Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Küresel hukukun nabzı İstanbul’da atıyor

        Geçtiğimizhafta İstanbul, terörle mücadeleden uluslararası yatırımların güvenliğine kadar dünya gündemini meşgul eden hukuki sorunların etraflıca masaya yatırıldığı bir hukuk kongresine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ilk defa düzenlenen Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi’ne; 48 ülkeden katılan, aralarında adalet bakanları, anayasa mahkemesi üyeleri, üst düzey yargıç ve dünyaca ünlü akademisyenlerin de bulunduğu 210 seçkin hukukçu, global hukuki sorunlara çözüm aradı. Biz de ilk yılki deneyimleri, masaya yatırılan konuları ve sunulan çözüm önerilerini, kongrenin bilim kurulu başkanı, Danıştay üyesi Doç. Dr. Gürsel Özkan ile konuştuk.

        Uluslararası Hukuk Kongresi, Türkiye’nin ilk defa ev sahipliği yaptığı bir organizasyon. Katılımcılara bakılırsa masaya yatırılan konuların kapsamı oldukça geniş olmalı. Bu yılki temalar nelerdi?

        Yaşadığımız bölgede çok sayıda yaşamsal sorun var. DEAŞ’tan PKK’ya çok sayıda terör örgütü bölgede faaliyet halinde ve biz de bunlarla mücadele etmek zorundayız. Mülteci meselesi global bir kriz haline gelmiş durumda, biz de 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Oluşmasına bizim sebep olmadığımız tüm bu sorunlar sonuçları itibarıyla bizi etkiliyor. Yüzlerce yıllık bir medeniyetin sonucu vücut bulmuş bir ülkede yaşıyoruz. Geniş bir kültürel coğrafyamız var. Bu kültür birlikteliğinin yanına ekonomik ilişkileri de koyarak toplumların ortak refahını birlikte üretmek zorundayız. Karşılıklı işbirliğimizi ve yatırımlarımızı da hukuki bir koruma zeminine oturtmamız gerekiyor. Ayrıca FETÖ ile mücadelemiz de 15 Temmuz sonrası tüm dünyanın gündeminde. Tüm bu tartışmalar kongremizin temalarını oluşturdu

        FETÖ ile mücadeleyi, global anlamda terörle mücadele çabaları kapsamında ve bunun gerektirdiği işbirliği çerçevesinde yürütebilmek elzem. Ayrıca Gülen’in ABD’den iadesinin gerçekleşmesi, yıllardır dünyada efektif kullanılamayan suçluların iadesi mekanizmasının etkinliği açısından bir kilometre taşı olabilir. Bu konular gündeme geldi mi?

        Öncelikle 48 ülkeden en üst düzeyde 210 hukukçunun burada olması, Türkiye’nin FETÖ ile mücadelesini meşru zeminde ve hukuk devleti ilkeleri içerisinde yaptığının da uluslararası bağlamda kabulü anlamına geliyor. Aynı zamanda da 15 Temmuz sonrası tüm bu katılımcıların programdan sapmadan Türkiye’ye gelmeleri, Türkiye’ye duyulan güvenin bir göstergesi. Gerek iade gerekse suçla mücadeleye yönelik işbirlikleri, global anlamda hukuk güvenliğinin korunması bakımından olmazsa olmazdır. Bunlar olmadan sağlıklı uluslararası ilişkilerden söz edemeyiz ve terörle etkin mücadele şansımız olmaz. Mağdur haklarıyla ilgili bir oturumda Alman bir hâkim binlerce yargı mensubunun görevden alınmasını anlamakta zorlandığını ifade ettiğinde, Danıştay’dan bir üyemiz, söz konusu kişilere yöneltilen suçlamalara, eylemlerinin niteliğine ve haklarındaki mevcut delillere dikkat çekti. Tamamen hukuki bir zeminde argümanını ortaya koydu. Kongremiz böylece FETÖ konusundaki uluslararası dezenformasyonun ekarte edilerek sağlıklı bir tartışma zemini oluşturulmasında da rol oynadı.

        ‘ULUSLARARASI ISTANBUL HUKUK KONGRESI BIR DEVLET PROJESIDIR’

        İlk deneyimin başarılı geçtiğini söyleyebilir miyiz? Kongreyle hedeflediğiniz ‘global hukuki işbirliği’ anlayışını bir zemine oturtabildiniz mi?

        Kongrenin Sayın Cumhurbaşkanı’nın himayesinde düzenlenmesi ve Adalet Bakanlığı bünyesinde kongre için bir sekretarya kurulması, bunun bir devlet projesi olduğunun ve sürekli olacağının göstergesidir. Bu anlamda çok olumlu geri dönüşler aldık. Adalet Bakanı’mız, Yargıtay ve Danıştay Başkanlarımız ve diğer hukukçularımız, yabancı mevkidaşlarıyla oldukça verimli toplantılar yaptı. Suçla mücadelede işbirliği, hâkimlerin eğitimi, adli yardımlaşma gibi konularda çok sayıda mutabakata vardık. Bu kongrede amacımız somut hukuki sorunları tespit etmekti. Engin hukuki birikimimizi, diğer ülkelerle dostluk ve işbirliği çerçevesinde kullanarak, bölgemize ve dünyaya adalet getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.

        ‘İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ BÖLGESEL ROL OYNAYACAK’

        Yabancı yatırımcılar artık yatırım yaptıkları ülkenin mahkemelerine tabi olmaktansa, uyuşmazlıklarını tarafsız bir hakem kurulu önünde, uluslararası tahkim yöntemiyle çözmeyi tercih ediyor. Dünyada muazzam bir yükselişte olan uluslararası tahkim mekanizması kongrede gündem maddesi oldu mu?

        Uluslararası ticari uyuşmazlıkların etkin ve adil çözümü, sağlıklı ilişkiler için çok önemli. Bu konular oturumlarımızın en çok ağırlık verilen gündem maddeleri arasındaydı. Tahkime iki oturum ayırdık. Türkiye’de yatırım yapan yabancılar veya yurtdışında yatırım yapan Türk vatandaşları zaten tahkimden yararlanabiliyor. Bunun yanında 2014 yılında çıkarılan bir yasayla İstanbul Tahkim Merkezi kuruldu. Bu merkez sadece ulusal değil bölgesel bir rol oynayacak. Ortadoğu’dan Orta Asya’ya geniş bir coğrafyada yatırımcıların uyuşmazlıklarına çözüm aradıkları adres haline gelecek. Bunun dünyaya tanıtılması için zemin oluşturduk. Tahkimin yanında alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, dünyada bu alanda yükselen arabuluculuk ve uzlaşma gibi hukuki trendler de tartışıldı.

        ANIL EMRE/GAZETE HABERTÜRK

        FOTOĞRAF: ERDEM ŞAHİN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ