Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik S-400 geldikten sonra ne olacak?

        Türkiye zorunlu olarak yaptığı bu tercihin ve anlaşmanın arkasında durarak, milli egemen devlet parametrelerinden ve politikalarından ödün vermeyeceğini göstermiş oldu. Satın alınan ortak üretim opsiyonlu S-400 ve S-500'de teknoloji transferi ara evresinden sonra Türkiye'nin nihai hedefi kendi hava savunma sistemini üretmek. Ayrıca kaynak çeşitliliğini sağlayarak sürekli çeşitli gerekçelerle bu stratejik silah sistemlerini üreten ülkelerden taciz-tehdit-baskı yememek.

        ABD, "S-400'ü alırsan F-35'leri sana vermeyeceğim, ayrıca programdan Türkiye'yi çıkaracağım" diyor. Türkiye S-400'leri aktive ettikten sonra yanına milli muharip uçak TF-X'i koyacak. Biraz sıkıntı çekilecek ancak savunmada yerli tedarikle yüksek savunma harcamalarından kurtularak cari açığın da düşmesi sağlanacak. Türkiye bu kararıyla ele güne muhtaç olmadan savunma sanayisinde kendi sistemlerini üretme yolunu tercih etmiş oldu.

        REKLAM

        S-400 GELDİKTEN SONRA NE OLACAK?

        Şimdi asıl odaklanmamız gereken mesele şu; parasını ödeyip satın aldığımız S-400'ler getirilip, kurulduktan ve aktive edildikten sonra ne olacak? Bu kararın içeride ve dışarıda yansımalarını, olası sonuçlarını şöyle sıralayabiliriz:

        YERLİ VE MİLLİ POLİTİKALAR: Türkiye S-400'lerden sonra zaten başlattığı ve kararlı şekilde yürüttüğü savunma sanayisinde yerli-milli politikalara tam yol yönelmiş olacak. İHA ve SİHA üretiminde büyük başarı yakalayan Türkiye için artık sıra; teknoloji transferini sağladıktan sonra ara evreyi hızlı şekilde geçip kendi hava savunma sistemini üretmeye geliyor. Yanı sıra milli muharip uçak TF-X'in üretimi, Altay tankının seri üretimi ve TSK'da profesyonel orduya geçiş adımlarıyla birlikte modernizasyon projesi de hayata geçirilecek. Hedef 300 bin kişilik tam donanımlı profesyonel ordu.

        REKLAM

        FIRAT'IN DOĞUSU DA S-400'Ü BEKLİYOR: Terörle mücadelede Irak'ın kuzeyinde Pençe Harekatı'nı başlayan ve adım adım Kandil'e ilerleyen TSK'nın ikinci hedefi Fırat'ın doğusundaki terör bataklığını kurutmak. Hava destekli kara harekatının en önemli unsuru S-400'ler olacak. S-400'lerin alınma amacı güney sınırlarımızdan gelen füze tehdidi değil miydi?

        ABD'NİN BASKISI GÖĞÜSLENECEK: S-400'leri bahane ederek başta CAATSA olmak üzere askeri, ekonomik, siyasi tehdit silahını çeken ABD'nin, bu baskısını artıracağı hesaplanıyor. İktidar, ödeyebileceği her türlü bedele rağmen, bu baskıyı göğüslemekte kararlı. Burada halkın ve diğer siyasi partilerin desteği de önemli. Daha önce yaşanan Rahip Brunson krizinde, dolar kuru atağı, mevzi kaybına yol açmıştı. Bu kez aynı şey olmamalı.

        BAZI BÖLGELERDEN ÇEKİLME: Başta İdlib olmak üzere Suriye'nin bazı bölgeleri terörden arındırıldıktan sonra Rusya, mutabakat dahilinde buraların boşaltılmasını isteyebilir. İdlib'deki Suud-BAE destekli radikal unsurlar temizlendikten sonra buranın rejim kontrolüne geçmesi söz konusu olabilir. Bu arada sahadaki HTŞ unsurlarının Türkiye'ye yönelik hasmane tutumlarında yükseliş görebiliriz.

        REKLAM

        YENİ İTTİFAKLARA YELKEN: Türkiye'nin Rusya-İran ile sürdürdüğü Astana süreci pekişerek devam edeceği gibi buna bazı körfez ülkeleri ile komşu ülkelerin de katılımı söz konusu olabilir. Küresel destekli bölgesel ittifak çatılabilirse, bölgede Türkiye'yi tehdit eden her unsur ayıklanabilir. Rusya, ısrarla Türkiye'nin Esad'la terörle mücadele odaklı, çerçevesi çizilmiş bir işbirliğini teşvik ediyor.

        İRAN'LA İŞBİRLİĞİ PEKİŞEBİLİR: Her ne kadar Türkiye, ABD'nin İran yaptırımlarına sınırlı da olsa iştirak etse de yeni durumla birlikte bu yaptırımlara katılma derecesini düşürebilir. İran'la iki ülke para birimleriyle-altınla ticaret, ortak bir banka, ortak şirket ve daha fazla ticari işbirliği geliştirilebilir. PKK ile mücadeleye İran'ın daha fazla destek vermesi de mümkün olabilir.

        ABD'NİN BÖLGEDEN ÇIKARILMASI: Suriye coğrafyasında sıkışan ve PKK/YPG hamiliğinde çıkış arayan ABD, Irak'ta tahkim ettiği operasyonel gücünü Doğu Akdeniz yığınağıyla tahkim ediyor. Trump'ın sözüne rağmen Münbiç'ten askerlerini çekmeyen ABD'nin çıkarılması için Türkiye Fırat'ın doğusunu temizleyerek ve terör örgütünü güneye doğru iterek burada yalnızlaştırılmasını, sıkıştırılmasını ve dağıtılmasını amaçlıyor. CENTCOM bölgeden çıkar ve teknoloji desteği kesilirse PKK'nın da bölgede yaşama şansı yok.

        REKLAM

        YENİ TEHDİT TANIMLARI: Türkiye, S-400 kabiliyetine ve savunma kapasitesine sahip olduktan sonra bölgeden gelebilecek hava-füze tehditleri ve bunların kaynağına ilişkin yeni tanımlamalar yapmak durumunda. Teknik olarak yapılacak dost-düşman tanımlarına dayanak oluşturacak şekilde Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin de güncellenmesi söz konusu. 5 yılda bir güncellenen MGSB'nin 2020'de güncellenmesi gerekiyor.

        RUSYA İLE İTTİFAKIN TANIMI: Rusya ile ticari ve enerji alanındaki işbirliğine bir de askeri işbirliği başlığı eklendi. Savunma ihtiyacını bugüne kadar Batı-Atlantik ittifakından tedarik eden Türkiye, yeni kaynaklara ve alternatiflere yöneliyor. Rusya ile yeni işbirliğinin Avrasya coğrafyasını kapsayıp kapsamayacağı, hangi alanlarda genişleyeceği önümüzdeki süreçte daha da netleşecek. Türkiye, bu süreçte Rusya'ya taviz veren mi taviz koparan ülke mi olacak, bunu da zaman içinde göreceğiz ancak bu konuda da dengeleyici unsurlara ihtiyaç var.

        AB SÜRECİNİN İVMELENMESİ: Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik teşvik ve baskısının artabileceği, Türkiye'nin de AB'ye daha fazla ihtiyaç duyacak hale gelebileceği öngörülüyor. Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere hem ticari ilişkilerin hem de siyasi ilişkilerin ivmelenmesi için yoğun çaba harcanacak. Rusya'nın dengelenmesi için de böyle bir ittifak çeşitliliği şart. Türkiye, yüzünü bir şekilde batıya dönük tutmak zorunda...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ