Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema En kötüsünden en iyisine Marvel Sinematik Evreni filmleri
        1

        29. Eternals (2021)

        Her biri farklı süper yeteneklere sahip olan 10 kişilik Eternals ekibi, M.Ö. 5000 yılında insanları Deviant adı verilen yırtıcı canavarlardan kurtarmak için geliyor Yeryüzü’ne. Film boyunca ekip üyelerinin Yeryüzü’ndeki 7 bin yıllık serüvenlerinin kritik anlarına dönüyoruz ama asıl hikâye günümüzde geçiyor. Her kahramanın ilgiye değer hikâyeleri olsa da hiçbirisinde çok derinleşemiyoruz. Yine de filmi aksiyon ve entrikadan ziyade karakterler ve onlar arasındaki ilişkiler ayakta tutuyor. Filmin en sevmediğim yanı, süper kahraman sinemasını eski usul bir epik fantezi geleneğiyle birleştirmesi. Dev sürüngenleri andıran Deviant’lar filmin belki de en zayıf halkası. Onların varlığı yüzünden ‘Eternals’, 1950’lerin ucuz B filmlerini akla getiriyor. Bütün aksiyon, ‘süper kahramanlar dev canavarlar’a karşı öyküsü üzerinden ilerliyor. Bizi 20. yüzyıl öncesi masallara, devlere bağlayan Göksel Varlıklar’ın da görsel açıdan filmi hayli demode kıldığını düşünüyorum.

        2

        28. The Incredible Hulk (2008)

        2003'de gösterime giren “Hulk” filmi pek beğenilmemişti. Marvel Stüdyoları, karakterin sinema haklarını tekrar satın aldı ve 1978 yılında başlayan televizyon dizisinden esinlenen, orijinal resimli romana sadık kalan bir hikâye tercih etti... Çoğu kişi, “The Incredible Hulk”ın MSE'nin ikinci filmi olduğunu pek bilmez aslında. Hulk / Bruce Banner'ı bu filmde Edward Norton'ın canlandırması da ayrıca kafaları karıştıran bir meseledir... Çünkü daha sonra onun yerine Mark Ruffalo aldı ve malum kendisi MSE'nin en popüler kahramanlarından biri haline geldi. İlk “Hulk” filmine göre daha çok beğenildi ama “The Incredible Hulk” MSE'nin en az seyredilen ve en az sevilen filmlerinden biri.

        3

        27. Kaptan Amerika: İlk Yenilmez (2011)
        (Captain America: The First Avenger)

        Film bizi 40 kiloluk, zayıf, astımlı ama her daim gerçek bir kahraman yüreği taşıyan Steve Rogers’ın orduya kabul edilebilmek için yanıp tutuştuğu 1941 yılına kadar götürüyor. Nazi’ler ve Almanya’dan ABD’ye kaçan bilim adamlarının atom bombası yerine başka arayışların peşinde oldukları alternatif bir dünya burası... Nazi örgütü Hydra, zor kullanarak Norveç’te sınırsız enerji veren gizemli bir küp buluyor; ABD ise insanla teknolojiyi birleştirerek Kaptan Amerika’yı “icat ediyor”. Filme hükmeden “40’lı yıllar retro estetiği” gerçekten hoş. Kaptan Amerika’nın savaş döneminde faydalı ama kof bir propaganda aracı olduğunu ifşa eden bölümler de ilginç. Ama Kaptan Amerika bu ilk filmde giysisi ve kalkanıyla modern süper kahramanların yanında gerçekten çok demode duruyor.

        4

        26. Iron Man 2 (2010)

        Kendini dünya barışının garantisi olarak gören Tony Stark, bütün o kibirli hallerinin altında bir sır saklıyor. Süper kahraman olmasını sağlayan madde, bu kez onu güçten düşürüp adım adım öldürüyor. Üstelik düşmanları giderek güçleniyor. Öykü ilk filmin özgünlüğünden uzak... Yönetmen Favreau, mizahi bir ton tutturmak istiyor ama filmin meselelerini sahici ve önemli kılamıyor. Monaco Grand Prix'sinde geçen sahne, gerçekten iyi ama bunun dışında çok akılda kalıcı çekimlerden söz etmek zor. Bu arada, Natasha Romanoff'un yani Black Widow'un göründüğü ilk MSE filmi olduğunu belirtelim.

        5

        25. Ant-Man and the Wasp (2018)

        Bir soygun filminin özelliklerini taşıyan ilk “Ant-Man”in aksine kuantum fiziğini temel alan bilimkurgu ağırlıklı bir öykü seyrediyoruz. Ama bir dünyayı kurtarma öyküsü değil. Ant-Man, farklı alemlerde yaşayan Hank Pym ile Janet Van Dyne'ı kavuşturmaya çalışıyor. Bir başka alt tema da ebeveyn- çocuk ilişkileri... Hank Pym ve Scott’un amacı aslında her şeyden önce iyi bir baba olmak... Romantik komediyle aksiyonu birleştiren filmin ilk bölümünde Hope’un, Sonny Burch'ün mekânında aniden Wasp’a dönüşüp dövüştüğü sahne mükemmel. Her şeyin küçülmesi ve büyümesi filmin sadece aksiyonunu değil mizahını da belirliyor.

        6

        24. Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı (2016)
        (Captain America: Civil War)

        Hikâye, süper kahramanların savaşta neden oldukları sivil kayıpların yarattığı sonuçlar üzerinden ilerliyor. Devletler, süper kahramanları kontrol altına almak için harekete geçerken süperler de devletin kontrolünü kabul etmek ya da etmemek noktasında ikiye ayrılıyorlar. Iron Man devletten yana çıkarken Kaptan Amerika bağımsızlığı tercih ediyor... İlk Yenilmezler, süperlerin ego savaşlarını; ikincisi, olgunlaşma ve yalnızlık sıkıntılarını karşımıza getiriyordu. Bu filmde ise birbirlerini seven arkadaşların, huysuz çocuklar gibi sürekli dövüşüp durmasını seyrediyoruz. Aralarında çelişkiler hem inandırıcılıktan uzak hem de yeterince iyi geliştirilemiyor. Ama havaalanında tutuştukları “mahalle kavgası” gerçekten çok eğlenceli...

        7

        23. Doctor Strange (2016)

        Bir bilim adamının büyücü ya da sihirbaza dönüşmesinin hikâyesi... Özel efekt, aksiyon kalitesi ve görsel atmosfer açısından MSE'nin ilk beşine girebilir. Ne var ki, “dünyayı ele geçirmek isteyen kötülerle iyiler arasında geçen savaş”ı bir yana koyarsak filmde güçlü bir dramatik çatışma ya da karakter değişimi yok. Buna karşılık, filmin açılış sahnesinde Kaecilius’un kütüphaneye gelip Kadim Kişi ile karşılaştığı andan itibaren başlayan büyü savaşları, son derece yaratıcı ve estetik özel efekt sahneleri içeriyor. Bu sahnelerde Londra, New York ve Hong Kong sokakları, binalarla birlikte adeta harekete geçiyor; seyirciyi, adeta sürrealist bir dünyaya davet ediyor.

        8

        22. Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında (2022)
        (Doctor Strange in the Multiverse of Madness)

        Hikâye, Doctor Strange’in (Benedict Cumberbatch), özel güçlere sahip America Chavez (Xochitl Gomez) adlı bir genç kızı koruması üzerine kurulu. America, nasıl kontrol edeceğini bilemediği süper gücü nedeniyle, ‘gizemli ve karanlık bir varlığın’ hedefi haline gelmiş durumda. Ama her şey genç America’nın kötü güçlere karşı korunmasından ibaret değil. Avengers serisinden tanıdığımız Wanda Maximoff (Elizabeth Olsen) yaşadığı trajediler ve sahip olduğu muazzam güçlerle filmin en ilgiye değer karakteri. Doctor Strange ve Wanda’nın orta yaş bunalımı yaşayan iki süper kahraman olduğu kesin. Marvel Sinematik Evreni’nin önceki filmlerinde verdikleri mücadelenin sonunda yorgun savaşçı haline gelmişler. Ayrıca ikisi de yalnız… America Chavez ise onların elinden kaçıp giden gençliği temsil ediyor. Yönetmen Sam Raimi, hikâyenin paralel evrenler arasında geçmesini eğlenceli hale getirmeyi başarıyor. Filmin adında geçen ‘çılgınlığın’ hakkını veriyor.

        9

        21. Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü (2022)
        (Thor: Love and Thunder)

        Senaryoyu Jennifer Kaytin Robinson ile yazan yönetmen Taika Waititi’nin asıl amacı, 1980’lerin filmlerini hatırlatan renkli, eğlenceli bir aksiyona imza atmak. İlk bölümde, Thor’un Galaksinin Koruyucuları ile birlikte savaştığı gezegendeki o kaotik estetik belki tüm film boyunca devam etmiyor. Ama sahneye baktığımızda, filmin anlatımını oluşturan tüm bileşenleri görmek mümkün. Özel efektlerin ağırlıkta olduğu gösterişli bir fantezi dünyası bekliyor seyirciyi. Aksiyon sahnelerinde bilgisayar kökenli görüntülerin çok ağır bastığını tahmin etmek zor değil. Bazı sahnelerde video oyun estetiğini hissetsek de Waititi’nin bunu tüm filme yaydığını söyleyemem. Belirleyici olan daha çok resimli roman estetiği. Waititi, çok renkli, canlı ve masalsı bir Marvel dünyasına götürüyor bizi. Waititi’nin ‘Thor: Ragnarok’a oranla kendi mizah tarzına daha çok yaklaştığını düşünüyorum. Gişelerde seyirciler nasıl tepki verir bilmiyorum ama ne denli trajik ve acıklı olaylara sahne olursa olsun Marvel Sinematik Evreni’nin en hafif filmlerinden biri var karşımızda.

        10

        20. Thor: Ragnarok (2017)

        Thor, ilk filmde büyüme ve olgunlaşma sorunlarıyla uğraşmış; ikinci filmde evreni kurtarmıştı. Üçüncü filmde, Asgard’ı baş belası Hela’dan korumaya çalışıyor. İlk karşılaşmalarında fiziksel olarak Thor’u ezip geçen “süper kötü Hela”nın amacı önce Asgard’a, sonra da evrene hâkim olmak. Filmin en önemli artısı, mizah duygusu... Yönetmen koltuğunda Taika Waititi'nin oturmasının nedeni de bu zaten... Thor ile Hulk neredeyse bir komedi ikilisi gibiler... Bu arada, Thor’un “çekiç sorunu” filmin ilgiye değer noktalarından biri... Thor bu kez çekiçsiz bir süper kahraman olmayı başarmak zorunda. Dolayısıyla, öykü alttan alta Thor’un kendine güven sorunuyla ilgili…

        11

        19. Thor: Karanlık Dünya (2013)
        (Thor: The Dark World)

        İkinci Thor filminin en eğlenceli sahneleri yine dünyamızda geçiyor ve Thor ile Jane’in “gezegenler arası romantik komedisi” sürüyor. Ama bu kez filmin ruhuna ve dokusuna damgasını vuran, ağır ve “karanlık” bir aksiyon ciddiyeti de var. Evrenin karanlığa boğulmasını isteyen Malekith, hikâyenin “kötü adam” tarafını hayli tekdüzeleştiriyor. Thor’un babası Odin’in gelenekçi ve hantal iktidarıyla olan çatışmasını saymazsak, öykü son derece düz bir güzergâhta iyilerin kötülere karşı verdiği mücadeleden ibaret. Çok şükür, Thor’un ihtiraslı kardeşi Loki’nin çelişkileri, kritik durumlarda seyircinin “Acaba ne yapacak?” diye sorular sormasına vesile oluyor da öykü biraz renkleniyor.

        12

        18. Thor (2011)

        Babasının yerine tahta geçmeye hazırlanan Thor, ergenlikten yetişkinliğe geçiş sancıları yaşayan bir gençten farksız. Bilge babası Odin, gücünü göstermek için yanıp tutuşan, söz dinlemeyen bu öfkeli ve kibirli delikanlının galaksi barışı için yarattığı ciddi tehlikeyi görünce onu sürgüne, yani Yeryüzü'ne gönderiyor. Bir çeşit fantazi evreninde, uzay operası kıvamında başlayan film, Thor'un ve çekicinin ayrı ayrı dünyaya düşmesiyle birlikte, “uzaylı dünyaya indi” tarzında bir bilimkurguya dönüşüyor. Yönetmen Kenneth Branagh'daki Shakespeare kültürü olmasaydı, bilimkurgu, fantazi ve aksiyon arasında gidip gelen bu hikâye doğru dürüst toparlanabilir miydi, emin değilim. Bilimkurgu filmlerinden mitolojik öykülere, Kral Arthur masallarından Shakespeare tragedyalarına dek uzanan bir süper kahraman filmi...

        13

        17. Captain Marvel (2019)

        Hikâye “Vers” (Brie Larson) olarak tanıdığımız genç bir kadının Captain Marvel'a dönüşme süreciyle ilgili... Vers, Kree uygarlığında yaşayan bir asker. Ellerini ışın silahı gibi kullanabiliyor. Komutanı Yon-Rogg (Jude Law), bu gücünü Yüce Zekâ'dan (Supreme Intelligence) aldığını öğretiyor ona. Dolayısıyla, gücünü baskı altında tutmak ve sadece Yüce Zekâ'nın verdiği görevlerde kullanmak zorunda. Ama kadın süper kahramanımız, iktidara meydan okuyarak gerçek gücünü keşfediyor. Gücü, özgürlüğüyle birlikte artıyor; isyana dönüşüyor. Eski Superman filmleri tadında hafif bir film. Filmin ortasında “iyilerle kötülerin yer değiştirmesini”, feminist alt metni, 1990'lı yılların popüler kültürüne yapılan göndermeleri, şarkıları, Pınar Toprak'ın müziğini ve başta Carol Danvers olmak üzere tüm karakterleri sevdiğimi söyleyebilirim.

        14

        16. Örümcek-Adam: Evden Uzakta (2019)
        (Spider-Man: Far From Home)

        Bizi “Avengers: Endgame”in hüzünlü, karanlık ve trajik dünyasından alıp liseli ergen gençlerin neşeli ve matrak dünyasına taşıyan bu Marvel filminin ilk bölümünde, Venedik'te cömert gün ışığı altında çekilen aksiyon sahneleri seyrediyoruz. Güzelim şehrin tarihi yapılarının yerle bir olduğu bu sekansta, turistik Venedik görüntüleri, süper kahraman filmlerinin estetiğiyle buluşuyor. Venedik ve Prag gibi Avrupa turizminin gözbebeği iki tarihi şehrin ardından Berlin'e uğruyoruz. Peter Parker'ın Berlin'den sonra Hollanda kırsalında, rengarenk çiçek tarlaları arasında geçen sahnesini de unutmayalım. Örümcek-Adam orada son hazırlıklarını yapıp Londra'daki “final maçı”na hazırlanıyor. Londra sahnelerinde Venedik'te olduğu gibi yeniden gün ışığına ve turistik şehir dokusuna dönüyoruz. Jon Watts'ın yönettiği “Örümcek-Adam: Evden Uzakta” aksiyon, mizah ve romantizmin birleştiği eğlenceli bir yaz tatili filmi.

        15

        15. Black Panther (2018)

        Özellikle ABD'li eleştirmenlerin çoğuna göre Marvel Sinematik Evreni'nin en iyi filmi... Bunun en önemli nedeni süper kahraman filmlerine “çok kültürlü” düşünceyi getirmesi, beyaz erkek egemenliğini yıkması... İşte bu nedenle, ırkçılık ve ayrımcılık sorunlarının can alıcı bir şekilde yaşandığı Batı dünyasının entelektüelleri için son derece önemli bir süper kahraman filmi... Filmin özellikle ABD’de çok sevilmesinin bir başka nedeni de sorunların çözümünün barış ve dayanışmada yattığını vurgulaması... Aksiyon ve sinema duygusuyla baştan sona ilgiyle izlenen bir süper kahraman filmi olduğu kesin. Ama bana kalırsa, hikâye ve dram kalitesi açısından MSE'nin orta halli filmlerinden biri...

        16

        14. Galaksinin Koruyucuları 2 (2014)
        (Guardians of Galaxy Vol. 2)

        İlk “Galaksinin Koruyucuları”, beş yalnız karakterin bir “aile” olmasını anlatıyordu. Yeni filmse “aile içi” sorunlar üzerinden ilerliyor. İleri teknolojileriyle gerçek savaşı bile video oyununa çeviren Sovereign halkının gücü ve Ego’nun iktidar hırsına karşılık, bizim kahramanlarımız sevgi ve bağlılıkla ayakta duruyorlar. Karakterlerin yalnızlığı ve dışlanmışlığı, sadece eğlenceli değil dokunaklı sahnelere de dönüşüyor. Geçmişin nostaljik nağmelerini dinlerken aksiyon sahneleri adeta bir bale haline geliyor.

        17

        13. Örümcek-Adam: Eve Dönüş (2017)
        (Spider-Man: Homecoming)

        Lise öğrencisi Peter Parker, Yenilmezler ekibine katılmak için boyundan büyük işlere girişiyor. Öyle ki süper kahramancılık oynayan bir çocuktan farkı kalmıyor ve çevreye yarardan ziyade zararı dokunuyor. Bütün öykünün Peter Parker için bir tür süper kahramanlık sınavı olduğu söylenebilir... Kötü adamın ailesi, iyi adamın ise egosu için savaşması kayda değer... Lise filmi tadında harika bir aksiyon.

        18

        12. Avengers: Sonsuzluk Savaşı (2018)
        (Avengers: Infinity War)

        Kahramanlarımızın, evrenin yarısını soykırımdan geçirmek isteyen Thanos ve adamlarına karşı verdiği mücadele, aksiyon ve özel efekt kalitesi açısından serinin belki de en iyi ve gösterişli filmine vesile oluyor. Temponun hiç düşmediği, heyecanın hiç dinmediği bir akış var. Russo biraderler teknik olarak yine iyi iş çıkarıyorlar. Filmin en eğlenceli yanı ise kahramanlarımızın kendi aralarındaki diyalogları... Ama iyi kötü mücadelesinin ötesine geçmeyen öykü akışı itibarıyla bence serinin düz filmlerinden biri... Yine de destansı havasıyla MSE içinde ayrı bir yere sahip.

        19

        11. Black Widow (2021)

        Her şey 1995 yılında, Ohio’da, orman kenarındaki bir Amerikan banliyö evinde başlıyor. Natasha’yı ABD’de yaşayan Rus casusu sahte bir ailenin iki küçük kızından biri olarak tanıyoruz. Asıl hikâye ise 21 yıl sonra, ‘Captain America: Civil War’ filminin bittiği yerde, yani ABD hükümetinin özel tim eşliğinde Natasha’nın peşine düştüğü günlerde geçiyor. Senaryo yazılırken akıllarda öncelikle ‘Soğuk Savaş casusluk gerilimleri’nin olduğu kesin. ‘Jason Bourne’ serisi tarzında ‘özel katil yetiştirme programları’nı ele alan filmler de geliyor akla. Filmin en sağlam damarı ise hikâye örgüsünden ziyade dört kişilik ‘sahte aile’nin arasındaki ilişkiler... Yıllar önce suikastçılar örgütünden kaçarak hayatını kurtaran Natasha dışında diğer üçünün psikolojik anlamda, gerçek birer enkaz olduğunu söylemek mümkün. Yönetmen Cate Shortland, dört karakterin duygu dünyasını filmin tam merkezine yerleştiriyor. Aksiyon açısından önceki Marvel filmlerinin gerisinde kaldığı söylenemez. Özellikle son bölümde havada geçen serbest düşüş sahnesi gayet başarılı. Shortland’in asıl başarısı aksiyon sahneleri ile karakterlerin duyguları arasında güçlü bağlar kurması.

        20

        10. Shang-Chi ve On Halka Efsanesi (2021)
        (Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings)

        Tüm başroller ve önemli yan rollerde Asyalı oyuncuların yer aldığı ilk Marvel filmi. Olaylar ‘Avengers: Endgame’den sonraki dönemde geçiyor. Senaryonun ilk hedefi belli ki Marvel tarzıyla Uzakdoğu dövüş sanatları filmlerini bir araya getirmek. Yıllardır gerçek kimliğinden kaçarken köklerine doğru yolculuk yapmak zorunda kalan Shang-Chi’nin öyküsünü seyrediyoruz. Bütün filmin Shang-Chi’nin babası Xu Wenwu ile hesaplaşma ve yüzleşmesi üzerine kurulu olduğu söylenebilir. Hikâyenin özgün yanı Shang-Chi’nin babasına karşı ‘anne düzeni’ni savunan bir oğul olması. Özellikle teyze Ying Nan’ın dahil olmasıyla Shang-Chi’nin ataerkil ve anaerkil sistem arasında seçim yapmak zorunda kaldığını görüyoruz. Bir yanda, On Halka teşkilatının katı hiyerarşisi, ataerkil düzeni ve karanlığı… Diğer yanda ise Ta Lo köyündeki, erkek - kadın, insan - hayvan herkesin eşit olduğu, ormanın bile büyük bir canlı organizmanın parçası gibi hareket ettiği aydınlık düzen var. Baştan sona hiç sıkılmadan seyrettiğiniz bir aksiyon filmi.

        21

        9. Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok (2021)
        (Spider-Man: No Way Home)

        Serinin ilk iki halkasından farklı olarak fantastik janrının sularına giren filmde öyküyü Doctor Strange’ın kontrolden çıkan büyüsü şekillendiriyor. Büyünün kontrolden çıkmasının nedeni ise Peter Parker’ın tam olarak ne istediğini bilmemesi. Önce herkesin Peter Parker’ın kim olduğunu unutmasını istiyor; ama sevdikleri ve yakın çevresinin büyünün dışında kalması gerektiği aklına gelince, işler feci derecede karışıyor. Peter Parker’ın Doctor Strange gibi büyük bir ustanın karşısında söz dinlemeden kendi bildiğini okuması, trajik sonuçlara yol açıyor. ‘Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok’ta aksiyon sahnelerinin yanı sıra diyalog ağırlıklı bölümler de başarılı. Paralel evrenlerden gelen karakterlerin olduğu sahneler, duygusal ve hüzünlü anlar içerdiği kadar kahkahalar attırmasını da biliyor.

        22

        8. Iron Man 3 (2013)

        Iron Man / Tony Stark terörist bir örgütle savaşırken yenilginin tadını alıyor ve neredeyse her şeyini kaybederek dibe vuruyor. Ama takım çalışması ve mühendislik dehası sayesinde yeniden yükseliyor. Marketten topladığı öteberiyle Mandarin’in karargâhına “Rambo karikatürü” gibi yaptığı baskın, Stark’ın Iron Man zırhı olmadan da kahramanlık yapabileceğinin kanıtı... Marvel resimli romanlarının vazgeçilmez alt teması, “Zayıflığı ve zaafları olmayan kahraman yoktur” fikri yine şahane bir şekilde işleniyor. Terörizmin, özünde süper güçler tarafından yaratılan bir iblis olduğu gerçeği de cesaretle konuyor ortaya. Özellikle ikinci kez seyrettikten sonra politik alt metni ve dram kalitesi açısından MSE'nin en dolu filmlerinden biri…

        23

        7. Ant-Man (2015)

        Ant-Man içine herkesin girebileceği mühendislik harikası bir kostüm. Giyeni böcek boyutlarına kadar küçültüyor. Kostümü icat eden Hank Pym, hapishaneden yeni çıkan Scott Lang'i işe alıyor ve onu Ant-Man olarak eğitiyor. Komedi ve aksiyonla harmanlanan, 1980'lerin bilimkurgularını hatırlatan bir soygun öyküsü... Tıpkı “Galaksinin Koruyucuları” gibi, MSE içinde kendi farklı tarzını fazlasıyla orta koyan, neredeyse tümüyle “ayrı telden” çalan bir film. Süper kahramanlığın fiziksel güç ya da doğaüstü beceriler kadar cesaret ve zekâyla ilgili bir şey olduğunun altını çizmesi itibarıyla, MSE'nin en hoş ve nitelikli hikâyeleri arasında.

        24

        6. Yenilmezler: Ultron Çağı (2015)
        (Avengers: Age of Ultron)

        Tony Stark, dünya barışını korumak isterken canavarlaşan yapay zekâ Ultron'u yaratır. Bu durum bize güç kullanarak barışı tesis etmek isterken Ortadoğu'da ve Asya'da “canavarlar” yaratan Batı ittifakını hatırlatır. Bu film çerçevesinde Thanos'u pek aratmayan güçlü Ultron, kendisine karşı çıkan kahramanlarımızın kibrini yerle bir eder. “Yenilmezler”, öyle çok da yenilmez olmadıklarını anlar, kendi özlemleri ve korkularıyla yüzleşirler. Köksüzlük ve yalnızlık çoğunun sorunudur. Fiziksel güç ve savaş konusunda hepsi yeterli olsa da iç dünyalarında kırılgan, umutsuz ve endişelilerdir. Süper kahramanların zayıf yanlarını görmek istemeyen genç hayranların çok beğenmediği, MSE (Marvel Sinematik Evreni) sıralamalarında genellikle aşağılarda yer alan bir film. Ama bana göre dram kalitesi açısından en derinlikli, güçlü ve sağlam hikâyelerden biri...

        25

        5. Kaptan Amerika: Kış Askeri 2014
        (Captain America: Winter Soldier)

        “Güçle, tehditle dünyaya barış ve özgürlük gelmez” diyen ve Kaptan Amerika’yı milliyetçilikten kurtaran film... Alet olduğu operasyonları ve “müzelik kişiliği”ni sorgulayan Kaptan Amerika, kendini SHIELD kurumu içindeki “paralel yapılanma”nın hedefi olarak bulunca, derin devletle bağlarını koparıp Black Widow ve Falcon ile birlikte faşist bir örgüte karşı savaşmaya başlıyor. Sertliği, hızlı ve zarif bir koreografiyle birleştiren Russo biraderlerin yönetmen olarak seriye yeni bir hava getirdiğini vurgulamamız gerekiyor.

        26

        4. Yenilmezler 2012
        (The Avengers)

        Süper kahramanları konu alan filmler, benim için normal insanî durumları ele alabildikleri ölçüde başarılıdır. Bu filmdeki kahramanlar, egoları, kibirleri ve zaaflarıyla son derece insanî durumları temsil ediyorlar... Avengers ekibinin daha çok kendi içinde dövüştüğü ve diyaloglu sahnelerin ağırlıkta olduğu ilk bölümdeki dramatik çatışmalar, filmi aksiyon olmanın ötesine taşıyor. İkinci bölümde ise herkes "assolist egolarını" bir yana bırakıp kötülerle savaşıyor. Solo maceralarıyla tanıdığımız “bir avuç süper kahramanı” başarılı bir öykü içinde bir araya getirmesi itibarıyla MSE'nin en iyi filmlerinden biri.

        27

        3. Iron Man 2008

        İşte her şeyi başlatan film! Robert Downey Jr.'ın kariyerinin bittiğini söyleyenler bu filmle birlikte sustular. “Bir Superman değil” diye küçümsenen Iron Man ise Marvel Evreni'nin vazgeçilmez merkezi oldu. Kuşkusuz başarıda hikâyenin büyük payı var. Silah tüccarı iş insanı Tony Stark'ın kendini bir anda “sıcak savaşın” ortasında bulmasıyla başlayan ve “makineleşmesi”yle süren film, güçlü karakterleri ve sağlam politik içeriğiyle öne çıkıyor. Ayrıca bir aksiyon olarak da çok iyi... Ana karakterin, yani Tony Stark'ın yaşadığı değişim açısından sadece iyi bir süper kahraman filmi değil aynı zamanda gayet sağlam bir dram...

        28

        2. Galaksinin Koruyucuları 2014
        (Guardians of the Galaxy)

        Yasa dışı işlerle ilgilenen dışlanmış, yurtsuz ve ailesiz 5 benzemez kahraman... “Kaybedenler kulübü”nden farksızlar... Üstelik ekip olmayı da istemiyorlar çünkü hepsi bireyci. Herkesin gizemli ve küçük bir kürenin peşinde koşturduğu öykü, belki klişeler yığınından ibaret ama filme asıl ruhunu veren karakterler ve onlar arasındaki çekişmeler, tartışmalar ve gelişen ilişkiler... Sadece süper kahramanlığın anlamını değil, dostluğu ve takım olmanın önemini kendine göre tanımlayan bir film. “Uzay operası” atmosferinin üstüne masumiyetin ışığı gibi düşen 70’li yılların harika şarkılarını da unutmayalım. Bütün o mütevazi, renkli ve matrak havasıyla bence MSE'nin en eğlenceli filmi...

        29

        1. Avengers: Endgame 2019

        Marvel Sinematik Evreni'nde bir dönemi kapatıp yeni bir dönemi açan, “Avengers: Endgame”, Iron Man ve Captain America'nın hikâyelerinin geldiği nokta açısından ayrı bir değer taşıyor... Ama Black Widow, Hulk, Thor, Hawkeye başta olmak üzere diğer karakterler açısından da kuşkusuz önemli bir film. Finaldeki görkemli savaş sahnesini bir yana bırakırsak, daha çok karakterler arası ilişkilere odaklanan dram sahnelerinin öne çıktığını söylemek mümkün. Filmin en güçlü yanı, seyirciyle kurduğu duygusal bağ... İlk sahnelerden itibaren karakterlerle birlikte hikâyenin içinde akmaya başlıyoruz. Çünkü bu filmin gerisinde 11 yılda seyrettiğimiz 21 film daha var...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ