Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor HT MASA ekibi Harbiye konserlerini konuştu

        HT MASA ekibi Harbiye Açıkhava konserlerini, Ajda Pekkan’ın “Erkek aldatmalı ama çaktırmamalı” açıklamasını, Kıvanç Tatlıtuğ’un wakeboard keyfini, Murat Dalkılıç ile Merve Boluğur’un evlenme kararını ve Demet Akalın, Nazan Öncel, Kenan Doğulu’nun yeni şarkılarını masaya yatırdı...

        Farkında mısınız bilmiyorum ama Harbiye Açıkhava Konserleri’nde değişen tek şey kıyafetleri. Oben Budak da aynı konuya dem vurmuş. Ne olacak bu Açıkhava konserlerinin hali?

        Esin ÖVET: Aynen katılıyorum. Her sene aynı isimler konser veriyor. Ama diğer isimler tek başına konser veremiyor. Mesela Tarkan bir çıkıyor 9 gün 10 gün konser verip bir daha gözükmüyor. Ama diğer bazı isimler çıkıp tek gün, o da ciddi sponsorlarla konser veriyor, bir de o küçük alanı dolduramıyorlar. Ki bu müzik dünyasının geldiği çıkmaz yolu gösteriyor. Tıkandığını gösteriyor. İleriye gidemediğini gösteriyor. Tayfun TOPAL: Türkiye’de bu işler artık hiç gelişmiyor. Son 10 yılda kültüre ve sanata karşı ilgi çok azaldı. Herhangi bir kültürel aktivitede yer almak suçmuş gibi gözüküyor. Şimdi kafamda eskiden yapılan Rumelhisarı konserlerini canlandırınca insanların ne çok eğlendiğini hatırlıyorum. Şimdi kim iş yapar? Ajda, Tarkan yapar diyorlar ve günlerce onları çıkarıyorlar. Hal böyle olunca insanların ilgisi de her geçen sene azalıyor. Sponsorlar olmasa bu organizasyonları yapmak bile hayal. Bu organizasyonun gazı kaçmıştır. Harbiye’de yılda 30 konser yapılıyorsa bunun 10’u para kazanıyor, 10’u kafa kafaya çıkıyor, 10’u da zarar ediyor. 15 milyon nüfuslu bir şehirde yalnızca 10 konserin kâr yapıp tutması gerçekten üzücü ve bir o kadar da düşündürücü. Oben BUDAK: Bizim starlar sahnede şov diye görkemli kıyafetler diktirip, dansçıların arasında dikilmeyi marifet bildikçe Harbiye Açık Hava konserleri bu çizgide ilerleyecek aslında. Hadi herkes şov yapmasın, sanatıyla öne çıksın diyeceğim ama oturup sesinden büyüleneceğimiz isim de çok fazla kalmadı. Bir kısırdöngü durumu konuya hâkim, hiçbir şekilde değişmiyor. İşin tehlikeli olan kısmı, eskiden konserler daha coşkulu dolar taşardı. Ama dinleyici de bilinçlendi, “Hiçbir şey izlemeyeceksem neden konsere gideyim ki?” diyor. Dünya starları ülkemize gelip ağzımızı açık bırakıyor, sonra bizimkilerin konserlerindeki 250 TL’ye kiralanan dansçıları görünce kandırılmış gibi hissediyorlar doğal olarak. Bu konu açılınca hep “Biz dünya starları kadar para kazanmıyoruz” diye ağlaşıyorlar ama tüm harcamaları onlarla boy ölçüşürken, sahneye yatırım yapmamaları sadece cimrilikten kaynaklanıyor. Herkes kendini en star zannediyor ya, nasıl olsa geliyorlar kafası hâkim. Kadir KAYMAKÇI: Açıkhava konserleri yıllar geçtikçe birbirinin aynı eğlenceliklere dönmeye başladı. Bir sanatçının konserinin haberini kullanırken geçen yıldan bir fotoğraf kullansak kimse yadırgamaz. Hep aynı tekdüze konserler... Oben’e katılıyorum, bazı sanatçılar “Nasıl olsa geliyorlar!” diye fabrikasyon konserlerle en çok da hayranlarına ayıp ediyor bence...

        Kıvanç Tatlıtuğ’un gazetecilere verdiği pozları hakkında ne düşünüyorsunuz. Yazın görmeye alıştığımız güzel kareler değil mi?

        E.Ö.: Yazdım hatta bu hafta köşede. Helal olsun Kıvanç Tatlıtuğ’a. Ne güzel poz vermiş. Ne güzel gazetecilere ricada bulunmuş. İşte budur. Gazetecileri bu konuda en iyi kullanan Hülya Avşar’dır. Ramazan bitimi aynı pozları ve belki daha fazlasını Hülya Avşar’dan göreceğiz. E yakışıklı adamsın, erkeği, kadını sana hayran. Kendini neden saklarsın. O yüzden Kıvanç’a helal olsun. Gayet güzel fotoğraflardı. Bu haftaya başlarken gazetelerimiz şenlendi. T.T.: Kıvanç çok medeni bir çocuk. Bu karenin ortaya çıkmasını da paparazzilerle yaptığı anlaşmaya bağlıyorum. “Beni evde çekmeyin, burada size şık bir poz vereyim” demiştir. Herkes Kıvanç gibi bir adım atmalı, magazin dünyasına örnek olunacak cinsten. Kalkıp kibirli davranmanın, kavga etmenin bir anlamı yok ki... O.B.: Yazın “yeni yeni” görmeye alıştığımız kareler oldu bunlar. Sanıyorum ki diyetlerle uzun uzun uğraşmak istemeyen starlarımız protein tozunu keşfedince hepsinde bir vücut güzelliği başladı. Sırf starlarda değil, sokaklara bir bakıyorum bütün gençlerin kolları şişmiş! Çok değil daha 5 sene önce filmlerde ya da tiyatro oyunlarında sırıtan göbekli oyuncuları eleştiriyordum. Şimdi hepsi terminatör gibi oldu maşallah. K.K.: Kıvanç bu fotoğraflarla kadın hayranlarına güzel bir jest yaptı... Erkekleri de kıskandırıp kaslarının hakkını verdi...

        Merve ile Murat birbirlerine yakışıyor

        Murat Dalkılıç ve Merve Boluğur evleniyor. Bu ikili üç kez ayrılıp barıştı. Şimdi evlilik yolunda ilerliyorlar. Peki ilişkinin geleceği ne olur sizce? Sanat dünyasında bu tür ayrılıp barışma olayları pek meşhurdur.

        E.Ö.: Ben bu ikiliyi seviyorum, çok da yakıştırıyorum. Hatta bir an önce bebek yapsınlar. Kimseye pek böyle şeyler söylemem ama bu ikili hoşuma gidiyor. Kıvanç Tatlıtuğ ve Başak Dizer’i de beğeniyorum. İkisi de çok yakışıyor. Onlar da bebek dünyaya getirseler pek lokum olabilir. T.T.: Her şeyden önce birbirlerine çok yakışıyorlar. Bu ikili bir süre çıkıp ayrılmışlardı, şimdi yine barıştıklarına göre aralarında duygusal bağ olduğunun kanıtıdır. Bu çifte tavsiyem etrafın söylentilerine çok fazla kulak asmamalarıdır. Neden böyle diyorum? Çünkü sanat dünyası etrafını çok dinliyor. Dinledikleri için kulisler, dedikodular başını alıp gidiyor ve ayrılıklar da kaçınılmaz oluyor. Bu çifte ve diğer tüm çiftlere tavsiyem her daim kalbinin seslerini dinlesinler. O.B.: Ayrılamayan sevgililer diye bir şey var hakikaten. Magazin dünyasında da gerçek hayatta da karşılaştığım bir husus. Bazı ilişkiler bitmiyor işte, araya zaman da girse, başka bedenler de girse olmuyor, unutulmuyor. Belki de bazı ilişkilere nefes almak, ara vermek iyi geliyor bilinmez. Bu kadar sert değişimler yaşarken evlilik konusunu biraz daha düşünmeleri gerekiyor tabii. Ama onun haricinde istedikleri kadar birleşip ayrılabilirler, paşa gönüllerine kimse karışmasın. K.K.: Merve-Murat aşkı ilk başladığında biri “Bu ikili evlenir” dese doğrusu pek inanmazdım! Ne bileyim sanki sanat camiasındaki bazı ilişkiler gibi bu da geçici bir şeymiş gibi düşünmüştüm. Bana ne oluyorsa işte! Üç kez ayrılıp beni haklı çıkardılar ama üç kez de barışıp beni yanılttılar!.. Ayrılıp-barışma kontenjanlarını doldurmuş gibiler... Umarım bu kez ilişkilerini tamamına erdirirler... Ne diyeyim Allah bir yastıkta kocatsın...

        Demet aranjelerini yenilemeli

        Bu hafta Demet Akalın albümü, uzun süre sonra Nazan Öncel ve Kenan Doğulu albümü geldi. Şarkıları dinlediniz mi? Ne düşünüyorsunuz?

        E.Ö.: Hepsini dinledim. Demet Akalın albümünde klasik Demet şarkıları var. Ama bu şarkılar halkın nabzını tutuyor. Yani Demet artık işini öyle iyi biliyor ki, şu aralar üstüne başka biri yok. Eskiden Serdar Ortaç bu nabzı çok iyi tutardı, bu havayı çok iyi koklardı artık Demet Akalın bu havayı kokluyor. O yüzden uzun yıllar daha bu çizgide giderse bu insanlar kulüplerde en çok Demet Akalın şarkıları dinleyecek. Onun yanı sıra bunca yıl sen bir şey yapma ama böyle bir şarkı ile çık. İlk dinlemede Nazan Öncel ve Kenan Doğulu şarkılarını sevmedim. Hatta birkaç kez daha dinledim “Aman aman harika işte budur. Özlediğimize değdi. Oh be işte budur” demeyi beklerken yine diyemedim. Kötü değiller ama “İşte budur. Hakkını vermiş” de diyemiyorsunuz. T.T.: Dinledim “Vay be” demedim ama yazın ritmine uygun şarkılar olduğunu söyleyebilirim. Her yıl hit şarkı yapmayı başaran Demet Akalın’ın ‘Pırlanta’sını çok beğendim. Kenan’ın şarkısına da arabada denk geldim ve hoşuma gitti. O.B.: Kenan Doğulu’ya haksızlık yapmış gibi olmayayım ama ben onun şarkılarını yaz kadar hareketli, yaz kadar mutluyken seviyorum. O yüzden ‘Aşk ile Yap’ın kulüp versiyonunu daha çok sevdim. Aslında Ozan Doğulu’nun albümünde yer alan ‘Büyük Yürürüm’e klip çekseydi keşke ama yeni bir şarkı yapmak istemiş. Nazan Öncel kendi klasmanında risksiz, hit olmayacak ama sevilmemesi imkânsız bir şarkı yapmış yine. Demet Akalın aranjeleri konusunda bir yenilik yapması gerekiyor. Son üç albümü arasında keskin bir ayrım yapamıyorum. Evet iyi şarkılar seçiyor, iyi söylüyor ama kendini tekrarlıyor. Müzik dünyasındaki çizdiği grafik inanılmaz başarılı. Bu yüzden bir üst level’a çıkması bekleniyor artık. K.K.: Öncelikle Nazan Öncel’e “Aşkitom bu şarkı sana olmuş mu hiç!” demek istiyorum. ‘Piyasa’ böyle şarkılar istiyor olabilir ama sen Nazan Öncel’sin, senin ‘piyasa’ya ihtiyacın mı var bu saatten sonra... Demet Akalın bildiğimiz gibi... Hayranlarını mutlu edecek, kendi tarzında bir albüm yapmış, alan razı satan razı durumu... Kendi adıma Kenan Doğulu’nun Aşk ile Yap’ında en azında ‘müzik’ var... Evet, eski Kenan değil ama tam şarkıda dediği gibi Kenan işini aşk ile yapıyor... Bu samimiyeti de şarkı da duyabiliyorsun...

        Masanın Üstündekiler

        ■ Geçen cuma günü açıklanan Türkiye’nin en çok gelir vergisi ödeyenleri listesinde birçok işadamını geride bırakıp 58. olan Cem Yılmaz.

        ■ Bir dondurma markasının tanıtımı için gittiği Bodrum’da hem iş hem tatil yapan, düzgün fiziğiyle beğeni toplayan Berrak Tüzünataç.

        Masanın Altındakiler

        ■ Kemal Gülman’a 200 milyon lira tazminat, aylık 200 bin lira da nafaka istemiyle boşanma davası açan ancak bir kuruş alamadan boşanan Feryal Gülman...

        ■ Sezon bitimiyle birlikte Bodrum’da tatile giden ve günün büyük bölümünü denizde geçiren ancak kilolu haliyle dikkat çeken Galatasaray’ın yıldızlarından Olcan Adın...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ