Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para 11 Ağustos yeni kaosun tarihi mi? - Para Haberleri

        Üç ortak arasında kökleri 2005 yılına kadar uzanan cephe savaşı, 2011 yılında artık tam bir meydan muharebesine dönmüş durumda.

        2010 yılının ekim ayındaki olağan genel kurulun, hükümet komiserinin genel kurul salonuna gelmemesi nedeniyle ertelenmesinin ardından Turkcell’in Çukurova Grubu dışındaki diğer iki ortağı, isyan bayrağını çekmiş ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun Turkcell’e yaptığı, “Yönetim Kurulu’nda bağımsız üye sayısını en az ikiye çıkarın” uyarısını sahiplenmeye karar vermişti. Yönetim Kurulu’nda üç bağımsız üye isteyen TeliaSonera ve Altimo’nun bu işe bağımsızlığının kaybolduğuna inandığı Yönetim Kurulu Başkanı Colin J. Williams’la başlamak istemesi 21 Nisan’daki genel kurulda bir anda ortalığın karışmasına neden oldu.

        Genel Kurul gündemine Yönetim Kurulu’nda bağımsız üye sayısının üçe çıkarılmasının ilk adımı olarak yönetim kurulu başkanının değiştirilmesini gündem olarak ekletmek isteyen iki ortağın teklifi kabul edilmedi ve her biri diğeriyle mahkemelik duruma gelen ortaklar arasında yeni bir savaş başladı.

        450 MİLYON TL’LİK KÂR PAYI KİLİT ALTINDA

        Çukurova Grubu’nun yüzde 13.8 doğrudan ve dolaylı hisse payıyla yönettiği Turkcell’de iki ortak toplam yüzde 50.3 payla azınlıkta kalarak, gündeme tek madde bile ekletememesinin şaşkınlığı içerisinde genel kurulun tüm gündemini veto etme kararı aldı. TeliaSonera’nın çekimser, Altimo’nun ise olumsuz oylarıyla 21 Nisan’daki genel kurul hiçbir karar alamadan tamamlandı. Genel kurulda kilitlenen kararlar arasında belki de en çarpıcı olanı ise küçük yatırımcıların ve yabancı hissedarların dört gözle beklediği 1.3 milyar TL’lik brüt kâr dağıtımının da yönetim kavgasına kurban gitmiş olmasıydı. Yönetim için savaşan 3 büyük hissedarın dışında kârdan 450 milyon TL civarında pay almayı bekleyen halka açık hisselerin sahipleri hâlen bu şoku atlatmaya çalışıyor.

        ÇÖZÜMSÜZLÜK POLİTİKASININ SONUCU: HALKA ARZIN 11. YIL DÖNÜMÜNDE PİYASA DEĞERİNİN ÜÇTE BİRİ KAYIP

        Peki bu şokun yansıması ne? En basit şekliyle bakılırsa 18 milyar dolar piyasa değeriyle ilk halka arzını 2000 yılında gerçekleştiren Turkcell’in piyasa değeri, halka arzının 11. yıldönümünde halka arz piyasa değerinin bile yüzde 32 altında.

        Halka arz işlemleri sırasında 10 milyondan az abone sayısına sahip olan Turkcell’in bugün sadece Türkiye’de 33.5 milyon, toplamda ise 60.4 milyon abonesi bulunuyor. Fakat piyasa değeri halka arz edildiği tarihe göre 5 milyar dolar daha aşağıda.

        Turkcell ile aynı tarihlerde veya Turkcell’den çok sonra faaliyete başlamış şirketlerin abone sayıları 100 milyonun üzerine çıkarken, piyasa değerleri ise 40-50 milyar dolarları bulurken Turkcell hisseleri, hissedar kavgalarının arasında 12 milyar dolara çakıldı.

        TÜRK TELEKOM FARK ATTI

        Türk Telekom’un ilk halka arz edildiği tarihte borsada oluşan fiyatı 13 milyar dolar seviyelerindeyken, Turkcell 3.7 milyar daha yüksek bir piyasa fiyatıyla işlem görüyordu.

        Bugüne gelindiğinde ise Türk Telekom 17.7 milyar dolarla Garanti ve Akbank’tan sonra borsanın en değerli üçüncü şirketi iken, Türk Telekom’un halka arz edildiği tarihte borsanın en değerli şirketi olan Turkcell bugün piyasa değerinde 5’inci sıraya gerilemiş durumda. Türk Telekom, Turkcell’in piyasa değerini geçmekle kalmadı, 5.5 milyar dolarlık da bir fark attı.

        GSM devinin piyasadaki çöküşünün arkasında hissedar kavgası yatıyor. Yabancıların raporlarında da altını ısrarla çizdikleri gibi bu konuda uluslararası tahkim davalarıyla çözüme kilit vuran, belki de daha açık bir ifadeyle çözümsüzlük üreten politika nedeniyle ufukta kısa vadede bir umut da beklenti de yok gibi görünüyor.

        YENİ KAOSUN TARİHİ: 11 AĞUSTOS

        En kısa vadede ise gözler 11 Ağustos’ta yapılacak olan Olağanüstü Genel Kurul’a çevrilmiş durumda.

        Yabancı ortaklar cephesinden, Nisan ayındaki olaylı genel kuruldaki ısrarın değişeceğine yönelik bir sinyal gelmiş değil. 11 Ağustos’ta yapılacağı ilan edilen Olağanüstü Genel Kurul’un gündem maddeleri arasında ise daha önce kararların veto edilmesine neden olan “Yönetim Kurulu’nda bağımsız üye sayısının artırılması” teklifine yönelik bir madde yine yok. Bu da Genel Kurul’un yeniden kilitlenip kilitlenmeyeceği sorularını beraberinde getiriyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ