Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Gülme komşuna gelir başına! - Makro Ekonomi Haberleri

        TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, cari açık nedeniyle alınan kısa vadeli tedbirleri doğru bulduklarını, ilave tedbirlere ihtiyaç olduğunu belirterek, ''Şu anda kriz olacak bir şey yok, para geliyor. Ama yarın Avrupa ülkeleri, krize girdikçe faizleri yukarı çıkartırsa, sıcak para bize gelmek yerine onlara gider'' dedi.

        İzmir Ticaret Borsası'nın (İZTB) 120. yılı etkinlikleri kapsamında Swiss Otel Grand Efes'te düzenlenen ''120. Yıl Borsa Söyleşileri'' programına katılan Hisarcıklıoğlu, ''Hedeflerine Doğru Yola Çıkan Türkiye: Nereye Odaklanmamız Gerekiyor?'' konulu bir sunum yaptı.

        Konuşmasına oda ve borsa tarihinde ilk kez bir kadının başkan seçildiği İzmir Ticaret Borsası'nın bu yolda önderlik ettiğini ifade ederek, ''(Batıya açılan kapı, öncü kent) deniyor ya, Ticaret Borsası, başkanını kadın seçerek de bir öncülük yapmıştır. Odalar Birliği başkanı kadın olur mu? Olur. Ama ne zaman? Benden sonra, ben varken olmaz. Tabi bu işin esprisi'' dedi.

        Türkiye'de İstanbul'dan sonra en bilinen kentin İzmir olduğunu, bu kentin tüm projelerini desteklediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, 2015'de kaptırılan EXPO'nun 2020'de alınabilmesi için el birliği ve güç birliği içinde çalışılması gerektiğini söyledi.

        Çandarlı Limanı ve İzmir İstanbul otoyolunun kent için çok önemli olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, bu yatırımlarla kentin potansiyelini üçe katlayacağını belirtti.

        İzmir'de kanaat önderleri, siyasiler ve sivil toplum örgütlerinin tek hedefe odaklanması, birbirlerinin ayağını çekmemesi, rekabetin kentin hedeflerine ulaşmasına engel olmaması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''Her şeyde öncülük ediyorsunuz, 'Biz' demede de Türkiye'ye öncülük edin'' dedi.

        2010 yılında Türk özel sektörünün büyük katkısıyla büyümede yüzde 8,9'un yakalandığını belirten Hisarcıklıoğlu, üretim, ihracat, açılan şirket, protesto edilen senet gibi verileri değerlendirerek, hemen tümünde İzmir ve Türkiye bazında belirgin iyileşmeler olduğuna dikkati çekti.

        Verilerin iç piyasada canlılığı gösterdiğini, banka mevduatlarına bakıldığında İzmir'deki mevduatın toplamının 34 milyar lira olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Yani Allah'a çok şükür bankalarda iyi paranız var, 'Paramız yok' falan diye ağlamayın. Kişi başına mevduatta İzmir üçüncü, kredi kullanımındaysa beşinci sırada. İzmirli kendi tasarrufunun yüzde 90'ını tekrar İzmir'de kredi olarak kullanıyor'' dedi.

        Türkiye ekonomisinin en önemli sorununun işsizlik olduğunu, toplam 5 milyon olan işsize iş bulmak ve her yıl istihdam hayatına atılan 750 bin gence iş yaratmak için Türkiye'nin minimum yılda yüzde 7 büyümesi gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bunun için de girişimciye, yatırıma ve meslek edindirecek bir eğitim sistemine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

        Bu konuda da en önemli sorunun eğitimde yaşandığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, meslek liselerindeki eğitimin yetersiz olduğunu söyledi.

        Bu amaçla UMEM Projesi'ni başlattıklarını, proje kapsamında 106 milyon liralık harcamayla 111 meslek lisesine makine teçhizat alındığını belirten Hisarcıklıoğlu, 5 yılda 1 milyon işsizin eğitimden geçirileceğini, başarılı kursiyerlerin istihdamı halinde işveren sigorta priminin 4,5 yıla kadar devlet tarafından karşılanacağını ifade etti.

        Hisarcıklıoğlu, ''İzmirli akıllıdır, uyanıktır. Bu fırsatı kaçırmaması lazım. İzmir, bundan faydalansın. Ben İzmir birinci olur zannediyordum. Birinci değil. En çok uluslararası şirketler kullanıyor. Örneğin bu işten en çok faydalanan Ford oldu.''

        CARİ AÇIK

        Türkiye ekonomisi için ikinci en önemli sorunun ise cari açık olduğunu, cari açığın toplam bütçe içindeki payının yüzde 6,6'ya geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, bu konuda kısa ve uzun vadeli tedbirlerin gündemde olduğunu söyledi.

        Kısa vadede BDDK, Merkez Bankası, Hazine'nin aldığı tedbirleri doğru bulduklarını, ancak ilave tedbirlere ihtiyaç olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

        ''Yoksa bu bir risk unsurudur. Şu anda finanse ediyoruz, problem yok. Avrupa'nın durumuna gülüyoruz ama başımıza iş açabilir. Yunanistan, Portekiz, İspanya'nın ardından iki tane daha AB üyesi ülke bu krizin içine girebilir. Girerse bu sıcak para maalesef size gelmez, onlara gider. Onlara gittiği zaman ne olur ? 120 lira harcaman var, gelirin 100 lira, 20 lirayı bulamayınca ne olur? Kriz olur. Şu anda kriz olacak bir şey yok, para geliyor. Ama yarın Avrupa ülkeleri, krize girdikçe faizleri yukarı çıkartırsa, sıcak para bize gelmek yerine onlara gider.

        Kısa vadede tedbirleri doğru buluyoruz. Uzun vadede tedbirler muhakkak Türkiye'nin cari açık verilen kalemlerde yatırım ve üretime gidiyor olması lazım. O sektörleri teşvik etmemiz lazım. 2010'da ara malı ithalatı yüzde 33 arttı. Bu ara malını bizim üretiyor olmamız lazım. Bunun tedbirini almamız lazım. Yeni teşvik politikamızı buna göre oluşturup ara malını üreten bir ülke konumuna gelmemiz lazım.''

        ''TARIM ARTIK KARIN DOYURMA İŞİ DEĞİL''

        Hisarcıklıoğlu, dünya için en önemli tehdidin açlık olduğunu, tarımın öneminin hızla artırdığını, Türkiye'nin, dünyanın ekilebilir arazi büyüklüğü açısından ilk 10 ülke arasında yer aldığını, ancak bunu kullanamadığını ifade ederek, pamuğu örnek verdi.

        Pamukta geçmişte ''tekstil öldü bitti, pamuğu bırakın kardeşim'' dendiğini, 1 milyon ton pamuk üreten Türkiye'nin üretimi 400 bin tona indirdiğini, ancak fiyatın 90 kuruştan 6,8 liraya fırladığını belirten Hisarcıklıoğlu, ''Bize 'Bırakın pamuğu, tekstili' dediler. Al, bıraktık kardeşim ne oldu? Dünyada hiçbir malın fiyatı bu kadar artmadı. İthalat yapıyoruz, Kimin cebinden gidiyor bu? Hepimizin cebinden. Tarım artık karın doyurma işi değil, para kazanma işi oldu.''

        Hisarcıklıoğlu, tarımda ölçek ekonomisine geçilmesi, arazi toplulaştırılmasının yapılması gerektiğini belirterek, arazilerin bölüne bölüne köylerden mecburi göçlerin başladığını ifade etti.

        Dünyada Türkiye'nin batısının ekonomik krizlerle, güneyinin siyasi çalkantılarla boğuştuğunu, bu coğrafyada istikrarını koruyan bir Türkiye için iyi bir geleceğin bulunduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ''Ortak hareket edebilirsek bizim önümüz açık. Ama hepimiz ayrı baş çekersek o zaman bunların içinde biz de yok olur gideriz. Hepimiz aklımızı başımıza alalım. Altımızda siyasi kriz, batımızda ekonomik kriz. Bu hem tehdit hem fırsat'' dedi.

        Hisarcıklıoğlu, ilk 10 ekonomi arasına girmeyi hedefleyen bir ülkeye insani kalkınmışlık endeksinde 83, iş yapma kolaylığı endeksinde 65.liğin yakışmadığını, bu rakamların mutlaka düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.

        Yeni anayasa çalışmalarına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

        ''Yeni bir anayasa yapılmasını 11 yıldır TOBB olarak söylüyoruz. Allah'a çok şükür tüm siyasi partiler mutabakat içinde. Buradan tek isteğimiz kavga dövüş etmeden, birlik beraberlik içinde 74 milyonun mutabakat sözleşmesini yürürlüğe koymalarıdır.''

        TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yeni dönemde bürokratik sistem de dahil köklü bir değişiklik beklentisi içinde olduklarını da sözlerine ekledi.

        YENİ ANAYASAYA FUTBOL BENZETMESİ

        İZTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise Türkiye'nin 12 Haziran seçimlerini olgunlukla tamamladığını, güçlü bir siyasi iktidarın ortaya çıktığını belirterek, ''Eğer bu döneme uzlaşmayla yeni bir Anayasa yaparak başlayabilirsek, ülkemizin önündeki en büyük psikolojik bariyerlerden birini aşmış olacağız.

        Bu dönemin başarısı, Türkiye'yi bölgesel güç olmanın bir adım ötesine taşıyarak küresel güç olma fırsatını yaratacak. Bunun için saha, seyirci, zemin, hava şartları her şey uygun. Takım olmayı başarabilirsek Şampiyonlar Ligi çok uzak değil. Yeter ki kademe hatasından ya da ofsayttan gol yemeyelim.''

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ