Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Uysal: Türkiye'nin önüne alternatif koyuyoruz

        Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'dan Habertürk'te Kübra Par'a açıklamalar...

        Uysal'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

        Bir romantizm içerisinde değerlendirme yapmıyoruz. Millet İttifakı adına hem Cumhurbaşkanlığı hem parlamentoda çok olumlu görüyorum. Yorgun ve Türkiye'ye hiçbir taahhüdü olmayan karşıda bir iktidar var. Değişen şartlar yüzde 50+1 dengesi, alışık olmadığımız seçim pratikleri. Türk seçmenleri bütün bunlara adapte oluyor. Meydanlarda görüyoruz. 85 milyonluk ülkeyiz. Bu ülke içerisinde en nihayetinde sandıkta karar çıkacaktır. Söyleyecek sözü olmayanlar bitecek, söyleyecek sözü olanlar gelecek. İttifaklar geçmişte hülle yoluyla yapılırdı. Bugün gelinen nokta siyasi partilerde işbirliklerine yol açtı. Bugüne bir anda gelmedik. 16 Nisan referandumu, 2018 seçimleri, yerel seçimleri, kademe kademe olgunlaşan bir zemin var. Sayın Babacan'ın ve sayın Davutoğlu'nun yaşadığı endişe kadar bir endişem yok. Sandıkta kırata mühür basmak, 6 oya mühür basmanın psikolojik manası var. Cumhurbaşkanlığında zaten amblem yok. Kademe kademe olgunlaşan süreç var. Hakkını teslim etmek lazım, sadece CHP tabanı değil bir üst siyaset değişikliği, muhalefet değişikliği. Alışılageldiğimiz rekabet yerine vatandaşımızın gerçek gündemi, emeklilerimizden çiftçilerimize kadar gündem üzerinden ilerledi.

        REKLAM

        "ASLİ KARAR CUMHURBAŞKANIMIZINDIR"

        Yürütme yetkisi sayın Cumhurbaşkanının elinde olacak. Yakın siyasi tarihimizde kabul ve yerleşik hale gelmiş pratikler değil bunlar. Bugün Millet İttifakı çerçevesinde ortaya çıkmış müktesebat ve mutabakat var. En nihayetine vatandaşımızdan yürütme yetkisini alan kişi Cumhurbaşkanı. Aslolan rıza üretmektir. Partilerle senkronize bir şekilde bunu yönetir. Karşılıklı olarak hiçbir aktörün kendi fikrini dayatabileceği süreç değil. Aslolan rızayı üretmek, ortaklığı üretmektir. Bu tür anlarda onun kararı asli karar haline geli.

        "HDP'YE BAKANLIK VERİLECEK OLAN DEĞİL VERMİŞİNİ KONUŞALIM"

        Hiçbir şekilde Türkiye terörle mücadelede müsamaha kaldırmaz. Türkiye'nin milli güvenliği ile ilgili meselelerde tereddüt gösterilmez. Her yiğidin yoğurt yiyişi vardır. İsnat edilen HDP ve PKK'la ilgili çeşitli iftiralar var. DSP genel başkanı bugün 'Hizbullah mensubunun cezasını affeden sayın Erdoğan, Abdullah Öcalan'ın da cezasını affedebilir' dedi. İktidarın söyleyecek sözü yok. HDP'ye bakanlık verilecek olan değil vermişini konuşalım. HDP'ye AK Parti Bakanlık verdi 1 Kasım'a giderken. Türkiye'de aklı selim hiçbir siyasi faktör terörle mücadelede tereddüt göstermez. Hizbullah ile işbirliği yapan, muhalefeti terör örgütü ile işbirliği yapacak diye milleti tahrik etmenin akıl alır bir yanı yoktur.

        "SEÇİM BEYANNAMELERİ İTİRAFNAME MAHİYETİNDE"

        İktidarın bir propagandası var. Bence etkilemez. Netice bir üçüncü ittifak olarak kendi ittifakını yürütüyor. Adayları yok. Bu noktada tercihler yapacak. Aynısını İBB seçimlerinde İBB'de yaptık. PKK liderinin desteğini alabilmek için bir akademisyenin nasıl gönderildiği hepimizin hafızasında. Sağduyulu mukayese edildiğinde vatandaşımızın etkilenmemesi kanaatindeyim. Çok temel iki ittifakın da Türkiye'ye teklifleri var. Demokrasi değerler manzumesi. Biz hukuk devleti, işleyen demokratik düzen diyoruz. Bunun karşısında ülkeye bir değerler, idealler üzerinden teklif yok. 4 tane 5 yıllık kalkınma plan uygulanacak zaman sayın Erdoğan'a imkan verilmiş. Seçim beyannamesi adeta itirafname. Neyi yapamamışlar bunun itirafnamesi. Mülakatları kaldıracakları vaat ediyorlar. Sayısız imar affı çıkartılmış. Maraş ve Hatay depreminde bu acıyı hep beraber yaşadık. Şimdi imar aflarını yasaklamayı vaat ediyorlar.

        BAKAN SOYLU'NUN SES KAYDI İDDİASI

        Sayın Soylu'nun ilk söylediği seçimi darbe ile eşitlemesi bir büyük ayıp. Elimizde kasetleri var demesi siyaseten şantajdır. Gereğini yapmalıdır. Bir suç teşkil eden bir şey varsa hukuka aktaracaksınız. Büyükelçiliklerle bizler, iktidar partisi, sayın Erdoğan yurt dışına gidip ilişkiler kurulunca biz AK Parti'yi itham edebilir miyiz? Bunu ipe sapa gelmez söyler olarak değerlendiriyorum. Sayın Soylu'nun daha evvel de buna benzer, sayın Kılıçdaroğlu'nun birtakım yerlerden icazet aldığı gibi, elimizde belge var gibi, kişisel, siyasal bilgileri bir cephane olarak kullanma hakkınız yok. Bunun gereğini yaparsınız. Dünün meselelerini bugüne taşıyoruz. Türk seçmeninin yüreğinin ekonomide attığını görüyorum. Elbette milli güvenlik meseleleri birbiriyle mukayese edilemez. Türkiye'yi yönetmeye talip olanlar olarak kendi seçmenimize hiçbir endişeye mahal olmadığını söylüyoruz.

        "TÜRKİYE EGEMENLİK SAHASINDA MÜSTAKİL KARARLARI VERMELİDİR"

        Türk seçmeninin dış müdahalelere her zaman hassasiyeti vardır. Bu tür telkinler, teklifler. AB sürecini Türkiye'de konuşuyor muyuz? Unuttuk. İşimize gelmeyince bunlara tu kaka diyoruz. Dış politikanın iç siyasette malzeme hale getirildikten bu yana siyasetin zehirlendiğini görüyorum. Türkiye egemenlik sahasında kendi müstakil kararlarını vermelidir. Negatif siyasette birbirine itham ederek değil pozitif siyasette kimin daha iyi neleri yapabileceğini Türk seçmeni ile buluşturmak lazımdır.

        "CAMİNİN İÇİNDE İNSANLAR NEREDEYSE BİRBİRİYLE KAVGA EDECEK"

        Bugün artık bölünme parçalanma camilere kadar girmiş. Bir eski bakanımız aktardı. Bayramın birinci günü imam iktidarın lehine propaganda yapar hale gelmiş. Caminin içinde insanlar birbiriyle neredeyse kavga edecek. Türkiye'nin bunu hak etmediği kanaatindeyim.

        "TÜRK SEÇMENİNİN SANDIKTA KONUŞTUĞU KANAATİNDEYİM"

        İster yayın organı ister bir devletin temsilcisi Türkiye'de açık bir taraf olması rahatsızlık verici. Bu tür beyanlara gerek yok. Türk seçmeni darbelere, ara dönemlere rağmen sandıkta konuştuğu kanaatindeyim. Bu tür açıklamalar zaman zaman yapılmıştır. DP olarak çok net çizgilerimizi, iktidara iç siyasette muhalefet etmek başka bir şey; ama milli güvenliğimizi ilgilendiren meselelerde bu noktalarda olumlu oylar kullandık.

        MİLLİ SAVUNMA PROJELERİ

        Devletin, Türkiye'nin kudret kapasitesi içerisinde askeri kapasitesi çok önemli. Bugün rahmetle yad edelim Demirel'in yaptığı köprüden ona itiraz edenlerden geçmemezlik etmedi. Türkiye daha ileri de yapmalıdır. Özel sektörün savunma sanayiyle ilgili ASELSAN, HAVELSAN'da Demirel'den Özal'a bunların altyapısını yapmış insanlardır. Bu birikimler bu ülkenin ortak birikimidir.

        "MEŞRUİYETİ MİLLETTE ARAYAN HİÇBİR İKTİDAR BAŞKA TÜRLÜ DAVRANMAZ"

        Bu ülkenin bağımsızlığı ve milli güvenliği. Türkiye 70 yılı aşan bir şekilde ittifakları var. İktisadi süreçleri var. Ülkelerle ticareti var. Bütün bunlardan Türkiye geri duramaz. Rusya ile S-400'lerden başlayarak Akkuyu başta olmak üzere denge politikasını her daim başarmıştır. 80'li yıllarda Türkiye'nin geçmişten bu güne dış ticaretinin üç büyük partner vardı. Sovyet Rusyası, İran ve Irak. Rahmetli Özal döneminde daha istikrarlı piyasalara yönelmiştir. Soğuk savaşın en yükseğe çıktığı dönemlerde bile tek ölçü vardır, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal güvenliği ve milli egemenliğidir. Meşruiyeti millette arayan hiçbir iktidar başka türlü davranamaz.

        "1947'DE NEYİ SÖYLÜYORSAK BUGÜN DE AYNI ŞEYİ SÖYLÜYORUZ"

        600 bin civarında oyumuz vardı yerel seçimlerinde. Demokrat Parti değerlendirilirken en nihayetinde skor tabelası önemlidir. Sadece o tabela önemli değildir. Muhataplarımızla bu tür değerlendirmeleri yapar. Özel gayret var DP ile ilgili. Oy azlığı meselesi de değil. Siyasette inersiniz, çıkarsınız. Yaşadığımız bir altüst oluş. Netice olarak tarihin içerisinden geliyoruz. Sayısız siyasi parti var. Her gün vilayette, pekçok ilçede programlar yapıyoruz. DP ismini taşıyoruz ama geldiğimiz kök bellidir. Demokrat Parti, Adalet Partisi. 2007'de birleşme adımlarıyla birlikte DP kök hücreye döndü. ANAP ve DYP'nin birleşiminden ibarettir. Zaman zaman köşe kadılığı yapan, bizi merceğine almalarından rahatsız değilim. İtham noktasına, mesnetsiz, küçümseyici ifadelere geliyorlar ki, ona Türk siyasi tarihini bilenler kıymet vermez. İçinden süzülerek geldiğimiz tarih var. 1947'de DP I. Kongresi'nde neyi söylüyorsak bugün de aynı şeyeri söylüyoruz. Partiler TBMM'de temsil edilemiyor diye söz hakkı sakıt hale gelmez.

        "KILIÇDAROĞLU İLE BİR ŞARTLANMIŞLIĞIMIZ OLMADI"

        Türkiye denklemine baktığımızda CHP bu ittifakla beraber oyunun çok yükseleceğini görüyorum. Biz tercihi yaparken sayın Kılıçdaroğlu ile pazarlığımız, şartlanmışlığımız oldu. Kendi hazırlıklarımızı yapmıştık. 1 oyun bile çok kıymetli haline geldiği süreç. Bizimle ilgili siyasi tercih ve tavrımızın Millet İttifakı içinde bugün bulunuyor değiliz. 16 Nisan referandumunda inandığımız değerleri o süreç içerisinde çok net koymuşuz. Siyaset bir güç denklemi. Sayın Kılıçdaroğlu ana muhalefetin lideri. Kademe kademe oluşan siyasal toplumsal iklim var. Kendisiyle özel görüşmem olmadı. Sayın Kılıçdaroğlu hiçbir görüşmemizde 'Ben adayım destekleyin' dememiştir. Görüşlerimi 6'lı Masa'nın ilk toplantısından başlayarak kendi fikrimizi paylaştım. Sayın Akşener'in cephesinde sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili değerlendirme yapmıştır. Her zaman müteşekkir olduğunu sayın Kılıçdaroğlu'na ifade etti.

        "BU KARARIN ELBETTE SORUMLULUĞU VAR"

        Kalbimizin ve aklımızın doğruya inandığı yerde durmaya gayret gösterdik. Bu sürecin Türkiye'de olumlu etkileri olacaktır. Demokratik hukuk zemininde Türkiye'nin önüne alternatif koyuyoruz. Kör sokaktan Ortadoğu çıkamıyor. Bu kararın elbette sorumluluğu var. Neticede son anda lehimize, aleyhimize olduğu gibi iktidarın da lehine aleyhine olabilir. Sayın Erdoğan yıllardır sayın Kılıçdaroğlu'na 'çık karşıma aday ol' dedi. Şimdi 'o yaptı, bu yaptı aday' dedi. Ben o sorumluluğu taşıyorum. Parti genel başkanlarının Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak hüviyetlerinin manası var. Müteselsil siyasal sorumluluğa da ortaklar. Türkiye yeniden kurucu akılla, koskoca devletin yeniden yapılandırılması, dış politikadan ekonomiye kadar çok alanda başarılı olması gerekir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ