Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Devlet Bahçeli: Nusaybin'de taş üstünde taş bırakmayın | Son dakika haberleri

        HABERTURK.COM

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, doğu ve güneydoğuda PKK'lı teröristlerin faaliyetlerini işaret ederek, "Yüksekova'da şarkılı türkülü el bombalı tuzak hazırlayıp çaydanlığın içine gömerken hiç mi fark edilmedi? Hükümet terörizmin boyutlarını göremedi. Anlaşılan o ki Türkiye yalnızca Allah'a emanet" dedi. Nusaybin'de vatandaşın tahliye edildikten sonra "taş üstünde taş bırakılmaması gerektiğini" kaydeden Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda çağrı yaptı. MHP lideri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği ABD ziyaretindeki karşılama törenine sert tepki gösterdi.

        MHP lideri Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

        "TESLİM SENEDİNE OLUR VERMEYİZ"

        "Türk vatanı darboğazdadır. Ülkemizin temelleri çatırdamaktadır. Vatandaşlarımızın neşesi yoktur. Türk milletinin yaşama sevinci düşmüştür. Milli güvenlik lekelenmiştir. Yine de karamsar olmayacağız. Teslim senedine olur vermeyeceğiz. Hakikate sözcülük yapmaktan da geri durmayacağız. Başımıza ne geliyorsa ihmallerin sonucudur. Hiç kimse başını kuma görmesin. Türkiye yoğun bakımda, ateş çemberindedir. Sürekli yutkunuyor, yumruklarımızı sıkıyoruz. İçi için ağlıyoruz, gencecik fidanlarımıza kahroluyoruz.

        Teröristler öldürmeye hiç ara vermedi. Ocaklara incir ağacı diktiler. Kara kış geliyorum dedi ama iktidar önemsemedi. Nasıl olsa çözüm süreci devredeydi, milli vicdan devre dışıydı. Silahlar susacak adım atılacaktı. İddiaları buydu. Çözüm süreci bölgemizdeki huzur ve barış ortamının reçetesiydi. Gerçeklerin ne olursa olsun ortaya çıkma huyu gözden kaçmıştı. Sahnelenen algı oyunlarının dikiş tutmayacağı hesaba katılmıyordu.

        Diyarbakır'da 31 Mart'ta polis memurları kara toprağa sere serpe düştüler. Aynı günde uzman çavuşlar Nusaybin'de son nefeslerini verdiler. Dün de Nusaybin'de PKK'lı teröristlerin roketatarlı saldırısı sonucu askerlerimiz şehit düştü. Sosyal medya hesabından 'Artık bir şehit vermeyi yüreğim kaldırmayacak' diyen jandarma uzman çavuş yüreğimizi yaralamıştır. Rabbim hepsinin şehadetini mübarek kılsın. Kararlı bir şekilde ve sonuna kadar ifade ediyorum ki, şehitler ölmez. Türk vatanı bölünemez.

        "HÜKÜMET TERÖRİZMİN BOYUTUNU GÖREMEDİ"

        Hatırlayınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biz siyasileri ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz' demişti. Fransa'daki terör saldırısına değinmiş ve 'Daha önce suçlu bulunan bu insanları niye takip etmediniz' demiştir. Daha önce de demişti ki, 'Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim sorumluluğum altında' demişti. Başbakan kendisini yeni bir müsamerede görmüyorsa sözlerinin nereye varacağını hesap etmesi gerekir.

        Hükümet terörizmin boyutunu göremedi. Yeni vahşi yöntemlerini okuyamadılar. Silopi, Cizre, Sur, Yüksekova ve Nusaybin'de önceden düşününlmüş eylemler icra edilmiştir. Terör örgütü infazlarını otomatiğe bağlamıştır. Şimdi taktik değiştirdiler ve bombalarını sıvayla kapatmışlardır. Bu adiliğin bedeli vatan evlatları tarafından ağır bir şekilde ödenmektedir. Yıkılması daha da güç ve zaman alan çelik plakalı duvarlar sokak aralarına kademe kademe örülmüştür. Teröristler bunları yapıyorken hükümet nerede geziyordu? Yüksekova'da şarkılı türkülü el bombalı tuzak hazırlayıp çaydanlığın içine gömerken hiç mi fark edilmedi? Hükümet terörizmin boyutlarını göremedi. Anlaşılan o ki Türkiye yalnızca Allah'a emanet.

        Karşımızda es geçemeyeceğimiz bir namertlik bulunmaktadır. Operasyon teklifleri ne hakla geri çevrilmiştir. Sayın Başbakan daha ne kadar sabredeceksiniz? Biz işbirlikçiliğe ortak değiliz. Devletimizin menfaatleriyle ilgili değerlendirmeleri siyasetin önünde ve üstünde görürüz.

        "ALLAH TAMAMINA ERDİRSİN"

        Sayın Başbakan serokluğu çok sevdin. İmara açılan Sur'a yerleşmeyi bile düşünüyorsun. Allah tamamına erdirsin. Gözümüz yok. Konyalıydın, şimdi oldun Diyarbakırlı talihin açık olsun. Gördüm ki gururla sallanan tek bir Türk bayrağı yoktu. Bunu mesele etmedin.

        HDP'LİLERİN DOKUNULMAZLIKLARI

        Sayın Davutoğlu bilesiniz ki zaman geçiyor. Ağırdan alma, HDP'lilerin dokunulmazlık zırhını delelim. Kim bu millete yan gözle bakıyorsa Türk hukuku üzerine gitsin. Mani olmayınız. Buna var mısınız? Buna tamam diyor musunuz? Dün HDP'nin Aile Bakanı hakkında verdikleri gensoruya olumsuz baktık? Niye çocuk istismarı ile ilgili kurulması kararlaştırılan komisyon daha kurulmamışken oyunlara alet olmayı istemedik. MHP flu baktığı HDP ile aynı kareye girmez.

        "TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ BIRAKMAYIN"

        Onlara üç gün mühlet verin ve şehirleri tahliye etmelerini sağlayarak herkesi emniyetli yerlere alın. Arkasından da Nusaybin'de taş üstünde taş, baş üstünde baş koymayın. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayın. Sur'u yeniden yapmak için kolları sıvamışken, Nusaybin'de tekrar inşa edilir, Şırnak, Yüksekova'da yeni baştan ve Türk-İslam mimarisine uygun olarak hayat bulur. Şehadetlerin önü kesilmezse, hemen her ile giden kara haberler bitmezse, uyarıyorum, Türkiye iç savaşa sürüklenecek, Allah muhafaza Suriye'ye benzeyecektir. Gidişat bu yöndedir. Sayın Başbakan, hiç düşündün mü, vatan gittikten, Türkiye çözüldükten sonra siyaseti ne yapalım, iktidara gelsek bile buna nasıl sevinelim? Dikkat ediniz, devletin çarkını uyum içinde döndürünüz. Askerimizin, polisimizin ne ihtiyacı varsa gideriniz. Gerekirse ekmeğimizi bölelim, gerekirse aç yatıp aç uyanalım, gerekirse sarayın masraflarından kısıp, bütçeden kaynak ayıralım; ama kahramanlarımız ne talep ediyorsa son kuruşuna kadar karşılayalım.

        PARALEL YAPI İLE MÜCADELE

        Erdoğan, son günlerdeki şehit sayısındaki artış sebebinin paralel yapıya yakın polis ve askerlerden kaynaklandığını dile getirmiştir. Bu itiraf delilli ve ispatlı bir tahkikatın neticesi ise ister paralel, ister yamuk, ister küp şeklinde olsun; vatan hainlerinin, devlet düşmanlarının, Türkiye'nin karşısında yer almış muhalif cephenin alayının birden hakkından gelmek hükümetin siyasi namus borcudur. Paralelciler PKK'yı kollayacaklar, Diyarbakır Bağlar'da gerçekleştiği iddia edildiği üzere, operasyon bilgilerini sızdıracaklar, istihbarat ve güvenlik kaosu yaratacaklar, biz de buna sessiz kalacağız öyle mi? Yok öyle yağma, yok öyle bir dünya. Bunlar kim ya da kimlerse hükümet ibreti alem için isimlerini tek tek, unvanlarını bir bir açıklamalı, bu çürümüşleri, bu kansızları deşifre etmelidir. Ve de gereken her ne ise derhal yapmalı, paralelin kökünü kurutmalıdır. Milli mukavemeti kırmak her babayiğidin harcı da olamayacaktır.

        ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ

        Dünyayı nükleer silahlardan temizlemek herkesi memnun edecek bir misyondur. ABD başta olmak üzere diğer batılı devletler samimi ve tutarlı olacak cesareti göstermelidir. Erdoğan'ın ziyaretinde nükleer ikinci plana düşmüştür. Erdoğan'ın ABD'ye intikali sırasında havaalanında başlayan olumsuzluklar bizlerin gözümüden kaçmamılştır. Erdoğan'a bakışımız bellidir. Ancak Erdoğan ABD'de Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmiştir. Erdoğan'ı bir manga askerle karşılanmması saygısızlıktır.

        Erdoğan, Türkiye-Suriye sınırının 98 km'lik hattında halen IŞİD'in elinde bulunan Menbic'e yönelik YPG ilerleyişine göz kırpmış, ümit vermiş midir? Kırmızı Oda'da Erdoğan'ın PYD'ye karşı yumuşadığı, bu konuda ikna sürecine girdiği iddialarında gerçeklik payı var mıdır? Muhtemel Menbic operasyonunda Türkiye'ye bir rol verilmiş, başkent Ankara temelli şartlar sonuna kadar savunulmuş mudur? Üçüncü olarak, İranlı kara paracının kefaretten vazgeçmesi ve hakkındaki yığınla iddialar Kırmızı Oda'da Obama tarafından gündeme getirilerek bir tehdit enstrümanı olarak kullanılmış mıdır? Dördüncü ve son olarak, ABD yönetiminin YPG'yi kara gücü olarak gördüğü belli ve sabitken, Doğu ve Güneydoğu'ndaki terör saldırıları konusunda Obama'nın dikkati çekilmiş, tespiti yapılan ilişkiler ağı gösterilmiş midir? Vashington'da 50 dakikalık Kırmızı Oda seansı olurken, Ankara'da ABD Büyükelçiliği kendi vatandaşlarına tek tek saydığı 19 ilimize terör faaliyetleri gerekçesiyle gitmemelerini istemiştir. ABD terörden bu kadar çekiniyor, vatandaşlarının canından endişe ediyorsa, o zaman PYD'yi, PKK'yı niçin ve hangi insanlık değeri adına silahlandırmakta, üzerimize kışkırtmaktadır?

        "KARABAĞ KARS KADAR TÜRK'TÜR"

        Ermenistan uluslararası hukuka uymalı, Azerbaycan'ın helali ve ecdat yadigârı topraklarından derhal çıkmalıdır. Yukarı Karabağ ihtilafı hak, hukuk ve barışçı yollardan çözülmeli, AGİT Minsk Grubu Azerbaycan egemenliğinde olması gereken topraklarda Ermeni zulmüne son verilmesiyle ilgili duruş sergilemelidir. Kardeş ülke Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne saygı ve riayet edilmelidir. Sonu nereye varırsa varsın, Milliyetçi Hareket Partisi Azerbaycanlı soydaşlarının güçlü bir şekilde yanındadır. Karabağ Kars kadar Türk'tür ve Türk'ün öz yurdudur. Vatanlarını savunurken şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, Azerbaycan'a ve Türk milletine başsağlığı temenni ediyorum. Azerbaycanlı bir gazetecinin, ABD'de Cumhurbaşkanı'na soru sorarken şehitlerinden dolayı duygulanarak gözlerinin yaşarması aynı zamanda Türk'ün asil ve soylu tarafının göstergesidir. Merak ediyorum, şehitleri hiç ağzına almayan, bırakınız gözlerinin nemlenmesini, acıları bile paylaşmaktan kaçan ve korkan akillere, sözde akademisyenlere, yarım aydınlara, medyada yer tutmuş bazı kokuşmuşlara Türk milleti nereye kadar sabredecektir?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ