Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar anlattı! Tartışılan soru: ABD mi İran mı?

"İRAN'IN ORTADOĞU'DAKİ KILICI"

"Bir kere İran, Türkiye için sütten çıkmış ak kaşık değil. İran'daki Şii siyasal İslam'ın hedefi şudur: 1979 İran Devrimi, Mehdi'nin geleceği zaman kullanacağı devlet için yapılmıştır.

Kasım Süleymani de bu devletin sınırlarını genişletmek, insanları şiileştirmek için son derece önemli bir misyon üstlenmiştir. O yüzden 'yaşayan şehit', 'İran'ın Ortadoğu'daki kılıcı, gölgesi' olarak isimlendirilmiştir. Bu rolüyle de bir Şia sembolüdür.

Güvenlik Uzmanı Ağar: "Ya İran siner ya kıyamet kopar!"

"İRAN, HEP PKK'YI KULLANMAYA ÇALIŞTI"

İran, özellikle son 40 yıla bakarsak, çok akıllı bir stratejiyle PKK'yı kendi hedefleri doğrultusunda kullandı. Gerek Süleymani gerekse onun yardımcısı olan İrec, İran'ın PKK stratejisini yürüten isimler oldu. Hiçbir zaman PKK'nın imhası konusunda İran, Türkiye ile aynı eksende olmadı ve mütemadiyen de PKK'yı kullanmaya çalıştı.

"PKK, KANDİL'E NEDEN TAŞINDI?"

Hatta PKK'nın Zap-Avaşin-Basyan bölgesindeki ana karargahının Kandil'e taşınmasında Süleymani'nin rolü büyüktür. Bu taşınmanın nedeni; İran Devrimi karşıtı bir takım ekollerin ve Sünni yapıların İran sınırında nefes almaması, PKK'nın bu nedenle bu alanda konuşlanmasıyla açıklanabilir. Başka bir ifadeyle İran, Kandil'e geçen PKK'yı bölgede tampon olarak kullanmıştır.

"Trump’a tuzak mı kuruldu? İran intikam savaşı verecek!"

"İRAN, PKK İLE MÜCADELEYE HİÇ YANAŞMADI"

Türkiye, PKK'yı imha etmek için birçok kez teklifte bulunmasına rağmen İran buna hiçbir zaman yanaşmamıştır. Bu süreçte de Süleymani'nin rolünün büyük olduğu bilinmelidir. İran, PKK'nın yıllarca kendi topraklarında yuvalanmasına ve saldırılarına göz yumdu. Sınırda seyrek asker bıraktı.

Dahası İran'dan Ermenistan'a PKK ring yaptı. PKK, Tendürek'te (Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi ile Van'ın Çaldıran ilçeleri arasında) bizi vuran PKK, Ermenistan'dan geliyor. Pekiyi Ermenistan'a nereden geçiyor?

İran destekli Haşdi Şabi ve YPG/PKK'nın Irak'taki uzantısı YPŞ/YBŞ'li teröristler.

IRAK'TAKİ PKK VE İRAN İLİŞKİLERİ

ABD ve İran'ın; Irak'ın kuzeyinde Sincar'da kullandığı ortak oyuncu, 'Sincar/Şengal PKK'sı'. Suriye'deki YPG/PKK'nın Irak'taki uzantısı YPŞ/YBŞ; İran'ın Haşdi Şabi içinde kullandığı, yönlendirdiği, silah ve maaş verdiği bir örgütü dönüştürüldü. ABD'nin, Süleymani'yi öldürmesinin altında, YPG/PKK ile ilgili hesabı olabilir. Çünkü ikisi de YPG/PKK'yı kullanmaya çalışmaktaydı. Bu da Süleymani'nin öldürülmesiyle ilgili gerekçelerden biri olabilir. Süleymani gerçekten Ortadoğu'da İran'ın gölgesi olan isimdi.

ABD'NİN, 4 İSİM İÇİN PARA ÖDÜLÜ KOYMASI

Son dönemde Kandil’in ABD’ye direnmesinin, ayak sürümesinin altında da İran ve Süleymani korkusu ve bağlantıları vardır. Kandil’deki baronların ABD’nin arananlar-terörist listesine girmesinde, başlarına para ödülü konmasında da bu ilişkinin kuvvetli rolü vardır.Sülaymani tespitleri yanlış anlaşılmamalı.

"SÜREÇ ASLINDA 4. NESİL SAVAŞI"

4. Nesil Savaşları'nın böyle bir formu var. Konuya özgün haliyle; çok eksenli-çok zamanlı-çok alanlı. Dost-düşman veya nötr eksenleri duruma-zamana-alana-krize ve konjonktüre bağlı AYNI isim veya güç temsil edebiliyor.

"ABD, 2014'TEN SONRA PKK'YA AÇIK DESTEK VERDİ"

ABD'ye gelecek olursak; 1990 ve 2000'lerde özellikle Doğu'da ve sınır ötesinde teröre karşı mücadele eden güvenlik güçlerimiz hep şu soruyu sordu: 'PKK'nın arkasında kim var?' Bu sorunun yanıtı bulunduktan sonra da Türkiye'nin vatansever subayları kumpaslarla karşı karşıya kaldı. ABD ile PKK ilişkisi 2014'e kadar örtülüydü. DEAŞ'ın ortaya çıkarılması ve bu örgütü karşı mücadele gerekçesiyle PKK'nın insanlığa ve dünyaya pazarlanmasıyla destek açık biçimde verilmeye başlandı.

"KESİNLİKLE BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL"

Ben iki ülkenin geldikleri son duruma ilişkin olarak şunu söylüyorum. Kesinlikle bizim savaşımız değil. Biz istikrar unsuruyuz. Bölgenin, insanlığın ve Türkiye'nin iyiliği adına 'başta mezhep fitnesi-radikalizm karşısında' çözüme ortak olmalıyız. Türkiye soruna değil, çözüme ortak olmalı. Sorunun parçası olamayız. Bizi de olumsuz etkiler.

"ABD, SOSYOLOJİK AÇIDAN ZAYIF"

İki ülkenin sıcak savaşına ilişkin olaraksa, ABD toplum içine girmeden bir savaş yürütüyor. İran ise topluma entegre olmuş biçimde bu krizi yaşıyor. Bu nedenle ABD, sosyolojik açıdan zayıf kalıyor. ABD için işin zorluğu bir devletle değil; bir ideal ve ideolojiyle savaşmaya çalışması. Dahası bu süreç İran Şiası'nı büyütüyor.

2 MİLYON KİŞİLİK 'MUSTAZAFLAR' ORDUSU

ABD'nin İran'ı işgal etmek istese bile sadece Devrim Muhafızları ya da İran ordusuyla karşı karşıya gelmeyecek. İran'da 'Mustazaflar', (Gönüllü seferberliği) denilen kadınıyla erkeğiyle 2 bin 200 tugaydan oluşan ve sayısı 2 milyonu bulan eli silahlı bir yapı da var. ABD, işgali göze alırsa karşısına böyle bir ordu daha çıkacak. İki taraf da şu an birbirinin direncini, hassasiyetlerini ölçüyor.

"İKİSİ DE VAZGEÇEBİLİR"

ABD daha önce 200 milyon dolar değerindeki drone ile İran hava sahasına girip gözetleme yaptı. İran'da vurup indirdi. Bu süreç bunun gibi direnç ve hassasiyetlere bakılan bir süreç. Mücadele etmeye ikisi de karar verebilir ya da ikisi de vazgeçebilir.

"İSRAİL, ABD'Yİ VURURSA..."

Burada şeytanın aklına gelen bir şey daha var tabii... O da, İsrail'in, İran'a mal olacak bir eylemle ABD'yi vurması. Böyle bir durumda ABD ile İran ilişkileri tamamen biter. Teknolojik olarak İran'ın ABD ile sıcak savaş durumunda baş etmesi mümkün değil. Yani kuvvet çarpanları ABD'den yana ancak şu da var ki; İran, ABD'yi çok yorar ve İran, ABD'ye savaş kazandırmaz."