Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, Türkiye’de görülen sivrisinek türlerinden farklı olarak, Avrupa Birliği ülkeleri coğrafyalarından yaygın olarak görülmeye başlanan istilacı sivrisinek olan 'Aedes Aegypti' türünün Türkiye içinde bir tehdit oluşturmaya başladığını belirtti.

Haberi Görüntüle
"SİVRİSİNEK ISIRIĞI SONRASI CİLDE ALKOLLÜ ÜRÜN SÜRÜLMEMELİ"

İstilacı sivrisineklerle yeni hastalıklarla karşı karşıya kalabileceklerini kaydeden Prof. Dr. Alper Şener, sivrisinek ısırıklarından korumak için açık alan ve kapalı alanlarda sivrisineklerle mücadele etmek gerektiğine dikkat çekti.

Chikungunya, Zika, Dang, sarıhumma gibi daha önce görmedikleri tropikal bölge hastalıkların yakın yada orta vadede ülkede görülmeye başlanacağını ve bu hastalıkların en büyük özelliğinin ise standart bir tedavilerinin olmadığını hatırlattı. Şener, sivrisinek ısırıkları sonrası, ciltte oluşacak kızarık ve kabarık bölgeye kolonya gibi alkollü ürünler sürülmemesi gerektiğini de kaydetti.

Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi’nin yakın zamanda özellikle istilacı sivrisineklerle ilgili bir uyarı yayınladığını belirten Prof. Dr. Şener, "'Aedes Aegypti' dediğimiz istilacı sivrisinekler Avrupa Birliği ülkeleri coğrafyaları içerisinde yaygın olarak görülmeye başladı. Bizde Avrupa Birliği coğrafyası içerisinde olduğumuz için aslında bu uyarılar bizi de ilgilendiriyor. 'Aedes Aegypti' dediğimiz istilacı sivrisineklerin diğer endemik sivrisineklerden farkı bunlar gecede gündüz de ısırıyorlar. Yöresel sivrisinekler hepimizin de bildiği gibi aslında gece de insanları ısırma anlamında daha çok faaliyette oluyor. Bu istilacı sivrisinekler diğer yerleşik türlerin larvalarıyla besleniyorlar. Yani su alanlarına larvalarını bıraktıklarında larvalar diğer yerleşik türlerin larvalarını yok ederek, parçalayarak bunlarla beslenerek, yerleşik olan endemik sivrisinek türlerini ortadan kaldırıyorlar. Bu bizim için neden önemli, bizim endemik dediğimiz sivrisineklerde daha çok sıtma, batı nil dediğimiz hastalıklar bulaşıyor. Ülkemizde bildiğiniz gibi yaklaşık 15 yıldır sıtma olduğu hiç yok. Bu yerleşik olmayan dışarıdan gelecek istilacı sivrisineklerle yeni hastalıklarla karşı karşıya kalmamız oldukça fazla. Hangi tipte hastalıklar, bunlar daha çok viral hastalıklar, Chikungunya, Zika, Dang, sarı humma gibi daha önce görmediğimiz tropikal bölge hastalıklarını yakın yada orta vadede ülkemizde görmeye başlanacak demek oluyor. Çünkü Avrupa Birliği coğrafyasında görünüyor olması yakın vadede Türkiye’de bu tip hastalıklarla karşı karşıya kalacağız demek oluyor" dedi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ