Minicik elleriyle yaşama tutundular
Tek kesede iki bebek haberi alıp mutluluğu ikiye katlanan ancak daha sonra riskli gebelik olduğunu öğrenmesiyle zorlu bir süreç yaşayan Müge Bitmez' in hikayesi Hayat Yeniden Sıra Dışı Vakalar programı'nda ekranlara geldi. İşte tam 66 gün sonra taburcu edilen ikizlerin yaşama tutunma hikayesi...
Hayat Yeniden Sıra Dışı Vakalar programı; tek kesede iki bebek haberi alıp mutluluğu ikiye katlanan daha sonra riskli gebelik olduğunu öğrenmesiyle zorlu bir süreç yaşayan Müge Bitmez’ in hikayesini ekrana taşıdı. Programda anne ve bebeklerin sağlıkları tehlikedeyken uygulanan tedavi programı doktorların anlatımıyla ekrana gelirken 66 gün sonra taburcu edilen ikizlerin yaşama tutunma hikayesi izleyenlerin umutlarını yeşertti.
“AYNI KESE İÇERİSİNDE İKİ BEBEK”
34 yaşındaki Müge Bitmez, anne olacağını öğrenmesinin ardından aylık takiplerinin ikincisine gittiğinde yaşadığı sürpriz gelişmeyi şu sözlerle anlattı: “Normal bir doğum kontrol için gittiğimizde her şeyin yolunda olduğunu gördük fakat 9. Haftadan sonra bazı sıkıntılar olmaya başladı. Kontrollerimizin birinde ikiz bebek beklediğimizi öğrendik. Bu tabi bizim için sürpriz oldu. Ve bu ikiz gebeliğin riskli bir gebelik olduğunu öğrendik. Bebeklerin ikisi de aynı kesenin içindeydi. Ve aynı kesenin içinde olmaları demek; birbirlerine dokunuyor oldukları için kordonlarını ilerleyen süreçlerde birbirlerine dolamaları ve kan akışını engelleyebilecekleri anlamına geliyordu.”
“ANNE VE İKİZLER RİSK ALTINDA”
Müge Bitmez’in doktoru Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı- Perinatolog Doç. Dr. Oktay Kaymak; bebeklerin eşinin rahim ağzının üzerine yerleştiğini gözlemlediğini söyleyerek bunun tıp dilinde Plesanta Previa dendiğini açıkladı. Bu durumun hem anne hem de bebekler açısından oldukça riskli olduğunu söyleyen Doktor Kaymak, doğumda kanama olasılığının fazla olabileceğini hatta rahmin dahi alınabileceğini hastasına söylediğini ifade etti.
“İKİ HAFTADA BİR DOKTOR KONTROLÜ ŞART”
Normal gebeliklerde aylık takip yapılırken, ikiz gebeliklerde takip süresinin iki haftada bir olması gerektiğinin altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Perinatolog Doç. Dr. Oktay Kaymak, bebeklerin hayatta kalabilmesi için önemli olduğunu açıkladı. Gebeliğin 20-24. haftalarında kordon dolanmasından dolayı bebeklerin kaybedilme riskinin oluşmaması için takiplerin yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
“GEBELİĞİNİN 26. HAFTASINDA HASTANEYE KALDIRILDI”
Erken doğum riski yaşayan Müge Bitmez’in 26. haftada yaşadığı kanama sebebiyle acilen hastaneye yatırıldığı anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı- Perinatolog Doç. Dr. Oktay Kaymak, birkaç gün durumunun takip edildiğini söyledi. Erken doğum riski olan bebeklerde; beyin kanaması, serebral palsi ve akciğer kanaması olmasın diye magnezyum kürü uyguladıklarını belirtti. Tedaviye akciğer geliştirici iğneler, steroidler ve kasılmayı durdurucu ilaçlar da eklediklerini açıkladı.
“İKİZLER KORDONLARINI BİRBİRİNE DOLADI”
Normal gebelik süreci 40 haftayken; tek kesede olan iki bebeğin doğumunun 34.haftada gerçekleşmek zorunda olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Perinatolog Doç. Dr. Oktay Kaymak, ikizlerin anne karnında geçirecekleri bir günün bile aslında hayati önem taşıdığını ifade etti. Gebeliğin 29. haftasında ikizlerin kordonlarının birbirlerine dolanması nedeniyle Müge Bitmez’in doğuma alındığını söyledi. Bebekleri ayıran zarın olmadığını söyleyen Doktor Kaymak, bu sebeple kordon dolama ihtimalinin yüksek olduğunu açıkladı. Bebeklerin birbirine damardan bağlı olması sebebiyle bir bebek kaybının öbür bebek kaybına da neden olabileceğini söyledi.
“ANNE VE İKİZLER RİSK ALTINDA”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı- Perinatolog Doç. Dr. Oktay Kaymak, Venüs ve Mira’yı sağlıklı bir şekilde dünyaya getirip kokusunu içine çekemeden yoğun bakım doktorlarına emanet etmek zorunda kalan çiçeği burnunda annede atoni denilen kanamanın başlaması üzerine hayati riskin arttığını belirtti. Normal bir bebeğin olması gereken yerde iki bebeğin olması rahmi ciddi derecede gerdiğini, rahmin uzun süre gergin kalmasıyla kasılma yeteneğini elinden aldığını ve bu sebeple doğum sonrası kanama başladığını dile getirdi. Anne hayatını riske eden bir kanama olduğunun altı çizen Doktor Kaymak, kanamanın durdulmasının ardından plesantanın yerleştiği yerden çıkartılması için çalıştıklarını anlattı. Yüzeyel yapışıklığı gidermeye çalışırken başlayan kanama önce dikiş atılarak ardından rahim damarları birbirine bağlanarak durdurulmaya çalışıldığını ifade etti. bu yöntem kanamayı azaltmayı başarsada tamamen durdurmadığı için rahim içerisine balon konulmasına karar verildi.
“İKİZLER ENTÜBE EDİLDİ”
Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Baran Cengiz Arcagök ise hem ikiz olmalarından dolayı hem prematüre bebekler olmalarından dolayı iki hekim olarak doğuma girdiklerini anlattı. İkizlerin ciğerleri tam gelişmediği için akciğerlerinin trekealarına bir tüp yerleştirerek solunum cihazına bağladıklarını ifade etti. İkizlerin solunumlarını toparladıktan sonra onları cihazından ayırıp burundan solunuma geçtiklerini birkaç gün de bu desteği verdikten sonra kuvöz içerisinde solunum desteği vererek solunumlarının normale döndüğünü anlattı. İkizlerin 2 gün boyunca entübe edildiğini; birinin 4 gün diğerinin ise 5 gün burundan solunum desteği aldığını da sözlerine ekledi.
“İKİZLERİN BESLENME MÜCADELESİ”
Minicik elleriyle hayata sıkı sıkı tutunan ikizlerin daha sonra beslenme mücadelesine başladığını anlatan Doktor Arcagök, ilk başta küçük küçük beslemelere başladıklarını daha sonra miktarı arttırdıklarını 20. günde ise tam beslenmeye geçtiklerini anlattı. 34. Hafta geldiğinde bebekler emme, yutma ve solunumu beraber koordine etmeye başladığında ağızdan beslediklerini dile getirdi. Belli bir doğum ağırlığına geldiklerinde, oksijen ihtiyaçları kalmadığında, kuvöz dışında vücut sıcaklarını koruyabildiklerinde ve beslenme ihtiyaçlarını giderebildiklerinde ikizlerin taburcu olmasını planladıklarını anlattı.
“TABURCU OLDUKTAN SONRA YENİDEN YOĞUN BAKIM SÜRECİ BAŞLAYABİLİR”
Yenidoğan Yoğun Bakım ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferhat Çekmez; taburcu olduktan sonra yeniden yoğun bakıma yatışların en büyük nedenlerinin beslenme problemleri, kusmalar ve enfeksiyonlar olmasından dolayı normal bebeklere göre daha yatkın olduklarının altını çizdi.
