Hukukçular "e-muhtıra"yı yorumladı

Anayasal bir suç olan e-muhtıra Genelkurmay'ın web sitesiden neden kaldırılmıyor?

Anayasal bir kurumun resmi web sitesinde halen duruyor olması e-muhtıra ile işlenen anayasal suçun hergün tekrar edilmekte olduğu anlamına gelmez mi?

Genelkurmay e-muhtırayı web sitesinden kaldırmalı mı?

İşte hukukçuların görüşleri...

Prof. Dr. Ersan Şen

GENELKURMAY YETKİSİNİ AŞMIŞTIR, BAŞBAKAN BİLDİRİYİ KALDIRTMALI

Devlet, anayasa ile kurulmuş bir sistem olduğuna göre her müessese kendi yetkileri içinde hareket etmeli. Güvenliği sağlamaksa bunu sağlamalı, yargı ise yargı yetkisini kullanırsınız.

Geçmişten gelen alışkanlıklar var, 'Bu konuda silahlı kuvvetler ne diyor?' şeklinde beklentiler olurdu. Genelkurmay da kendisine göre hassas gördüğü noktalarda yatpığı açıklamaları internet ortamına taşıdı. Doğru değil tabi ki .

Demokratik hukuk devletinde kamu kuvvetini kullanan her kurum üzerine vazife olan görevi kullanır. Askerin birtakım hassasiyetleri belirtmek için MGK'da ya da bir bakanla ya da başbakanla yaptığı özel görüşme normal karşılanır. Ama birtakım hassasiyetleri kurumların eski alışkanlıklarıyla kamuoyu ile paylaşmak yerinde değildir. Türkiye'de ordu, ülkenin iç işleyişi, laik rejimin korunması adına vazifeler üstlendi. Maalesef demokratik hukuk devletinde olmaması gereken açıklamalarda bulundu.

Bunlar yapılmışsa bir defa ceza hukuku prensipleri içinde değerlendirmeliyiz. Hükümeti devirmeye teşebbüs değildir. Ama bu görevi kötüye kullanma suçu sayılabilir. Ortada birtakım sorunların kamuoyu ile paylaşılması anlamında da olsa... Yetkinizde olmayan bir hususta kendinizi yetkili kılıp açıklama yapmışsınız.

Burada ceza kanunun 257. maddesindeki suçun oluşmasından bahsedebiliriz. Kendisine tanınan yetkileri ihlal etmesi anlamında sorumluluğu olabilir.

Genelkurmay Başkanı da güvenlikle ilgili meselelerde açıklamalarını yapacaktır. Genelkurmay Başkanlığı'nın yürütmenin faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlığı ortaya koyması istenmeyecek durumlara sebebiyet verir.

Bu açıklamanın (bildirinin) Başbakanlık tarafından kaldırılması gerekir. Hala ordaysa bunu isabetli görmek mümkün değildir.

Ama şunu da söylemek gerekir. TSK'yı yıpratarak da asla bir yere varamazsınız. Güçlü ordunuz yoksa sizin bu coğrafyada ayakta kalmanız mümkün değildir. 'Rejimin teminatıyım' anlayışı yerine 'Bu rejimin güvenliğinin teminatıyım' anlayışının yerleşmesi gerekir.

Prof. Dr. Mithat Sancar

BELKİ DE İBRET OLSUN DİYE ORADA DURUYOR!

Elbbette kaldırılmalı. Orada durması biraz ironik bir durum yaratıyor. 27 Nisan siyasal bir manevraydı. Ordunun doğrudan muhtıra verdiği son örnekti. Hükümetin parlamento zemininde yaptığı demokratik manevrayla işlevsizleştirildi. Soruşturma açılması gerektiğine ben de inanıyorum. Bunu gündemde tutmakta fayda var.

Bildirinin şu anda orada durması belki de bir ibret olarak da yorumlanabilir. İşlevsizleştirilmiş, etkisizleştirilmiş, boşluğa düşürülmüş son muhtıra olması itibarıyla da bir tür 'hatıra' gibi de düşünülebilir. Böyle düşünürler mi bilmiyorum. Ama son muhtıraydı şimdilik.

Mehmet Ali Kılıçbay, yazar

DSİ DE YAPAMAZ, ASKER DE...

Askerler idarenin bir parçasıdır. Devlet Su İşleri nasıl muhtıra yayımlayamazsa askerler de yayımlayamaz, nokta!