Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Son dakika haberleri | 24 Şubat: Dünyanın dönüm noktası! - Güncel Haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları 24 Şubat gecesi başladı, o günden bu yana dünya çapından baş döndüren bir diplomasi trafiği yaşanıyor. Türkiye de bu krizin çözümüne katkı sağlamak için yoğun bir şekilde diplomatik temaslarını sürdürüyor.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Şubat'tan bu yana başta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Joe Biden ile telefonda görüşürken, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Türkiye'de yüz yüze görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan 20'den fazla liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

        Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba ile çok kez telefonda görüştü. 10 Mart'ta Türkiye'nin arabuluculuğu ile Lavrov ile Kuleba Antalya'da ilk kez bir araya geldi. Çavuşoğlu'nun Moskova Kiev hattındaki temasları sürüyor. Bu kapsamda son dönemde Türkiye'nin diplomatik temaslarını Dış Politika Enstitüsü Başkanı, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Habertürk'e değerlendirdi.

        "TÜRKİYE ULUSLARARASI GÜNDEMDE MERKEZ KONUMA GELDİ"

        Türkiye'nin diplomatik anlamda bir arı kovanına döndüğünü belirten Prof. Dr. Bağcı, "Türkiye, uluslararası gündemde merkez konuma geldi. Antalya'daki görüşme teklifi yerindeydi, çatışan tarafların bunu kabul etmesi daha da yerindeydi. Bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin önerileri devam edecek ama bu çözebileceği bir konu değil çatışan tarafların çözebileceği bir konu. Siyasi irade olması gerekiyor, Rusya ve Ukrayna geri adım atmıyor bu süreç biraz daha uzayacak gibi duruyor." dedi.

        Türkiye'nin hem NATO üyesi hem de Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri gereği Batı'nın politik davranışlarını desteklemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Bağcı, "Türkiye, hem Ukrayna-Rusya arasında hem de ABD-Rusya arasında denge sağlamaya çalışıyor. Çok yönlü bir diplomasi takip ediyor, bu Türkiye'nin jeopolitik konumunun getirdiği bir avantaj. Rusya ve Ukrayna Türkiye'nin komşuları, Türkiye'nin bu girişimleri yerinde ama siyasi çözüme ulaştırması mümkün değil." ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        "SERT SÖYLEMLERDEN UZAKLAŞMAK AVRUPA İLE YAKINLAŞTIRIR"

        Son dönemde Türkiye'nin dış politika stratejisinde bir yumuşa olduğunu görüyorduk. BAE, Mısır, İsrail ile ilişkilerde normalleşme adımları atıldı. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog Türkiye'ye geldi. Bunlar göz önüne alındığında Türkiye'nin tutumu mu yoksa dünyanın Türkiye'ye bakışı mı değişti? Bu kriz Türkiye ile Batı'yı yakınlaştırır mı? Prof. Dr. Bağcı bu soruyu şöyle yanıtladı;

        Türkiye'nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere İsrail ziyaretleri çok önemliydi. Bu Ukrayna çatışmasından önce olan bir gelişmeydi. Türkiye'nin 'muhteşem yalnızlık' ve 'sertlik' tutumu değişti, yeni baştan yapılanma ve geri dönüş dönemine girmesi doğru bir karardı.

        Türkiye hem sertlik politikalarında ayrılıp arabulucu rolüne bürünmesi önemli bir değişim. Türkiye'nin sert söylemlerden hızla ulaştığını görmek sağlıklı bir gelişme. Bu da Avrupa ile yakınlaşmayı getirir. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'inTürkiye ziyaretleri çok iyi bir çıkış oldu Türkiye için. Avrupa ile güvenlik konusunda yakınlık daha da artacak. Avrupa güvenliliğinin Türkiye’ye ne kadar bağımlı olduğu ortaya çıktı, bu da Türkiye'ye ayrı bir stratejik değer verdi.

        Ukrayna-Rusya arasındaki çatışmanın sorunlar getirdiği doğru ama yeni fırsatlar getirdiğini görmek. Türkiye bu yeni ortamda neler yapabilir? Hangi ittifaklara girebilir? Hangi bağlantılarını yeniden canlandırabilir? ABD ile olan ilişkiler çok önemli, Joe Biden'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı araması ABD'nin girişimi olduğu için Türkiye'ye artı değer kazandırmış oldu.

        REKLAM

        "TÜRKİYE BU KRİZDEN EN AZ ZARARLA ÇIKMAK İSTEYEN ÜLKE"

        Prof. Dr. Bağcı, 'Başta ABD ve Avrupa ülkeleri Rusya'ya karşı yaptırım kararlarını açıklarken, Türkiye Rusya'ya karşı yaptırım uygulamayacağını açıkladı. Bunun Türkiye'ye herhangi bir olumsuz yanı olur mu?' sorusuna şöyle cevap verdi;

        Türkiye'nin ambargolara ya da kısıtlamalara uymaması Türkiye'nin bir tercihidir. Bugünlerde Türkiye'nin Rusya'ya yönelik ambargolara katılması aleyhine olur, Almanya nasıl yapıyorsa Türkiye de aynısını yapıyor.

        ABD'nin şunu bilmesi gerekiyor; Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkileri çok özel, biz komşu iki ülkeyiz. 2015 yılında Rusya ile bir gerginlik yaşadık, ikinci kez Türkiye'nin bunu istemesi çok zor. Rusya, dış ticaretimizde 4. ülke konumunda. ABD'nin bu konuda Türkiye'ye anlayış göstermesi gerek. Türkiye, Rusya'ya ABD'nin arzu ettiği ambargoları uygularsa Türk ekonomisi bunun altından kalkması çok zor olur. Türkiye böyle bir tercih yapmayacak gibi gözüküyor. Türkiye bu krizden en az zararla çıkmak isteyen ülke konumunda.

        BIDEN'IN İZLEDİĞİ DIŞ POLİTİKA HATALI MIYDI?

        "ABD Başkanı Joe Biden'ın tutumunda bir değişiklik olduğunu söylemek mümkün. Biden göreve geldiğinden beri izlediği dış politika tutumu hatalı mıydı?" sorusunu yanıtlayan Prof Dr. Bağcı şöyle konuştu;

        "Biden, eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde 8 yıllık başkan yardımcılığı yaptı, Türkiye'yi iyi biliyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı iyi biliyor. Biden'ın tarihsel olarak bir iddiası olduğunu düşünüyorum; o da bir Biden Doktrini geliştirmek, tıpkı Monroe, Jimmy Carter Doktrini gibi.

        Ancak burada iki türlü hesap hatası görünüyor; Rusya'yı bir düşman, rakip olarak görme, NATO'yu yeniden canlandıracağız söylemleri. Biden, Çin ile olan rekabetini Rusya'ya kaydırmak istedi. Ama Afganistan'da Taliban'ın gelmesinden sonra NATO'nun Ukrayna'ya gelmeyeceği belliydi. Bu noktada Zelenskiy'nin yanıldığını ya da yanıltıldığını düşünüyorum. Afganistan'dan sonra Ukrayna'ya yardıma NATO gelecekmiş gibi bir algı oluştu onun kafasında. ABD'nin gelmeyeceği kesin, Rusya ile çatışmaya girmek istemeyen bir NATO var. Biden'ın politikalarında bir yanlışlık olduğu görülüyor. Bundan nasıl dönülür bu ayrı tartışma konusu.

        "ABD TÜRKİYE'DEN VAZGEÇEMEZ"

        Ama Türkiye'nin ABD ile hem NATO içeresinde hem de özel bir ilişkisi var. Biden'ın Türkiye'ye önyargılı bir yaklaşımı vardı bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasındaki fikir uyuşmazlığından kaynaklanıyor. Şu an reel pragmatik bir gerçeklikle karşı karşıyayız. ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı var. ABD, Türkiye’den vazgeçemez. Türkiye, ABD ile iş birliği yapmalı. ABD'nin Türkiye’ye Patriot satmaması ve Türkiye'nin de S-400'leri alması Türkiye'nin iradesinden çok Amerika'nın yanlış politikalarının sonucudur.

        Türkiye ile Rusya arasında güvenlik konusunda bu kadar sıkı bir işbirliği varsa bunun mimarı ABD’nin politikasıdır. ABD’nin öne doğru adım attığını görüyoruz, bu iyi bir gelişme, Türkiye'nin lehine gelişen bir uluslararası ortam var şu anda. Stoltenberg'in NATO Ukrayna'da savaşmayacaktır cümlesi Türkiye için büyük bir rahatlıktır. Hem Rusya hem Ukrayna ile özel ilişkileri olan komşu bir NATO ülkesiyiz. Türkiye, çatışmayacağı kesinleşmiş bir örgütün üyesi aynı zamanda onların komşusu olarak bir araya getirme şansına en fazla sahip olan ülke."

        REKLAM

        24 ŞUBAT DÖNÜM NOKTASI MI?

        Hiçbir şeyin eskisi olmayacağının altını çizen Prof. Dr. Bağcı, "Uluslararası ilişkiler tarihinde 11 Eylül olayları gibi dönüm noktası, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ülkelerin, uluslararası kuruluşların, bakış açılarında, fikirlerinde çok büyük değişiklik olmaya başladı. Biz şu an sürecin içindeyiz, nereye gittiğimizi bilmiyoruz. 3. Dünya Savaşı çıkma ihtimali zor, ABD'nin Rusya ile savaşmak istediğini de düşünmüyorum. Askeri ve maddi destek sağlayabilir ama Rusya'ya karşı çatışma içine girmesi demek nükleer savaş anlamına gelir. ABD'nin bu riski alacağını düşünmüyorum Biden bile olsa" dedi.

         '15 maddelik anlaşma taslağı' iddiasına Kremlin'den yanıt
        '15 maddelik anlaşma taslağı' iddiasına Kremlin'den yanıt Haberi Görüntüle
        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ