"Aşkımı yaşayamadım, madara oldu hayatım"

Türkiye'nin en karizmatik erkeği olduğunuzu söylüyorsunuz

Söylüyorlar. Sadece ben söylemiyorum...

Peki karizma ne demek?

Onu ben de anlamış değilim.

Ama siz diyorsunuz ki 'işini bilir, eli sıkı olmasına rağmen yardımcıdır'...

Var.. O bir histir aslında, karizma... İnsanların aldığı enerji bence. Senden aldıkları bir elektrik. Gönül bağı kuruyorsun, o karizma oluyor herhalde.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN

Peki o karizmada mavi gözlerin etkisi var mıdır?

Bazen oluyor tabii...

Olmaması mümkün mü? Trabzonlusunuz, Gülderen köyünden, Of'lu... Öyle ayrımlar vardır şimdi

Oluyor tabi..

Ve lise Haydar Paşa Lisesi, İstanbul. Ama siz lise çağında evlenmişsiniz. Lise 2'de... Peki nasıl oldu?

Bizim oralarda aslında annelerimiz köyde durur, babalar gurbete gider. Orada arazi dağlık. İnsanların istikballerini temin edecek kadar değil. Aile nüfusu kalabalık. Herkesin gurbete gitme zorunluluğu var. Kadınlar da evde duruyor. Kadınlar da bahçedeki işleri yapabilmek için adama ihtiyaçları var. Eve elemana ihtiyaçları var. Mecburi evlendiriliyor..

Ama bu görücü usülü herhalde...

Görücü ama onlar görüyor, sen görmüyorsun.

Siz de görmüyorsunuz. Bizde öyle denmez. Erkek görür beğenir...

Yok eve getirince o gece görebiliyorsunuz. Zifaf gecesi. Ne çıkarsa bahtına gibi...

İki taraf için de dramatik...

Evet...

İLK ÇOCUĞU LİSE 2'DEYKEN OLMUŞ

Ama sonra da ilk çocuk da lise 2'de olmuş..

Öyle başladık

Siz de hızlısınız başkan...

Zaman hızlıymış

5 çocuk yaptınız. Ardı ardına mı oldu?

Evet. Ama sonra akıllandım.

Peki sonra, siz çocuk yaştasınız, çocuk oluyor, bir taraftan İstanbul'dasınız, eşiniz orada. Nasıl bir hayat bu?

O günkü duyguları yaşayabilmek zor. Çok zaman geçti ama çok zor. Keşke olmamış olsaydı. Eşler için de zor. İletişim kurma şansın da yok. Telefon da yoktu.

TAVIRLI DELİKANLI: MEHMET ALİ YILMAZ

Arada bir gidiyordunuz o da kocasını hatırlıyor bir şekilde...

Evet. Çocuklar büyüyor. Başlıyorlar eteklerine sarılmaya. Baba para ver diyorlar siz babanızdan alıyorsunuz. Bu da karakter açısından çok zor oluyor. Bir de benim gibi tavırlı bir delikanlı için.

Tavırlı delikanlılık nasıl birşey oluyor?

Kolay kolay herşeye 'evet' demeyen. Kendi ilkeleri ve prensipleri olan demek.

Babanız da öyle miydi? Siz ona mı çektiniz?

O da öyleydi..

5 çocuk var, siz kendiniz büyümeye çalışıyorsunuz. Bakmak gereken 5 çocuk bir kadın memlekette siz İstanbul'da hayatın içinde. Sonradan inşaat okuyorsunuz.

Evet 1971'de İnşaat Fakültesi'nden mezun oluyorum. 68 olayları içinde büyüyorsunuz. Yapı itibariyle de aktif bir rol oynuyorsunuz.

Hep bir siyaset var?

Ülke için fedakar yapımız var...

O dönemdeki hayalleriniz neydi?

Benimki bitmişti aslında. Evlenince bitiyor. Moralini bozuyor, beklentilerin iyi çalışıp, okuyayım, para kazanayım diyorsunuz ama bitiyor... Aşkı da yaşayamadımi madara oldu hayatım...

Siz o dönem de tavırlıyım diyorsunuz 'evlendirmeyin beni, ben okuyacağım' demediniz mi?

Dedim. O çapta bir ailemiz yoktu. Annemin duygusallığı, babamın tavrı..

Anne istiyor bir de...

Adam ona lazımdı, yalnız olan oydu.

Yanında biri lazım. Bu büyük bir dram aslında...

Evet tabii

"HAYALLERİMİ EVLİLİK BİTİRDİ"

Özellikle konuşturuyorum sizi. Sizin gibi çok vardır bunu yaşayan...

Hepsi benim gibi istikbalini bulamamıştır ama

Gelecek bitmiştir diye başlıyorlar..

O yaştaki bir gencin hayalini çoğunlukla işgal eden izdivacıdır. Evidir. Aşkı yok ediyorsun. Ondan sonra da dikkatle davranmaya başlıyorsun arkadaşların laf etmesin. Küfür de edebilirler.

Çocuk da aile meclisinin isteğiyle oluyor o zaman?

Yok. O zamanlar zaten kontrol sistemi ve bilinci de yok.

"ŞİMDİ OLSAYDIM 5 ÇOCUK YAPMAZDIM"

Allah bağışlasın da şimdi olsaydınız 5 çocuk yapar mıydınız?

Üniversite bitene kadar yapmazdım. Üniversite bitene kadar hepsi bitti...

Eşinize de yazık bu arada...

Tabii.

Peki sonra iş adamlığı vari en tepelerde. Siyasette devlet bakanlığı. En renkli bakanlardan biriydiniz.

Bizim dönem çok renkliydi. Anılması gereken bir dönemdi. Bizim hükümet çok şeffaf bir hükümetti. Hep beraber giderdik. Bütün restorenlar bizimdi...

Renkli, neşeli ama aktif bir hükümetti

Halk bize çabuk ulaşabiliyordu. Kopmamıştık. İstenen de o. Sıkıntıları çözüyorduk.

"ÇİLLER SEMPATİK BİR LİDERDİ"

Siz Demirel başbakanken bakandınız sonra Çiller hükümetinde de bakan oldunuz...

Evet. İlk koalisyondu. Süleyman Bey'i Cumhurbaşkanı yaptık rahmetli Turgut Özal'dan sonra.. Sonra Çiller geldi...

Nasıl bir kadın liderdi Çiller, nasıldı çalışmak?

Çiller sempatisi yüksek olan bir liderdi. Kadın olduğu halde ki kadın olmak zordur siyasette farklı gelenekte insanlar vardı toplumda. Kadınla konuşmayanlar vardı. Bu halde Tansu'nun enerjisi hepsini bağlamıştı. Milleti toparlamış etkili olmaya başlamıştı. Siyasi tecrübesi çok azdı.

"Fazıl Say gibi hissediyorum, ben de çekip gitmek istiyorum" demiştiniz...

Ülkeyi en son ben takip ederim. Gelişmeler sıkıntılar veriyor. Bugünkü siyasette olanlar da var, dünkünde de var.

"SİBEL BİLGİÇ'İN HASTALIĞI KÖTÜ BİR HASTALIK DEĞİLMİŞ"

Sizi bir de magazinsel bir biçimde de çok gördük. Sibel Bilgiç ile ilgili. Hatta bizim kanalda Saba Tümer'in programında bir hastalık geçirdiğini ve sizin onu aramadığınızı söyleyip ağlamış. Çok ciddi bir hastalık atlatmış kendisi. Siz aramamışsınız onu. Size hiç yakıştıramadım...

Televizyondan da duymadım. Sonradan duyduğuma göre kötü hastalık değilmiş. Bir nodül varmış. Şimdi bizde Karadenizlilik var ilişki bittikten sonra başka bir hanımöla birlikteyken, başka bir aşk yaşarken biten bir konuya bakmıyoruz.

YENİ SEVGİLİM 25 YAŞINDA

Evlenmeyi haketmekle ilgili bir açıklama yaptınız. Sinirle olan bişey mi?

Evet. Haketmek iki kişinin karar vereceği birşey. Çocuklar sorduğu zaman 'annemi neden boşadın' diye doğru bir cevap verebilmelisin.

Yeni bir aşk var sanırım. Peki bu yeni aşk nasıl gidiyor?

25 herhalde cici bir hanım...

Erkeklerin genç kadın merakı nedir? Gençleştiriyor mu genç sevgili?

Düşünce açısından evet...

"ŞU ANDA EN KARİZMATİK BAŞKAN ADNAN POLAT"

Son olarak siz de Trabzonspor'un eski başkanı olarak şu anki spor kulüpleri başkanlarını değerlendirebilir misiniz?

Aziz Yıldırım'da fazla bir karizma yok. Net çıkışları olan, açık seçik çıkışları olan biri değil

Adnan Polat, daha tok, daha karizmatik daha net bir adam...

Yıldırım Demirören'de karizma yok, olsa Beşiktaş böyle olmazdı...