Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Tek doz yeterli mi? SON DAKİKA: Aşıyla ilgili önemli haber
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Kurugöl, bugüne dek 98 milyon 92 bin 928 kişiyi enfekte eden ve 2 milyon 100 bin 464 kişinin ölümüne yol açan koronavirüs hastalığından korunma amacıyla birçok aşı çalışmasının devam ettiğini söyledi.

        Şu anda dünya genelinde 20 farklı aşının faz 3 çalışmasının devam ettiğini, bunların bazılarının son aşamaya geldiğini belirten Prof. Dr. Kurugöl, bilim dünyasının en prestijli dergilerinden olan Nature'da yeni yayınlanan bir araştırmaya (SARS-CoV-2'ye karşı Antikor Bağışıklığının Evrimi - Evolution of Antibody Immunity to SARS-CoV) göre bir Covid-19 aşısının tek dozunun yeterli olabileceği umudunun belirdiğini söyledi.

        "İNAKTİF AŞI TEK DOZLA BAĞIŞIKLIK SAĞLAMIYOR"

        Prof. Dr. Kurugöl, "Koronavirüs aşıları farklı teknolojiler ile üretiliyorlar. Bu nedenle, her aşının doz sayısı ve doz aralıklarının farklı olması doğal. Şu anda dünyada uygulanan tüm aşılar, örneğin bizde uygulanmaya başlanan inaktif Çin aşısı ve gelmesi olası BioNTech aşısı iki doz olarak uygulanıyor. Her iki aşı da tek dozla koruma sağlamıyor. Hatta iki doz arası 14 gün olduğunda bile antikor yanıtı düşük olduğu için, 28 günde daha iyi yanıt verdiği gerekçesiyle, bildiğiniz gibi Sağlık Bakanlığımız Çin aşısını 28 gün arayla uyguluyor.

        Koruyuculuk, aşının ikinci dozundan 15 gün sonra başlıyor. Bu durumda, Çin aşısı ile aşılanan bir vatandaşımız ilk aşı dozundan sonra en erken 1.5 ay sonra bağışık olacak, yani korunma en erken 1.5 ay sonra başlayacaktır. Oysa, salgının hızlı seyrettiği bu dönemde, bizim amacımız daha çok kişiyi hızla korunur hale getirmektir. Bu nedenle, tek doz uygulamanın getireceği avantajdan faydalanabilmek için aşı üreticileri tek doz aşının da immunojenitesini (koruyucu antikor oluşturma kapasitesini) değerlendirdiler. İnaktif bir aşı olan Çin aşısının tek dozla koruma sağlaması zaten beklenmiyordu, bu durum mRNA aşıları (BioNTech aşısı gibi) için de geçerli, mRNA aşısında da tek dozdan sonraki koruyuculuk çok az" dedi.

        BAZI VEKTÖR AŞILARI TEK DOZLA KORUMA SAĞLIYOR

        Prof. Dr. Kurugöl, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilindiği gibi, Rusya Gamaleya Research Institute’nün geliştirdiği Sputnik V isimli bir vektör aşısı var, bu aşı da 2 doz uygulanıyor. Ancak, bu kez Rusya Sputnik V aşısının tek dozluk "light" versiyonu üzerinde çalışma başlattı.

        Sputnik light isimli bu aşı ile ilgili henüz bir yayın yok ama Rus yetkililer tek dozla koruma sağlayacağını, daha hızlı etki edeceğini bildirdiler. Ancak, bu aşının ne derece etkili olacağını henüz bilmiyoruz, yayınlanmış bilimsel bir veri yok. Rus yetkililer de etkisinin daha kısa sürdüğü bilgisini paylaştılar ve aşının Rusya’da değil Rusya dışında kullanacağını ve salgının zirvesini yaşayan birçok ülke için etkili ama geçici bir çözüm olabileceğini söylediler."

        "BU SONUÇLAR ÇOK ÜMİT VERİCİ"

        Tek doz uygulama için umut veren başka bir vektör aşısının da olduğunu vurgulayan Kurugöl, "Bu aşının 18-55 yaş ve 65 yaş üstü kişilerde faz-2 sonucu bu hafta, saygın bir bilim dergisi olan “New England Journal of Medicine” da yayınlandı. Bu aşının tek doz yapıldıktan sonra 29'uncu günde yüzde 90’dan fazla koruyuculuk sağladığı, 57 gün sonra ise bu oranın yüzde 100'e yükseldiği bildirildi. Antikor düzeyleri de koruyucu düzeyin çok üstünde bulundu. Dahası, 71'inci günde baktıklarında da aynı şekilde yüksek sürmekteydi. Aşı, antikor yanında, hücresel bağışıklık yani uzun süreli koruma sağlıyor. Bu sonuçlar çok ümit verici, çok rahatlatıcı. Şimdi aşının faz-3 çalışması sürüyor, umarım benzer sonuçlar onda da elde edilir ve tek dozla uygulanabilen, hızlı koruma sağlayan bir aşıya kavuşmuş oluruz" diye konuştu.

        AŞILANANLARDA KORUYUCULUK NE KADAR SÜRÜYOR?

        Aşıların ne kadar koruyacağını, ne sıklıkla yapılacağını, grip aşısı gibi her yıl yapılması gerekecek mi gibi soruların yanıtının şimdilik bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Kurugöl, "Bunu zaman içerisinde göreceğiz. Ancak doğal enfeksiyonun yani Covid-19 hastalığı geçirmenin ne süreyle koruyacağı hakkında bazı yeni bilgilerimiz olmaya başladı" dedi.

        Prof. Dr. Zafer Kurugöl, "Nature'da yayınlanan çalışmaya göre, enfeksiyondan 6.2 ay sonra bile antikor üreten hücrelerin hafıza yanıtı saptandığını’ belirtti. “Antikor bulunan bireylerde semptomatik hastalık geçirme riski çok düşük. Antikorlar zaman içinde azalsa hatta negatifleşse bile bağışıklık kaybolmuyor. Hücre 6 ay sonra bile enfeksiyon ajanıyla (virüsle) karşılaşırsa cevap verebiliyor. Çünkü antikorlar azalsa bile, bellek hücrelerinin sayısı artıyor ve bu bellek hücreler virüsle karşılaşma durumunda yeni antikor üretme kapasitesine sahipler. Yine, Covid-19 geçiren 43 bin 044 kişinin 4 ay süreyle izlendiği bir çalışmada, yeniden Covid geçirme riskinin binde 7 gibi çok düşük olduğu, doğal enfeksiyonun en az 7 ay boyunca yeniden enfeksiyona karşı büyük ölçüde koruma sağladığı bildirildi. Bu yeni bilgiler rahatlatıcı.

        Ancak, İngiliz sağlık otoriteleri, antikor gelişmesine rağmen bazı kişilerin hala virüs taşıyıp, bulaştırıcı olabildiklerine dikkat çekti. Bu nedenle, Covid-19 geçiren kişilerin, hepimiz gibi, salgın kontrol altına alınana kadar maske takması gerekiyor" diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ