Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Türkiye, Türkmenlere saldırıyı BM'ye taşıyor

        Şefik DİNÇ / GAZETE HABERTÜRK

        Rusya’nın Suriye’deki hava operasyonları sırasında Bayırbucak Türkmenlerini hedef aldığını vurgulayan Ankara, konunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde görüşülmesini istedi. Cephede Esad güçleriyle savaşan Türkmenler, “Geçit vermeyeceğiz” diyor. 1500 kadın ve çocuk Türkiye sınırına sığındı.

        Suriye’de muhaliflerin kontrolünde olan Türkmen bölgesi Bayırbucak’ta Esad güçleri ile muhalifler arasında 3 hafta önce Acısu, Fırınlık ve Kızıldağ bölgelerinde yaşanan çatışmalar tekrar şiddetlendi. Rusya, havadan yaptığı bombardıman ve Akdeniz’deki savaş gemilerinden attığı füzelerle rejim güçlerine destek veriyor. Gımam, 45 Tepesi, Zuveyk Köyü, Acısu ve Kızıldağ’ın tepe bölgesi rejim güçlerinin eline geçerken, son 3 gündür çatışmalar Burcu’l Kasab Tepesi’nde yoğunlaştı. Kızıldağ’dan sonra bölgenin en stratejik noktalarından biri olan Burcu’l Kasab Tepesi’nin düşmesi, bölgenin tamamen rejim güçlerinin eline geçmesi anlamına geliyor.

        175 BİN TÜRKMEN YAŞIYORDU

        Türkmen Dağı ile Cebel Ekrad arasındaki bağlantıyı sağlayan Burcu’l Kasab Tepesi’nin düşmek üzere olduğunu ifade eden Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, bölgeden gelen bilgilere göre çatışmaların pazar gününden itibaren tekrar şiddetlendiğini söyledi. Gımam, 45 Tepesi, Zuveyk Köyü, Acısu ve Kızıldağ’ın rejim güçlerinin eline geçmesiyle 1200’den fazla Türkmen’in yasal ve yasadışı yollarla Türkiye’ye sığındığını belirten Cevizci, “Bayırbucak bölgesinde bulunan 73 yerleşim yerinde 175 bin Türkmen yaşıyordu. Savaş başladığında bölgenin yüzde 60’ı rejim güçlerinin, yüzde 40’ı ise muhaliflerin denetimine geçti. Burcu’l Kasab Tepesi’nin düşmesiyle bölge tamamen rejimin kontrolüne geçecek” dedi.

        "SAVAŞÇI VAR, SİLAH YOK"

        İnsani yardım ve savaşçı konusunda bir sıkıntı olmadığını ancak silah sıkıntısı yaşandığını belirten Tarık Sülo Cevizci, şunları söyledi:

        "Özgür Suriye Ordusu bölgeye savaşçı takviyesi yaptı. Türkiye’den bölgeye bildiğim kadarıyla savaşmaya giden olmadı. Zaten böyle bir ihtiyaç da yok. Donanımlı, deneyimi olmayanların bölgeye gitmesi sıkıntı yaratacaktır. Bölgeye dikkat çekmek için yapılacak her türlü eylem doğrudur fakat oraya savaşmaya gidilmesi doğru değildir. Muhaliflerin elinde rejimin ağır silahlarına karşılık verecek silah yok. Muhaliflere silah desteği verilmesi lazım."

        "15-20 BİN KİŞİLİK GÖÇ BEKLİYORUZ"

        Hatay Valisi Ercan Topaca hafta sonu yaptığı açıklamada Rusya’nın bombardımanı nedeniyle 1500 Türkmen’in evlerini terk ederek Türkiye’ye geldiğini belirtmişti. Vali, dün de düzenlediği basın toplantısında Türkmenlerin mevcut durumlarına ilişkin bilgi verdi.

        Suriye’nin Yamadı Köyü’nde oluşturulan Arfalı insani yardım noktasındaki Türkmenlere gerekli yardımların yapıldığını aktaran Topaca, son 3 gün içinde 1015 çadır, 4200 battaniye, 910 yatak, bir TIR değişik ebatlarda çocuk giysisi, 500 serum, muhtelif ilaçlar, 12 bin 200 ekmek, 23 bin 300 konserve, 2 bin 728 bebek mama paketi, 2 bin adet hijyen paketi, 1000 adet bebek hijyen kiti ulaştırıldığını açıkladı.

        Topaca, sadece Yayladağı değil, Reyhanlı ve Cilvegözü’nden girişler de dahil olmak üzere son 3 gün içerisinde 28 yaralının Türkiye’ye getirildiği bilgisini verdi. Hatay Valisi Ercan Topaca, şunları devam etti:

        "Son 3 gün içerisinde Arfalı insani yardım bölgesinde oluşan çadırkente gelen toplam 400 aile, 1700 kişi intikal etti. Şu anda Kızıldağ bölgesinde yoğunlaşıyor saldırılar. O bölgedeki 15 civarında köy var. Oralarda henüz çok yoğun bir hareket olmadığı bilgisi geliyor. Şayet öyle bir göç gelirse de 15 bin civarında Türkmen, 20 bin Arap kökenli insanın yaşadığını biliyoruz. Hepsi bizim tarafa geldiği takdirde de yaklaşık 30 bin civarında insan olduğunu düşünüyoruz. Bunun zaten bir kısmı önceden gelmiş durumda Yayladağı’nda, bir kısmı Arfalı Yamadı Köyü’nde yerleşmiş durumda. Dolayısıyla oradan gelebilecek maksimum göçün biz 15-20 binlerde olacağını düşünüyoruz. Bu yönde de tedbirlerimiz var. Güveççi bölgesinde çadırkent hazırlığına başladık, 1-2 güne kadar bitireceğiz."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ