Engin'in forma özlemi!

Sakatlığı düzelen ve geçen hafta A2 takımının maçında forma giyen Engin Baytar, Trabzonspor Dergisi'nin eylül sayısındaki röportajında, sezona Bursaspor'u yenerek Süper Kupa ile başladıklarını belirterek, ''Sezon sonunda iki kupa daha almak istiyoruz. Ben de formama kavuşmak istiyorum. İnşallah alacağımız bu kupalara katkıda bulunurum. Trabzonspor'un bugüne kadar elde etmediği başarıları elde etmek, tarihe geçmek istiyoruz'' dedi.

Maçın özellikle kırılma noktalarında ön plana çıkıp takımı ateşleyen bir futbolcu olduğunu anlatan Engin Baytar, ''Bir Trabzonlu ve Trabzonsporlu olarak bu sorumluluğu almak tabi ki gerekiyor. O formanın içindeki duyguları Trabzonlu olmayanlara yansıtmak önemli. Trabzonlu olmayıp da yüreğini sahaya koyan çok arkadaşımız var. Geçen sezon başlayan bir çıkış bu sezon da kendini belli etti. Büyük bir takımız. Oynanan futbola baktığınızda en hoş, en göze batan futbolu biz sahaya yansıtıyoruz. Tabi bunu sadece iki üç maç değil, sezon sonuna kadar devam ettirmek gerek'' ifadelerini kullandı.

Engin Baytar, geçen sezon teknik direktör Hugo Broos döneminde takımdan ayrılmayı düşünmesine karşın Şenol Güneş döneminde formasına dört elle sarılmasına ilişkin olarak ise, ''Bir teknik adamın takım üzerinde etkisi çok yüksek. Bunu geçen sezona bakarsanız çok rahatlıkla kıyaslayabilirsiniz. Görünen köy kılavuz istemez. Bu konuyu konuşmaya bile gerek yok. Bir takımın nasıl bir teknik heyetle değişeceğini Trabzonspor gösterdi'' diye konuştu.

''BARCELONA DEĞİL, ESKİ TRABZONSPOR MODELİ''

Teknik direktör Şenol Güneş ile birlikte maçlarda daha çok topa sahip olan taraf olduklarını kaydeden Engin Baytar, bordo-mavili takımın Barcelona modeliyle oynadığı yönünde yapılan yorumlar konusunda ise şunları söyledi:

''Çabuk oynayan, sürekli hücumu düşünen, korkmayan bir takım olduk. İleride baskı yapıp, açık futbol oynamamız bizim en büyük silahımız. Dişli takımlar bile bizden çekiniyorlar. Ayrıca Barcelona modeli dediğimiz model, eski Trabzonspor modelidir. 'Eski Trabzonspor gibi oynuyoruz' demek bizim için daha iyi. Çünkü o model Barcelona modelinden de iyi.''

Bu sezon en büyük transferlerinin geçen sezonki kadroyu korumak olduğunu kaydeden Engin Baytar, ''Katılanlar da faydalı olacak futbolcular. Şu ana kadar zaten bunu gösterdiler. İleride daha da faydalı olacaklardır. Önemli olan bir iskeleti korumaktır. Takım ruhunu, arkadaşlığı, birlikteliği sürekli yıkıp yeniden inşa edemezsiniz'' ifadelerini kullandı.

''HASRET BİTECEK''

Trabzon dışındayken Trabzonspor'un maçlarını takip ettiğini ve bordo-mavili takımın yenildiği maçlarda üzüntü duyduğunu ifade eden Engin Baytar, ''Şampiyonluğu nelerin engellediğini düşünüyordum. Bir kısmetsizlik, bir uğursuzluk vardı kulübün üzerinde. Bu sezon inanıyorum ki bu hasret bitecek. Tek ben değil, bütün takım inanıyor. Herkes aynı demeci veriyor. Gözlerine baktığımızda bunu isteyerek söylediklerini anlıyoruz. Yanındakine bu arzu ve hırsı hissettiriyor. Bu sezon şampiyon olacağımızdan eminim'' dedi.

Kazanmanın hedefe bir adım yaklaşmak, yenilmenin ise hedeften bir adım geriye düşmek demek olduğunu belirten Engin Baytar, ''Sevmiyorum yenilgiyi. Hele bir de sevdiğiniz forma altında yenilince çok büyük üzüntü veriyor. Öyle maçlar var ki yenildiğinizde telafi edemiyorsunuz. Bu maçlar tabi çok olumsuz etkiliyor'' diye konuştu.

''BİRİNİN KÖTÜ GİDİŞE 'DUR' DEMESİ GEREK''

Engin, Trabzonspor'da şampiyonluk yaşamak istediğini vurgulayarak, ''Avrupa'da başarılı olup zamanı gelince futbolu bırakacağım. Ama futboldan kopmayı düşünmüyorum. Bıraktıktan sonra futbolun içinde kalıp, Allah kısmet ederse Trabzonspor ya da başka bir kulüpte teknik adam ya da menajer olarak çalışmak istiyorum. En büyük hayalimden biri efsane kadronun son temsilcisi olmak. Birinin bu kötü gidişe 'dur' demesi gerek'' dedi.

Engin, Trabzonspor forması altında unutamadığı maçın geçen sezon Şanlıurfa'da yapılan Ziraat Türkiye Kupası finalinde geriden gelip Fenerbahçe'yi 3-1 yenerek kupayı kazandıkları maçın olduğunu kaydetti.

Geçen sezon Türkiye Kupası'nı aldıklarında şehirde büyük bir coşku yaşadıklarını anlatan Engin, ''Havaalanından şehre kadar her yer insan kaynıyordu. Eğer şampiyon olursak bizim şehre üç gün gelmememiz gerek. Şaka bir yana lig şampiyonluğunda unutulmaz bir sevinç olur'' diye konuştu.