Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Platini de ‘cemaatçi’ diye suçlanacak, HTSPOR Yazarı Serdar Ali Çelikler yazdı - Fenerbahçe Haberleri

        TRT Türk’te gurur ve mutlulukla yaptığım 10 Numara programının sezon finalinde “3 Temmuz’da başlayan bu süreç; 3 Temmuz 2012’ye kadar Yargıtay aşaması hariç, mahkeme safhası da dahil tamamlanmış olur” demiştim. Gelinen noktada yanılmayacağım gibi görünüyor. Bu lanet olasıca süreç iç dünyamızda bitti. UEFA ayağı da bir hafta 10 güne kalmaz tamamlanır. Mahkeme de 29 Haziran’da hüküm açıklar.

        Gelelim Tahkim Kurulu’nun son kararı ile Türkiye’de oluşan duruma:

        * Fenerbahçe, çok açık ve net biçimde yöneticileri eliyle 3 maçta şikeye; 1 maçta teşviğe niyetlenmiş.

        * Tüm bu girişimleri başkan Aziz Yıldırım değil; 2 yöneticisi planlamış.

        * Hiçbir girişim sahaya yansımamış.

        * İbrahim Akın’ın ‘saf’lığı pek de ‘saf’lık değilmiş.

        * Serdar Kulbilge ise rakibe dirsek atmış!!!

        * Trabzonspor pirüpak.

        * Beşiktaş pirüpak.

        * Eskişehirspor teknik direktörü hakkında yeterli delil yok; Ümit Karan gıllı gışlı işlere bulaşır gibi olmuşsa da bulaşmamış.

        * Sivas-Ankaragücü-Karabükspor temiz. Doğru-Yanlış; Yalan-Gerçek; Senaryo-Kurgu... Ne derseniz deyin Tahkim’le sonuçlanan kararların ardından ortaya çıkan tablo bu.

        Bu tabloya göre;

        * Fenerbahçe küme düşmemiş; düşmesin diye 58. Madde değişmiş.

        * Küme düşme bir yana puanı dahi silinmemiş.

        * 18. Şampiyonluğu elinden alınmamış.

        * 58 uygulanamadığı için olmaması gereken bir ligde 2. Olmuş; 29 sene sonra kupayı almış.

        * En azından Serdar Kulbilge İbrahim Akın konularında tatmin edici bir cevap verilememiş.

        Ekinler boy verdi mi? Tarlalar yeşillendi mi? Gibi cümlelere “totem” karşılığı verilmiş.

        * Kendi istemedikleri TFF Başkanı ve yönetimi değişmiş.

        * Ülkenin Başbakanı onca işin gücün arasında sürece müdahil olup Platini’yi Ankara’da kabul etmiş. Fenerbahçe daha fazla zarar görmesin diye “Kişilerle kurumlar ayrılmalı” diye UEFA’yı iknaya çalışmış.

        * Aynı Başbakan’ın direnci ve ısrarı ile 6222 numaralı yasa 6250 olarak değişmiş.

        * Kendi isteğiyle ayrılanlar dışında Fenerbahçe yönetim kurulu üyeleri, başkan dahil aynen devam etmiş.

        Yani kulüp, Şampiyonlar Ligi’nde oynatılmama dışında bir kayıp yaşamadan süreci sona getirmiş. Buna rağmen Fenerbahçe Başkanı, Metris’ten herkese “gider” yapıyor. “UEFA bize ağır cezalar verecek” diyor. “Bu da kurgulanmış senaryonun parçası” diyor. “Bakın bu oyun hala sürüyor” diyor. “Ele geçirme” diyor; “Cemaat” diyor; “Kişilerle kurumlar ayrılmaz” diyor... Başbakan dahil herkese yükleniyor.

        Ama Fenerbahçe Başkanı, Serdar Kulbilge’yi açıklayamıyor; İbrahim Akın’ı açıklayamıyor; tarlaları-ekinleri anlatamıyor (en azından ben mutmain değilim) “Biz yapmadık” diyemiyor. “Trabzon’a neden bakmıyorsunuz” diyor. Sözü “Bir tek biz mi yaptık”a getiriyor...

        ******

        Aziz Yıldırım tekrar başkanlığa aday olarak hem kendisine hem de Fenerbahçe’ye büyük zarar verdi. Aday olmasaydı muhtemel UEFA cezası bu kadar sert olmayabilirdi. Ama hala bu işin bu aşamasında bile bir “kurgu” olduğuna bizleri ikna etmeye çalışıyor. Bu kadar büyük kurguyu kuran; bu kurgu içinde onlarca aktör değiştiren irade kimse bıraksın futbolu, dünyayı yönetsin. Çok zeki ve her şeyi en ufak ayrıntısına kadar düşünmüş demek ki!!!

        Aziz Yıldırım samimi değil. Olsaydı CAS Davası’nı çekmezdi. Olsaydı Platini’ye karşı açtığı şahsi, davasını geri almazdı. Olsaydı bugüne kadar Aydınlar-Arıboğan-Helvacı’ya dava açardı. Olsaydı şimdiden kardeşini başkanlığa hazırlamazdı. Artık aklı başında Fenerbahçeliler’in de “Bizimkiler bir haltlar yemiş” dediğini, eskisi gibi üzerinde duracağı geniş bir tabanı olmadığını görüyor. “Ben gidiyorum, bari vuruşarak çekileyim” diyor.

        ******

        3 Temmuz süreci Aziz Yıldırım’a karşı yapılmış bir operasyon olsa dahi, operasyona zemin hazırlayan gerekçe çürütülememiştir. Başkan artık onu bunu suçlayıp, herkese tehditler göndereceğine “Fenerbahçe şike yapmışsa kendi cezasını kendi verir” cümlesindeki sözünü yerine getirmelidir. Yaptığı onlarca hizmetin sonuncusu kulübün önünü açmak olmalıdır. Yoksa UEFA da 2-3 yıl cezayı verdiğinde yapacağı “Platini de Cemaatçi” suçlamasına kargalar bile gözüyle gülecektir.

        Polis’in de hatalı olduğu tescillendi

        Fenerbahçe’nin önce 6; sonra 5 maç ceza aldığı Galatasaray derbisindeki olaylarla ilgili 3 ayrı yazı yazdım. Sadece gözaltına alınan kişileri değil; sahaya atlayanların tümünün bir daha spor müsabakalarına girmemesi gerektiğini yazdığım gibi, polisin biber gazı ile olaylarla alakası olmayan 48 bin kişiyi terörize ettiğini yazdım. İşte Spor Bakanı Suat Kılıç ve İç İşleri Bakanı İdris Naim Şahin de aklın yolunun bir olduğunu gösterir açıklamalar yaptı. Artık spor alanlarında biber gazı kullanılmayacak. Karşısında 2 kişi gördüğünde biber gazına sarılan Türk polisinin sahalarda daha da kontrollü davranmaya itecek Adalet-İç İşleri-Spor Bakanlığı ortak çalışmasını kutluyorum. Teşekkür ediyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ