Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar 'Hayat Bugün', bu akşam saat 20.00'de SHOW TV'de başlıyor

        SHOW TV’de ekrana gelecek, yapımını O3 Medya’nın üstlendiği, NBCUniversal Formats ve Universal Television’un başarılı dizisi ‘New Amsterdam'ın uluslararası ilk uyarlaması olan 'Hayat Bugün', yayın hayatına bu akşam saat 20.00'de başlıyor.

        Yönetmen koltuğunda Çiğdem Bozali’nin oturduğu 'Hayat Bugün'ün uyarlama senaryosunu Ayça Üzüm ile Cansu Çoban kaleme aldı.

        'Hayat Bugün'ün başrollerinde; Ulaş Tuna Astepe, Hazar Ergüçlü, Tansel Öngel, Hande Doğandemir, Mert Denizmen ve Şerif Erol yer alıyor.

        REKLAM

        'Hayat Bugün'ün başrol oyuncuları Ulaş Tuna Astepe, Hazar Ergüçlü, Tansel Öngel, Hande Doğandemir, Şerif Erol ve Mert Denizmen, Habertürk'e verdikleri röportajda dizinin neden sezona damgasını vuracak yapımlardan biri olduğunu anlattı.

        ULAŞ TUNA ASTEPE

        ‘Hayat Bugün’ün kadrosuna dâhil olma sürecinizden söz eder misiniz? Dizi, sizi hangi özellikleriyle etkiledi?

        Hisarönü Hastanesi içinden her gün binlerce hayatın gelip geçtiği bir küçük ülke... İyileşmek umuduyla buraya gelen genci yaşlısı, akıllısı delisi, yerlisi yabancısıyla kozmopolit bir sığınak. Ve içerisinde bir meslek olduğu için değil, insan olmanın temel sorumluluğu olduğu için cefakârca çalışan sağlık çalışanlarımızın evi. Bu kutsal göreve hakkını teslim eden bir senaryo okudum. Beni içeri bu güzel senaryo davet etti, ben de zevkle kabul ettim.

        Canlandıracağınız doktor karakteri için özel bir çalışma yaptınız mı? Doktorlar sizin için ne ifade ediyor? Doktorlarla ilgili bir anınız var mı?

        Her birimiz, dizideki branşlarımız üzerinde uzmanlaşmış, mesleğini ustaca icra eden, harika insanlarla çalıştık. Sabah onlarla beraber hastanelerine girip, bir gölge gibi onları takip edip, işlerinin teknik detaylarına, hastalarla ilişkilerine ve gösterdikleri insanüstü performansa tanık olduk. Umarım onları utandırmayız. Yardım isteyene koşmak bizim kültürümüzde var. Doktorlarımız da bu kültürel mirasın ustaca işlenmiş değerleri. Onlarla bir bağ kurmak, bu işe hazırlıktaki en temel aracım oldu.

        REKLAM

        'New Amsterdam'ın ilk orijinal uyarlaması birebir aynısı mı olacak, ne gibi farklar göreceğiz? Hikâyeyi bir de sizden dinleyelim?

        Alışılmışın dışında bir hastane hikâyesi izleyeceğiz. Dizinin orijinal konseptinde, çeşitli sorunları olan, hastasından doktoruna, insanların çok da mutlu olmadığı bir hastanenin tedavi sürecini, oyun kurucu bir başhekim ekseninde takip ediyoruz. Başhekimi, hastanenin hastalıklarını tespit edip, tedaviye başlıyor. Hikâyemizin baş kahramanı da aslında bu hastane. Elbette bu harika konsepte sadık kalarak, senaristlerimiz nefis bir uyarlama ortaya koymuşlar. Herkesin bildiği, birçoğumuzun hayatına dokunmuş o büyük, kalabalık, köklü hastane burası. Genci, yaşlısı, akıllısı, delisiyle bir Türkiye hastanesi.

        'New Amsterdam'ı izlediniz mi? Oradaki karakterinize siz neler kattınız?

        'New Amsterdam’ı, ‘Hayat Bugün’ senaryosunu okuduktan sonra izledim. Bir fikrim olsun niyetiyle başlamıştım fakat daha sonra bırakamadım. Dünyanın iki ayrı ucunda doğup büyümüş ikiz kardeşler onlar. Ortak çok yönleri de olsa farklılaştığı yerler olacak. Benim şahsen kahramanım ve arkadaşım Barış.

        Projenin en güçlü yanları nelerdir? Sizce ekran başındakiler en çok neleri sevip takip edeceklerdir?

        Tüm dünyanın ve elbette bizim, umuda ihtiyacımız var. 'Hayat Bugün', "bu uğurda biz ne yapabiliriz?" sorusuna güçlü bir yanıt. Hayalim insanların yorgun - argın geldikleri sıcak yuvalarında, tüm aile fertleriyle bir arada, iyi hissederek ve iyileşerek bu diziyi izleyip, bir tebessümle yataklarına dönmeleri.

        REKLAM

        HAZAR ERGÜÇLÜ

        ‘Hayat Bugün’ün kadrosuna dâhil olma sürecinizden söz eder misiniz? Dizi, sizi hangi özellikleriyle etkiledi?

        'New Amsterdam' zaten sevdiğim bir diziydi. Uyarlamasında yer alma fikri beni çok heyecanlandırdı. Senaryoyu okuyunca çok iyi uyarlandığını gördüm ve "kesinlikle bu işin bir parçası olmalıyım" dedim. Dizideki diğer oyuncuların da arkadaşım olması önemli bir etken oldu.

        Canlandıracağınız doktor karakteri için özel bir çalışma yaptınız mı? Doktorlar sizin için ne ifade ediyor? Doktorlarla ilgili bir anınız var mı?

        Evet, bir hastanede onkoloji uzmanıyla bir gün geçirdim. Bambaşka bir evrende gibiydik. Gerçekten inanılmaz zor bir gündü. Doktorlara olan hayranlığım daha da arttı. Gerçekten bu insanların hakkını ödeyemeyiz. Doktor olmayanın anlayamayacağı, çok zor bir meslek bu. Sadece fiziki değil duygusal yükü de çok çok ağır.

        REKLAM

        Tıpla ilgili yapımlarda rol alan oyuncular verdikleri röportajlarda rolleri gereği edindikleri bilgilerin hayatlarına farkındalık kattığından söz ederler. Sağlıkla ilgili sizin edindiğiniz bilgiler, hayatınızda ne ölçüde yer etmeye başladı?

        Sanıyorum artık beslenmenin önemini tam anlamıyla kavradım. Zaten ilgi duyduğum bir konuydu ama daha dikkatli olmaya başladım. Daha sağlıklı yaşıyorum. Kanserle ilgili birçok insan gibi benim de içimde hep bir korku var. Yılda bir veya altı ayda bir kan tahlili yaptırıyorum; artık erken tanının önemini daha da ciddiye alıyorum.

        Hayat size ne ifade ediyor?

        Çaresizce buradayız. Çaresizlik...

        Hayatı kendiniz ve başkaları için keyifli yaşama adına ne gibi yöntemleriniz, uygulamalarınız var?

        Özel bir sırrım yok. Sevmediğim şeyleri yapmayı reddediyorum, kafaya takmamayı öğrenmeye, ailemle daha çok vakit geçirmeye ve strese kapılmamaya çalışıyorum. Hep hareket ediyorum, az yemeye ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum, şartlar uygunsa mutlaka denize giriyorum.

        Kariyerinizin dönüm noktasında yaşadıklarınızdan söz edebilir misiniz? O dönemde neler yaşamıştınız? Kariyerinizin bu döneminde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

        Her proje ayrı bir dönüm noktası. Kendimi çok daha rahatlamış hissediyorum. Galiba artık daha neşeli birisiyim.

        ‘Hayat Bugün’ün kariyerinize nasıl bir etkisi olmasını umarsınız?

        Kariyerime değil de sadece hayatıma şöyle bir etkisi olmasını isterim. Sonunda "Oh be ne kadar güzel bir setti, ne kadar eğleniyorduk iyi ki yapmışım" diyebilmek isterim. Kariyerdense hayatın kendisiyle daha çok ilgileniyorum.

        REKLAM

        Aynanın karşısına geçip kendinizle sohbet ettiğinizi/dertleştiğinizi düşünelim. Kendinize özellikle hangi konularda tavsiyelerde bulunur, kendinizi özellikle hangi konularda eleştirirdiniz? Ve kendinizi özellikle hangi konularda takdir ederdiniz?

        Eskiden acımasızca sadece eleştirirdim. O kadar sert olurdu ki kimse beni o kadar sert eleştirmemiştir şimdiye kadar ama artık çok da yüklenmiyorum kendime. Her şeyi biraz daha hafife almayı öğrendiğim için daha anlayışlıyım kendime karşı. Hata mı yaptım? Ne yapayım insanım, bu kadarım. Hayat böyle bir şey. Dünya böyle bir yer. Bunları söylüyorum kendime. Elimden geldiğince.

        TANSEL ÖNGEL

        ‘Hayat Bugün’ün kadrosuna dâhil olma sürecinizden söz eder misiniz? Dizi, sizi hangi özellikleriyle etkiledi?

        'Hayat Bugün' ekibinde galiba ilk belli olan oyuncu bendim. Galiba değil ilk belli olan oyuncu bendim, diğer arkadaşlarımı bekledim. Başka bir iş için Saner ağabey ile konuşmuştuk kışın. Sonra dedi ki bir senaryo yollayacağım sana çok beğeneceksin. Fakat ben pandemi döneminde 'New Amsterdam’ı izlemiştim. Senaryo geldiğinde çok şaşırdım. Çünkü izlerken şey demiştim “Ya bu işi biz yapsak” diye içimden geçirmiştim. Saner ağabey de bunu önerince hiç düşünmeden kabul ettim.

        Canlandıracağınız doktor karakteri için özel bir çalışma yaptınız mı? Doktorlar sizin için ne ifade ediyor? Doktorlarla ilgili bir anınız var mı?

        Ben bir cerrahı oynuyorum; 'Doç. Dr. Aras Erdem'... Müthiş bir duygu bir doktoru oynamak. Tıp fakültesini bitirmeden kendimi doktor gibi hissetmek gerçekten biraz ironik. Biz Atilla Yılmaz ile hazırlandık. Kendisi başhekim, daha önce de bir süre devlet hastanesinde başhekimlik yapmış. Trabzonlu. Ben de Trabzon’da yaşadığımdan dolayı benim için başka bir anlamı var ve gittiği her yerde izini bırakmış. Ayrıldığı hastanelere yeniden gittiğinde herkes onu ayakta karşılıyor. Hastanedeki halini görmenizi çok isterim gerçekten örnek bir başhekim ve onunla bu sürece hazırlandığımız için çok mutluyum. Doktorlarla ilgili çok anım var çünkü Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda çalışırken 10 yıl boyunca benim ev arkadaşlarımın hepsi doktordu. 3 tane ayrı doktorla ev paylaştım. Gözlem şansı değil, onların hayatlarına şahitlik etme fırsatım çok oldu. O kadar fazla anım var ki anlatamam... Stajyerlerken onları ziyarete giderdim ve sabaha kadar acilde onlarla birlikte nöbet tutardım. Hemen size bir anı anlatayım; bir gün birinin kuzeni geldi. Bacağından bıçaklanmış ve bıçak bacağında duruyor. Hemen işte paravanları çektiler dikişler atıldı, tedavi yapıldı. Sonra “Nasıl, iyi misin?” diye sordu. Ben de döndüm dedim ki doktora; “Ya senin kuzenin değil mi? Nasıl yaptın bunu?” Dönüp dedi ki; “Ben sadece yarayı görüyorum, sen yaralı görüyorsun" dedi. Ben sadece yarayı görmesem, o yarayı iyileştiremem. Bu da doktorların bakış açısının nasıl olduğuna dair bana o yıllarda çok fikir vermişti.

        Rolünüz gereği sağlıkla ilgili tıpla ilgili birçok yeni bilgi edinmişsinizdir. Sizi en çok şaşırtan bilgi ne oldu?

        Ben insan anatomisini ya da işte insan varlığına çok meraklıyımdır. Bu rol gereği de tekrar bununla yüzleşmeye, tıp bakış açısıyla yeniden karşı karşıya gelme fırsatım oldu. İnsan mucizevi, gerçekten mucizevi bir makine gibi. Yani iskelet, kaslar, düz kaslar, organlar, organların işlevi o kadar acayip ki herkeste aynı. Sizin diliniz, dininiz, ırkınız, geldiğiniz şehir, etnik köken ne olursa olsun herkeste aynı kas dizilimleri, aynı organ dizilimleri, aynı çalışma prensibi ile hareket eden varlıklarız. Mesela doktorların miyokard dedikleri kalp kasları var. Bunlar iskelet kaslarından ve düz kaslardan daha farklı prensiplerle çalışıyor. Herkeste aynı. İşte kalbin bağlı olduğu lifler, damarlar yani bir insanın derisinin altındaki şeyi görmeye başladığınızdan itibaren tanrının nasıl bir mucize yarattığını bir kez daha görüyorsunuz. Bütün dünyaya baktığınız gibi. Bütün dünyada da hani görüyoruz ya Tanrı'nın nasıl bir sanat yaptığını, doğaya baktığınızda, vahşi doğaya, insan etkisi olmayan doğaya baktığımızda bunu daha rahat görebiliyoruz. İnsan vücudu da böyle ve ben bu rol sayesinde her gün böyle bir gerçeklikle karşı karşıya kaldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

        2020’nin mart ayından itibaren bütün dünya sağlık açısından oldukça zor günler geçirdi / geçiriyor. Bu dönemde hepimiz özellikle sağlığımızın ne büyük ölçüde önemli olduğunun farkına daha da iyi vardık. Pandemi size özellikle hangi öğretileri edindirdi?

        Pandemi süreci bence dünya için zararı olduğu kadar çok faydalı da oldu. Boğaz’da yunusları gördük, ozon tabakası insan etkisi azaldığı için kendini tamir etti, insanlar nasıl evlere kapanamayacak kadar özgür varlıklar olduğunu keşfettiler. Çok kaybımız oldu gerçekten ama bütün dünyanın yepyeni bir sağlık sistemine ihtiyaç duyduğunu fark ettiğimizi düşünüyorum. Artık insanların kurduğu sistemlerin insan sağlığı ve insan hayatı için artık çok da işe yaramadığını, ne kadar bizi ileri götürüp götürmediğini, kurduğumuz sistemleri yeniden sorgulamamız gerektiğini bana düşündürdü. Ben pandemi sürecinde şanslı olanlardandım. Çalışıyordum ve bizim izin kağıtlarımız vardı ve dışarıda işe giderken, iş sırasındaki çekimler arasında şehir bomboşken, İstanbul’da kimse yokken şehri yeniden keşfetme şansım oldu. Özellikle Pera tarafını... Çünkü 'Masumlar Apartmanı'nı biliyorsunuz, Asmalı Mescit tarafında çekiliyordu ve insan kalabalığı olmadan insanların yarattığı güzelliklere bir kez daha bakma fırsatım oldu. Uzun bir süreç olduğu için çok düşündük ama buradan bence faydalı sonuçlar çıkartmalıyız. Evet, böyle bir süreç yaşandı, zamanı geriye alamayız, ilk başladığı ana geri dönemeyiz ama bu süreçten aldığımız dersle yepyeni, taptaze şeyler yaratabiliriz. Doğru soruları sorup, çok güzel cevaplar bulup ve bu doğrultuda ilerleyebiliriz diye ümit ediyorum.

        Hayat size ne ifade ediyor?

        Hayatın bana ne ifade ettiğini bir röportaja sığdırabilecek kadar komplike düşünüp profesyonel cevaplar veremediğim için üzgünüm. Bu soruyu cevaplayamıyorum. Çünkü hayatın bana ne ifade ettiğini nasıl anlatayım bir cevapla.

        Hayatı kendiniz ve başkaları için keyifli yaşama adına ne gibi yöntemleriniz, uygulamalarınız var?

        Vallahi hiç siz soruncaya kadar böyle bir şey düşünmemiştim ama galiba şöyle bir şeyden bahsedebilirim; karşılar mı sorunuzun cevabını bilmiyorum ama yani hayatta durmak istediğim yer yargısız, sorgusuz, korkusuz olabilmek ve bu bahsettiğim şeylerin bir perde olduğunu ve bunların yırtılması gerektiğine inanıyorum. Bunu yırtmak için de gereken tek şey sevgi. Bu da aslında benim bulduğum bir şey değil zaten Anadolu’nun gerçek kültürü bunu bize söylüyor. Anadolu’nun gerçek kültürü sevginin, aşkın kıymetini anlatıyor ve hayatı böyle kolay hale getiriyorum. Herkesin karşısındaki kişide sevilesi olan şeyi ortaya çıkarıp buna konsantre olup, övülecek olan bütün özelliklerini övüp, iltifattan sakınmayıp gerçekten insanların marifetlerini, yeteneklerini, yeterliliklerini, yetkinliklerini, iyiliklerini, güzel düşüncelerini, güzelliklerini onlara söyleyerek bunu çoğaltabileceğimizi biliyorum. Bana nasıl davranılmasını istiyorsam karşımdakine de öyle davranıyorum. Bunlar öyle hayatta yaptığım katı anlaşmalar değil ama benim yöntemimin böyle olduğunu söyleyebilirim.

        Kariyerinizin dönüm noktasında yaşadıklarınızdan söz edebilir misiniz? O dönemde neler yaşamıştınız? Kariyerinizin bu döneminde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

        Kariyerimin birkaç tane dönüm noktası oldu. Her başladığım iş benim için bir dönüm noktasıydı. Pozitif ya da negatif olarak ama en son 'Masumlar Apartmanı’dır, kariyerimin dönüm noktası. Ondan önce de 'Benim İçin Üzülme’dir, ondan önce 'Kılıç Günü’dür, ondan önce 'Bu Kalp Seni Unutur Mu' ve 'Elveda Derken’dir. Ondan önce de 'Güz Yangını’dır. Bir sürü dönüm noktası varmış. Tabii bunlar çok ciddi dönüm noktalarıydı kariyerimde. 'Masumlar Apartmanı' da şöyle, Naci karakteri gelmeden önce uzun süre bir iş yapmamıştım. Ara vermek istemiştim, durmak istemiştim, hayatımla ilgili çok ciddi kararlar almak istiyordum. Bunun eşiğinde olduğumu biliyordum. Çağ Çalışkur’dan oyunculuk dersi almaya karar verdim.Ttam da Naci karakteri o dönemde geldi. Ben derslere başladıktan bir ay sonra Naci karakteri ile karşılaştık ve müthiş bir dönüş oldu benim için. İzleyiciler çok sevdi, müthiş bir ekiple çekiyorduk. Hâlâ kendilerine minnettarım hem yazarlarımıza hem partnerlerime, yönetmenlerimize, yapımcımıza. En son dönüm noktası bu oldu. Şu an kendimi nerede görüyorum; ilerlemeye müsait bir yerde. Hâlâ ilerlemek istiyorum. Bir şeyi nasıl öğreneceğimi biliyorum yani öğrenmenin ne olduğunu kendimde keşfettiğimi düşünüyorum. Geçen seneden biraz daha farklı hissediyorum, değişmiş hissediyorum kendimi geçen senelerden. Ve umutluyum daha da ilerleyeceğim, daha da öğreneceğim, bir sürü yeni şey keşfedeceğim ve daha da ileriye yönelik, değişmeye yönelik şeyler yapacağımı hissediyorum. Bunun arifesinde olduğumu hissediyorum.

        ‘Hayat Bugün’ün kariyerinize nasıl bir etkisi olmasını umarsınız?

        'Hayat Bugün' çok iyi bir iş olacak. Böyle bir iş olduğu için zaten çok mutluyum. Hepimiz göreceğiz çok büyük başarılar kazanacak, 'Hayat Bugün’ü izleyiciler çok sevecek, uzun yıllar takip edecek ve ben de bu ekibin içinde olmaktan çok mutluyum zaten. Şu anda çok güzel bir ekip yönetmeniyle çalışıyoruz. Yapımcısıyla, rol arkadaşlarıyla hepsi çok kıymetli ve gerçekten sevgi bağımız var. Daha bir buçuk ay olmasına rağmen çekimlerde çok güzel dostluklarımız oluşuyor / oluştu. Bu durum ekrana yansıyacak, eminim... Kariyerimde nasıl bir şey olacak? Bundan önce oynadığım roller gibi bir rol değil, Aras daha akılcı, kalıpları daha belli. Benden oldukça farklı bundan önce oynadığım rollerden oldukça farklı ve kendinizden farklı bir şey canlandırıyor olmak çok zevkli. Bir önce oynadığınız şeyden çok daha farklı bir şey yaratıyor olmak çok zevkli. Bu yüzden de Aras’ı oynamaktan çok uzun yıllar keyif alacağımı ümit ediyorum.

        Aynanın karşısına geçip kendinizle sohbet ettiğinizi / dertleştiğinizi düşünelim. Kendinize özellikle hangi konularda tavsiyelerde bulunur, kendinizi özellikle hangi konularda eleştirirdiniz? Ve kendinizi özellikle hangi konularda takdir ederdiniz?

        Aynanın başına geçsem ve kendime bir şeyler söylesem, söylemek istediğim şeyler şunlar olur; “Doğru ilerliyorsun, daha açık ol, kimseyi yargılama, bir şeyi eleştirmeden önce yeniden düşün, mümkünse eleştirme. Her şeyi daha da sev, olduğun sevgi halinden çok daha yüksek bir sevgi haline geç. İncinsen de incitme ve olabildiğince her şeyi kapsayacak, kucaklayacak genişlikte ol, olmaya devam et. Kendini geliştirmeye uğraş, ait olduğun kültürü daha iyi tanı, daha derinlemesine öğren. 72 milletin kimliğinden geçmiş Anadolu topraklarının sana fısıldadığı her şeyi dinle, dinlemeye devam et. Çünkü onlar aynı zamanda senin vicdanının sesi. Vicdanınla yapmadığın hiçbir şeyi yapmamaya devam et, vicdanını gölgelemeyecek her şeyi yap. Bir inatla, bir sabırla ve büyük bir dirayetle.” Böyle şeyler söylerdim, yanağından makas alırdım, “aferin oğlum, böyle devam et” derdim. Çünkü kendimden memnunum.

        HANDE DOĞANDEMİR

        ‘Hayat Bugün’ün kadrosuna dâhil olma sürecinizden söz eder misiniz? Dizi, sizi hangi özellikleriyle etkiledi?

        'New Amsterdam' çok severek izlediğim bir yapımdı zaten. Dünyasını, her karakterini, hikâyesini büyük bir merakla takip ediyordum. Dolayısıyla ilk uyarlamasında hem de en sevdiğim karakterle yer alıyor olmak müthiş heyecanlı benim için. Doktor hikâyesi izlemeyi seviyoruz ‘Hayat Bugün’ün gerçekçiliği, umut dolu olması ve samimiyeti beni en çok etkileyen şey oldu bu projeye dair. Ve tabii ki bir araya gelen tüm ekibin gücü bana çok iyi hissettiriyor.

        Canlandıracağınız doktor karakteri için özel bir çalışma yaptınız mı? Doktorlar sizin için ne ifade ediyor? Doktorlarla ilgili bir anınız var mı?

        Derin için danışman doktorlarımızla çalıştık tabii ki... Acil sorumlusu doktorlarımızla zaman geçirip gözlem yapma şansım oldu. Benim için çok yararlı bir süreçti. Çok kutsal, çok zor bir meslek, müthiş saygı duyuyor ve teşekkür ediyorum. Biraz olsun onların hayatını yansıtabilirsek ne mutlu bize.

        REKLAM

        Rolünüz gereği sağlıkla ilgili tıpla ilgili birçok yeni bilgi edinmişsinizdir. Sizi en çok şaşırtan bilgi ne oldu?

        Açıkçası birçok bilgi beni şaşırtıyor. Çünkü bu hiç bilmediğim bir dünya. Her edindiğim bilgi benim için yeni ve heyecan verici oldu / oluyor.

        Tıpla ilgili yapımlarda rol alan oyuncular verdikleri röportajlarda rolleri gereği edindikleri bilgilerin hayatlarına farkındalık kattığından söz ederler. Sağlıkla ilgili sizin edindiğiniz bilgiler, hayatınızda ne ölçüde yer etmeye başladı?

        Tabii ki başka bir bakış açısı ve farkındalık katıyor insana. Sağlık sektörüne, doktorların yaşamlarına dair başka bir fikriniz oluşuyor. Teknik bilgiler çok hassas konular, rolüm gereği öğrendiklerimi hayatımda kullanamam ama bir doktorun dünyasına hâkim olmak enteresan bir duygu benim için.

        2020’nin mart ayından itibaren bütün dünya sağlık açısından oldukça zor günler geçirdi / geçiriyor. Bu dönemde hepimiz özellikle sağlığımızın ne büyük ölçüde önemli olduğunun farkına daha da iyi vardık. Pandemi size özellikle hangi öğretileri edindirdi?

        Çok zor ve unutulmaz bir dönemdi. Tüm sağlık çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ederim büyük bir özveriyle, hepimiz için zor şartlarda atlatmaya çalıştılar süreci. Hiçbirimizin bilmediği, nasıl baş edeceğimiz hakkında hiçbir fikrimizin olmadığı bir süreçti. Sağlıklı olmanın, sevdiklerine ulaşamamanın, korkunun, eve kapanmanın, hayatta kalmaya çalışmanın ve tek başına kendinle olmanın ne demek olduğunu hepimize anlatan bir zaman oldu. Kendi adıma çok fazla şey öğrendim diyebilirim

        REKLAM

        Hayat size ne ifade ediyor?

        Yani bu sorunun cevabı günlerce konuşulabilir ya da belki de söyleyecek çok bir şey yoktur. O nedenle zor bir soru, net bir cevabım yok. Şunu dileyebilirim ama hayatla ilgili; “Tanrım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücünü, değiştirebileceğim şeyler için cesareti ve farkını bilecek bilgeliği bağışla.”

        Hayatı kendiniz ve başkaları için keyifli yaşama adına ne gibi yöntemleriniz, uygulamalarınız var?

        Elimden geldiğince kendime en iyi gelen şeyleri yapmaya çalışıyorum. Gezmek, yeni yerler görmek, fotoğraf çekmek bir film ya da oyun izlemek, okumak, ailemle, dostlarımla, köpeğimle vakit geçirmek. Bunlar bana bu hayatta en iyi gelen şeyler. Kendim ve başkaları için de hayatın neşesini bize hatırlatacak birçok yol var hayatta. Bazen onları hatırlamak, hatırlatmak gerekiyor. Öyle de yapıyorum.

        Kariyerinizin dönüm noktasında yaşadıklarınızdan söz edebilir misiniz? O dönemde neler yaşamıştınız? Kariyerinizin bu döneminde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

        Bir işi veya anı dönüm noktası olarak belirleyemem ilk günden bugüne kadar çok çalışıp emek verip öğrenerek bugüne kadar geldim ve devam da ediyorum. Bu yolculuğun her anı çok özel benim için bugün de yine kendimi çok heyecanlı, mutlu ve huzurlu hissediyorum açıkçası.

        REKLAM

        ‘Hayat Bugün’ün kariyerinize nasıl bir etkisi olmasını umarsınız?

        Bugüne kadar her işimin kariyerim ve hayatıma bir çok katkısı oldu ama 'Hayat Bugün'; hikâyesinden dünyasına, oyuncularından ekibine kadar çok güvendiğim ve güvende hissettiğim bir proje. Bu nedenle hayatımda çok özel bir yeri olacağına eminim.

        Aynanın karşısına geçip kendinizle sohbet ettiğinizi / dertleştiğinizi düşünelim. Kendinize özellikle hangi konularda tavsiyelerde bulunur, kendinizi özellikle hangi konularda eleştirirdiniz? Ve kendinizi özellikle hangi konularda takdir ederdiniz?

        Kendime “Derin bir nefes al ve sakin ol, her şey geçer ve yolunu bulur” demek isterim. Bunu yapmaya da çalışıyorum. Kendimi sabırsızlık konusunda eleştirebilirdim ama takdir ettiğim nokta, bunu aştığım ve hayatın akışına bırakabildiğim zamanlar.

        ŞERİF EROL

        ‘Hayat Bugün’ün kadrosuna dâhil olma sürecinizden söz eder misiniz? Dizi, sizi hangi özellikleriyle etkiledi?

        'New Amsterdam' dizisini çok severek izliyordum. Onun Türkiye uyarlaması olan 'Hayat Bugün'den teklif alınca özellikle mutlu oldum. Dizi, sesi az duyulanların hayatlarına daha yakından baktığı için etkiledi beni.

        Canlandıracağınız doktor karakteri için özel bir çalışma yaptınız mı? Doktorlar sizin için ne ifade ediyor? Doktorlarla ilgili bir anınız var mı?

        Hangi meslekten olursa olsun, canlandıracağımız karakterin esas olarak insani hikâyesi için çalışma yaparız. Burada da öyle oldu. Ama elbette bir 'hekim' yaklaşımı nasıl olur konusunda da bilgilendirildik. Kendilerine 'hekim' denilmesini seven doktorlarımızla ilgili sayısız iyi anım var, anlatmakla bitmez. Çok özel bir meslek doktorluk. Çok özel bir itinayı hak ediyorlar bence.

        Rolünüz gereği sağlıkla ilgili tıpla ilgili birçok yeni bilgi edinmişsinizdir. Sizi en çok şaşırtan bilgi ne oldu?

        Yıllar önce 'Fantastic Voyage' isimli bir film izlemiştim. Mikroskopik boyutta küçültülen bir denizaltı ve ekibi, tedavi için hasta bir vücuda enjekte ediliyorlardı. Galiba tıbbın bunu yapmasına az kaldı. (Gülüyor)

        Tıpla ilgili yapımlarda rol alan oyuncular verdikleri röportajlarda rolleri gereği edindikleri bilgilerin hayatlarına farkındalık kattığından söz ederler. Sağlıkla ilgili sizin edindiğiniz bilgiler, hayatınızda ne ölçüde yer etmeye başladı?

        İnsanın hayat kalitesini derinden etkileyen hastalıklar ve koşullara tanık oldukça küçük sorunları pek büyütmemek gerektiğini bir kez daha fark ettim.

        2020’nin mart ayından itibaren bütün dünya sağlık açısından oldukça zor günler geçirdi / geçiriyor. Bu dönemde hepimiz özellikle sağlığımızın ne büyük ölçüde önemli olduğunun farkına daha da iyi vardık. Pandemi size özellikle hangi öğretileri edindirdi?

        Vaktinin çoğunu evde geçiren ve bundan hoşlanan birisi olarak eve kapanmalarla falan ciddi bir sorunum olmadı ama dünyadaki adaletsizlik, acımasızlık ve vicdansızlık, pandemi sayesinde daha da görünür oldu benim için.

        Hayat size ne ifade ediyor?

        Bir anlam bulma ve anlam yaratma çabası.

        Hayatı kendiniz ve başkaları için keyifli yaşama adına ne gibi yöntemleriniz, uygulamalarınız var?

        Zor bir soru. Nazik ve duyarlı olmaya, bir dert anlatılmaya değer bulunursam dikkatle dinlemeye çalışıyorum.

        ‘Hayat Bugün’ün kariyerinize nasıl bir etkisi olmasını umarsınız?

        Hikâye dinlemenin önemli bir ihtiyaç olduğuna inanıyorum. 'Hayat Bugün' de çok güzel hikâyeler anlatacak. İzleyicilerimiz onları benimser ve izlerse ben de kariyerime olumlu bir etkisi olacağını düşünüyorum.

        Aynanın karşısına geçip kendinizle sohbet ettiğinizi / dertleştiğinizi düşünelim. Kendinize özellikle hangi konularda tavsiyelerde bulunur, kendinizi özellikle hangi konularda eleştirirdiniz? Ve kendinizi özellikle hangi konularda takdir ederdiniz?

        Daha disiplinli ve iradeli olmak isterdim doğrusu. Kendimi tam anlamıyla takdir ettiğim bir konu yok. Hak yememeye özen gösteriyorum, bunu önemli buluyorum. Bu yöndeki çabam için kendime minik bir aferin.

        MERT DENİZMEN

        ‘Hayat Bugün’ün kadrosuna dâhil olma sürecinizden söz eder misiniz? Dizi, sizi hangi özellikleriyle etkiledi?

        Çok hızlı olduğunu söyleyebilirim. (Gülüyor) Sanırım ana kadro hemen hemen şekillenmek üzereydi. Benim de senaryoyu okuyup beğendiğimi söylememle, dizimizin kadrosuna dâhil olmam arasında inanın 1 - 2 gün vardır. "Senaryoyu sevdim" dedikten sonra yönetmenimiz Çiğdem Bozali ile bir araya gelmemiz ve ayrıldıktan yarım saat sonra işe dâhil olmam, böyle de hızlı bir süreç… Okuduğum vakaların gerçek olabileceğini bilmek, orijinalini izlediğim sahnelerin senaryomuzda da beni heyecanlandırması ve tabii ki karakterim, karakterimin duygu geçişleri ve hastalarına bakışı senaryomuzda beni en çok etkileyen kısımları diyebilirim.

        Canlandıracağınız doktor karakteri için özel bir çalışma yaptınız mı? Doktorlar sizin için ne ifade ediyor? Doktorlarla ilgili bir anınız var mı?

        Hayır, ben özellikle başlarken çalışmadım. Sadece doktorlarla mesleklerine yönelik konuşmalarım oldu, her senaryoda anlatılan hikâyeme ve vakalar karşısındaki duyguma göre hazırlanmayı tercih ettim. Ben dizinin psikiyatristiyim dolayısıyla ameliyatlardan çok duyguları çıkarmam lazım, bunu da senaryoya göre Çiğdem Hocam ile ve birlikte çalıştığım Klinik Psikolog Gamze Çevik ile vakaya göre şekillendirdik. Doktorlara müthiş saygı duyuyorum. İşin zor kısmı yaptıkları hatanın dönüşü olmadığını ve bunu bilerek yine de nasıl çabaladıklarını, uğraştıklarını görüyorum. Özellikle pandemi sürecinde bunu iyice anladım. Doktor arkadaşlarımın da bunda etkisi vardır mutlaka. Bir anım var; çok sevdiğim, müthiş saygı duyduğum doktor bir ağabeyim Prof. Dr. Oktay Demirkıran'ın kızımın doğumuna girmesi ve onun anısına dâhil olması paha biçilemez.

        Rolünüz gereği sağlıkla ilgili, tıpla ilgili birçok yeni bilgi edinmişsinizdir. Sizi en çok şaşırtan bilgi ne oldu?

        Evet, evet… Zaten pandemiden sonra hepimiz daha fazla doktor takip eder, sağlıkla ilgili daha çok okur olduk ama bu işle birlikte yeni bilgiler yüklenmeye devam ediyor. (Gülüyor) Sanırım aslında bir karın ağrısı şikâyetinde nasıl hemen doktora gidiliyorsa psikiyatrinin de aynı şekilde elzem olduğunu gördüm. Bir de psikiyatrların hastalarına dokunmaması gerektiğini ama bunu nasıl başardıklarını merak etmekteyim.

        Tıpla ilgili yapımlarda rol alan oyuncular verdikleri röportajlarda rolleri gereği edindikleri bilgilerin hayatlarına farkındalık kattığından söz ederler. Sağlıkla ilgili sizin edindiğiniz bilgiler, hayatınızda ne ölçüde yer etmeye başladı?

        Evet, mutlaka bir farkındalık yaratmakta ve devam da edecektir ama asıl bu iki taraflı olursa müthiş olur. Bende yarattığı farkındalık dışında izeyicilerimizin hayatında bir farkındalık yaratırsa ne mutlu bize. Sağlık hayatımızın en merkezi noktalarından birinde ve daha önce de bahsettiğim gibi özellikle pandemiyle bunu daha net gördük ve anladık diye düşünüyorum.

        2020’nin mart ayından itibaren bütün dünya sağlık açısından oldukça zor günler geçirdi / geçiriyor. Bu dönemde hepimiz özellikle sağlığımızın ne büyük ölçüde önemli olduğunun farkına daha da iyi vardık. Pandemi size özellikle hangi öğretileri edindirdi?

        Maalesef zor bir deneyimlemeyle çoğunluğumuz farkına vardık. Öncelikle her şeyin temelinin sağlık olduğunu, nefes almanın önemini gördük. Yaşam şartlarını, önceliklerimizi sorgularken sıralamanın değiştiğini gözlemledim ve bilimin önemini ve değişmez varlığını bir kez daha anladım.

        Hayat size ne ifade ediyor?

        Elif ve Zehra... Hayatımdaki kod adlarıyla karım ve kızım… Ve tabii ki nefes almak. Bunu da doğumdan ölüme geçen sürede, tabii ki zamanını kimsenin bilmediği sürede, en vicdanlı, en doğru yerden yapmak. İyi bir hikâye anlatıcısı olmak ve hayatımda oldukları için minnet duyduklarımın ya da duyacaklarımın yaşamlarına ufak da olsa katkım olması.

        Hayatı kendiniz ve başkaları için keyifli yaşama adına ne gibi yöntemleriniz, uygulamalarınız var?

        Bir araya gelmek, rutin kahve ve çay eşliğinde buluşmalar ve mutlaka beraber yemek yemek... Birlikte güzel bir yemek yemenin verdiği etki gerçekten ilaç gibi. Kendi keyif alanıma gelince, ailemle birlikte yaptığımız yürüyüşler, kadroyu sayıyorum; Mert, Elif, Zehra ve Richie... Atamayacağımız gol yok, hocam müthiş keyifli (Gülüyor)

        Kariyerinizin dönüm noktasında yaşadıklarınızdan söz edebilir misiniz? O dönemde neler yaşamıştınız? Kariyerinizin bu döneminde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

        Kariyerimdeki her bir an benim için dönüm noktası zaten. İlk reklamım, hatta ilk reklam görüşmem, ilk rolüm, ilk dizim, ilk sinema filmim... Bu liste uzar gider ama içinde olmak istediğim, işin verdiği mutluluk ve o iş iyi çıktığında gösterilen olumlu tepkiler benim için etkili anlar. Mutluluk ve huzurlu bir uyku... Zor ve düşündüren kısımları illaki var ama bir şekilde etrafınızda bunu atlatmanıza yardımcı olacak insanlar varsa, sizi dinleyen size yol gösteren insanlar, kolaylaşıyor ve adımınızı daha güvenli, daha sert ve sağlam atabiliyorsunuz. Bu dönemde ise yeni iş, yeni heyecan, birçok soru, birçok cevap, güzel insanlar, güzel ekip eşittir iyi ve heyecanlı hissediyorum.

        ‘Hayat Bugün’ün kariyerinize nasıl bir etkisi olmasını umarsınız?

        Her işimde olduğu gibi sadece elimden gelenin en iyisini yaptıktan sonra izleyenlere bir iz bırakmayı, karakterimi adıyla birlikte anmaları ve seni Andaç olarak da çok sevdik demeleri… Bende de yerini unutulmayanlar arasında alırsa çok mutlu olurum tabii ki...

        'Hayat Bugün’ün birinci bölümünde; bir zamanlar İstanbul’un en köklü hastanelerinden biri olan Hisarönü Vakıf Hastanesi zor zamanlar geçirmektedir. Genç ve idealist bir doçent olan Barış Güvener, hastaneyi eski günlerine döndürmek amacıyla başhekim olarak Hisarönü’ne atanır. Barış’ın görevdeki ilk gününde; Türki Cumhuriyetler Kongresi’nin olduğu otelde karbon monoksit sızıntısı meydana gelir ve zehirlenen altı elçi hastaneye getirilir. Böylece basının da gözü Hisarönü Hastanesi’ne çevrilir. Suriyeli iki kardeş; Habip ve Bewar’ın hastaneye kaçak girmesi ve Bewar’ın karantinaya alınması ile işler çığırından çıkar. Bir yandan meslektaşlarıyla arasındaki dinamizm bir yandan da aldığı radikal kararlarla hastanedeki tüm dengeleri değiştiren Barış’ı finalde ise hiç tahmin etmediği bir sürpriz beklemektedir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ