CHP, kısa süre önce genel başkan değişikliğine gittiği Kurultay’ın sancılarını bir türlü atamıyor
AK Parti, genel seçimde ittifak yaptığı ittifak ortağı MHP ile yerel seçimde de önemli ölçüde işbirliğine giderken, muhalefet partileri seçime işbirliği yapmadan, dağınık bir şekilde gidiyor. Bunun yanı sıra CHP, kısa süre önce genel başkan değişikliğine gittiği Kurultay'ın sancılarını bir türlü atamıyor. Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberi
CHP genel merkezi, bu hafta sonuna kadar belediye başkan adaylarını önemli ölçüde tamamlamayı hedeflediklerini söylese de parti içinde önceki yönetime, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin tasfiye edildiği yönündeki algı ve rahatsızlığın önüne geçilemiyor.
CHP genel merkezi, bu hafta sonuna kadar belediye başkan adaylarını önemli ölçüde tamamlamayı hedeflediklerini söylese de parti içinde önceki yönetime, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin tasfiye edildiği yönündeki algı ve rahatsızlığın önüne geçilemiyor. CHP yöneticileri, ısrarla sürecin bir yenilenme ve değişim olduğunu söylese de AK Parti, sahada bu argümanı güçlü şekilde işleyerek rakiplerine karşı avantajlı bir kampanya süreci yürütüyor.
CHP’de yaşanan tartışmaları beş başlıkta özetlemek gerekirse;
1- Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimler tasfiye ediliyor. Tunç Soyer, Battal İlgezdi, Alper Taşdelen ve daha birçok isim bu gerekçeyle tasfiye ediliyor. Aday gösterilmeyen birçok isim, yeni yönetimi eleştiri yağmuruna tuttu.
2- CHP içinde ekip çatışması ya da mücadelesi nedeniyle eldeki bazı belediyelerin kaybedilmesi ya da seçimden başarısızlıkla çıkılmasından mutlu olacak ya da başarısızlığa oynayan bir ekipten ve yaklaşımdan söz ediliyor.
3- İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz lobisiyle yakın ilişkiler geliştirdiği, Kılıçdaroğlu’nun ekibinin tasfiye edilmesine, Kılıçdaroğlu’nun yalnızlaştırılmasına katkı sağladığı ve destek verdiğine ilişkin bir söylem AK Parti tarafından da dile getiriliyor. Bu tutum, geleneksel CHP seçmeninin başta İstanbul olmak üzere sandığa küsmesine veya partinin adayına oy vermemesine yol açabilir.
4- Seçim işbirliği konusunda da CHP tavrını ve tutumunu net ortaya koyabilmiş değil. DEM Partisi ile görüşme var mı yok mu? Ya da nerede/nasıl bir işbirliği yapılacak belli değil. Bu konuda da seçmenin kafası karışık. Netleşme bekleniyor. Aynı durum kampanya sürecinin söylemi ve politikaları için de geçerli.
5- Partide vesayet algısının kırılması gerekiyor. Partiyi kim yönetiyor, kimin ağırlığı var, ya da kimin sözü geçiyor? Belediye başkan adayları, hangi kriterlere göre belirleniyor? Net değil. Bu konu seçmeni rahatsız ediyor. EN BÜYÜK MÜCADELE İSTANBUL’DA Cumhur İttifakı, İstanbul’u kazanmayı gözüne kestirmiş durumda.
AK Parti, muhalefetin elindeki en az 4-5 büyükşehiri geri kazanmayı hedefliyor ancak İstanbul en büyük mücadeleye sahne olacak gibi duruyor. CHP’nin elinde Ankara ve İstanbul’da çok güçlü ve halk desteği olan adaylar bulunuyor ancak buna rağmen partideki parçalı yapı ve sorunlar sahaya net şekilde yansıyor. Ülkenin içinden geçtiği ekonomik koşullara rağmen CHP, parti içindeki sorunlar nedeniyle üstünlüklerini kampanya sürecine henüz yansıtamadı.