İnternette seyredebileceğiniz en iyi 20 aksiyon komedisi
Aksiyon ve komediyi birleştiren Hollywood filmleri çoğumuzun evde geçirdiği tam kapanma günleri için ideal bir seçenek olabilir. İşte abonesi olduğunuz platform veya çevrimiçi servislerde seyredebileceğiniz 20 aksiyon komedisi. Habertürk film eleştirmeni Mehmet AÇAR'ın seçkisi…
BENİ SATAN CASUS (2018)
(The Spy Who Dumped Me)
Sevgilisi Drew'un (Justin Theroux) ajan olduğunu öğrenen Audrey'nin (Mila Kunis) hikâyesi… Her şey, Drew'un Audrey'e verdiği bir ödül heykelciğiyle ilgili aslında... İngiliz istihbaratı başta olmak üzere herkes bu heykelciğin peşinde koşuyor. Kasiyer Audrey ile çılgın arkadaşı Morgan'ın (Kate McKinnon) ABD'den Viyana'ya, Prag'dan Berlin'e kadar uzanan çılgın ve matrak macerası pek inandırıcı değil. Ama amaç, inandırıcı bir öyküden ziyade seyirciyi eğlendirmek... Filmin eğlenceli yanı, Audrey ile Morgan'ın ait olmadıkları bir dünyadaki hallerini görmek… Audrey her şeyi ciddiye alırken, Morgan çocuk gibi oynamanın keyfini çıkarıyor. İkisi arasındaki karşıtlık filmin mizah anlayışını da şekillendiriyor. McKinnon kendi hayal dünyasında yaşayan, çocuksu, çılgın ama yüksek özgüven sahibi bir karakteri canlandırıyor. İçerdiği şiddet ve yüksek ölüm oranıyla “Beni Satan Casus”un bir kara komedi olduğunu not etmek gerekiyor. Yönetmen Susanna Fogel, aksiyonu da ihmal etmiyor. BeinConnect - Netflix
OCEAN'S 8 (2018)
Serinin ilk filmi “Ocean’s 11” (2001) bir yana “Ocean’s 8”in diğer iki filmden eksiği yok. Hatta becerikli, gerçekçi kadınların bayrağı erkeklerden devralması itibarıyla yarışa biraz önde başladığı söylenebilir. Las Vegas kumarhanelerinin içi boş gösterişini erkeklere bırakıp, kadınlarla birlikte New York sokaklarının sahiciliğine, Metropolitan Sanat Müzesi’nin ağırbaşlılığına gelmemiz de iyi fikir. Önceki filmlerde erkekler, kötü adamların kirli parasına göz dikerdi. Kadınlarsa son tahlilde sadece sigorta şirketlerinin kaybedeceği bir mücevher soygunu planlıyor. Sandra Bullock’un canlandırdığı Debbie Ocean, insanları kandırmakta maharetli, hapiste soygun özlemiyle yaşayan suç bağımlısı olarak filmi sürükleyen bir karakter. Eski suç ortağı Lou (Cate Blanchette), çalıntı mal satışıyla anneliği bir arada yürüten Tammy (Sarah Paulson), aile işinde çalışmaktan gına getirmiş Arnita (Mindy Kaling), havalı hacker “Nine Ball” (Rihanna), el çabukluğu nedeniyle işe alınan sokak üçkâğıtçısı Constance (Awkwafina) ilgiye değer karakterler ama hikâye gereği biraz geride kalıyorlar. Mesleğinde çöküş dönemine girmiş modacı (Helena Bonham Carter) ve film yıldızı Daphne Kluger (Anne Hathaway) ise daha ön plandalar. Özellikle Hathaway, starlık imajıyla dalga geçerek komedi dozunu yükseltiyor. BluTV
SHAZAM! (2019)
İstediği zaman süper kahramana dönüşme şansına sahip olan bir çocuğun hikâyesi… Yetişkin bedenini önce içki almak için; güçlerini ise para kazanmak, hava atmak ve eğlenmek için kullanıyor... Verildiği “koruyucu ailedeki” kardeşi Freddy ile birlikte süper kahramancılık oynamakla gerçek bir süper kahraman olmak arasında gidip geliyor film boyunca... Zaten filmin asıl eğlencesi ve hikâyenin çekiciliği burada... Özellikle Billy ile Freddie'nin, Shazam'ın süper güçlerini keşfettikleri süreç komik anlara sahne oluyor. “Süper kahraman bedeni” bir çeşit kostüm oluyor onlar için. “Shazam!” süper kahraman türüyle Harry Potter tarzı fantastik filmleri buluşturuyor. Özellikle canavarların olduğu sahneler, eski usul fantastik masal filmlerinin dünyasını akla getiriyor. Yönetmen David F. Sandberg, 1940'lı, 50'li yılların ucuz süper kahraman filmlerini hatırlatan retro bir estetik kullanıyor. Shazam, “parlak renkli, pelerinli süper demode kıyafeti” ile gerçekçi bir Philadelphia dekoru önünde çıkıyor karşımıza... Komediyle aksiyonu birleştiren, aile seyircisine yönelik bir sevgi ve dostluk filmi. BluTV
YIRTICI KUŞLAR VE MUHTEŞEM KUŞLAR MUHTEŞEM HARLEY QUINN (2020)
(Birds of Prey: And the Fantabulous Emancipation of One Harley Quinn)
‘Yırtıcı Kuşlar’, aksiyon olarak türün meraklılarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir film... Yönetmen Cathy Yan, son yıllarda süper kahraman filmlerinin kendini kaptırdığı karanlık estetiği, daha enerjik, neşeli, canlı bir dünyaya dönüştürüyor. Hikâyede kötü erkeklere karşı birleşen kadınların dayanışması dışında dişe dokunur bir yan bulmak biraz zor. Ama hikâyenin zayıflığını unutturan bir özelliği var filmin... Başta Harley Quinn olmak üzere karakterlerin iyi çizilmesi... Renee Montoya'da Rosie Perez, Black Canary'de Jurnee Smollett-Bell, Cassandra Cain'de Ella Jay Basco, ellerinden gelenin en iyisini yapıyor ve filme önemli katkılarda bulunuyorlar. Filmin bir başka artısı, mizah duygusu... Mizah tümüyle karakterler ve onların arasındaki ilişkiler üzerinden ilerliyor... Mary Elizabeth Winstead'in kırılganlık, öfke ve saflık arasında gidip gelen Helena Bertinelli / The Huntress karakteriyle çok iyi ve eğlenceli bir performans çizdiğini belirtelim. Karakterlerden bize doğru akan feminen enerjiyi filmin üslubunda da görmek mümkün. BluTV