Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Çekirge istilası nerede? Çekirge istilası kıyamet alameti mi? Çekirge istilası Türkiye'ye gelir mi?
        1

        ÇEKİRGE İSTİLASI NEREDE?

        Birleşmiş Milletler (BM), Doğu Afrika ülkelerindeki çiftçilerin hayatını aylardır kabusa çeviren çöl çekirgesi sürülerinin yeniden etkisini artırabileceğini duyurdu.

        REKLAM

        BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), yayımladığı durum raporunda, Afrika Boynuzu bölgesinde özellikle Kenya, Somali ve Etiyopya’da durumun kritik olduğuna ve yeni çekirge sürülerin oluşmaya başladığına dikkati çekti.

        Bölgedeki durumun “alarm verici” seviyelerde olduğu belirtilen raporda, çekirgelerin yeniden üremeye başladığı ve bu sürülerin gıda güvenliğine benzeri görülmemiş tehdit oluşturduğu aktarıldı.

        Raporda, çekirgelerin etkisini göstereceği ülkeler arasında Kenya, Somali, Etiyopya, Sudan, Eritre, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, İran ve Pakistan gösterildi.

        Bir kilometrekarede yer alan 40-80 milyon çekirge, sadece bir günde 35 bin kişiye yetecek gıdayı tüketebiliyor.

        Çekirge sürüleri, her gün 150 kilometre yol katedebiliyor.

        Irak’ta büyük çekirge sürüleri ülkenin güneyini işgal etti.

        Tarım arazilerine saldıran çekirgeler ekinlerin zarar görmesine neden olurken, durumdan mağdur olan halk yönetimin çekirgelere karşı önlem almasını istedi.

        Ordu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Sevgili, çekirgelerin zaman zaman farklı ülkelerde yoğun popülasyonla kendini gösterdiğini, son çekirge istilasının ise Afrika´nın doğu kesimleri, Arabistan, Pakistan, İran, Irak´ın kuzey tarafları ve Pakistan-Hindistan sınırı bölgelerinde çok yoğun görüldüğünü belirtti.

        DHA'nın haberine göre, çöl çekirgelerinin 3 yıl önce yoğun şekilde görüldüğünü, 1 kilometrekare alanda 150 milyon kadar çekirgenin olabildiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Sevgili, şunları kaydetti:

        "Bunlara çöl çekirgesi deniyor. Bunlar birbirleriyle çok yakın temas halinde oldukları zaman bulundukları alanda bitkileri hızla bitirip, toplu bir şekilde daha başka bölgelere göç etme durumuna geçiyorlar. İndikleri her alandaki bitkilerle beslenip, onları yok edip, o alanda çiftleşip üreyip tekrar başka bir alana gidiyorlar. Tarım alanları için çok büyük sıkıntı oluşturuyorlar. Kıtlık oluşturuyor. 2020'de bu dönemde görülen bu çekirgeler özellikle Doğu Afrika´yı, Arabistan´ın bazı kısımlarını, Kuveyt, Sudan, Yemen, Pakistan gibi alanlarda çok büyük sorunlar yaşattı."

        2

        'AŞIRI ÜREDİKLERİNDE ZARARLAR VERİYOR'

        'Çöl çekirgeleri Türkiye´ye gelir mi ?' sorusunun akla geldiğini belirten Prof. Dr. Sevgili, "Zaman zaman tarihte gelmişler, fakat oradaki türler açısından çok büyük tehlike olduğunu düşünmüyorum. Çöl çekirgesinden farklı olarak bizim ülkemizde yaşayan bazı çekirge türleri var. Bunlar bizim ülkemizde zaman zaman çok aşırı ürediklerinde lokalde olsa bazı zararlar veriyor. Geçen ve önceki sene Şanlıurfa´nın değişik bölgelerinde bazı çekirge türleri lokal alanlarda ciddi zararlara neden oldu. Çöl çekirgesi Türkiye´ye gelir mi? Türkiye´ye gelebileceklerini düşünmüyorum. Daha çok üreme, dolanım alanları Sudan, Somali, Etiyopya, Kenya, Arabistan´ın güney kesimlerinde daha çok hareket halindeler ve üreme alanları o bölgeler. Ama rüzgar ve başka etkenler, küresel ısınma, iklim değişimleri nedeniyle Türkiye´yi etkilerse, sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi gibi yerleri etkileyebilir" diye konuştu.

        'ÜLKEMİZDE TEHDİT EDİCİ TÜRLER VAR'

        Çöl çekirgelerinin Türkiye´ye gelmeleri halinde toprağa bırakacakları yumurtalarının da önemli olduğunu, yine de çiftçilerin bu konuda uyarılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Hasan Sevgili, "Bunlar yumurtalarını belli tipteki toprak yapısına, çöl karakterinde olan bölgelere daha çok bıraktıkları için uygun toprak yapısı ve iklim koşulları da lazım. Çekirge yumurta bırakabilir, ama yumurtadan yavruları çıkamayabilir. O nedenle dikkate alıp izlemek, çiftçileri uyarmak lazım. `Geliyorlar bizi yok edecekler´ gibi bir durum yok. Dikkat etmemiz gereken husus bizim kendi ülkemizde var olan bazı potansiyel tehdit edici türler var, bunları kontrol etmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

        3

        ÇEKİRGE İSTİLASI TÜRKİYE'YE GELİR Mİ?

        İran’ı istila eden çekirge, kış mevsimine rağmen Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde görüldü. İlçede esnaflık yapan Übeyit Kartal adlı vatandaş, sabah saatlerinde dükkanını açtığında kapı önünde büyük bir çekirge gördü. Eline aldığı peçeteyle çekirgeyi yakalayan Kartal, “Bu mevsimde çekirgenin Yüksekova’da olması beni çok şaşırttı. Büyük ihtimal bu İran ve Irak’tan gelmiş olmalı. Ben metreyle ölçtüm, tam 8 santimetre uzunluğundadır. Allah’tan şimdi havalar soğuk, yoksa gelirlerdi” dedi.

        Yüksekova Belediyesi veteriner hekimi Hekim Kaçan ise Yüksekova’da bir vatandaş tarafında görülen çekirgenin bu mevsimde görülebilecek bir çekirge olmadığını belirterek, “Muhtemelen bu çekirge Irak ve İran’ı istila eden sürüden görülendir. Muhtemelen hava daha sıcak olsaydı, bu çekirge sürüsü buradan geçebilirdi. İnanılmaz bir durum, Yüksekova’da bu mevsimde bir çekirge görüldü. Şimdi İran ve Irak’ta hava daha sıcak olduğu için orada görülmüş bu çekirge istilası. Burada daha hala yerde kar olduğu için çekirgeler buraya gelmemiş” ifadelerini kullandı.

        ÇEKİRGE İSTİLASI KUR'AN'DA GEÇİYOR MU?

        Çekirge İstikalası Kuran-ı Kerimde Araf suresinin 132 ve 133. ayeti kerimelerinde geçiyor.

        Daha önce (130. âyette), kuraklık sıkıntısından söz edilmişti. Anlaşıldığına göre bu bir ilk uyarıydı. Ne var ki Firavun ve çevresi, bundan ders alacakları yerde, inkâr ve inatlarını daha da pekiştirdiler; bu uğurda bütün sıkıntılara katlanmaya hazır olduklarını açıklayarak âdeta Allah’a karşı meydan okudular. Yüce Allah da onları 133. âyette özetle bildirilen felâketlere mâruz bıraktı.

        Kur’ân-ı Kerîm’de Firavun ve Mısırlılar’ın inkârları, İsrâiloğulları’na karşı haksız tutumları ve onları serbest bırakmamaktaki ısrarları yüzünden başlarına türlü felâketler geldiği özetle anlatılmış; ibret alınması için bu kadarı yeterli görülmüştür. Tevrat’ta ise, Firavun’u İsrâiloğulları’nı serbest bırakmaya mecbur etmek için, daha çok Hârûn’un değneği vasıtasıyla gerçekleştirilen ve İsrâiloğulları’na isabet etmeyen çeşitli felâket mûcizelerinin gerçekleştirildiği bildirilmiştir. Mısırlılar’ın hayat damarları olan Nil sularının kana dönüştürülmesi, bütün ülkenin ve evlerin kurbağalarla dolup taşması, önce tatarcık, ardından at sineği (kımıl) istilası, hayvanların kırılması, insanların ve hayvanların vücutlarını çıban kaplaması, dolu felâketiyle dağdaki insanların ve önceki felâketlerden artakalan hayvanların kırılması, büyük bir çekirge sürüsünün yeri göğü kaplaması şeklinde sıralanan mûcizelerden hiçbiri Firavun’u yola getirmeye yetmemiş; o, her felâket vuku bulduğunda, Mûsâ’ya kendilerini bu felâketten kurtarması halinde İsrâiloğulları’nı serbest bırakacağına dair söz vermiş; fakat felâket geçince sözünden dönmüştür. Nihayet “Rab,... Mısır diyarında bütün ilk doğanları vurdu... Ve Mısır’da büyük feryat vardı; çünkü içinde ölü olmayan bir ev yoktu.” Artık bu son felâket üzerine Firavun, erkeklerinin sayısı 600.000’i bulan İsrâiloğulları’nın 400 yıldır kalmakta oldukları Mısır’dan çıkmalarına izin verdi.

        Haberi Hazırlayan: Fatih Berktaş

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ