Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Maddi karne hediyesi aslında bir ceza mı?

        Sultan UÇAR - AHT

        2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk yarısı bugün sona eriyor. Bu yıl ilk kez okula başlayan 1 milyon 285 bin 199 birinci sınıf öğrencisi ilk kezkarnealacak. Aileler, kötükarnelerin yanısıra iyikarneiçin de hediye almalı mı? Bu konuda en çarpıcı tespiti A.Ü. Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak yaptı. Maddikarnehediyesinin ceza ile eşdeğer olduğuna dikkat çeken Yeşilyaprak,karnehediyesi gibikarnecezasını da doğru bulmadığını söyledi. Çocuğu bugünkarnealan anne-babalar ne yapmalı? Uzmanlar değerlendirdi."

        "ÇOCUKLARA ÖDÜL VERİLEBİLİR AMA TEK ÖDÜL IPAD DEĞİL"

        Özel Akasya İlköğretim Okulu Müdürü/Eğitim Uzmanı Şirin Dut Aklen:

        "Özellikle, çocukların aldıklarıkarnelerinin onlarda hediyeyi ya da cezayı çağrıştırmaması çok önemlidir. Öğrenci zatenkarnesini, tüm dönem boyunca derslerde ve etkinliklerde sorumluk alıyorsa bunun doğal sonucu olarak görecektir. Zayıf notu olan öğrencinin, zayıfını düzeltme gibi bir çabası varsa, ikinci dönemde bunu başaracaktır. Anne-baba tutumu da öğrenci başarısında doğrudan etkilidir. Çocuklara, maddi hediyeler verip sorumluklarını üzerinden atmak yerine veli çocuğun her başarılı veya başarısız notu aldığında da yanında olabilmelidir. Elbette çocuklara ödül de verilebilir. Ancak ödül denilince akıllara sadece bilgisayar yada ipad gelmesi de büyük hatadır"

        "ÇOCUK ÖDÜLLE ÇABASININ AİLESİNCE FARKEDİLDİĞİNİ HİSSEDER"

        Koceli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevat Celep:

        "Karnedeki not durumuna, okuldaki başarı durumuna göre çocuğa ödül ya da ceza vermek doğru bir davranış değildir. Çocuğa maddi bir ödül verilirse, o zaman çocuk çıkarcı olur. Çocukların emeği karşılığında onu onure etmek de bir ödüldür. Başarılarının karşılığında onun gelecekte çok iyi yerlere gelebileceği anlatılabilir. arne konusunda aileler çocuklarına kesinlikle, 'Karneni bekliyorum. Cuma günü görüşeceğiz' dememeli.Onun yerine, 'Bunu sonra konuşuruz. Elinden geleni yaptığını biliyoruz. Sıkıntılarımızı aşmak için birlikte önlem alabiliriz' denilmeli. Örneğin; Bazı ailelerde 2 çocuktan biri başarılı biri başarısız birkarnegetirebilir. Başarılı ve başarısız kardeş yan yana getirilip aynı ortamda asla karşılaştırılmamalıdır.

        "MANEVİ DEĞERİ YÜKSEK ÖDÜLLER VERİLEBİLİR"

        Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir:

        "Çocukların bireysel olarak alacaklarıkarneler, aslında Milli Eğitim'inkarnesidir. Bakanlığın,karnesi kırıklarla doludur. Uluslararası tescillenen bu başarısızlıktan bir tek notu zayıf olan çocuk sorumlu tutulamaz. Durum böyleyken veliler de düşük not nedeniyle çocukların üzerine gitmesin. Yarıyıl tatilinde eskiden bilinen formatta ev ödevi yapılması yerine çocuklarına kitap okutsunlar. Çocukları motive edecek, başarısının görüldüğünü hissettirecek, maddi değeri yüksek olmasa da manevi değeri yüksek olan hediyeler alınabilir. Bir tiyatro bileti ya da bir kitap hediye edilebilir. Çocuklara bilgisayar almak gibi adeta küçükken rüşvete alıştırır gibi ödüllendirme yanlıştır. Çocuklar ödüllere boğularak şoka sokulmamalıdır."

        "ANNE-BABALAR ÇOCUKLARINA SEVGİYİ BİLE BAŞARIYA ENDEKSLİ VERİYOR"

        Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı-Eğitimci Cansel Güven:

        "Başarının kendisi ödüldür. İyikarneye ödül vermek yerinekarnebaşarısı ve başarısızlığından bağımsız olarak çabanın ödüllendirilmesi gerekir. Bunun mutlaka fiziksel ya da maddi değeri olan bir ödül olması gerekmiyor. Çalıştığı, çabaladığı her anı için çocuklara anne-babaları yüreklendirici sözler söylemelidir. 'Aferin hava güzel ama sen oturdun kitap okuyorsun', 'Yapabilirsin, başarabilirsin' demek en ucuzu ve en büyük ödüldür. Anne-babaların en büyük hatası; başarıya endeksli sevgi vermesidir. Örneğin; 2 çocuğundan biri başarılı diğeri başarısız ise anne-baba farkında olmadan, bazen de çocuğun iyiliğine olsun diye çalışkan olanla daha iyi ilişki kuruyor. Diğerini görmezden geliyor. Bu çocuk büyüdüğünde, kronik başarısız, mutsuz ve güvensiz bir yetişkine dönüşüyor"

        " ÇOCUKLARIN BAŞARISIKARNEYLE ÖLÇÜLEMEZ"

        Pedegog Soner Koşan:

        "Sonuç odaklı çalışmak mühendislik alanında geçerli olabilir. İnsan ilişkilerinde sonuç odaklı çalışmak, hem çalışmanın içindekilerde hem de sonuç beklentisi içinde olanlar da sıkıntı yaratır. Çocuklar için sonuç odaklı çalışmanın karşılığıkarnedir. Yetişkinler bile sonuç odaklı çalışırken depresyona girerler. Yetişkinler bile bu kadar zorluk çekerken, çocukların anne-babaları yüzünden ne kadar zorluk çektiğini tahmin etmek hiç zor değil. Bir çocuk hata yaptığında ebeveyn hemen ceza verebiliyorsa, bir çocuk güzel bir şey yaptığında ebeveyn ödül veriyorsa bu hatadır. Oysa çocuklar, hayallerine hizmet edildiği sürece gelişirler. Veliler mevcut sistemde çocuklarının başarısınıkarneyle ölçmek yerine, çocuklarının hayallerine ulaşması için çaba harcamalıdır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ