'Magazin Pazarı'nda bu hafta: Hadise, Serenay ve Gülşen...
HT Magazin ekibi haftanın en çok konuşulan olaylarını yorumladı. 'Magazin Pazarı'nda bu hafta Hadise-Mehmet Dinçerle aşkı, Serenay Sarıkaya-Umut Evirgen birlikteliği ve Gülşen'in manifestosu vardı

Gülşen'in manifestosu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ozan Çolakoğlu da eşine destek çıktı ve "Rahatsız olan o mekana gelmez, Gülşen'i sosyal medyadan takip etmez. Biz normal işimizi yapıyoruz, ortalık kendi kendine kaynıyor. Gülşen işini yapıyor insanlar konuşuyor. Huzursuz etmiyor bizi ilgilenmedikçe bir şey etkilemiyor. Ben yapı olarak Gülşen ya da başka insanın yaptığı işi eleştirmeyi doğru bulmuyorum. Herkes kendi hayatından sorumlu herkes kendi işine baksın" dedi.

ESİN ÖVET: En baştan bu yana söylediğim bir şey var; Lütfen artık kadınların kıyafetlerine karışmayın. Yeter!!! Nedir yani kadınlar istediğini giyer, istediği kıyafetle sahneye çıkar. Yeter gerçekten yeter! Gülşen dik duruşunu hiç bozmuyor. Benimsediği yolu değiştirmiyor. Sen-ben-o- biz rahatsız oluyorlar, oluyoruz diye kendi olmaktan vazgeçmiyor. Bu bile ayakta alkışlanacak bir durum. Ben en başından bu yana, “Kadın ne isterse onu giyer” dedim. En son, Ama yeter Gülşen sadece kıyafet ile konuşulacak kadın değil. Şarkıları, sesi, yorumu müthiş. Gülşen iyi bir müzisyen. Yeter artık kıyafet konuşarak Gülşen’i sadece bir kalıbın içine sıkıştırıyoruz. Buna itiraz ettim. En son yazdığı manifestosuna da bayıldım. Çünkü Gülşen kendi olmaktan vazgeçmiyor. Ki günümüzde kendi olmaktan vazgeçmeyen omurgalı insanlara özellikle kadınlara ihtiyacımız var.

KADİR KAYMAKÇI: Bir sanatçının sahnede giydiği kıyafetleri üzerine aylardır konuşulanlar gerçekten inanılmaz. Gülşen bir popstar, dünyadaki popstarların neler giydiği ortada. Şov dünyası ve sahne kostümleri de şovun bir parçası... Gülşen'in bütün eleştiriler karşısında bir adım bile geri atmayıp, aksine, "Hiçbir sıfatın kölesi değilim" diyerek dimdik durması muhteşem bir tavır. Gülşen'in manifestosu kadar tüm bu yaşananlar karşısında eşi Ozan Çolakoğlu'nun duruşu da büyük bir alkışı hak ediyor.

MEHMET ÇALIŞKAN: Bir zamanlar konserlerde, mekânlarda dekolte fotoğrafı çekebilmek için muhabirlerin vücutları 8 olurdu. Günümüzde ise dekolte üstü kere üstü fotoğraflar şarkıcılar tarafından çok rahatlıkla sosyal medyada yayımlanıyor, sonra basına servis ediliyor. O günlerden bugüne yaşanan değişimin nedeni kişinin görünümünü neredeyse kusursuzlaştıran, her an el altında olan fotoşop programları...
Fotoğraflar, bir güzel fotoşop işleminden geçirildikten sonra yayımlanıyor, servis ediliyor. Gülşen'in sahneye son derece erotik kostümlerle çıkması, erotik figürler sergilemesi elbette tamamen kendi tasarrufunda. Eşi Ozan Çolakoğlu'nun da dediği gibi erotik kostümler, figürler sadece kendilerinin bileceği iş. Çolakoğlu, rahatsız değilse kime ne?
Müzik, erotizmin gölgesi altında ezim ezim ezilmesine rağmen Gülşen'i dinlemeye gidenler varsa, onlar bu duruma razıysa kime ne?
Şarkıcılar, uzun süre gözlerden uzak kaldığı, sahneye çıkamadığı, bunun sonucunda maddi ve ve ruhsal yıkıma uğradıkları pandemi döneminin acısını çıkarmak için daha dikkat çekici bir hal almak istiyor.
Şarkılar; aynı şarkı, ses kalitesi; aynı kalite.
Daha fazla dikkat çekmek için geriye ne kalır?
Görsellik...
Yaşın ilerlemesiyle oluşan "Ben hâlâ güzelim" psikolojisi ve meslektaşlar arasında oluşan kıskanma - yarışma dürtüsü de işin içine girince sahneler, iç çamaşırı defilelerini bile gölgede bırakacak hale geldi.
AYTEKİN TEKER: Gülşen'in sahne kıyafetleri aylardır konuşuluyordu. Son tercihi ise eleştirilere verilen bir yanıt oldu adeta. Kadına şiddetin hat safhada yaşandığı şu dönemlerde sahne şovundan bile 'şiddet' çıkarır hale geldik. Sosyal medyadaki bazı yorumlar 'nasıl bu kadar kötü olduk' dedirtiyor. Jennifer Lopez, Beyonce ve Dua Lipa gibi yıldızlar giyince şovun parçası oluyor, Gülşen giyince ise olmuyor. Ozan Çolakoğlu'nun dediği gibi; Rahatsız olan izlemez, takip etmez. Müzikte üretkenliğin tıkandığı son dönemde, zaten kaç tane kadın popçumuz kaldı? Gülşen'in manifestosu da sahnedeki duruşunun adeta bir deşifresiydi.