İletişim Başkanlığı'ndan CHP'li Özgür Özel'e yanıt

İdlib'deki menfur saldırının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Olağanüstü Güvenlik Zirvesi'ne ilişkin bilgilendirmenin de bu görev uyarınca Fahrettin Altun tarafından gerçekleştirildiği bildirildi.

CUMHURBAŞKANI'NIN TAKDİRİNDE

Böylesi bir toplantıya kimin katılıp kimin katılmayacağının tamamıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdirinde olduğu belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Ana muhalefet partisi yetkililerini, böylesi hakikat karşıtı ifadelerle kamuoyunu yanıltmaya çalışmadan önce devleti tanımaya, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesine ve kurumlarımıza saygılı olmaya, yasalara aykırı tutum ve söylemleri ivedilikle terk etmeye davet ediyoruz.

Bu vesileyle bir de hatırlatma yapmak isteriz. Yürütme görevi ve yetkisi halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı'na aittir. Dolayısıyla seçilmiş kişi sadece Sayın Cumhurbaşkanımızdır.

ESKİ SİSTEM ALIŞKANLIĞIYLA

Bakanlar, başkanlar ve diğer üst kademe yöneticiler Anayasa ve ilgili mevzuat gereğince Cumhurbaşkanınca atanmış kişilerdir. Eski sistem alışkanlığıyla bir Bakanın konuşmasını normal görüp bir Başkanın konuşmasını anormal karşılamak ya cahilliktir ya kötü niyetliliktir.

Yeni sistemde bakanlıklar da başkanlıklar da yürütmenin yardımcılarıdır. Gerek bakanlar gerekse başkanlar kendi görev alanına giren konularda veya Cumhurbaşkanının talimatıyla açıklama yapma sorumluluğu altındadır. Bu bir yetki değil ödevdir."

ÖZGÜR ÖZEL'DEN YANIT

Bu açıklamalara yazılı olarak yanıt veren Özel, “Yapılan açıklama, bir bütün halinde bakıldığında, sarayın çok konuşulan iç çekişmelerini yansıtmakta olup, bu açıklamanın yapılmasından İletişim Başkanı’nın umduğu fayda, bizim eleştirilerimize cevap vermekten çok, saray içindeki dengeleri göz önüne alarak, açmaya çalıştığı bir iktidar alanına meşruiyet kazandırmaktır. Bir İletişim Başkanı’nın, ‘Bakanlardan benim ne farkım var’ vurgusuna ihtiyaç duyması bizatihi Saray içindeki yetki karmaşasını kanıtlamaktadır” ifadelerini kullandı.

16 Nisan 2017 referandumu ile getirilen anayasa değişikliğini eleştirdiklerini anımsatan Özel, “Kendisini eşdeğer gördüğü cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar, yine kendisi gibi atanmışlardır ancak TBMM önünde gelip yemin ettiklerinden, yasama dokunulmazlığına denk bir dokunulmazlığa sahip oldukları gibi, yargılanmaları soruşturma komisyonu kurulmasına ve raporun TBMM Genel Kurulu’nda kabulüne bağlıdır. Ayrıca bakanlar görev gereği gizli bilgilere ve devlet sırlarına ulaşabilirler, bu konudaki sorumluluğu taşımadıkları takdirde, yukarıda bahsedilen usulle Yüce Divan’da yargılanabilmektedirler” dedi.

Devletin geleneklerinde kurumsal iletişimle görevli bürokratın bu tip güvenlik toplantısına katılmasının söz konusu olmadığını ileri süren Özel, vatandaşların devleti yönetenlerden samimiyet ve şeffaflık beklediğini belirterek şöyle devam etti: “Cumhuriyet Halk Partisi olarak tanımadığımızı ifade ettiği devleti de, kıyasıya eleştirdiğimiz rejimin son halini de gayet iyi biliyoruz. Bakanların diğer atanmışlardan farkını bilmemek bir yana anayasa değişikliğinden sonra savundukları rejimde “anamuhalefet partisi” tanımının yer almadığını bilmeyen bir kişiden, devlet geleneklerine ilişkin öğrenebilecek bir şeyimiz olmadığı açıktır.”

ÖZGÜR ÖZEL NE DEMİŞTİ?

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki güvenlik toplantısına ilişkin "Yapılan güvenlik toplantısına açık kalan kapı aralığından İletişim Başkanı'nın girmiş olması ayıplıdır. Milletimiz oy verdiklerinden birkaç kelime duymadan açıklamaların İletişim Başkanı'nca yapılmış olmasının devlet gelenekleriyle, devlet ciddiyetiyle bağdaşır tarafı yoktur" ifadelerini kullanmıştı.