Çocuklarda kızıl salgınına dikkat
Çocuklar arasında son zamanlarda kızıl hastalığının yaygın olarak görüldüğüne dikkat çeken Dr. Şirin Seçkin, belirtilere dikkat edilmesi konusunda uyardı. Kızılın yüksek ateş, kusma, ishal ve baş ağrısı gibi belirtilerin ardından ciltte döküntüyle ortaya çıktığını belirten Dr. Seçkin "Bu hastalıkta test yapılarak kesin tanı konulmalı ve antibiyotik başlanmalı. Çünkü tedavide geç kalınırsa ya da ihmal edilirse tablo ağırlaşıyor. En korktuğumuz iki komplikasyon ise böbrek ve kalp hasarına yol açması" dedi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin kızıl hastalığına yol açan A grubu beta-hemolitik streptokokların, son zamanlarda yaygınlaştığına dikkat çekti. Bunun nedeninin daha agresif ve bulaşıcı bakteri tiplerinin ortaya çıkması olduğunu söyleyen Dr. Seçkin kızılın tedavisinde geç kalınmaması yönünde önemli uyarılarda bulundu.
KIZILIN GÖRÜLME SIKLIĞI ARTTI
Kızıl hastalığının özellikle bahar aylarında yaygınlaştığını belirten Dr. Şirin Seçkin "Genellikle grip salgınları bittikten sonraki süreçte sık rastladığımız bir hastalık. A grubu beta-hemolitik streptokok denilen bakterinin ciltte döküntüye neden olmasıyla gelişiyor ve son yıllarda bu durum daha sık yaşanıyor" dedi. Belirtilerin genellikle yüksek ateş, kusma, ishal ya da baş ağrısı ile başladığını söyleyen Seçkin "Bazen de burun tıkanıklığı ve öksürük ile gelebilir. En erken 12 saat sonra döküntü gelişiyor. Diğer hastalıklardan farklı olarak boyundan başlayan döküntüler gövdeye, kollara ve baskının olduğu kemer bölgesi, kasıklar ve dirsek içlerine yayılıyor" şeklinde konuştu.
ANTİBİYOTİK ŞART
Kızıl hastalığında ortaya çıkan döküntülerin; altıncı hastalık, yüksek ateş ya da diğer bazı virüslerin yol açtığı döküntülerle karışabileceğini ifade eden Dr. Şirin Seçkin "Ayırt etmek ve kesin tanı koymak için boğaz testi almak lazım. Çünkü tedavisinde muhakkak antibiyotik kullanmak gerekiyor. Eğer çok fazla kaşıntı varsa alerji ilaçları ve kremler de tedaviye eklenebiliyor" dedi. Kızıl hastalığının tedavisinde geç kalınması durumunda çok tehlikeli komplikasyonlar oluşabileceği konusunda uyaran Dr. Seçkin "Vaktinde tedavi edilmezse toksik şok sendromuna yol açabiliyor, o zaman da tablo ağırlaşıyor. En çok korktuğumuz iki komplikasyon ise böbrek ve kalp hasarına yol açması" şeklinde konuştu.
TAŞIYICILAR DA BULAŞTIRICI
Son zamanlarda beta mikrobunun kızıla dönüşme ihtimalinin arttığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin "Bulaşıcılığı ve toksin üretme yoğunluğu arttığı için daha tehlikeli hale gelen A grubu beta-hemolitik streptokokların yüzde 10'unun kızıl yapabildiğini görüyoruz. Eskiden üç ya da dört çeşit beta kızıl yapıyorken, şimdi her betanın kızıla yol açabildiğini görüyoruz" dedi. Bu bakterinin, yüzeylerde uzun süre kaldığı için ortak kullanılan eşyalar, yakın temas ve solunum yoluyla bulaşabildiğini söyleyen Dr. Şirin Seçkin "Eğer bir sınıfta ortaya çıktıysa yayılma ihtimali çok yüksek. Belirtiler en az 12 saat en fazla bir hafta içinde ortaya çıkıyor. Taşıyıcı durumundaki kişiler de hastalığı geçirmemiş ya da bağışıklığı düşük insanlara bulaştırabiliyor" şeklinde konuştu.
