Son 4 ayda 30 milyar dolarlık borç geri ödemesi var
Türk Lirası'nı dolar karşında zorlayan bir çok etmen var. Bunların başında Merkez Bankası'nın faiz politikası nedeniyle dövize olan talep ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan enerji faturası ile kapanması beklenen cari açığın hala devam etmesi geliyor. Türk Lirası'nı en çok etkileyen bir diğer önemli nokta ise hem devletin iç ve dış borç hem banka ve şirketlerin dış borç geri ödemeleri. Tablo yaz aylarının bu anlamda rahat geçeceğini gösteriyor. Ancak eylülden itibaren 4 ayda ödenecek olan yaklaşık 30 milyar dolarlık döviz borcu sonbahardan itibaren işlerin zorlaşacağını gösteriyor. Özellikle eylül, kasım ve 7.2 milyar dolarla en yüklü borç ödemesinin olduğu aralık ayı dikkat çekiyor.
Bu aralar ekonominin en önemli sorunlarından birisi kuşkusuz dövizdeki artış ve bunun yarattığı enflasyon. Türk Lirası'nın zayıflaması ise başta aynı zamanda küresel enflasyona neden olan yükselen emtia ve enerji fiyatları nedeniyle ülkeden çıkan döviz miktarının artmasıyla doğru orantılı. Nitekim son olarak nisan ayında yıllık cari açık 25.7 milyar dolar olarak geldi. İçeride ise Merkez Bankası'nın artan enflasyona rağmen faizi artırmama kararı Türk Lirası varlıkların değerini azaltırken döviz bazlı yatırımların cazibesini koruyor. Diğer yandan kurda tırmanma beklentileri nedeniyle artan döviz talebi şimdilik Kur Korumalı Mevduat ile frenlenmiş durumda.
30 MİLYAR DOLARLIK BORÇ ÖDEMESİ
Türk Lirası'nı en çok etkileyen bir diğer önemli nokta ise hem devletin iç ve dış borç hem banka ve şirketlerin dış borç geri ödemeleri. 2002 yılı için bu ödemeleri bir tablo halinde düzenledik. Tablo yaz aylarının bu anlamda rahat geçeceğini gösteriyor. Çünkü içinde bulunduğumuz haziran ayında hem devlet hem özel sektörün borç geri ödemesi yaklaşık 6 milyar dolarken temmuz ve ağustos aylarında ödemeler toplamı sırasıyla 2.6 ve 1.9 milyar dolara düşüyor.
Yaz aylarında turizm gelirleri ile artacak olan döviz girişi de göz önüne alındığında yazın rahat olacağını söyleyebiliriz. Tabii ki eğer global anlamda veya yurtiçinde döviz kurunu etkileyecek önemli gelişmeler olmazsa. Ancak sonbaharın gelmesi ile durumun tıpkı mevsim gibi değişeceği de rakamlardan çıkarılabiliyor. Eylülden itibaren 4 ayda ödenecek olan yaklaşık 30 milyar dolarlık döviz borcu sonbahardan itibaren işlerin zorlaşacağını gösteriyor. Özellikle eylül, kasım ve en yüklü borç ödemesinin olduğu aralık ayı dikkat çekiyor.
.pngHEM İÇ HEM DIŞ BORÇ ÖDEMESİ
Ödemelerde en büyük tutar bankalar ve reel sektörün borç geri ödemelerine ait. Tabii ki bu borçların bir çoğu çevriliyor. Yani yeniden borç alınıyor. Ancak artan faiz oranları ve Türkiye'nin CDS oranını artması borçların daha pahalı çevrileceği anlamına geliyor. Bu nedenle bir çok kurumun ödedikleri borca karşın daha az borçlanma yolunu seçme ihtimali yüksek.
Son 4 ayda ödenecek olan borcun 4.7 milyar doları devletin iç ve dış borç ödemesine, 3 milyar doları kamu bankalarına, 12.2 milyar doları bankalara, 5.9 milyar doları ise reel sektöre ait. Banka dışı finans kurumlarının 703 milyon dolar borç ödemesi bulunuyor. En büyük döviz çıkışına neden olan kurumlardan BOTAŞ'ın da vadesi dolan 2.5 milyar dolarlık vadesi dolan borcunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ancak bu kurumun ödeme takvimi belli değil. Ödemelerin yoğunlaştığı sonbahar ve kış aylarında en büyük ödeme 7.2 milyar dolar ile aralık ayına ait.