Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Defne Joy Foster'ın ölüm nedeni aldığı ilaçlar mı?

        BEGÜM ÇELİKKOL/ HABERTURK.COM SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

        Türkiye bu sabah şaşırtıcı bir haberle güne uyandı. Ünlü sunucu Defne Joy Foster'ın, evinde ölü bulunmasıyla akıllarda pek çok soru işareti kaldı. Adli Tıp uzmanları genç sunucunun ölüm nedenini araştırken şüpheler arasında alkol aldıktan sonra ilaç kullanımı" da yer aldı.

        Gerçekten de alkol alındıktan sonra oluşan baş ağrısı için alınan basit ilaçlar, halsizlik gidericiler, vitaminler düşündüğümüz kadar masum mu? Özellikle 'akşamdan kalmayım' diye kullandığımız aspirin bile suçlu olabilir mi?

        Gazete Habertürk HT Egeli Yazarı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuncay Filiz, alkolle hemen hemen hiçbir ilacın uyumlu olmadığını belirtirken, "Bunun alkolden öncesi ya da alkolden sonrası yoktur. Çünkü alkol kan şekerini düşüren bir şeydir. Alkolden sonra beyin hipoglisemik bir duruma düşer yani beyin şekersiz kalır. Beynin şekersiz kalması demek vücudun enerjisinin düşmesini getirir. İlaçlar böyle bir durumu tolere etmez. Alkol sonrasında alınan ilaçlar vücudun solunum ve dolaşım fonksiyonlarını yerine getiremez hale getirir" dedi.

        Dr. Filiz şöyle devam etti: "Astımı olan bir kişi solunum nöbetine yakalanmışsa, alkol aldıktan sonra ilaç aldığı takdirde solunum depresyonu normal depresyonun beş katı olur. Bu kişiyi komaya ve ölüme kadar götürür."

        "BİR ASPİRİNDEN NE ÇIKAR" DEMEYİN

        "Alkol aldıktan sonra halsizliği gidermek için aspirin alınması gerekir" şeklindeki söylemleri sorduğumuz Dr. Filiz bunu şöyle yanıtladı: "Bu son derece bir teselli, şehir efsanesidir. Aspirinle alkolün tölere edildiği efsanedir kanmayalım"

        BİR KADEH RAKI İÇİN 4 SAAT

        Alkolün vücuttan atılma süresinin dört saat olduğunu belirten Dr. Filiz, "Bu yüzden vücuda 4 saat tanımak gerek. Alkol karaciğeri yorduğu için kullanacağınız ilaçlar çok zehirli dozlara ulaşır. Karaciğer o ilacı sindiremediği, parçalayamadığı için olumsuz sonuçlar oluşturabilir. Beynin ve karaciğerin dinlenmesi için 4 saatlik bir dinlenme gerekir. Tabii bu dört saat sadece bir tek duble rakı için geçerli. Daha fazla alkol alanlar, ilaçlarını bir gün sonra kullanmalılar" dedi.

        "KANAMALARA YOL AÇABİLİR"

        İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İlkay Alp Yıldırım ise, "Kronik olarak ya da kısa süreli ilaç kullanan kişilerde alkol kullanımı ilaç-alkol arasındaki etkileşimler nedeniyle istenmeyen sonuçlara neden olabilir. Akut alkol tüketimi bazı ilaçların etkilerinin şiddetlenmesine yol açabilir. Örneğin varfarin gibi antikoagülan (kanın pıhtılaşmasını engelleyen) ilaçları kullanan kişilerde alkol kullanımı ilacın etkisinin daha da şiddetlenmesine ve buna bağlı olarak aşırı kanamalara yol açabilir. Diyabetik olan ve insülin kullanan hastalarda alkol kullanımı, insülinin hipoglisemik etkinliğini yani kan glukoz düzeylerini düşürücü etkisini aşırı düzeyde arttırabilir ve hasta bu nedenle komaya girebilir. Bu örnekleri arttırmak mümkün" dedi.

        Yrd. Doç. Dr. İlkay Alp Yıldırım, "Alkol santral sinir sistemini baskılayan bir maddedir. Bu nedenle, alkolün santral sinir sistemi üzerinde baskılayıcı etkisi olan diğer ilaçlarla birlikte kullanılması durumunda hasta komaya kadar gidebilir, hatta ölüm gerçekleşebilir. Bu grup ilaçların başında uyku ilaçları olarak tabir edilen sedatif/hipnotik ilaçlar, depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epilepsi hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar, alerjik durumlarda kullanılan ve pek çok soğuk algınlığı preparatlarının da içerisinde bulunan antihistaminikler yer almaktadır. Bazı antibiyotiklerle alkol alınması durumunda da ilaç etkileşimleri görülebileceği akılda tutulmalıdır" derken şöyle devam etti: "Ağrı kesici ateş dürücü etkisi olan parasetamolün alkol ile birlikte tüketilmesi karaciğer üzerinde toksik etkileri arttırabilmesi açısından son derece önemlidir."

        "HEKİMLE GÖRÜŞMEK GEREKİR"

        Yrd. Doç. Dr. Yıldırım sözlerini şöyle noktaladı: "Sonuç olarak, özellikle diyabet, kalp-damar sistemi hastalıkları, astım, epilepsi vb kronik hastalıkları olan ve bu nedenle ilaç kullanan hastaların olası bir etkileşim açısından alkol kullanmasının uygun olup olmadığını mutlaka hekimi ile görüşmesi gerekir. Kronik olarak ilaç kullanmayan kişiler de, kısa süreli olarak ilaç kullanmaları durumunda ilaç etkileşimleri açısından mutlaka hekim ve/veya eczacı tarafından bilgilendirme talep etmeli ve buna riayet etmelidirler. Alkol-ilaç arasındaki etkileşimler sürekli alkol tüketilmesi ile kısa süreli alkol tüketilmesi durumlarında farklılık gösterir. Alkol-ilaç etkileşimlerinin şiddeti ve doğurabileceği sonuçların bireyler arasında farklılık gösterebileceği, bir kişide ortaya çıkmayan bir sorunun başka bir kişi de ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ