İşte dünyanın ilk yüzen çiftliği

Çiftliğin kurucularından Minke Van Wingerden, yaptığı açıklamada, tesisin yaklaşık 40 inekle tam kapasite çalıştığını ve her bir inekten günlük 20 ila 25 litre süt aldıklarını anlattı.

Süt, yoğurt, tereyağı, kaşar, gübre üretimi ve satışı da yapıldığını dile getiren Wingerden, şehir merkezine yakın bir bölgede ve suyun üzerinde olmanın avantajlarını kullandıklarını, çiftliğin iklim değişikliği kaynaklı tehlikeler göz önüne alınarak inşa edildiğini vurguladı.

GERİ DÖNÜŞÜM SİSTEMİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜYOR

Çevredeki restoran ve fırınlardan toplanan atık yiyeceklerin inekler için kullanıldığını dile getiren Wingerden, ineklerin yemlerinin yüzde 60'nın bu yolla sağlandığını kaydetti. Wingerden, çiftliğin kendi temiz suyunu da ürettiğini vurgulayarak, "Çiftliğin çatısında toplanan yağmur suları, alt katta damıtılarak ineklere temiz içme suyu olarak veriliyor." dedi.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇİFTLİĞİN İLK ÖRNEĞİ

Yüzen çiftliğin hemen yanında yüzen bir güneş paneli bulunuyor. Bu panelden elde edilen enerji, çiftliğin ihtiyacını önemli ölçüde karşılıyor.

Yüzen çiftlikteki işlerin çoğunlukla otomatik yürütüldüğünü, ineklerin otomatik temizlik fırçasıyla kendi kendilerini temizlediğine işaret eden Wingerden, "İnekler kendiliğinden sütün sağıldığı bölmeye geçiyor ve burada sütün tamamı robotlarla sağılıyor" dedi.

Wingerden, çiftlikte yer alan gübre temizleme motoruyla inek gübresini üreden ayrıştırarak kuru gübre elde edildiğini de ifade etti.

YENİ TESİSTE DİKEY TARIM YAPILACAK

Yüzen çiftliğin yanında dikey tarım sisteminin uygulanacağı yeni bir tesisin inşa edileceğini belirten Wingerden, çok katlı ve topraksız yapılacak dikey tarım yöntemiyle birçok sebze ve bitkinin yetiştirilmesinin hedeflendiğini söyledi.

Minke Van Wingerden, yüzen çiftliğin dünyada popüler olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, projenin başarılı olması durumunda ülkenin diğer bölgelerinde de uygulanabileceğini sözlerine ekledi.

Topraklarının önemli bir kısmı deniz seviyesinin altında olan ve tarım arazisi sıkıntısı yaşanan Hollanda'da, iklim değişikliğinin getireceği sonuçlar gıda güvenliğini tehdit ediyor.

ESKİ YÜK GEMİSİ YÜZEN EVE ÇEVRİLDİ!

İngiltere'de yaşayan Christina Miles ve Rohan Tully Belçika'dan 100 bin sterlinden daha düşük bir fiyata yük gemisi satın aldı.

Gemiyi İngiltere'ye getirten çift, demir yığınını şık bir eve dönüştürmek için 20 ay harcadı.

Bu sırada yeni doğan bebekleriyle de ilgilenmek durumunda kalan Christina ve Rohan gemiyi elden geçirerek yüzen eve dönüştürdü.

Bütçelerini aştığı için Londra'da ev satın almayı göze alamayan ikili şimdilerde Thames Nehri'ne demirledikleri 1960'lardan kalma yük gemisinde yaşıyor.

Güne nehir manzarası ve kuğuların görüntüleriyle başlayan çift deneyimlerini Instagram hesaplarından paylaşıyor.

Christina, Daily Mail'e yaptığı açıklamada, "Thames Nehri'nde, daha önce tamamen unuttuğum bir yaşam var. Kürekçilerle, balıkçılarla ve kuğularla yaşamak oldukça şaşırtıcı" diyor.

Nehir kenarında yürüyüş yaparken teknede yaşama fikrini 'şaka'yla karışık ortaya atan Christina, hayalinin gerçek olmasına inanamıyor.

Peki gemi 3 odalı ve 2 buçuk banyolu lüks bir eve nasıl dönüştü dersiniz?

40 metrelik gemiyi nehre demirlemenin imkansız olduğunu belirten çift tekneyi ortadan ikiye böldükten sonra 10 metresini kestirdi ve gemiyi küçülttü.

Tadilat yapılırken de Christina iç tasarım için araştırmalar yaptı.

Modern ve şık bir tasarım benimseyen Christina, gri ve beyaz tonlarındaki oturma odasını ahşap detaylarla birleştirdi.

Mutfakta son yılların yükselen modası geometrik desenler kullanıldı ve tezgahta açık renkler tercih edildi.

Christina ve Rohan'ın yatak odası, geminin geri kalanında olduğu gibi ahşap zeminle döşendi.

Aydınlık olması amacıyla odalara bol bol pencere takıldı. Böylelikle her odanın nehir manzaralı olması amaçlandı.

Güverteye köşe koltuğu yaptıran çift Thames Nehri'nde gezmek için küçük bir tekne de satın aldı.

İşte yüzen evden kareler!