle devam etti:

        "Bu 2009 öncesi yatırım teşvik sistemine döndüğümüzü gösteriyor. Bu yatırım yapacaklar için büyük bir kolaylık getirdi. En son yaptığımız düzenlemede, 'sanayicimiz yatırımı tamamlar da ilk yılda eğer indirimden yararlanamazsa sonraki yıllarda hangi yıl indirimden yararlanacaksa o yıla kadar rakamı artırırız' dedik. 10 milyon liralık yatırım yaptınız 2016'da, geldi 2019'da indirimden yararlanacaksınız. Şu andaki mevcut sistemde hala 10 milyon lira yararlanacağınız rakam şimdi enflasyonun rakamına göre belki 13 milyon olacak. Bilin ki yaptığımız düzenlemeyle sizin bilançodaki aktifin değerini bu şekilde artırmış olduk. Bir başka düzenlemede, yatırımcı inşaat yapıyor. Bunu yaparken katma değer vergisi ödüyor. Onları indirebiliyor mu? İndiremiyor yakın zamana kadar 500 milyon liranın üzerindeki stratejik yatırımlarda KDV iadesi vardı. Sizden gelen taleplere göre bu sistemi değiştirdik. Şimdi sanayicimizin yaptığı yatırım 50 milyon liranın üzerindeyse stratejik yatırım şartını kaldırdık, bu durumda inşaatın yapılması sırasında ödediğiniz KDV'yi maliye olarak size iade edeceğiz. Bu da yatırımın finansman maliyetini aşağıya çeken bir düzenleme olacak."

        "BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLARA KATKISI OLACAK"

        Türkiye'de Süper Teşvik Sistemi'ni getirdiklerini anlatan Ağbal, bunun birçok ülkede bulunan bir uygulama olduğunu kaydetti.

        Bakan Ağbal, ülkelerin artık birbirleriyle rekabet ettiğini ifade ederek, kendilerinin de global şartlarda rekabet nasıl yürüyorsa ülke olarak buna uymaları gerektiğini dile getirdi.Bu sistemle yeni teşvikler getirdiklerini vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:

        "Yatırım yapın yeter ki, 10 yıla kadar vergi almayacağız. Bu son derece agresif bir düzenleme. Hazine taşınmazlarını bedava veriyoruz. Herhangi bir kira almak, bunu kapatıyoruz. Süper Teşvik Sistemi'nde bedava hazine arsası vereceğiz. Önemli konulardan biri enerji desteği. Bu teşvik sistemi içinde yatırım yaparsanız, enerji harcamalarının tamamını ya da bir kısmını devlet olarak biz karşılayacağız. Burada üretimin maliyetini de aşağı çeken düzenlemeyi getiriyoruz. Eğer bu teşvik sistemi içinde bir yatırım yaparsanız, -yurt dışından da getirebilirsiniz yurt içinde de- devlet olarak çalıştıracağınız nitelikli personelin ücretini biz karşılayacağız. Yeter ki fabrikanızda nitelikli personel çalıştırın. Biliyorum, güzel bir projemiz var, yatırım yapmak istiyoruz ama sermayemiz yok. Devlet olarak gelin ortak olalım. Sizin işçilerinize karışacak halimiz yok. İşletmenin hakim ortağı siz olun. Biz en fazla yüzde 49'a kadar ortak olalım fabrikaya, belirli bir süre. Yeter ki siz baştan devletin hissedarlığını yanınızda görün.

        Süper Teşvik Sistemi'nde yatırım yapan firmaların yatırımlarına yüzde 49'a kadar hissedar olacağız. Belirli bir süre sonra anlaşacağız. Belirli bir süre sonra devlet olarak hissemin değerini alır çıkarım, sorun yok veya herhangi bir şekilde başkasına satarım veya siz kendiniz alırsınız. Devletin sermaye desteği vermesi suretiyle sanayi alanında büyük ölçekli yatırımlara büyük katkısı olacak. Görüştüğüm sanayicilerimiz bana 'Kredi sistemi üzerinden uzun vadeli kredi bulmakta zorlanıyoruz. Bizim en kritik ihtiyacımız başlangıçtaki yatırım sermayesi.' diyor. O zaman devlet olarak yatırım sermayesine katkımız olacak."

        "DAMGA VERGİSİ UYGULAMALASINI TEK TEK KALDIRACAĞIZ"

        Süper Teşvik Sistemi'nde kritik öneme sahip yatırım yapılırsa, bu devletin aldığı ürünse başlangıçta anlaşıldığında 10 yıl boyunca alım garantisi verdiklerini belirten Ağbal, "Başlangıç aşamasından belirli aşamaya gelinceye kadar devletin alım garantisini getirmiş olacağız. Bu teşvik sistemi içinde eğer teşvik belgeniz varsa bütün izinler, ruhsatlar, başvurular.. tamamını kaldırıyoruz. Tek bir noktadan hızlı bir şekilde yatırıma başlayın." ifadelerini kullandı.

        Ağbal, bütün bunların Türkiye'de ekonomik niteliksel dönüşümü sağlayacak stratejik büyük ölçekli yatırımlar için geçerli olacağını vurgulayarak, bunun da bir numaralı adayının Kocaeli olduğunu söyledi.

        Makine ve teçhizat alımında bankadan kredi kullanıldıysa banka sigorta muameleleri vergisi almayacaklarını ifade eden Ağbal, "Damga vergisinde ve harçla ilgili radikal düzenlemeler yaptık. Damga vergisini kaldıramayız, iyi para topluyoruz. İşletmeleri bezdiren, üretime maliyet oluşturan damga vergisi uygulamalarını tek tek kaldıracağız. Bir teşvik belgeleri, yatırım varsa bunun üzerindeki bütün vergileri kaldıracağız." diye konuştu.

        Ağbal, vatandaşların zaman zaman Maliyenin vergi denetimiyle karşı karşı kaldığını anlatarak, şunları kaydetti:

        "Kolay değil, Maliyeciden yazı, telefon geldi mi, yürekler hopluyor. Şunu samimiyetle söyleyeyim bunları tamamen ortadan kaldıracağız. Maliye olarak sizlere güveniyoruz. Sizler alın teriyle risk alan istihdam üreten insanlarsınız. Peşin hükümlü şekilde 'Siz verginizi ödemezsiniz' şeklindeki bakış açısını asla kabul etmiyoruz.

        Burada vergi denetiminde şöyle bir mevcut sistem var. Olur, ihbar gelir veya Maliye idaresi olarak istihbarat alırız. Direkt incelemeye teşvik ediyoruz. Bir denetim elemanı alıyor, 'Getir defterini ve belgeni inceleyeceğim' diyor. Bunu değiştiriyoruz. Önce sor, vatandaşın söyleyeceği bir şey var mı? Belki inceleme yapmadan gördüğümüz konu doğru değil. Hiç inceleme yapmadan da bu konu çözülebilir. Bundan sonra vatandaşı izaha davet edeceğiz. Maliye olarak sizin hakkınızda birtakım bilgilere sahibiz, emin değiliz ama burada bir hata mı var? Bunu bir izah edin. Eğer izah ederseniz teşekkür ederiz. Vatandaş olarak baktım ki Maliye olarak bulduğunuz doğru, 'Tamam hata yapmışız, istemeyerek olmuş, geleyim vergimi ödeyeyim. Boş yere inceleme külfetiyle uğraşmayın, gelip vergimi yatırayım.' Bu doğru mu? Yapmamız gereken bu. Vergi denetiminde doğrudan doğruya mükellefin baştan peşin hükümlü şekilde 'Vergi ödememiştir' yaklaşımını ortadan kaldırıyoruz."

        "İHRACAT YAPANA VAR DA VERGİSİNİ ÖDEYENE YOK MU"

        Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Vergi uyumunu ne kadar iyi yapan varsa benim ona o kadar titizlenmem lazım. Onun için dedik ki 'Vergisini süresinde ödeyene ilave indirim verelim.' Başka şeyler de yapmamız lazım. İhracat yapana yeşil pasaport var da vergisini ödeyene yok mu? Onu da konuşmamız lazım." dedi.

        Kocaeli Sanayi Odası Eylül Ayı Meclis Toplantısı'na katılan Ağbal, son dönemde yaptıkları düzenlemeler hakkında bilgi verdi.

        Şirket kurmak için yapılan işlem sayısını 8'den 3'e, şirket kurma gün sayısını da 7,5 günden 2,5 güne indirdiklerini ve şirket kurma maliyetini de bin 100 liradan 300 liraya kadar düşürdüklerini anlatan Ağbal, bu düzenlemelerin Türkiye'yi uluslararası alanda iyi duruma getireceğini kaydetti.

        Ağbal, uluslararası yatırımları Türkiye'ye kazandıracak düzenlemeler de yaptıklarına dikkati çekerek, "Kocaeli, bölgesel yönetim merkezleri için İstanbul'dan sonra ikinci adaydır. Yani Türkiye, artık hem bölgesinde hem de global networkte önemli bir yere sahip. Biz dedik ki 'Eğer global şirketler Türkiye'de bölge merkezleri kurarlarsa vergi yok, çalışanlarına vergi yok. Yeter ki gelin bölgesel merkezlerinizi burada kurun.' Ekonominin niteliksel dönüşümünü sağlamak için en fazla önem verdiğimiz konulardan birisi de bu." diye konuştu.

        Yaptıkları düzenlemelerin her birisinin, yatırımcılara dokunan üretim ve yatırım maliyetlerini aşağıya çeken, işletmelerin verimliliğini arttıran düzenlemeler olduğunu vurgulayan Ağbal, "Ama reform gündemimiz var. Sadece konu maliyet, verimlilik konusu değil. Mutlaka ve mutlaka demokrasi ve hukuk devletini daha da güçlendirmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.

        Bakan Ağbal, 15 Temmuz darbe girişiminin bu ülkenin demokrasisine karşı, kutlu hedefine karşı işlenmiş alçakça bir darbe girişimi olduğunu belirterek, "Buna karşılık daha fazla demokrasi diyoruz, daha fazla hukuk devleti diyoruz. İnşallah bu konuda da yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz." ifadelerini kullandı.

        "MESLEKİ EĞİTİMİ ÖZEL SEKTÖRE VERMEMİZ LAZIM"

        Mesleki eğitimde insan bulamadıklarını ve bunun kendilerini derinden üzen bir konu olduğunu dile getiren Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Dolayısıyla, mutlaka ve mutlaka ortaöğretimde, yükseköğretimde çok daha radikal düzenlemeler yapmamız gerekiyor. Özellikle biz organize sanayi bölgelerinde bu eğitim teşviğini getirdik. Biz bunu yaygınlaştırmak istiyoruz. Hükümet olarak özellikle eğitimde özel sektörün payını arttırmak istiyoruz, bu konuda teşvikleri arttırmak istiyoruz. Yani burada, biz bu teşviği getirdiğimiz zaman OSB'ler bünyesinde çok güzel örnekler çıktı. Çünkü özel sektör insanı nasıl yetiştireceğini biliyor. Onun için bizim ne yapıp yapıp eğitimi artık kamu eliyle olan bir iş olmaktan çıkarıp, özellikle mesleki eğitimi özel sektöre vermemiz lazım ki ihtiyaç neyse ona uygun bir eğitim ortamını oluşturalım."

        Ağbal, mecliste Gelir Vergisi Kanunu ile Vergi Usül Kanunu düzenlemelerinin bulunduğunu hatırlatarak, yaptıkları çalışmaların temelinde mükellef haklarını güçlendirmek, vergiyi tabana yaymak ve özellikle kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek olduğunu anlattı.

        "VERGİ İNCELEME SÜRESİ 3 YILA DÜŞECEK"

        Vergi incelemede 5 yılın çok uzun olduğunu, bir mükellefin geçmiş 5 yılını sürekli kafasında sorun etmesinin doğru olmadığını vurgulayan Ağbal, "Maliye idaresi olarak bizim geçmiş 5 yılla değil, bugünle ilgilenmemiz lazım. Onun için başka ülkelerde de uygulamaları var, inşallah vergi inceleme süresini 3 yıla süratle indireceğiz. Bu hem mükelleflerimiz için ciddi anlamda geriye dönük belirsizliği ortadan kaldıracak hem de maliye idaresi daha etkin bir denetim ortamını oluşturacak." ifadelerini kullandı.

        Bakan Ağbal, vergi incelemelerinde mükellefin, incelemenin başladığı andan son ana kadar her aşamada bilgi sahibi olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

        "Mükelleften kaçıra kaçıra tutanak tutma, mükelleften kaçıra kaçıra rapor yazma, son anda mükellefin önüne sürpriz raporlar koyma dönemini kapatacağız. Ben devlet olarak samimi olacağım, devlet olarak vatandaşa karşı dürüst olacağım, vatandaşa imzalattığım tutanağın ne manaya geldiğini ona söyleyeceğim. 'Sen bu tutanağa hele bir imza at da bakalım bu şeyden ne çıkar bahtına' olmaz. Dolayısıyla, her aşamada mükellefin vergi incelemeleri sırasında bilgi sahibi olmasını sağlayacağız. Bu konuda yönetmelik değişikliği çalışmamızı tamamladık, arkadaşlarım bana getirdiler, süratle inşallah onu yayınlayacağız. Biz burada ne kadar inceleme sırasında mükellefe hesap veren olursak vergi incelemeleri de o kadar titiz olur. Burada şöyle bir klasik anlayış var, 'Raporu yazayım vatandaş gitsin mahkemede hakkını arasın.' Hiç hayatınızda mahkemeye gittiniz mi? Hiç hayatınızda mahkemeye gitmenin ne olduğunu biliyor musunuz? Bilmiyorsun. Bilmiyorsan mükellefin mahkemeye gitmesinin sonuçlarını bir düşün bakalım. Dolayısıyla bütün bu anlayışları inşallah gelir idaremizde ve vergi denetim kurulunda değiştireceğiz."

        - Dürüst mükellefe yeşil pasaport önerisi

        Gönüllü vergi uyumunu teşvik etmeleri gerektiğine işaret eden Ağbal, "Vergi uyumunu ne kadar iyi yapan varsa benim ona o kadar titizlenmem lazım. Onun için dedik ki 'Vergisini süresinde ödeyene ilave indirim verelim.' Başka şeyler de yapmamız lazım. İhracat yapana yeşil pasaport var da vergisini ödeyene yok mu? Onu da konuşmamız lazım." şeklinde konuştu.

        Ağbal, kayıt dışında kalmak kayıt içinde kalmaktan daha az maliyetli ise herkesin kayıt dışında kalacağını ifade ederek, "O zaman kayıtlı olmayı daha cazip hale getirmemiz lazım, kayıtlı olmayı daha çok desteklememiz lazım. Burada inşallah çalışıyoruz, çok daha başka önerilerimiz olacak. Önümüzdeki dönemlerde hep beraber göreceğiz. Kayıtlı olmak, dürüst mükellef olmak bu ülkede ödüllendirilecek, teşvik edilecek ve desteklenecek. O zaman inanıyorum ki maliye idaresi daha fazla vergi toplayacak daha fazla destek görecek vatandaş da vergisini verirken o kadar mutlu olacak." dedi.

        Konuşmasının ardından sanayicilerin sorularını yanıtlayan Bakan Ağbal, daha sonra Kocaeli Sanayi Odası ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleştirilen Türk Süsleme Sanatı Sergisi'nin açılışını yaptı.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ