Ahşap sanatçısı Ömer Erdoğan, UNESCO’ya ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ adayı olarak gösterildi
Adanalı ahşap sanatçısı, Çukurova'nın tarihini ahşaptan yaptığı eserlerle anlattı. 4 yıl süren el emeği göz nuru çalışma, görenleri hayran bırakıyor. Ömer Erdoğan, birbirinden güzel eserleriyle adeta ahşaba hayat vererek onları sanat eserine dönüştürüyor. Adana'nın tarihi ve kültürel eserlerine ahşapla yeniden hayat kazandıran Erdoğan, 2018 yılında da Adana Valiliği tarafından UNESCO'ya 'Yaşayan İnsan Hazinesi' adayı olarak da gösterildi
Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘Ahşap İşçiliği Sanatçısı’ unvanını da verdiği Ömer Erdoğan, Adana’da tarihi Kazancılar Çarşısı’nda kurduğu atölyeyle, unutulmaya yüz tutan sanatını yaşatmaya çalışıyor.
EL EMEĞİ GÖZ NURU
Erdoğan, yaklaşık 4 sene önce Çukurova’nın tarihini ahşaptan anlatmak istedi ve ahşaptan yaklaşık 50 çeşit el emeği göz nuru ürün hazırladı.
BİRÇOK TEMAYI İŞLEDİ
At arabasında bebeğiyle tarlaya giden kadından, at arabasında gelin almaya, narenciye ve pamuk yüklemeye giden işçilerden saman ve odun taşınmaya kadar ahşaplarda birçok tema işlendi.
GENİŞ ZAMANA ÖZGÜ İŞLER
Yaklaşık 4 yıl süren ve hazır hale gelen çalışma, görenleri hayran bırakıyor. İhlas Haber Ajansı’na konuşan Ömer Erdoğan, “Bu çalışma 4 senemizi aldı. Bu çalışmanın 2017 yılında altyapısını hazırladım ve 2019 yılında başladım.
"ÇUKUROVA NASILDI, BUNU ANLATMAK İSTEDİM"
Geçmiş zamana özgü, eskiden Çukurova nasıldı bunu anlatmak istedim. Narenciye, pamuk ve diğer ürünler nasıl taşınır bunları gösterdim. Çalışmaların her biri farklı bir konuyu anlatıyor. Portakal bahçelerinden at arabalarına ahşap kasalarda portakal yüklerlerdi, karpuz arabası yaptım” diye konuştu.
"AMACIM 'KÜLTÜR YOLU'NA KATKI SUNMAK"
Çalışmalarını Adana Müzesi’nde ve birçok ildeki müzede sergileyeceğini anlatan Erdoğan, “Bu çalışmaları ilk önce Adana’da müzede sergileyeceğim. Daha sonra da Türkiye’nin çeşitli illerinde ki müzelerde sergileyeceğim.
UZUN ZAMANDIR AHŞAP SANATINI YAPIYOR
Uzun zamandır bu ahşap işini yapıyorum. Adana’nın tarihi yerlerini de ahşaptan yaptım ve insanların alıp evlerinde saklamalarını sağladık. Amacımız insanların bu ürünleri görmesi, alması ve Türkiye’nin kültür yoluna katkı sunmak” ifadelerini kullandı.
ÖMER ERDOĞAN KENDİNİ ANLATTI
Lübnan'ın Trablusşam ilinde dünyaya geldim. 1975 yılında Lübnan'da iç savaş olduğunda henüz altı yaşımdayken siren sesleri ve silah sesleriyle günlük yaşantımız vardı. Sığınaklara götürdüğümüz çatışmaları hayal meyal hatırlıyorum. Daha sonra Adana'ya göç ettik. Aslen Mardin Savur ilçesindeniz. Ailem Lübnan'da ekmek parası için 1960'larda gitmiş. Bu süreçte kenar bir mahallede kiracı olarak oturduğumuz evin yanı başında mobilya doğrama ve mobilya boyacılığında 3 kardeş 1 amca ve 1 amcaoğlu ile çırak olarak hem okula hem de mobilya ağaç ve ahşap işçiliğinde çalıştık. Zaman ve yıllar ilerlerken mesleki eğitimimi arastada bir kaç ustanın yanında çalışarak geçirdim. Aynı atölyede 8 yıl çalıştım çıraklığım iki ayrı ustanın yanında yetiştim. 1991 yılında askerden geldikten sonra atölyemizde mobilya üretmek için çeşitli makinalar aldık; işler artık oymalı olacak piyasaya kendi üretimimizle girecektik. Arkasından oyma atölyesine kurduk; tabi Türkiye şartları devalüasyonlar krizler derken bir çöküş yaşadım. 2007 yılında atölyede ciddi bir yangın geçirdim yılların emeğimi bir gece elektrik kontağıyla küle dönüştü.
"YAPTIĞIM ÇALIŞMALARI ÇOK BEĞENDİLER"
Daha sonra çok küçük bir odada atölye kurduk, ahşap başka atölyede kesip diğer atölyede imal etmeye başladık. Sonra kiraladığım küçük bir evde önemli çalışmaları yapıyorduk. 2010 yılında Antalya'ya yerleştim. Yangın geçirmiş olduğum atölyede kültürel çalışmalar yaptım, 2013 yılında Adana Valiliği İl Kültür Müdürü atölyeme ziyaretime geldiler, yaptığım çalışmaları görünce çok beğendiler. Çalışmalarımı aşk ve meşk ile devam ettim. Sabancı Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sergimi açtım. Sergiyi 3600 kişi ziyaret etti. 2015 yılında sanatçı Sodes projelerinde bulundum. 2014 yılında Kültür Bakanlığında Somut Olmayan Kültür Miras Taşıyıcısı Sanatçı unvanını aldım. 2016 yılında Adana Geleneksel El Sanatları Kültür ve Turizm Derneği'ni kurdum, üç dönemdir yönetim kurulu başkanlığını sürdürmekteyim.
UNESCO'YA ADAY GÖSTERİLDİM
Bütün amacım kültürel anlamda icracıların sesini duyurup onların önemsenmelerini ve desteklenmelerini sağlamak. Zanaatkârlar, sanatçılar bir ülkenin geleceği ve gelecek kuşakların önderleridir. UNESCO 2017 yılında Adana Valiliği İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Çukurova Üniversitesi'nde oluşan komisyon ile UNESCO teklifi aldım ve resmi olarak aday gösterildim
Avrasya sanat kültür edebiyat ve bilim dernekleri federasyonu ASKEF adana ili temsilciliğine atandım. Sivil toplum kuruluşlarında halen aktif olarak görevlerimi yürütmekteyim.
