Referanduma B planı mı?
"AK Parti'de özellikle Doğu ve Güneydoğu milletvekilleri dokunulmazlığın referandum yoluyla kaldırılmasının doğru olmayacağı kanısında"
Muharrem SARIKAYA / GAZETE HABERTÜRK
Dokunulmazlığı geçici süre kaldıran Anayasa değişikliğinin ilk tur oylamasından çıkan sonuç referanduma işaret etti.
Bu da AK Parti’de ikinci tur oylamaya geçilmeden üzerinde yeniden müzakere edilmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünü canlandırdı.
Çünkü, AK Parti’de özellikle Doğu ve Güneydoğu milletvekilleri dokunulmazlığın referandum yoluyla kaldırılmasının doğru olmayacağı kanısında.
Referandum yerine, 330 altında oyla iptal edilmesinin daha yararlı olacağı inancında.
Bu görüşü öne sürmelerinin nedeni de bölgede PKK’ya dönük halk tepkisinin gittikçe artmış olması ve referandumun kazanılan zemini kaybettireceği; bir de kutuplaşmayı çok daha artıracağı endişesi.
Teklife tam desteğini açıklayan MHP her ne kadar ‘hukuk meydan savaşına’ teslim ettiği parti içi sorunuyla meşgul görünse de dün Meclis’in en dinamik partisiydi.
Ancak bu durumu da MHP’deki fireyi engellemedi.
Buna da HDP milletvekilleriyle birlikte neden aynı potada dokunulmazlıklarının kaldırıldığını sorgulayan vekiller neden oldu.
CHP’de ise birçok kişi cep telefonlarının hesap makinesi uygulamalarını açmış, fire ve oy hesabı yaptı.
Daha önce desteğini açıklamış olmasına karşın CHP’de Anayasa değişikliğine oy verecek milletvekili sayısının iki elin parmağını geçmediği görüldü.
HDP ise değişikliğe tam kadro destek vermeyeceğini baştan ilan etmişti, bundan da geri dönmedi.
TRUVA OYLAR
Ancak şunu hemen belirtmem gerekir ki, dünkü oylamada ortaya çıkan rakamlar da gerçekçi değil.
Çünkü, geçmişten gelen taktik burada da geçerli olur ve ilk turda Truva oyların hâkimiyeti görülür.
Böylece cuma günü yapılacak ikinci tur öncesinde fire oranının ne kadar olduğunun ölçülmesi perdelenir; ikinci turda oylar bir anda geri çekilir.
Teklifin 330 altında kalıp iptal edilmesi veya 367 altındaki oyla referanduma gitmesinin yolu açılır.
Zaten oylamada aslolan da ikinci turda alınan oylardır; ilk tur prova niteliğindedir.
1999 SENDROMU
Nitekim benzer bir durum Ocak 1999’da Meclis’te yaşandı; değişikliğin referanduma gitmesi son anda taktik bir yöntemle engellendi.
O dönemde TBMM’de bulunan 5 partiden RP haricindeki 4’ü dokunulmazlıkları düzenleyen teklife 292 milletvekiliyle imza koyarken, Ankara dışında bulunan 110 milletvekili destek açıklaması yaptı.
Dolayısıyla görünürde teklifin 367 üstünde oyla geçmesinde risk yoktu; nitekim ilk tur oylamada da bu görüldü.
İkinci tura gelindiğinde daha ilk maddede Truva oylar çekildi ve bırakın 367’yi 330’un altına inme riskiyle karşılaşıldı.
Referandum tehlikesini engellemek için “Hükümet sırasında oturmuyor, oylama geçersiz” bahanesi üretildi.
Oturumu yöneten merhum Başkanvekili Kamer Genç, hükümete gerek olmadığını belirterek devam etmekte ısrarcı olunca grup başkanvekilleri ara istedi.
Genç ikna edilip yerine diğer Başkanvekili Uluç Gürkan’ın geçmesi sağlandı; teklif yasalaşmadan askıya alındı; o tarihten sonra bir daha dokunulmadı.
O nedenle diyorum ki ilk tur sonucuna bakarak 367’yi zorlamak gerçekçi değil.
İkinci turdan referandum çıkar; bu da yeni sıkıntıların kapısını aralar.
