Gübrede 60 ülkeye ihracat

Güneş, yaptığı açıklamada, Türk gübre şirketlerinin teknolojiyle birlikte özel gübreler sektöründe ciddi yatırımlar yaptıklarını söyledi.

Sektörün hammadde kaynaklarının yurt dışından temin edilmesi sebebiyle 2018 yılında dövizdeki artış sonrasında gübre kullanımının azaldığını ve sektörün bu durumdan olumsuz etkilendiğini ifade eden Güneş, "Dövizin gerilemesi, finansman baskısının azalması gübre fiyatlarının geriye gelmesini sağlayacaktır. Bu da gübre kullanımını arttıracaktır." ifadesini kullandı.

Güneş, faizlerin düşmesinin sektöre olumlu yansıyacağını belirterek, Türk şirketlerinin yaptıkları yatırımlara ve elde ettikleri ihracat başarısına dikkati çekti. Güneş, şunları kaydetti:

"Son yıllarda Türkiye’de spesifik, özel gübreler konusunda çok ciddi yatırımlar yapılmaya başlandı. Özellikle Orta Doğu, Balkanlar ve Kuzey Afrika ülkeleri gibi pazarlarda, Almanya, Hollanda, İspanya gibi Avrupa ülkelerinin büyük satışları vardı. Fakat Türk firmaları son yıllarda yapmış oldukları yatırımlarla birçok yabancı firmanın önüne geçti. Bugün 60’a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz."

"ÖZEL GÜBRE PAZARI ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜYOR"

Güneş, özel gübre pazarının dünyada çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü belirterek, "Bugün Yunanistan bizden tarım olarak geri bir ülke olmasına rağmen, bu ülkede özel gübre pazarı, klasik gübre pazarının yüzde 25’ini aldı. Bizde ise özel gübre kullanımı henüz yüzde 5 seviyelerinde. Dolayısıyla bizim sektörümüzde faaliyet gösteren birçok firma da bu konuda yatırım yapıyor." dedi.

Gelişen teknolojiyle gübre sektöründe de önemli değişimler yaşandığını ifade eden Güneş, "Tüm dünyada gübrelerin büyük pazarını klasik gübreler oluşturur. Bunun yanında gelişen teknolojiyle değişen sulama sistemleriyle beraber daha çok suda eriyen özel gübreler üretilmeye başlandı." değerlendirmesinde bulundu.

Güneş, özel gübreler konusunda Türk firmalarının ciddi çalışmaları olduğuna işaret ederek, "Damlama sulama gübreleri, yaprak gübreleri, bitkiyi aktive eden gelişimini hızlandıran gübreler gibi spesifik ürünler üretme konusunda hızlı aşama kaydediyoruz." diye konuştu.

Gübre sektörünün hammadde kaynakları itibarıyla dışa bağımlı olduğunu hatırlatan Güneş, azotlu gübre örneğini vererek, "Söz konusu gübreyi üretebilmemiz için en önemli kaynaklardan birisi doğal gaz. Bu nedenle azotlu gübreler ülkemize genellikle doğal gazın fazla olduğu ülkelerden geliyor. Kaynaklar dışarıda da olsa biz en azından ürünlerin ülkemizde işlenip burada yapılmasını işçilik olarak, ambalaj olarak birçok açıdan memlekete katma değer sağlamasını istiyoruz." diye konuştu.

TÜİK verilerine göre 2015 yılında Türkiye'nin gübre ihracatı 134,4 milyon dolar iken bu rakam 2018'de 251,4 milyon dolara yükseldi.