5’te 5 Nilüfer Verdi

Ece Ulusum / HT CUMARTESİ

■ Türkiye’nin ilk kadın caz piyanistisiniz, bu bir unvan sayılır. Faydası oldu mu? Keşke böyle bir unvana gerek olmasaydı. Hazin olan, ilk erkek piyanist diye bir mefhumun olmaması ama her gün erkek hegemonyası tarafından 3 kadının öldürüldüğü bir coğrafyada kadının caz müziğindeki yerini de tartışıyor olmak normal. Maalesef iyi çalan bir kadın olduğunda “Erkek gibi çalıyor” denir...

■ 10 yıllık aranın sebebi nedir? Bu süreçte neler yaptınız? Bu nedense çok fazla soruluyor, müzisyenin albüm yapmamış olması müziğe ara vermiş olduğunu göstermez ki... Sadece piyasaya çıkan kayıt yapmadım. Piyasaya çıkmamış kayıtlar yaptık, sürekli çalmaya devam ettim, konserler ve festivaller hep vardı.

■ Türkiye’de caz festivalleri ve konserleri her geçen gün artıyor. Sizin tekrar dönüşünüzün sebepleri arasında bu da var mı? Dediğim gibi bir yere dönmedim zaten vardım. Sadece CD yapmadım. Kendi parçalarımdan oluşan bu albümü tasarlarken şahane kontrbas ve back vokalleriyle sürpriz bir kayıt oldu. Festivaller de harika, eskiden pop sanatçıları caz kelimesini dinleyici kaybetmekten korktukları için ağızlarına almaya korkarken şimdi popüler şarkılarını caz altyapısı ile konserde söylüyorlar... Cazı ‘cıss’ bir şey olmaktan çıkaracak bu gidiş.

■ Bu albüm sizin için neyi ifade ediyor? Son halini dinlediğinizde ne hissettiniz? Ben objektif olamam, dinleyicinin takdiri. Sadece bildiğim birbirimize kenetlenerek çaldığımız, üçümüzün ortak bir ruhta birleştiği bir çalışma olduğu.

■ Bundan sonraki projeleriniz neler? Umarım kendi parçalarımdan oluşan yeni bir albüm kaydı yaparım, yurtiçi ve yurtdışı kuyruklu piyanoların olduğu salonlarda konserler gerçekleşir. Bu günlerin gereği artık illa klip de isteniyor, caz müziğinde alışılagelmiş bir durum değil ama üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik, Kâtibim (Üsküdar) şarkısına absürt bir komedi klibi çektik..