Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Murat Şeker ile Ali Tanrıverdi bu kez 'Aşk Mevsimi'nde buluştu
        1

        Murat Şeker; yapımcısı, yönetmeni ve Ali Tanrıverdi ile ortak senaristi olan 'Aşk Mevsimi', gösterime "Hayatının aşkı mı?" yoksa "Hayat arkadaşı mı?" sloganıyla girdi. Başrolleri paylaşan Dilan Çiçek Deniz ile Cem Yiğit Üzümoğlu'na Fırat Tanış ile Duygu Sarışın eşlik etti.
        Murat Şeker ile Ali Tanrıverdi'nin senaryosuna birlikte imza attığı 10'uncu film çalışması olan 'Aşk Mevsimi', beyazperdeye, aşkın yüceliğini ve karşılıksız aşkın insanların yaşamları üzerindeki etkisini doğal olarak romantik türde yansıtıyor. Murat Şeker ile Ali Tanrıverdi, Habertük'ten Mehmet Çalışkan ile yaptıkları röportajda 'Aşk Mevsimi'nin hikâyesinin çıkış kaynağından, aşkın kendileri için neler ifade ettiğine kadar birçok konuda açıklamada bulundu.

        2
        3

        "HEYECAN ARTTI"

        • 'Aşk Mevsimi', gösterime girdi. Neler hissediyorsunuz?'
        Murat Şeker... Heyecan arttı. Çünkü vizyon sürecine kadar ipler bizim elimizde ama ne zaman izleyicilerimizle filmi paylaşma anı geliyor, artık film, herkesin oluyor. O, heyecanlı bir durum... Ondan önceki süreçte, filmi çekerken olmazsa bir daha alıyorsun, yazıyorsun, siliyorsun, bir daha yazıyorsun ama film izleyicilerle buluştuğu zaman heyecan artıyor. İzleyen herkesin kendinden bir şeyler bulacağını düşündüğümüz, duygu dolu bir film oldu. Kaba kurgusunu anneme izletmiştim, o çok beğendi. O benim için çok önemli bir kriter. İzleyenlerin beğeneceğini ve duygulanacağını düşünüyorum.
        Ali Tanrıverdi... Bu heyecanı filmde yazdığımız bir replikle özetlemek istiyorum. İçinde bulunduğum hal, bir karne günü heyecanı ve telaşına benziyor. Cuma günü karne alacak olursun ve yüreğin pır pır eder ya, ben de bu filmle ilgili olan düşüncelerimizi, karne günü telaşı ve heyecanıyla tanımlayabiliyorum. Bende başka bir tanımı yok. Karne alacakmış gibi hissediyorum. İzleyenlerin beğenip duygulanacağını ve çıkarken de biraz ağlayacağını düşünüyorum. O yüzden Murat ağabeyin söylediklerinin altına imzamı atıyorum. Aynı şeyi söylüyoruz. Herhalde 2008'den beri 3-4 tane örnek var; 'Issız Adam' var, 'Bir Küçük Eylül Meselesi' var, 'İncir Reçeli'ni sayabiliriz, 'Delibal' var. Böyle birkaç tane örneği var aslında ama bizim filmimiz biraz damar kategorisinde. Damar kategorisini seven izleyicilerimizi bekliyoruz. Karşılığını fazlasıyla alacaklardır.

        4

        "DÜZGÜN CEVABI OLANLAR BİZE ANLATSIN"

        • Sizin için hayatının aşkı mı yoksa hayat arkadaşın mı?
        Murat Şeker... Zaten bu filmi bu noktaya getiren şey, bu soruya henüz bir cevap verememiş olmam. Ki bu yaşa geldim ve hâlâ bekarım. Bu bir salınım... Zaman zaman bu soruya, 'Hayat arkadaşı', zaman zaman da 'Hayatımın aşkı' diye cevap verdim. Net bir cevap veremedim. O yüzden filmini yaptık ki bu soruyu bütün topluma yayalım. Düzgün cevabı olanlar bize anlatsın.
        Ali Tanrıverdi... Ben cevap olarak karımın ismini vereceğim; Begüm...

        5

        "ÇOK PARA VE EMEK HARCADIK"

        • Murat, sen yönetmen ve ortak senaristsin. Aynı zamanda filmin yapımcısısın. Filmi 3 farklı gözle değerlendirerek çektin. Üçünün bir yerde olması avantaj mı dezavantaj mıdır?
        Murat Şeker... Filmin yapım ve imalatı bitince fabrikada ürün paketlenip ve tezgâhtan çıkar. Orada; yapımcı Murat konuşur. Yönetmen olarak, "Şöyle film, böyle film" derim ama yapımcı olarak, "Çok para, çok emek harcadık" derim. Her birinde de en büyük motivasyonum emeklerimizin karşılığını alabilmek. Avantaj mı yoksa dezavantaj mı olduğu konusuna gelince; bu kişiye göre değişir. Benim bünyem, çalışma prensiplerim ve performansım bunu kaldırıyor. İlerleyen yaşlarda aynı performansı sergileyip sergileyemeyeceğimi bilmiyorum. Çünkü üç kişilik çalışıyorsun. Bir yandan da zor ve yorucu ama ben hayatımdan memnunum. Sinema, benim için bir yaşam biçimi dolayısıyla üç farklı işi bir arada yapıyor olmak artık benim için arının bal yapması gibi bir şey.
        Ali Tanrıverdi... Murat ağabeyin söylediğine imzamı atarım. Usta - çırak ilişkimiz olduğu için aynı duygu bende de var. Diyelim ki herhangi bir film teklifi geldi ve biz yapımcılık yapmadık ve işin hiçbir ticari kısmına girmedik ama ne olursa olsun biz yapımcısıymışız gibi davranacağımız için ticarete girmesek de manevi stres olarak sanki o filmin yapımcısıymışız gibi davranma özelliğimizin buradan arş'a kadar değişeceğini asla düşünmüyorum.

        6

        "ONUN DENGESİNE GÖRE ÇALIŞIYORUZ" 

        • Yönetmenler, doğal olarak, bütün imkanlar elinin altında olsun ister. Yapımcılar da mümkün olduğunca en az paraya işin en iyi şekilde çıkmasını ister. Sen o noktada ne yapıyorsun?
        Murat Şeker... Biz verimliliği keşfettik. Bu iktisat derslerinde ve televizyonda da çıkıyor. Ekonomistler 'verimlilik' diyor ama o çoğu zaman bir laf. Verimlilik çok önemli... Neye para harcadığın, bütçeyi ne şekilde kullandığın önemli. Bu filmde, yönetmen Murat Şeker ne istiyorsa yaptım. Çünkü o da film ne istiyorsa yaptı. Dolayısıyla yapımcı olarak maharetimiz, bu verimlilik meselesi. Ucuza kaçmadan, parayı doğru yere harcamak gerek. Çünkü ucuza yapıyor olmak sonuçta bir şeyleri ucuza getiriyor. Önemli olan doğru parayı harcamak.
        Ali Tanrıverdi... "Bu filmi, 80 milyon liraya yaptık" dediğimizde ağza dolu geliyor ama aslında Murat ağabeyin söylediği rakamsal bir şey değil. Film ne istiyorsa onu yapmanın parayla ölçülecek bir tarafı yok. Belki bir filmi 80 milyona yaparsın ama çok ucuz bir filmdir. Biz aslında manevi olarak onun dengesine göre çalışıyoruz.
        Murat Şeker... Senaryosuna göre ucuz gözüküyor da olabilir. Bazı projelerde, "Şu kadar para harcadılar" diye duyuyoruz ama filmi izliyorsun ve "Nerede harcanan para?" diyorsun. Bu müteahhitin malzemeden çalması gibi bir şey... Biz de bu filme çok para harcadık ama doğru harcadık. Yapımcı Murat Şeker, "Bu paralar, nereye gitti?" demiyor.

        7

        "GENÇLER DAHA PAHALI"

        • Örneğin yapımcı Murat Şeker paraya kıymasaydı, filmde aralarında Sezen Aksu'nun da olduğu o kadar ünlü ismin şarkıları kullanılabilir miydi?
        Murat Şeker...
        Sezen Aksu'ya kurban olayım, gençler daha pahalı. Filmin çok güzel müzikleri var. Filmde kullandığımız şarkılar, sevdiğimiz ve dinlediğimiz şarkılar. İzleyenler oralardan da anlayacaklar. 'Aşk Mevsimi Film Müzikleri' diye özel bir playlist yaptık. Şarkıları dinleyince filmin nasıl olduğunu da anlayacaklar. Orada güzel ipuçları var.

        8

        "ÇOK TEHLİKELİ BİR CÜMLE"

        • 'Aşk Mevsimi' hikâyesinin ortaya çıkış hikayesi nedir?
        Ali Tanrıverdi... 2015'te filmle ilgili yazdığım ilk cümle şuydu; "İnsanın kader döngüsünü, doğmak, büyümek ve ölmek olarak anlattılar bize hep. Halbuki bu durum bir erkek için, doğmak, büyümek ve evlenmek olarak kayıtlara geçmeli." Bu filmin ilk cümlesiydi. Sonra araya bir sürü iş girdi. Biz bir sürü 'Çakkallarla Dans' yaptık. 'Görevimiz Tatil' yaptık, 'Klavye Delikanlıları' yaptık... Sonra pandemi geçti ve Murat ağabeye, "Ağabey, bu çok güzel bir film, gel bunu yapalım" dedim. Şuradan yola çıktık. Birincisi; çocuk olmak ve büyümek kavramları... Her zaman hayatımızın bir kenarında, "Büyü biraz" diyen insanlar vardır. Bir taraftan da; "Çocuk kalmak iyidir" diyenler vardır... Bu neye göre ve kime göre? Hangisi haklı ya da hangisi haklı değil? İkincisi, Murat ağabeyin yaşadıkları, benim yaşadıklarım, etrafımızdaki insanların yaşadıkları ve toplu olarak bireysel duygularımızın kümülatif duygulara ilerlediği andan itibaren de aslında filmin cümlesi ortaya çıktı. "Hayatının aşkı mı yoksa hayat arkadaşı mı?" Aslında çok tehlikeli bir cümle.

        9

        "BENİ DÜĞÜNDE DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUN?"

        • İkisi bir arada olmaz mı?
        Ali Tanrıverdi... Olur... Benimki öyle. Begüm... Ben hikâyeyi yazarken Murat ağabeyi de düşündüm. Kısmetse onu da baş göz edeceğiz.
        Murat Şeker... Sen beni bir düğünde düşünebiliyor musun?
        Ali Tanrıverdi... Düşünebiliyorum ve gerçekten bunun komedisi çok büyük olur. 'Aşk Mevsimi' devam ederse, emin ol ikinci ya da üçüncü filmde Murat ağabey resmedilecek.

        10

        MURAT ŞEKER - ALİ TANRIVERDİ SENARYOLU FİLMLER

        • Aşk Geliyorum Demez (2009)
        • Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede (2012) 
        • Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı (2014) 
        • Deliormanlı (2016) 
        • Çakallarla Dans 4 (2016)
        • Görevimiz Tatil (2018)
        • Çakallarla Dans 5 (2018)
        • Amacı Olmayan Grup (2021)
        • Çakallarla Dans 6 (2022)
        • Aşk Mevsimi (2024)

        11

        "FARKLI DÜŞÜNEN İNSANLARI HAYAL ETTİK"

        Devamıyla ilgili net bir düşünceniz, planınız var mı?
        Murat Şeker... Biz 'Çakallarla Dans' filminin setindeyken, "Bu filmin devamı gelir" demiştik. Görüntü yönetmeninin gülmesinden kamera oynuyordu ama bilemiyorsun tabii... İzleyicilerin  vereceği bir karar. Bu film hem teknik ekip hem oyuncu kadrosu olarak çok kuvvetli ve birbiriyle uyumlu ortak bir çalışmanın sonucu. Bence bu perdeye de yansıyor dolayısıyla izleyicilerin vereceği bir karar. Biz bu ekiple ve oyuncu grubuyla filmin devamını yapmaktan ya da başka bir film yapmaktan zevk alırız.
        Ali Tanrıverdi... Aslında herkesin filmle ilgili bir düşüncesi, olaylarla ilgili de bir fikri var. Biz yazarken ve oluştururken, oyunculardan önce bir yuvarlak masa etrafında farklı düşünen insanları hayal ettik. Sonra oyuncular gelince de tam da bu bilince sahip olan ve bununla ilgili sözü olan oyunculara denk geldik, öyle tercih ettik. Ve hakikatten de konuşturduğumuz bütün karakterleri oynayacak olan oyuncu arkadaşlarımız neredeyse hayata oradan bakan insanlar oldukları için o yuvarlak masada farklı fikirleri farklı düşünceleri olan insanları bir araya gerçekte de eti kemiği olarak da bir araya getirmiş olduk. O yüzden bence bu anlamda 'Aşk Mevsimi' çok güzel oldu. Bizi nasıl 'Çakallarla Dans' filmi için "Çok güzel kadro" diye övüyorlar, bence 'Aşk Mevsimi'nde yaşadığımız da bu hikâyeden farklı değil.

        12

        "HAKİKİ BİR DUYGU"

        İzleyicilerin filmi izledikten sonra salondan özellikle hangi duygularla çıkmasını umarsınız?
        Murat Şeker... Biz duygu dolu bir film yaptık. Kendi içimizdeki duyguları filme koymaktan ve insanlarla paylaşmaktan çekinmedik. Samimi ve duygu dolu bir film oldu. Muhtemelen izleyicilerin de salondan çıktığında kendi içinde kapanmış defterler açılabilir, ne zamandır hatırlamadığı bazı sızılar devreye girebilir ve duygulanabilirler.
        Ali Tanrıverdi... Benim cümlem de daha edebi bir yerden. Ayrıca filmin son mizanseni de bu. Aslında hem kendi üzerimizde hem de etrafımız izlediğinde amacımız şuydu, tebessüm ederken yanağa bir damla sıcak yaş düşer ya, bence film öyle oldu. Bence onun hakkını vermiş olduk. Gerçek bir duygu olduğuna, hüngür hüngür ağlamaktan ve ajitasyon yapmaktan daha hakiki bir duygu olduğuna inanıyorum.

        13

        Ali Tanrıverdi - Dilan Çiçek Deniz - Murat Şeker

        "HİKÂYESİ FORMÜL DEĞİL"

        Son yıllarda aşk filmleri çok fazla çekilmiyor, neden böyle oldu?
        Murat Şeker... Bunun toplumsal nedeni; tutkular ve tüketim toplumunun bizde uyandırdığı bazı karışıklıklar. Sinemadaki nedeni ise belli bir gişenin üzerine çıkmanın zor oluşu. Son yıllarda Türk sinemasını domine eden türler; komedi filmleri ve biyografiler. Dolayısıyla bunun dışında bir tür filmi olarak aşk filmleri biraz ihmal edildi. Kötü romantik komediler, ucuz romantik komediler yapıldı dolayısıyla da aşk filmleri biraz ihmal edildi. Biz kendi açımızdan da bunu yaşadık. Ben 'Aşk Tutulması' filmini 2008'de yapmıştım. 30 yıl sonra Türk sinemasındaki ilk romantik komediydi. Gülşen Bubikoğlu - Tarık Akan filmlerinden sonra Türk sinemasında uzun bir boşluk olmuştu. 2009'da 'Aşk Geliyorum Demez'i yaptık ama bizi 'Çakallarla Dans'a götüren süreç, ülkemizdeki eleştirel mizahın sinemada yok olmaya yüz tutmuş olmasıydı. Bunu biz yapmak istedik. Hem söyleyeceklerimiz ve rahatsız olduklarımız vardı hem de film öyle bir tuttu ki o döngünün içinden çıkamadık. Dolayısıyla 'Aşk Mevsimi'ne biz de dört elle sarıldık. Çünkü kendi içimize biraz döndük. Böyle bir filme girince, şuraya da şöyle bir sahne yazalım, diyerek değil, gerçekten hissederek yazıyorsun, hissederek çekiyorsun. Bazı sahnelerde oyuncuların da bizim de gözlerimiz doldu. Özellikle Bozcaada atmosferinde, o duygu yoğunluğu hepimizi etkiledi. Film de öyle oldu ama dediğim gibi toplumsal olarak aşkların hızlı tüketilebilir olması, sinema sektöründe de aşk filmlerinin birkaç örneği dışında iş yapmıyor olması, ticariye bir getirisinin olmaması da etken. Biz ticari anlamda gişe performansı yapan filmler yaptığımız için bu filme odaklanırken, "Aşk filmi de bunu yapabilir. Niye yapmasın?" diyerek bu projeye başladık. Tabii en temelindeki amacımız doğru düzgün bir film yapmaktı. Eli yüzü düzgün, anlatımı iyi olan ve sadece bir formüle dayalı olmayan bir film yapmaktı.
        Ali Tanrıverdi... Duyguların yönlendirdiği bir film, hikâyesi formül değil...

        14

        "BUNA CEVAP VERMEK ZOR"

        'Duygusallık mı yoksa mantık mı?' Filmde de işlenen bir konu... Sizce günümüzdeki gençler mantığa mı daha yakın duygusallığa mı?
        Murat Şeker... Genel olarak buna cevap vermek zor. Benim gözlemim, bir kısmı çıkarcı derecesinde çok mantıklı ve duyguları unutarak davranıyorlar. Bir kısmı da sanki bu mantık meselesi hiç önemli değilmiş gibi davranıyor. Bu, gece ve gündüz, yaz ve kış gibi... Hepsi bir arada olan şeyler. Zaten filmde biraz da ortaya koyduğumuz mesele bu. Bunun o kadar keskin olmadığı, insanların zaman içerisinde değişebileceği, düşüncelerimizin değişebileceği, o dengeyi tutturmadan da bir şey olamayacağını anlatmak istedik ama bir insanın bunu anlaması uzun yıllar alabiliyor.
        Ali Tanrıverdi... Bir de şu an sosyal medyada, "Desinler ki diye yaşamak" şeklinde bir şey var. Bence bizim toplumumuzda başkalarının ne düşündüğü hep önemliydi. Bizim çocukluğumuzda da önemliydi ama şu an instagram, twitter ve facebook gibi sosyal medyalarla birlikte sanki bu, duygusal olmak, mantıklı olmak gibi hikayeler de biraz şov amacıyla yapılıyor. Aslında 'Aşk Mevsimi' o anlamda da bir bakış açısı sunuyor.

        15

        "ESKİDEN DE BÖYLEYDİ"

        2024'ün başından beri Türk filmleri yükselişte.  Bir önceki yıllara göre bir hayli yükselme söz konusu. Sizce bu yükselmenin ana nedeni nedir?
        Murat Şeker... İyi filmlerin, gişe iddiası olan filmlerin peş peşe vizyona girmesi... Hatta biz sektörde kendi aramızda pişti oluyoruz. Aynı tarihte çıkıyoruz ya da peş peşe çıkıyoruz ama bu eskiden de böyleydi. Pandemiyle beraber sinemadaki frekans düşmüştü. Yani bir film giriyordu, iki hafta sonra başka bir film giriyordu. Hem film sayısının azlığı hem de izleyici sayısının azlığı bir kısır döngü oluşturmuştu. Şimdi eskisi gibi rekabetçi bir ortam var. Bizim vizyona çıktığımız gün vizyona çıkacak, iddialı başka bir Türk filmi de var. Bir hafta önce başkası çıktı. Ondan da önce çıkanlar var. Zaten eskiden de böyleydi. Dolayısıyla seyircide de sinemaya gitme isteği oluşuyor hatta birine gitmezse diğerine gidiyor. Son iki haftaya baktığımızda gayet eşitlikçi ve demokratik bir dağılım var. 4 - 5 tane film var ve hiç birisi aradan kopup gitmiyor ama hepsine de gidiliyor. Komedi isteyen komedi filmine gidiyor, duygusal isteyen duygusal filme gidiyor, çocuk filmlerine gidiliyor. Zaten olması gereken de bu. Aslında normale dönüyoruz.

        16

        "BİLET PARASI HÂLÂ EN NORMALİ"

        İzleyiciler, "İyi film yapın, izleriz" mi diyor?
        Ali Tanrıverdi... Hem öyle hem de bu bütün enflasyon arasında, bir bilet parası hâlâ en normali... Bedavaya satın alınan ve formül olan ve tüketilmiş bir şeyler var. İzleyiciler artık şuna döndü; dijital platformu var, televizyonu var ve sinemaya gelmek istediği zaman o parayı veriyorsa karşılığını almalı. Bu arada ben bunu olumlu bir şey olarak görüyorum. İzleyiciler, artık üzerine özenle çalışılmış, para harcanmış, hikayesine özen gösterilmiş hikâyelerle, hiç uğraşılmamış, hiç para harcanmamış hikâyeleri ayırt ediyor ve nokta atışı olarak gitmeye başlıyor. Ben bunun ileriye dönük pozitif bir şey olduğunu düşünüyorum.

        17

        "GEREKİRSE BİZ YAPAY ZEKÂ OLALIM"

        Geçtiğimiz aylarda ABD senaristler birliği: "Yapay zekâ çok gelişti ve yakında mesleğinizi elinizden alacak. Dikkat edin." dedi. Yapay zekâ sizin yerinizi alabilir mi?
        Murat Şeker... Gerekirse biz yapay zekâ olalım. Ali üzerinde yapay zekâ çalışmalarına başladım. Ali'yi yapay zekâ yapacağım; ben doğal zekâ, o yapay zekâ... Biz uyum sağlarız. Yönetmene de yapay zekâ yapsınlar. O bir yere kadar olur.

         Ortak noktaları aşk
        Ortak noktaları aşk Haberi Görüntüle

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ