Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem GÜNEYDOĞU'DA AKP Mİ, DTP Mİ?

        Erdoğan, Batman mitinginde oyların israf edilmemesini ve 4 milletvekilliğinin tümünü istedi.

        Ancak bu güç görünüyor. Bölgede bağımsız adaylarla seçime giren DTP, AKP’nin en büyük rakibi, diğer partilerin ise esamesi okunmuyor Aşırı sıcakta ve güneş altında saatlerce kendisini bekleyen ve dinleyen kalabalık Başbakan Erdoğan’ı coşturdu ve Batmanlılardan dört milletvekilliğinden dördünü de istedi. Ama bu imkansız. DTP kökenli iki bağımsız aday, Bengi Yıldız ile Ayla Akat Ata’nın seçilmesi, diğer iki milletvekilliğinin de AKP’ye gitmesi kesin gibi. Nitekim Erdoğan bağımsız adaylara verilecek oyların “israf” olacağı iddiasını Batman’da da tekrarlayarak DTP’nin gücünü kabul etmiş oldu. Ancak bu sefer, DTP’lilere oy vermeme çağrısı yaparken ideolojik argümanlar kullanmadı; sadece “bağımsızlar sizin sorunlarınızı çözemez” demekle yetindi. Gerçekten Güneydoğu’da iki siyasi güç yarışıyor. AKP ile DTP kökenli bağımsızlardan başka kimsenin esamesi okunmuyor. Üstelik bu yarış alabildiğine yumuşak bir atmosferde, centilmence gerçekleşiyor. Örneğin başta Erdoğan olmak üzere AKP’liler Güneydoğu’ya çok ama çok asılıyorlar, ama DTP’lilerle kavga ediyor görüntüsü vermemeye de özen gösteriyorlar. Çünkü seçim rekabetinin radikal bir platforma taşınmasının DTP’nin işine yarayacağını biliyorlar. Benzer bir şekilde bölgede görüştüğümüz DTP’li adayların hemen tümü AKP’den hep belli bir nezaketle söz ediyor, onunla çatışmaya girmekten kaçınıyorlar. Hatta Başbakan’ın bir televizyon programında DTP ile koalisyona kapıyı kapatmamasının (her ne kadar sonradan sözlerini bir ölçüde değiştirdiyse de) onları epey heyecanlandırdığını bile söyleyebiliriz. Siyaset yerine hizmet AKP liderinin Güneydoğu’ya neden aşırı önem verdiğini şöyle açıklayabiliriz: Eğer bu seçimde AKP’nin oyları görünür bir şekilde artar, DTP’ninkiler de gerilerse Erdoğan “Bakın biz bu sorunu çözme noktasında doğru yoldayız” diyebilecek ve aşırı sertlik yanlılarını bir ölçüde bertaraf edebilecek. Eğer Güneydoğu’da AKP de havlu atar ve DTP’liler ezici bir üstünlük sağlarsa, bunun temel nedeninin AKP’nin “yanlış politikaları” olduğu ileri sürülecek. Böylesi bir durumda AKP, 22 Temmuz sonrası yine hükümet kuracak olursa Kürt sorunu konusunda “şahin” pozisyonlar almak zorunda kalacak. Erdoğan Batman’da çok akılcı bir strateji izleyerek söylemini 4.5 yılda bölgeye götürdükleri ve bundan sonra götürecekleri hizmetler temeline oturttu; eğitim, sağlık, ulaşım gibi konulara ağırlık verdi. Yani DTP ile, onun yabancısı ve acemisi olduğu bir minderde güreşti. Bununla birlikte, Türkiye’de 36 etnik unsurun bulunduğunu ve çatının “Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığı” olduğunu söyleyerek kültürel-siyasi konulara ilgisini de gösterdi. ‘Tek millet, tek bayrak’ Miting alanındaki en dikkat çekici pankartın üzerinde “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” yazıyordu. Zaten Erdoğan bu sloganı konuşmasında da tekrarladı. Kalabalığın AKP bayraklarıyla birlikte Türk bayrakları da sallaması bu sloganın Güneydoğu’daki AKP tabanı tarafından benimsenmiş olduğunu gösteriyordu. Hizbullah faktörü GüneydoĞu’da AKP ve DTP dışında aslında bir üçüncü güç daha var: Hizbullah. Kimilerinin, 2000 başlarındaki peş peşe operasyonlarla sona erdiğini sandığı Hizbullah tam tersine yaralarını hızla sardı ve tarihinde ilk kez yasal faaliyetleri temel alarak hızla kitleselleşiyor. Ve Hizbullah denince akla örgütün lideri Hüseyin Velioğlu’nun memleketi Batman geliyor. Örneğin örgüt sempatizanları düzenli olarak Velioğlu’nun Batman’daki mezarını ziyarete geliyorlar. Peki 22 Temmuz’da Hizbullah ne yapacak? DTP’liler “Sessiz ve derinden gidiyorlar, çok güçlüler” dedikleri Hizbullah’ın tabanından oy almalarının imkansız olduğunu kabul ediyorlar. Ya AKP? Burda çelişkili iddialar var. Mitingde konuştuğumuz AKP’liler “Cemaati (Hizbullah) ikna ettik. Onlar da bize oy verecek” diyor ama Velioğlu çizgisine sıkı sıkıya bağlı Hizbullahçıların hiçbir partiye sıcak bakmadıkları biliniyor. Buna karşılık, Hizbullah içinde “yenilikçi” bir kanadın ortaya çıktığı, bunların Cumhurbaşkanlığı sürecinde yaşananları gerekçe göstererek AKP’nin desteklenmesini istediği ileri sürülüyor. UZLAŞMA UMUDU YOK ErdoĞan: Ya 367 ya kriz! BaŞbakan Erdoğan, Batman mitinginde yaptığı konuşmada 22 Temmuz seçimlerinden sonra Türkiye’nin “Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi ile karşı karşıya olacağını” söyleyerek, “Bunun sorumluları tarihe, millete hesabını veremeyeceklerdir” dedi. Erdoğan,Cumhurbaşkanlığı seçim süreci yaşandığını anımsatarak, “Her şey yolunda giderken biz anayasayı mı değiştirdik? Hayır. Merhum Özal hangi anayasa ile seçildiyse, Sayın Demirel hangi anayasa ile seçildiyse, Sayın Sezer hangi anayasa ile seçildiyse...” demesi üzerine vatandaşlardan protesto sesleri yükseldi. Erdoğan, bunun üzerine, “Sizler gönüllerinizle konuşacaksınız. Ruhlarınız ile değil” dedi. Vatandaşlar daha sonra, “Sezer istifa” şeklinde tempo tuttular. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerli kardeşlerim, Ben bu konuyla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşayım. Bakınız şu anda Türkiye bu seçimlerden sonra bir Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi ile karşı karşıyadır. Bunun sorumluları tarihe, millete hesabını veremeyeceklerdir. Niye bunu söylüyorum? Zira Sayın Özal bu anayasa ile seçildi. Sayın Demirel, Sayın Sezer bu anayasa ile seçildi. Peki şimdi ne değişti de Sayın Gül seçilirken kalktınız ’Hayır olmaz’... ’İki kere iki dört etmez ki’dediler ve geçici olarak da bunu kabullendiler, zorladılar. Ve bunun kararını çıkarttılar. Bunu belki yasaları zorlayarak yapabilirsiniz. Ama bunu millete yutturamazsınız.” Erdoğan, “cumhursuz cumhuriyet, milletsiz milliyetçilik, halksız halkçılık olmayacağını” belirterek, “Bunlar sandıkta bunun cevabını alacaklar. İşte şimdi 367’nin üstünde bir rakamla sizden tekrar yetki istiyoruz” dedi. Erdoğan taklidiyle kalabalığı coşturdu * Miting öncesi halkı coşturmak için görevli Vahit Özüpek, Başbakan Erdoğan’ın ses tonunu ve vurgularını başarıyla taklit ederek AKP’nin sloganlarını halka tekrarlatıyor. Vahit Özüpek işini o kadar iyi yapıyor ki miting alanını dolduran halk sanki Başbakan Erdoğan gelmişçesine coşup sloganları tekrarlıyor. * Mitingde Erdoğan konuşmasını sürdürürken kürsünün sağında bulunan bir grup “Hak aradık ceza bulduk, adalet bu mudur?” ve “Sayın Başbakanım 2007’de kula kulluk devam etsin mi?” yazılı dövizlerle Başbakan’ı protesto ettiler. Protesto başbakanlık korumalarınca anında önlendi dövizler protestocuların ellerinden alındı ve yırtıldı. * İzmir, Mersin ve son olarak Diyarbakır’da bisiklete yerleştirilen bombaların patlamasından sonra Batman mitingi öncesi Vilayet Meydanı’na güvenlik önlemlerine ek olarak bisiklet girişi yasaklandı. Her çatıya keskin nişancılar yerleştirildi. Polis yoğun güvenlik önlemleri aldı.

        RUŞEN ÇAKIR - VATAN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ