Rıdvan Dilmen'den derbi tahmini

-Haftanın maçı Vodafone Park'ta. Sadece Galatasaray ve Beşiktaş için değil, Başakşehir, Fenerbahçe ve Kayseri için de sonuç önem taşıyor. Nasıl bir derbi bekliyorsunuz?

Sezon başı itibarıyla Beşiktaş Başkanı Fikret Bey'in (Orman) nefis bir demeci var; "Oyuncularımın ve hocamın bizde müthiş bir kredisi var" diyor. Beşiktaş'ın 6 puan geride olması bana çok sürpriz geliyor. Ama rotasyonu çok yapamadılar.

Kupa maçları form tutması için bir fırsat oldu. Farklı galibiyetle gelen morali bir kenara koyarsak, rekabet ortamı artacaktır.

Galatasaray ise 7 gün içinde iki farklı şey yaşadı. Travma geçirten 5-1'lik Başakşehir yenilgisi, -ki burada Cenk Ergün'ün özellikle sükûneti, Dursun Bey'in ilişkileri, Tudor'u diri tuttu. Hiç günahı olmayan hatta faydası olan Ayhan Akman bile tartışılmaya başlandı.

Bazı maçlar can simidi olur. Alanya maçı da öyle oldu. Galatasaray taraftarı da tribünleri doldurarak müthiş iş yaptı. 'Beşiktaş yüzde 60 kazanır, yüzde 30 beraberlik, yüzde 10 Galatasaray' diyorum.

Beşiktaş'ın karta çok zorlayıcı oyuncuları var. Galatasaray'ın ise karta müsait oyuncuları var. Ama Galatasaray ne kadar ligin lideri ve formda olsa da zaten eski adıyla İnönü şimdi ki adıyla Vodafone Park'a gittiğinde hep rahat oynuyor.

Beşiktaş'ın Galatasaray'a ters gelecek en az 3 tane ayrı oyunu var. Kontrataktan golü bulabiliyorlar. Duran toptan bulabiliyorlar. Beşiktaş'ta hem kontratak yapacak hem de geriye yaslanınca sorun çözen oyuncular var. Hem şutör var hem yan topları iyi kullanıyorlar onun için Beşiktaş'a yüzde 60 şans veriyorum.

-Başkan Dursun Özbek, Tudor'a tam destek veriyor ama yenilgi halinde yollar ayrılır mı?

Derbinin sonucu Tudor'un geleceği ile ilgili bir değişiklik getirmez ama 5 yerse Dursun Bey de (Özbek) kurtaramaz. Çünkü futbol böyle bir oyun. Galatasaray kazansa da kaybetse de ilk yarıyı lider bitirir.

Tudor, Alanya galibiyeti sonrası yaptığı açıklamalarda haklı. 'Ben başarılıyım, liderim bu konuşanlar ne anlatıyor' diyor. Ama o basın toplantısındaki tavrı çok dolduğunun bir göstergesiydi.

Beni rahatsız eden elini kemerine koyup, posta koyar gibi gelmesiydi. Bu da tecrübeli bir teknik adam olmamasından kaynaklanıyor. Bunu 10 sene sonra yapmaz. Espri yapar, ironi yapar ama öyle elin kayışında konuşmaz. Bunu da tecrübesizliğine bağlıyorum.

-Siz de çoğu zaman Fatih Terim'in Galatasaray'ın başına geçmesi gerektiğini söylediniz?

Fatih Terim'i telaffuz etmem Tudor'la ilgili değil. Kimi getirirseniz getirin, Terim eğer milli takımda çalışmıyorsa Galatasaray için konuşulur. 6 kez şampiyonluk yaşamış yani Galatasaray'ın 1.5 yıldızında emeği olan bir hocadan söz ediyoruz.

Takımın başında Lucescu olsaydı da 'Terim' denirdi yine. Fatih Terim'in kenarda kalması, Galatasaray teknik direktörlerinin üstünde baskı oluşturur. Bu da Fatih Terim'den kaynaklanmaz onun başarısından kaynaklanır.

Devler Ligi'nde gruptan çıkarak tarih yazdı Beşiktaş. Devamı gelir mi?

Lens, Negredo ve Medel, tabii bir de Oğuzhan form tuttuğunda ligde de farklı bir Beşiktaş olacak. Beşiktaş kalan 4 haftada zor puan kaybeder. Siyah-beyazlılar artık Barcelona, M.City, PSG, Real Madrid, M.United düzeyine geldi. Kurada Real Madrid gibi acayip bir takım gelmezse Beşiktaş turu geçer.

Yaşanan sıkıntılı dönem sonrası Aykut Kocaman'la yaptığınız görüşmede neler yaşandı. Hoca neler anlattı?

Aykut Hoca'nın kendi dünyası var. Avrupa teknik direktörü. Sabırlı, sürekli yutkunan. Özel hayatında da oyunculuk hayatında da böyleydi. Onunla çalışıyorsan sabırlı olacaksın.

Şampiyon olduğu yıl da aynı başlamıştı. Sivas maçı öncesi yanına uğradım. Epeydir görüşememiştik. Hasan Çetinkaya ile maç izliyorlardı. Bir saat sohbet ettik. Olayın teknik boyutuna gelindiğinde daha önce de söylemişti. '34 haftada yapılacak hataları 11 haftada yaptık' dedi.

Hücum anlamında problem var. İstatistikler öyle söylemese de gol sayısı, atak sayısı var ama rakipler Fenerbahçe'ye gol atmıyorlar, Fenerbahçe gol yiyor. Aykut Hoca diyor ki, 'Kendi doğrularımla yaparım ve giderim.'

İlk kez söyleyeceğim bunu, Aykut Hoca, Osmanlı maçı sonrası yaptığı açıklamadan sonra telefonunu kapatıyor.

Aziz Bey'le de birlikte o hafta Ankara'ya gitmiştik, dedim ki "Başkanım hiç Aykut Hoca'yla görüşmediniz mi?", dedi ki, "Ali ile konuşuyordu bir 10 saniye konuştuk. Nereye gidiyorsun öyle şey mi olur dedim".

Aykut Hoca, "Üzülüyorum, mahcubum" demiş. Bu çok önemli bir şey. Fenerbahçeli olduğu için beklentileri karşılayamadığını düşünmüş. 'Hocam diren' dedim. Ama kendine diren.

Sen elini taşın altına koydun. Konya'da kontratın devam ederken geldin ve Fenerbahçe'nin kapısı sana her zaman açıktı. Bırakıp gidersen kendine de yanlış yaparsın.

Diren deyince "Benim felsefemde bu yok. Böyle bir gelecek beklentim de yok. Olmazsa yandım diye bir düşüncem yok. O an için doğru olan neyse onu yapmak istedim şimdi yola yeniden başladım" dedi.

Bundan sonraki bölümde 3-4 maç kötü giderse Aykut Hoca bu kez "Gereğini yapacağım" demez, bırakır. "Ben kulübe hizmet etmek istiyorum. Zarar vereceğimi anladığım an bırakırım" diyor.

Sonuçlar iyi gitmese direnmezdi, 'Gereğini yaparım'ı uygulardı. Zaten dikkatli izlediği oyuncular var. 2-3 çok önemli oyuncu izliyor.

-Mevkiler ve isimler belli mi?

(Gülüyor) Mevkileri hoca biliyor.

-Başkan Aziz Yıldırım 2010-11 sezonunda da 13. hafta sonunda liderin 6 puan gerisinde olduklarını hatırlatıp 'Şampiyon olacağız' dedi. Yine olur mu?

Malatya'da bir maç oynamıştı, Fenerbahçe kaybetmişti. Oradan Antalya'ya geçiyorlardı ve Aykut Hoca bırakma kararı almıştı. Ben de Aziz Bey'le o gün yemekteydim. Bunu duyduğunda "Sakın öyle bir şey yapma" dedi.

"Antalya'ya geliyorum, biz şampiyon olacağız" diye de ekledi. Bu olayı yaşamıştım. Aynı olayı yine yaşadım. Lig öyle bir lig değil şu anda.

Bir takım bile 70 puanı zor bulur. 2 takım bulamaz. Öyle bir lig. Baraj düşer. 17'de 16'lar artık geride kaldı.

-Peki Aykut Kocaman her an gidebilecek gibiyken yönetimin bir B planı, bir hoca adayı var mı?

Sıfır... Zaman içinde oturup sohbet ediyoruz en kötü giderken bile 'Aykut Hoca giderse ne olur' düşüncesi yok kafalarında. O yüzden yönetim ve Aziz Yıldırım duyarsız kaldılar aslında Aykut Kocaman'ın açıklamalarına bu "Devam edeceksin" demektir.

Kadro dışı haberleri varken başkan benim telefonumdan baktı buna. Uçaktaydık hostese açtırdık telefonu "Aaaa bunlar mı kadro dışı kalacakmış" dedi. O kadar Aykut Hoca'nın ayrılmayacağını düşünüyordu.

-Derbi haftasında F.Bahçe, Kasımpaşa karşısında ne yapar. Eksiği bu kadar çokken?

G.Saray ve F.Bahçe kazanırsa puan farkı 6 olacak, ligin favorisi Beşiktaş 9 puan geriye düşecek. Eğer G.Saray kazanırsa, F.Bahçe Kasımpaşa'yı taraftarıyla yener. Tribünler o maçta ful çeker. Aykut hoca, kendi doğruları içinde ideal kadroyu bulacaktır.

-Osmanlı maçı sonrası yaşanan krizin ardından F.Bahçe iki galibiyetle zirve yarışına ortak oldu. Kupada fark attı. İki yemek, bir sohbetle mi düzeldi her şey, sihirli değnek mi değdi?

İki sohbetle düzelecek bir şey değil tabii ki. Sihirli değnek filan da değmedi. İlk 11 hafta ile son 2 hafta arasındaki oyuncu grubunun, teknik direktörün ve camianın bütünleşmesi, oyunculara hangi kulüpte oynadıklarının hatırlatılmasıdır.

Bu durum Fenerbahçe için sürpriz değil, Fenerbahçe'nin sürprizi ilk 11 haftada yaşananlardır. Sivas ve Antalya galibiyetleri doğaldır, ortam gergin olduğu ve oyuncuların özgüvenlerinde problem olduğu için bu iki galibiyete çok ihtiyaç vardı. Antalya galibiyeti en anlamlı galibiyetti. Biraz daha eli kolaylaştı.

Galatasaray, Beşiktaş dolu tribünlere oynuyor. Fenerbahçe'nin hem oyunu hem de puan durumu nedeniyle taraftarı kaçmıştı. Fenerbahçe taraftarı Türkiye'de içerde en iyi takım taraftarıdır. "Burası Kadıköy buradan çıkış yok" sloganı 1.5 yıldır bitti. Ama bu hafta bu değişebilir. Taraftar 40 bin ortalamayı bulursa Kadıköy'de puanlar gelir.

-Fenerbahçe'nin yeniden ayağa kalkışında yerlilerin etkisi var mı? Volkan Demirel, Mehmet Topal oynamaya başladı.

Mehmet Topal'ın oynaması olarak bakmıyorum. Topal'ın oynaması Giuliano'nun forvet arkasına geçmesinden. Giuliano sağ kanatta oynadığı zaman Mehmet Topal'ı oynatmayıp, 3 orta saha ile oynayan bir teknik adam Aykut Hoca.

Giuliano forvet arkasında olduğunda yani forvet dörtlendiğinde Mehmet Topal-Souza'yı düşünüyor direnç kursun diye. Onun doğrusu o. Ama Başkan'a sorsanız 5 forvetle oynayabilir. Kocaman, fizikle ve öndeki oyuncuları tolere edebilmek için arkayı sağlamlaştırmak istiyor.

-Başakşehir'in Çinlilere satılacağı ve bunun için de kollandığı iddiaları var. Başakşehir'in kollandığını düşünüyor musunuz?

Başakşehir, Çinliler'e satılacak diye korunmaz. Başakşehir'in başarısının Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredatına girmesi lazım. 'Nasıl bu gelişimi kaydediyor' diye. Yönetiminden başkanına, tesisleşmesine, teknik direktörüne kadar.

Transfer politikaları da doğru. 'Baskı altında çalışmadığı için Abdullah Avcı başarılıdır' diye bir algı olabilir ama olaya tersten bakıldığında seyircisi olmayan bir takımı konsantre etmek kolay değildir.

Yaşadıkları başarılara ve yaşlarına rağmen Adebayor ve Emre'nin başarıya aç gibi oynaması büyük başarı. Şampiyonluk adaylarımdan biri de Başakşehir. Herhangi bir satışla ilgili olduğunu düşünmüyorum kollanmanın.

Ama 3 büyükleri geçince Trabzon ve Başakşehir birlikte mağdur olmazlar. Göksel Gümüşdağ, Türk futbolunda yeri olan bir isim. Sadece Kulüpler Birliği'nde yaptığı başkanlık nedeniyle değil. Gümüşdağ belli bir titri olan, Federasyon'da etkinliği olan bir isim. Hakemler ona yanlış yapmak istemezler.

-Rıza Çalımbay, sezona başladığı Antalyaspor'la rakip bu hafta. Trabzon'un şansı ne?

Sivasspor karşısında Rıza Çalımbay'la çok önemli bir maç kazandılar. Trabzonspor'un ligi ilk 4'te bitireceğini düşünüyorum.

Kolay maç değil ama fizik olarak biraz daha fark etti Trabzon. Ben favori olarak görüyorum Antalyaspor karşısında onları. Rıza Hoca için farklı bir maç değil. Baktığınızda çok takımla çalıştı öyle olsa her maç onun için önemli olur.