Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Piyasalar 9 ekonomik reform ile ilgili uzman görüşleri - Para Haberleri

        HABERTURK.COM / EREN SAKARYA / ÖZEL HABER

        Başbakan Ahmet Davutoğlu,bugün Türkiye ekonomisinde yapısal dönüşüm yaratacak reformları açıkladı. Davutoğlu, Türkiye'nin ekonomide gerçekleştirmeyi hedeflediği yapısal dönüşümde beş ana temel olacağını ve bu kapsamda belirlenen 25 öncelikli dönüşüm programından dokuzunun reel ekonomiyle ilgili olacağını söyledi.

        Peki Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı ekonomik reformlar hakkında uzmanlar ne düşünüyor?

        HABERTURK.COM’a konuşan Saxo Capital Stratejisti Cüneyt Paksoy, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı reformlar için “Oldukça önemli bir adım. En azından üretime dönük, büyüme tarafında kalmak isteyen ve ihracatını arttırmak için arayış içinde olan bir Türkiye için önemli adımlar” dedi.

        Paksoy şöyle devam etti: “4 yıl için de bir hedef konuyor. GSMH'yı 1.3 trilyon dolara, cari açığı yüzde 5.2'ye, işsizliği 7.7'ye çekmek gibi hedefler. Ama bu hedeflere varmak için de tabi hem makro taraftan para politikalarında hem de mikro taraftan sektörel bazda dönüşümler gerekiyor. Eylem planının hedefleri anlamında hem de 9 sektörel dönüşümün kararlılığı anlamında ben önemli bir yapısal değişiklik sinyali olarak görüyorum. Teknoloji ve Ar-Ge öne çıkıyor. Bu çok önemli. Çünkü Türkiye'nin en büyük problemi markalaşma problemi. Taşeron olmaktan çıkıp bir marka bir know-how üretebilir hale gelmek önemli. Bu eylem programının en önemli detayı bu. Önemli teşviklerle rekabetçi bir ortama doğru Türkiye'ye götürmek programın amacı. Uygulanışında da aynı kararlılık gösterilirse ve bu dönemde Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çerçevesinde para politikaları noktasında da dış dünyaya da şu anki pozitif görünümünü koruyabilirse bu dönüşüm programıyla birlikte önemli yollar alınacaktır diye düşünüyorum.”

        Açıklanan reformların en önemli hedeflerinden birinin ihracatın ithalatı karşılama oranını 2018'de yüzde 70'in üzerine çıkarmak olduğunun altını çizen Paksoy, enerji bağımlısı bir ülke için bunların ciddi hedefler olduğunu vurguladı.

        Paksoy şunları söyledi: “Bu hedeflerin önünde 2 tane engel var. Birincisi yurt dışı engeller. Örneğin Fed kaynaklı dünya üzerindeki parasal değişimler. Türkiye yeni dönemde kırılganlığını gidererek para politikasını devam ederse bu planları gerçekleştirmek için ortam bulacak. Tabi en büyük ticari partnerimiz Avrupa Birliği'ndeki sorunların giderilip büyümeye geçmesi de gerekiyor. Ayrıca jeopolitik risklerin Türkiye'ye yurt dışı kaynaklı kırılganlık getirmemesi gerekiyor. Şu anda jeopolitik açıdan sorunlar yaşayan Irak'la ticaretimiz darbe yedi. Bu darbenin bir kırılganlık getirmemesi gerekir. İkincisi ise bir seçime gidiyoruz. Bu seçim denkleminin iyi okunması gerekiyor. Kredi derecelendirme kuruluşlarının özellikle takip ettiği ortamda siyasi ortamda negatif bir gelişme yaşamamış olması gerekiyor. Çünkü ekonomideki en önemli çıpamız siyasi istikrar ve tek parti iktidarı.”

        ‘UYGULAMA ÖNEMLİ’

        Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ise öncelikle yapısal dönüşüm ve içerik olarak, ithalatın azaltılmasına, ithalatın ihracatı karşılamasına ve işsizsizliğin azaltılmasına yönelik başlıkların son derece önemli olduğunu söyledi.

        Benzer konuların 'Orta vadeli Programlar'da da olduğunu altını çizen Uzunoğlu, “Önemli olan bunların nasıl uygulamaya konulacağı” dedi. Uzunoğlu şöyle devam etti: “Örnek olarak değerli Türk lirasının aşağı çektik diyelim, diğer ülkelerle nasıl rekabet edileceği de önemli. TL’nin değerli kalması Merkez Bankası ve hükümetin mutabık kaldığı bir konu. Tabiki yenilikçilik önemli, ama bu yeniliklerin kur ve faiz politikalarıyla da desteklenmesi lazım. Türkiye’de uzun yıllardan beri uygulanan ucuz kur-yüksek faiz uygulaması Türkiye'deki bütün ihracatı ve sanayiyi tasfiye eder hale geldi. Bugün ihracat yapıyorsak, bunun kaynağı ithal edilen malların şeklinin değiştirilmesi ve yeniden ihraç edilmesi. Önemli olan kendi yaptığımız yatırımlarla bunu yapabilmek. Dolayısıyla Türkiye'nin yeni yatırımlar yapabilmesi ve yeni kapasiteyle üretim yapabilmesi için zaten 2-3 yıl gerekli. Dolayısıyla bunları yapmadan bu hedeflere ulaşmak çok kolay değil.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ