Ali Özgentürk tüm eserlerinin maddi haklarını Darüşşafaka’ya bağışladı

Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Tayfun Öktem ve yönetim kurulu üyeleri, Özgentürk’ün bağışçı olarak attığı bu önemli adımı şöyle yorumladı:

“Ali Bey, bir anlamda, “Buyurun, anahtar sizin” demiş oldu. Yapılan çalışma sonunda bağışlanan eserler açısından şu döküm çıktı:

-Sinema eserleri: Senaryo ve hikayeleri Özgentürk’e ait, filme çekilmiş eserler, Hazal, At, Su da Yanar, Mektup, Beni Sev, Kalbin Zamanı, Görünmeyen, Yengeç Oyunu, Balalayka.

-Filme çekilmiş eserler: Özgentürk’ün filme çekilmemiş 70 adet senaryo ve hikayesi var.

-Yayınlanmış kitaplar: Yayınlamış kitapları, Tanıklar (Adam Yayınevi), Oğul Oğul (Mitos Boyut Yayınevi), Gizli Defterlerim (Kırmızı Kedi Yayınevi), ayrıca filmlerinin senaryo kitapları.

-Yayınlanmamış kitaplar: Henüz yayınlanmamış 6 kitabı var.

Tayfun Öktem, Darüşşafaka yönetimini etkileyen ve mutlu eden bu bağışı Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Necipoğlu ile birlikte anlatırken şu mesajı verdi:

“Ali Bey’in yaşarken bu kadar kapsamlı olarak eserlerini Darüşşafaka’ya bağışlaması bizim için çok değerli. Bu bağış yüzlerce çocuğumuzun hayatını değiştirecek.”

DÜRÜŞŞAFAKA, 2018’DE 90.7 MİLYON TL BAĞIŞ ALDI

Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Esat Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” adlı dernek, 30 Mart 1863 tarihli padişah fermanıyla kuruldu. Amacı; yoksul ve yetim çocukların eğitim-öğretimine destek olmaktı. Pek çok Osmanlı paşası ve aydınının üyesi olduğu Dernek, Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenme örneğini oluşturdu. 14 Nisan 2012’de Darüşşafaka Cemiyeti'nin doğal başkanı, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurul ile Cemiyet Tüzüğünün Amaç Maddesi değiştirildi. Yapılan değişiklikle babası hayatta olmayan çocuklarınyanı sıra annesi hayatta olmayan çocukların da Darüşşafaka'da eğitim görmesinin önü açıldı. Amaç Maddesinde yer alan "Türk-İslam çocukları" ibaresi, "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı" olarak değiştirilerek çağa uyarlandı.Cemiyetin kaynaklarını ilk kurulduğu günden bu yana kişi, kurum ve kuruluşlardan alınan bağışlar oluşturuyor.

Darüşşafaka Cemiyeti’ne ürün, hizmet, gayrimenkul, menkul, vasiyet bağışı yapılabileceği gibi, tüm bağış kampanyalarımızı nakdi olarak desteklemek mümkün. Bu kapsamda kuruma her ay 5 TL de bağış yapan var, 5 bin TL de… Bireysel bağışçıların toplamı 66 bin 908 ve bağış tutarları 47 milyon 362 bin TL. Düzenli bağış kapsamında 6 bin 173 kişi kuruma 4.9 milyon TL bağışlarken 919 kurum da 2018’de yıllık 38 milyon 455 bin TL bağış yapmış durumda.

Peki bu kaynak düzenli olarak sağlanır ve kurum büyüme imkanı yaratırsa stratejisi ne olacak? Öncelik öğrenci sayısını artırmak mı olacak? İstanbul dışında büyüme planı var mı? Yada kurumun belki üniversite kurma hatta yurtdışında eğitim kurumu açma niyeti olabilir mi?

EĞİTİM KURUMUNUN BÜYÜMESTRATEJİSİ NE OLACAK

Öktem, bu sorularımızı şöyle yanıtladı: “Yaklaşık 70 bin bağışçımız var. Bunların 7 bini düzenli bağışçılarımız. Sürdürülebilirlik açısından düzenli bağışçı sayısını artırmak istiyoruz. Amacımız annesi veya babası hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocukları, ücretsiz olarak çağdaş eğitimin esaslarına göre okutmak, Atatürk ilkelerine bağlı, yaşam boyu öğrenen, araştıran, sorgulayan, çağdaş, evrensel değerleri benimsemiş, özgüvenli, ülkesine ve topluma karşı sorumluluklarının bilincinde lider bireyler yetiştirmek. Biz de büyüme imkanlarını değerlendiriyoruz. Ancak önceliğimiz kuruluş felsefemize uygun büyümek. Yani eğitimini sağladığımız öğrenci sayısını artırmak. Öğrenci rezidansları ile aslında İstanbul dışında bir faaliyetimiz oldu. Zaten yurt genelinden öğrenci kabul ediyoruz ve fırsat eşitliğini sınavlarla sağlıyoruz. Anadolu’dan İstanbul’a gelmek o çocuklar için de büyük fırsat yaratıyor. Dolayısıyla şu an İstanbul dışında yeni okul planımız yok. Gelecekteki imkanlar ne olur bilmiyoruz. Ama kaynaklarımızı çok dikkatli kullanmamız gerekir. Zira 156 yıl kesintisiz eğitim yapmak hiç de kolay olmasa gerek büyük sorumluluk gerektiriyor hem bize hem gelecekteki tüm yönetimlere.”

“SİHİRLİ DEĞNEĞİM OLSA KDV MUAFİYETİ İSTERDİM”

Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Tayfun Öktem, gelirlerinin bağışlarla sınırlı olması bakımından gider yönetiminin ve vergilerinin kendileri için büyük önem arzettiğini ifade ederken kuruma KDV muafiyeti tanınması halinde 150 öğrencinin 1 yıllık eğitim masrafı kadar bir kaynak yaratmış olacaklarını belirtti. Öktem şu noktaların altını çizdi:

“Darüşşafaka Cemiyeti olarak 1863 yılından bu yana eğitim alanında hizmet veriyoruz ve KDV mükellefi olmadığımız için KDV tahsilatımız olmuyor, ancak tüm mal ve hizmetleri KDV’li satın aldığımız için her yıl ciddi bir KDV ödüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren torba yasayla, Darüşşafaka ile aynı statüde bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarına mal ve hizmet alımlarında da KDV muafiyet hakkı tanındı. Tabii onlar da ülkemizin en güzide sivil toplum kuruluşları. Burada herhalde yasa hazırlanırken bir unutma durumu söz konusu oldu. Bununla ilgili biz girişimlerimizi de gerçekleştiriyoruz ve devlet erkanımız da burada sağ olsun bizlere hak veriyor ama maalesef bugüne kadar olumlu bir sonuç alamadık. Biz diyoruz ki mal ve hizmet alımlarında KDV’den muaf olalım. Çünkü biz ticari bir kurum değiliz ve eğitim alanında faaliyet gösteriyoruz. Bu muafiyet her yıl anne ya da babası olmayan yaklaşık 150 öğrencimizin bir yıllık eğitim masraflarına karşılık geliyor. Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyetimize uzanan, ülkemizin yüz akı kurumlarından biri olan, bugüne kadar binlerce çocuğun yaşamını eğitimle değiştirmiş ve değiştirmeye devam eden Darüşşafaka’nın daha fazla çocuğumuzun hayatına dokunabilmesi için bu iki konunun çok büyük önem taşıdığına inanıyorum. Bu nedenle sihirli bir değneğim olsaydı bu alandaki yasal düzenlemelerin hayata geçmesini isterdim.”

“BAĞIŞTA YÜZDE 5’LİKSINIR ESNETİLEBİLİR”

Öktem hayırsever bağışları ile ilgili de bazı kriterlerin vergisel boyutta esnetilmesini beklediklerini belirterek taleplerini şöyle ifade etti: “Türkiye’de iki kurum var, hiçbir bedel almadan öğrenci okutan: Biri devlet, diğeri Darüşşafaka… Hayırsever bir birey ya da kurum okul yaptırıp, devlete bağışladığında yaptığı bağışı yüzde 100’ü vergiden düşüyor. Darüşşafaka da hiçbir ticari amacı olmadan 156 yıldır bir nebze de olsa devletimizin eğitim alanındaki yükünü paylaşıyor. Ancak aynı hayırsever Darüşşafaka Cemiyeti için okul yaptırmak isterse bağışının tamamını vergiden düşemiyor. Hatta daha net olmak gerekirse; ancak yıllık cirosunun yüzde 5'ini vergiden düşebiliyor. Bu oranlar ya da uygulamalar esnetilebilir.”

“KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMA KANUNU ENGEL OLUYOR”

Bu yıl bin 500 ilköğretim 4’üncü sınıf öğrencisinin sınava katıldığını belirten Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Tayfun Öktem, her yıl Darüşşafaka sınavına katılım kriterlerine uyan 15 bin çocuk olduğunu belirtti ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu nedeniyle bu çocuklara birebir ulaşmanın ne yazık ki mümkün olamağını ifade eden Öktem şöyle konuştu: “Aslında Türkiye genelinde her yıl Darüşşafaka sınavına katılım için kriterlere uyan 15 bine yakın çocuğumuz var. Fakat bu çocuklara birebir ulaşmamız ne yazık ki son yıllarda mümkün olamıyor. Bunun nedeni de son yıllarda tüm kurumların gündemlerine giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu. Söz konusu kanun gereği de kriterlere uyan çocuklara nokta atışı şeklinde ulaşmamız mümkün olmuyor. Söz konusu düzenleme tamamen vatandaşların haklarını gözeten bir düzenleme; bunun da farkındayız. Ama bazen bu tip uygulamalarda bazı esneklikler sağlanabilir diye düşünüyoruz. Sadece sınav dönemimizi duyurmaya yönelik, sınırlı bir süreliğine - mesela 1-2 ay - bu öğrencilerin bilgilerine ulaşmamız mümkün olabilirse; sınava katılacak öğrenci sayımızın da şu ankinin çok üzerinde olabileceğini tahmin ediyoruz. Fırsat eşitliği ilk olarak Darüşşafaka’dan haberdar olabilmeleri ile başlıyor. Bizde bunu sağlamayı çok önemsiyoruz.“