Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar Bilgi

Kulak damlası, özellikle kulak ağrısı, enfeksiyon veya tıkanıklık gibi durumlarda doktorun önerdiği bir tedavi yöntemidir. Ramazan ayı gibi oruç tutulan dönemlerde, sağlık sorunu yaşayanlar ilacı kullanıp kullanmamak konusunda tereddüt yaşayabilir. “Oruçluyken kulak damlası kullanmak” eyleminin, yeme içme fiiliyle benzeşmediği açıktır. Diyanet İşleri Başkanlığı da, “Kulağa damlatılan ilaç orucu bozmaz” şeklinde net bir fetva vermiştir. Bunun nedeni, kulak yolunun vücuda besin değerinde bir madde taşımaması ve ilacın genellikle dış kulak kanalında kalmasıdır. Nitekim kulak zarında delik olsa bile ilacın mideye ulaşması çok azdır; kaldı ki ilaç gıda niteliği taşımaz. Burada orucu bozacak asıl faktör, kasıtlı olarak besin benzeri bir maddeyi alıp yutmak olduğundan, kulak damlası bu kapsamın dışında kalır.

KULAK DAMLASI ORUCU BOZAR MI?

Oruçta temel prensip, niyet ve kasten besin almak eylemidir. Kulak damlasıysa tedavi amacına yönelik bir uygulama olup yeme içme mantığıyla hiçbir ilgisi yoktur. Aksine, sağlığı korumak ve vücuttaki rahatsızlığı gidermek için başvurulan bir çözümdür. İslam dininde, tıbbi gereklilikleri ihmal etmek veya ertelemek yerine, çoğu zaman bu gereklilikleri oruçla uyumlu biçimde yerine getirme yaklaşımı bulunur. Dolayısıyla uzman tavsiyesiyle kulak damlası kullanmak, orucun manevî bütünlüğünü sarsan veya geçersiz kılan bir davranış olarak değerlendirilmez. Diyanet’in hükmüne göre, tedavi amacıyla kulağa damlatılan ilacın orucu bozmadığı açıktır. İslam fıkhı, orucu bozacak fiili “beslenme veya susuzluğu kasıtlı gidermeye yönelik” bir davranış olarak tanımlar. Kulak damlası ise şu sebeplerle bu kategoriye girmez:

  • Yeme içme niteliği taşımaz; ilacın amacı besleme değil, tıbbi bir çözümdür.
  • Çok az miktarda olup kulakta emilir; mideye ulaşsa bile kasıtlı bir yutma söz konusu değildir.
  • Fizyolojik olarak yeme içme eylemine benzemediği için ibadeti zedelemez.

Bu faktörler göz önüne alındığında, oruç ibadetinde kulağa ilaç damlatmanın yeme-içme çerçevesine sokulamayacağı anlaşılır. Kaldı ki Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) hadislerinden ve fıkıh âlimlerinin görüşlerinden hareketle, kasıt unsuru bulunmayan veya gıda değeri taşımayan maddelerin alınması oruç bütünlüğünü bozmaz. Bu yaklaşım, İslam’ın oruçta kasıt ve gıda tanımını merkeze aldığını bir kez daha gösterir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ