Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Sempatik değil empatik olun

        Yonden Lhatoo Talking Post programında ağırladığı ve ciddi bir savaş deneyimi olan gazeteci John Pilger'a soruyor: Ana akım batı medyası, Rus askerlerin annelerine gönderilen ölmüş haldeki fotoğrafları gibi Ukrayna'dan gelen tüm haberleri kutluyor. Ve bu şu soruyu doğuruyor: Empatiye ne oldu? İşgalci bir güç olan Ruslara sempati duymaktan değil, insana yönelik empatiden bahsediyoruz. Kendi tercihleri olmadan savaşa gönderilen askerlere, genç yaşamlara... Merak edenler için Pilger'ın yanıtı "Her şeyden önce bu bir propaganda savaşıdır" oluyor. Empatiye dönersek...

        DUYGUDAŞLIK

        Hemen her gün insana, hayvana, doğaya yapılan zulüm ve işkence haberleriyle güne başlıyoruz. İnsanın insana yapabildiklerinin karşısında dehşete düşerken, hayvanlara ve doğaya yaptıklarımızın, dünyayı tüketmemizin de bedelini ödüyoruz. Yaşanan cinayet, tecavüz, işkence gibi suçlarda, çıkan savaşlarda, gıda ve su kıtlığı gibi krizlerde, tüm adaletsizliklerde empati yetisinin eksikliği büyük bir paya sahip. Tüm bu olaylar büyük ölçüde kişilerin, toplumların, devletlerin hayata sadece kendi dünyalarından bakmalarından kaynaklanıyor. Empati doğru anlaşılır ve yaşama katılırsa; kişilerarası ilişkilerden, toplumlararası ilişkilere ve dolayısıyla dünyaya olumlu katkısı olabilecek önemli bir yeti.

        Empatinin Türkçedeki karşılığı eş duyum ama duygudaşlık daha güzel anlatıyor sanki, biraz yoldaşlık gibi. Kökeni ise Yunancadan 'em' (içinde) ile 'patheia' (hissetme) sözcüğünün birleşiminden oluşuyor. Yani 'içinde hissetmek' olarak çevrilebilir. Empati; hala bilim insanları tarafından üzerinde çalışılan ve farklı açılardan tanımlanan bir kavram olsa da genel olarak, karşınızdaki kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını anlayabilmek ve bunu ona ifade etmek anlamına geliyor. Bu kavramı haberturk.com için değerlendiren Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş "Empati insanın kendisi dışındaki bir dünyanın farkında olmasıdır" diyor ve ekliyor "Kendi dışımızdaki dünyanın farkında olmazsak, başka insanlarla kurduğumuz bağlar da en iyimser şekliyle, kendimizden gibi kabul ettiğimiz insanlarla sınırlı kalır." Bu da; toplumdaki ötekileştirmeyi, kutuplaşmayı, ayrışmayı getirir dersek herhalde yanılmış olmayız.

        REKLAM
        Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş
        Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş

        "KENDİSİ İÇİN YAŞAYANIN ÖLÜMÜNDEN DÜNYA KÂRLI ÇIKAR"

        Sıklıkla yanlış yorumlanan empati en çok sempati ile karıştırılıyor. Ancak sempatinin daha sıcak ve kabullenici bir tarafı var. Sempatide karşınızdaki kişiye karşı bir yakınlık duyma, aynı hisleri paylaşma söz konusuyken, empati kişinin kendi hislerini, düşüncelerini hatta toplumun değer yargılarını bir kenara bırakarak karşısındakini dinleme, duyma ve anlama çabasını gerektiriyor. Bu noktada Prof. Dr. Baltaş sadece anlamanın da yeterli olmadığını söylüyor: Diyelim ki karşı tarafta acı çeken bir insan var. Empati onun yanına gitmekten ya da anlamaktan ibaret değil, onun için bir şey yapma sorumluluğunu da almak gerekiyor. Ayrıca sadece insanlarla ilgili değil, aynı zamanda dünyayla ilgili de bir sorumluluk yüklüyor. 'Dünyaya bir kere geldim, hayatımı da en iyi şekilde yaşayacağım' derseniz kendiniz için yaşamaya başlarsınız. Kendisi için yaşayanın ölümünden dünya kârlı çıkar.

        REKLAM

        ANGLOSAKSON YAKLAŞIM

        Yapılan çalışmalarda bebeklerde doğuştan var olduğu ortaya konan empati yetisinin düzeyi, kadınlarda erkeklere göre daha yüksek. "Onun için kadınlar normal olarak daha iyi yönetici olabilir çünkü bugünün dünyası insanlarla bağ kuran yöneticilerin daha etkili olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullanan Psikolog Dr. Acar Baltaş sözlerine şu şekilde devam ediyor: Empatinin anaokulunda öğretildiğini hayat içinde de geliştirildiğini düşünüyorum. Bir şeyi istiyorsan rica edeceksin, alırsan teşekkür edeceksin, sana ait olmayan şeyi almayacaksın, arkadaşına vurmayacaksın, üzersen, incitirsen özür dileyeceksin. Bu kendi dışındaki bir dünyanın varlığıdır, burada başkalarının farkında olmak var.

        Peki ya sonra ne oluyor? Ne oluyor da insanlardaki empati yetisi köreliyor? Burada birey olmak ile bencil olmak arasındaki çizgi devreye giriyor. Yaşamın ilerleyen dönemlerinde kişilerin başarıya ve kendini merkeze koymaya odaklandığını belirten Prof. Dr. Baltaş egemen anlayışın etkisine işaret ediyor: Bu aslında Amerikan psikolojisinin, Anglosakson yaklaşımının bir uzantısıdır. Kendinizi merkeze koyduğunuz zaman başka insanlara ve dünyaya olan sorumluluğunuz yokmuş gibi yaşarsınız. Ancak bu konuda bir Türk Psikolog Çiğdem Kağıtçıbaşı, dünya psikoloji literatürüne çok önemli bir katkıda bulunmuştur. Bu da 'insanlar ilişkilerinde bağlı ama kararlarında bağımsız olabilirler' yaklaşımıdır.

        Baltaş'ın da dikkat çektiği gibi, empati eksikliği olan insanlar siyasette, iş yaşamında ya da bulundukları ortamda genellikle yükseliyorlar. Çünkü merkeze kendilerini koyuyorlar, başka kimseyi görmüyorlar. Peki başka türlüsü mümkün mü, empati geliştirilebilir mi? Evet mümkün, evet geliştirilebilir. Eğer isterseniz...

        REKLAM

        "VİCDAN RAHATSIZ ETMEK İÇİN VARDIR, RAHATLATMAK İÇİN DEĞİL"

        Empati üzerine çalışmalarıyla tanınan Psikolog Prof. Dr. Martin Hoffman ahlakın köklerinin empatide bulunduğuna dikkat çekiyor. Çünkü Hoffman'a göre acı çeken, tehlikede olan ya da bir mahrumiyet içinde bulunan insanlara empati göstererek sıkıntılarını paylaşmak, insanları onlara yardımcı olmaya sevk eden şeydir. Prof. Dr. Baltaş da empatinin vicdanla ilgili olduğunu belirtiyor: Vicdan rahatsız etmek için vardır, rahatlatmak için değil. Değerler açısından baktığınız zaman, bedelini ödemediğiniz bir değere sahip olduğunuzu iddia edemezsiniz. Sınanmadığınız günahın masumu olduğunuzu söyleyemezsiniz. Normal zamanda herkes iyi, doğru, dürüst, ahlaklı. Mesele önüne fırsatlar çıktığı zaman ne yaptığıdır. Kendini rahatlatacak gerekçeler uyduruyor ve 'vicdanım rahat herkes yapıyor' diyorsa olmaz. Empati yoksa vicdan da yok ya da vicdan yoksa empatiden bahsedemeyiz.

        REKLAM

        SOSYOPATLARDA EKSİK

        Nörobiyolojik açıdan bakıldığında ise, yapılan çeşitli görüntüleme yöntemleri bazı beyin alanlarının empati ile ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Psikolog Dr. Baltaş "Empati beyin korteksinin altında yanal içinde bulunan insula ile ilişkilendirilir. Bu bölgesi haraplı veya iyi işlemeyen insanlar empati açısından zorluk yaşarlar" derken; Psikolog Dr. Daniel Goleman Duygusal Zeka adlı kitabında "Başkalarının ne hissettiğini kaydedememek duygusal zeka bakımından büyük bir eksiklik, insan olmak anlamında da trajik bir başarısızlıktır" değerlendirmesinde bulunuyor ve empati eksikliğinin ağır suç işleyen sosyopatlarda görüldüğüne dikkat çekiyor.

        Prof. Dr. Baltaş bu nokta ile ilgili görüşlerini şu sözlerle paylaşıyor: Buradaki mesele şudur; sosyopatlar iyi ve kötünün ne olduğunu bilir ve bilerek kötüyü seçer. Ve bu insanlarda empati yetisi yoktur. Dikkat edin mesela bazı mahkemelerdeki hakimler sorarlar 'pişman mısın' diye. Üzülür mahkum olacağı için. Ama verdiği zarar sebebiyle değil. Kendi zarar gördüğü ya da hapse gireceği için, bir şeylerden mahrum kalacağı için üzülür.

        Sonuç olarak "Empati yoksa vicdan da yok ya da vicdan yoksa empatiden bahsedemeyiz" cümlesi önemli. Seçim sizin...

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ