Nakilli çiftlere umut olacak haber!

GAZETE HABERTÜRK / CEYDA ERENOĞLU

cerenoglu@htgazete.com.tr

İkisi de böbrek nakilli olan Dizdar çiftinin aşkları yaşam mücadelesi verdikleri hastanede başlamış. Bu süreçte birbirlerinin en büyük destekçileri olmuş, sonra da, "Nakilli çiftlerin çocuğu olmaz!" inanışına inat bebeklerine kavuşmuşlar...

Naciye Dizdar (30) ve Ahmet Dizdar (40) yaklaşık bir yıllık evliler. Aşkları romantik bir ortamda başlamamış. Tanışmalarına henüz evli olmadıkları hatta birbirlerini tanımadıkları dönemde yaşadıkları sağlık sorunları neden olmuş. Anlamak için anlatmak lazım. Biz de onu yapalım ve bu mutlu çiftin hikayelerini başa saralım...

Naciye Dizdar doğuştan tek böbrekle yaşayan bir ev hanımı. 16 yaşında adet düzensizliği sonucu hastaneye gitmiş. Yapılan tahliller sonucunda böbrek değerlerinin yüksek olduğu tespit edilmiş. 20 yaşına kadar ilaçlı tedavi görmüş fakat böbreğini kaybetmesinin önüne geçilememiş. Sonra diyaliz günleri başlamış ve 6 yıl kadar diyalize girmiş. Bir yakınının tavsiyesiyle nakil olmak için Gaziosmanpaşa Hastanesi' ne başvurmuş. Yapılan testler sonucunda anne baba uyumsuz abisi uyumlu çıkmış ve 2010 yılında abisinin bağışladığı böbrekle hayata yeniden tutunmuş.

Ahmet Dizdar'a gelince... Şimdi Ahmet Bey'de 17 yaşında sinire bağlı şeker hastalığı gelişmiş (Tip 1 diyabet) ve hemen insülin tedavisine başlanmış. Tedavinin gereklerini aksatması 20 yıl sonra bir böbreğini kaybetmesiyle sonuçlanmış. Evde diyabete bağlı olarak 2 ay periton diyaliz görmüş ve bırakmış. Nakil gerekince 3 kardeşi olmasına rağmen evli ve çocukları olduğu gerekçesiyle kardeşlerinden verici adayı olmalarını talep etmemiş. Annesi de diyabet hastası olduğu için böbrek vericisi babası olmuş ve 2009 yılında nakil için ameliyat masasına yatmış.

BİRBİRİMİZİN BAŞINA GELEN EN GÜZEL ŞEYİZ!

Nakilden bir yıl sonra 15 Nisan 2010'da Ahmet Bey'in kreatinin değerlerin yükselmiş ve hastane günleri yeniden başlamış. Naciye Hanım' da da nakil sonrası aynı şikayetler oluşunca ikili birbirlerinden habersiz aynı hastanede kalmaya başlamış. Birbirlerini görüp beğenmeleri o günlere denk gelmiş. O zamandan sonra aralarındaki destek hiç sona ermemiş. Hastanede kaldıkları süreçte sürekli iletişim halinde olan çift taburcu olduktan sonra da telefonla görüşmeye devam etmiş. Evleri uzak olduğu ve sağlıkları izin vermediği için görüşemeseler de birbirlerinden her an haberleri olmuş.

13 Temmuz 2010' da Naciye Hanım kontrol için hastaneye gidip biyopsiye alındığında Ahmet Bey' de Naciye Hanım' ın hastaneye yattığını öğrenmiş ve kendi operasyonuna daha zaman olmasına karşın tarihini aşık olduğu kadınla aynı güne aldırmış. Kontroller ve hastanede kaldıkları süreler birbirlerini görme bahaneleri olunca 2 yıllık flört dönemleri başlamış.

EVLİLİK TEKLİFİ DOĞUM GÜNÜNDE GELMİŞ

Sonunda beklenen gerçekleşmiş ve Ahmet Bey, Naciye Hanım'ın doğum gününde ona evlenme teklif etmiş. Evlenmeye karar vermelerinin hemen ardından Naciye Hanım rahminde oluşan kist nedeniyle 2 ay tedavi görmüş. Çift 20 Mayıs 2012'de evlenmiş ve sağlık sorunları nedeniyle hemen çocuk istemiş. 9 ay sonra Lara Bebek dünyaya gelmiş. Doktorları genetik faktörlerden dolayı çocuklarında da aynı rahatsızlığın olabileceğini uyarısında bulunsa da Dizdar çifti bundan korkmamış ve bu riskin herkes için geçerli olabileceğini söyleyip örnek olmak istediklerini dile getirmiş.

NAKİLLİ ÇİFTLERİN DE ÇOCUĞU OLABİLİR

İnsanların nakil olan kişilerin çocuğu olamayacağını düşündüklerini ve tanıdıkları bir çiftin bu yüzden ayrıldıklarına şahit olduklarını söyleyen Ahmet ve Naciye Dizdar, toplumda çok yaygın yaşanan, bu inanışı yıkmak istediklerini, bu nedenle kendileri gibi çiftlerin mutlaka doktorlarına danışmaları gerektiğini söylüyor. Nakilli kişilerin kontrollerini aksatmamaları ve kendilerini korumaları gerektiğini söyleyen çift, riskin her zaman olduğuna, buna karşın tıbbi gerekliliklerin yerine getirilmesi halinde hiçbir şeyden korkmamak gerektiğine dikkat çekiyor. "Herkes yuva kurabilmeli" diyen Naciye ve Ahmet Dizdar çifti birbirlerini tanımanın, başlarına gelen en güzel şey olduğunu ve bu mutluluk tablosuna artık kızları Lara' nın da eklendiğini söylüyor. En sevindirici cümle ise Ahmet Bey' den geliyor " Mutluluğumuzu pekiştirecek bir bebek daha istiyoruz."

DOKTORLAR NE DİYOR?

Gaziosmanpaşa Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Sevgi Şahin

NAKİLLİ ÇİFTLERİN DE ÇOCUĞU OLABİLİR

İleri evre böbrek yetmezliği olan ve diyaliz tedavisi ile hayatına devam eden kadın hastalarda, hormon bozuklukları, cinsel fonksiyon bozuklukları, kısırlık, erken menopoz sık görülen durumlardır. Böbrek nakli sonrası kadın hastalarda adet düzeni ilk yıl içinde normale dönmekte ve hormon dengesi sağlanmaktadır. Nakilli hastanın kullanmak zorunda olduğu ilaçlar ve enfeksiyonlara yatkınlığa bağlı olarak, bebekle ilgili riskler de söz konusu olabilir. Nefroloji uzmanı kontrolünde gebelik zamanlamasının planlanması, bebekte problem oluşturma potansiyeli yüksek ilaçların değiştirilmesi, bu sürecin problemsiz atlatılması ve gebeliğin başarılı, sağlıklı bir doğum ile sonuçlanmasının temel anahtarıdır. Bebeğin gelişmesinin izlenmesi ve hastanın böbrek fonksiyonlarının sıkı takibi ile doğum zamanının doğru planlanması ancak, gebelik sürecinde nefroloji uzmanı ve kadın -doğum uzmanının koordine çalışması ile mümkündür.

Gaziosmanpaşa Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Mutlu

HAMİLELİK ÖNCESİ CİDDİ HAZIRLIK GEREK

Başarılı böbrek nakli geçiren kadınlarda hamilelik için karar vermeden önce ciddi bir hazırlık yapılması gerekmektedir. Böbreğin hamilelik stresini kaldırabilecek yeterlilikte olduğu testlerle değerlendirilmelidir. İdeal anne olma zamanının canlı vericiden yapılan böbrek naklinden en az 1 yıl , kadavradan yapılan nakilden ise 2 yıl sonra olması gerektiği bildirilmektedir. Hamileliğin her dönemi önemli olsa da özellikle son aylarda bebeğin sağlığının izlenmesi ve annede hipertansiyon ile bebekte gelişim geriliği sorunları olup olmadığının araştırılması gerekir. Böbrek işlevinde hafif bir olumsuz gelişme bile bebeğin uygun zamanda doğum kararını verdirmektedir. Tamamen normal olan böbrek tetkiklerinde ise normal süreyi beklemekte sakınca yoktur. Bebeğin doğumunun gerçekleşeceği hastanede mutlaka yenidoğan yoğun bakım ünitesi olmalıdır.