Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç İstanbul Cuma saati 20 Aralık 2019! Diyanet namaz vakitleri - İstanbul Cuma namazı saati kaçta?

        İstanbul Cuma namazı saati, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı haftalık ezan ve namaz saatleri tablosunda yer alıyor. Tüm camilerde hazırlıklar yavaş yavaş tamamlanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da tüm ülkedeki camilerde okutulmaküzere "Takva: En Hayırlı Azığımız" konulu Cuma Hutbesi'ni yayınladı. İstanbul'da geçen hafta Cuma namazı saat 13.03'de okunan öğle ezanıyla birlikte kılınmıştı. İşte il il Cuma namazı saative İstanbul Cuma saati.

        20 ARALIK İSTANBUL CUMA SAATİKAÇTA?

        Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre İstanbul'da Cuma namazı bugün saat 13.06'da okunacak öğle ezanıyla birlikte kılınacak. İstanbul'un haftalık ezan ve namaz saatleri takvimi ise şöyle:

        İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYIN
        Miladi Tarih İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
        20 Aralık 2019 Cuma 06:45 08:18 13:06 15:24 17:45 19:12
        21 Aralık 2019 Cumartesi 06:46 08:18 13:07 15:25 17:45 19:12
        22 Aralık 2019 Pazar 06:46 08:19 13:07 15:25 17:46 19:13
        23 Aralık 2019 Pazartesi 06:47 08:19 13:08 15:26 17:46 19:13
        24 Aralık 2019 Salı 06:47 08:20 13:08 15:26 17:47 19:14
        25 Aralık 2019 Çarşamba 06:48 08:20 13:09 15:27 17:48 19:14
        26 Aralık 2019 Perşembe 06:48 08:20 13:09 15:28 17:48 19:15

        CUMA NAMAZ KAÇ DAKİKA SÜRÜYOR? NE ZAMAN BİTİYOR?

        Cuma namazı ortalama 45 dakika ile 1 saat arası sürebilmektedir. Aşağıdaki cuma namazı saatlerine bakıp cuma namazı bitiş süresini hesaplayabilirsiniz.

        CUMA HUTBESİ 20 ARALIK -"TAKVA: EN HAYIRLI AZIĞIMIZ"

        Muhterem Müslümanlar!

        Peygamberimiz (s.a.s), genç sahabi Muâz b. Cebel’i Yemen’e elçi olarak tayin etmişti. Uğurlarken onunla birlikte yola çıktı ve bazı tavsiyelerde bulundu. Muâz bineğinin üstünde gidiyor, Resûl-i Ekrem de onun yanında yürüyordu. Allah Resûlü (s.a.s)

        tavsiyelerinin sonunda şöyle buyurdu: “Ey Muâz! Bu seneden sonra benimle karşılaşamayabilirsin, belki de ancak şu mescidime veya kabrime uğrarsın.” Bu sözler üzerine Muâz (r.a), Peygamberimizden ayrılmanın üzüntüsüyle ağlamaya başladı. Allah Resûlü ise yüzünü Medine’ye doğru çevirerek şöyle buyurdu: “İnsanların benim gözümde en üstün

        olanları, kim olurlarsa olsunlar ve hangi makam ve mevkide bulunurlarsa bulunsunlar, takva sahibi

        olanlarıdır.”

        REKLAM

        Aziz Müminler!

        Takva, kul olarak Allah’a karşı maddi ve manevi bakımdan sorumluluklarımız olduğunu bilerek yaşamaktır. Rabbimizin emirlerine itaat edip O’nun hoşnutluğunu kazanmaktır. Rızasını kaybettirecek işlerden kaçınarak O’nun rahmetinin gölgesine

        sığınmaktır. Takva, Cenâb-ı Hakkın bizlere mükemmel bir örnek ve eşsiz bir rehber olarak gönderdiği Sevgili Peygamberimizin izinden yürümektir.

        Kıymetli Müslümanlar!

        İlahî rahmete ve himayeye mazhar olmak ancak takva ile mümkündür. Nitekim hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a karşı hakkıyla takva sahibi olun ve ancak Müslüman olarak can verin.”

        Hakkıyla takva sahibi olmak, her an kendini Allah’ın huzurunda hissetmeyi, saygıda kusur etmemeyi ve O’na derin bir sevgiyle bağlanmayı gerektirir. Bu haliyle takva, Rabbimizin azabını gerektirecek işler yapmaktan ve O’nun huzuruna yüzü kara çıkmaktan endişe etmektir. “Ey iman edenler! Allah için takva sahibi olun. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın!” ayeti gereği, ahiret için bugünden hazırlık yapmaktır.

        REKLAM

        Değerli Müminler!

        Peygamber Efendimiz bir defasında, eliyle göğsünü işaret ederek üç kere “Takva işte buradadır” buyurmuştur. Evet, takvanın yeri kalptir ancak belirtileri bedendedir, sözdedir, davranıştadır. Takvanın huzur veren etkisi, ibadetlerimizde, iyi işlerimizde ve güzel ahlakımızda kendisini gösterir. Takva bilincimiz, kötülük ve haramlardan kaçınmakla kuvvetlenir; dürüstlük ve samimiyetle kemale erer. Takva müminin kalkanıdır. Yüreğine düşen titreme, vicdanına dokunan sestir. Günahlarla arasına

        çekilen set, sevaplarla kurduğu ünsiyettir. Öyleyse takva sahibi bir mümin, kalbini fitne ve fesattan, dilini yalan ve iftiradan, gözünü harama bakmaktan korur. Elini haksızlığa uzatmaz, ayağıyla kötülük yolunda koşmaz. Bile bile günah işlemek bir yana, şüpheli şeylere dahi meyletmez. Zira muttaki bir mümin bilir ki, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmek ona

        dünyada mutluluk, ahirette kurtuluş getirecektir.

        REKLAM

        Aziz Müslümanlar!

        Takva, Rabbimiz katında bize değer kazandıran yegâne ölçüdür. Çünkü dinimize göre üstünlük ölçüsü mal, mülk, makam, meslek, ırk ve cinsiyet değildir. “Allah katında en değerliniz, en derin takva bilincine sahip olanınızdır” ayeti bu gerçeğe işaret etmektedir. İman ile şereflenen, takva elbisesine bürünen, tertemiz bir kalbe ve salih amellere sahip olan kişi, insanların en faziletlisidir. İşte Allah (c.c), böyle muttaki kimselerle beraberdir. Onların dostudur. Cenneti ve içindeki benzersiz nimetleri de muttakiler için hazırlamıştır.

        Kıymetli Müminler!

        Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Azık edinin; kuşkusuz azığın en hayırlısı takvâdır. Ey akıl sahipleri! Bana karşı gelmekten sakının.” O halde, şu fani dünyada hayatımızı takva ile bereketlendirelim. Günahlardan sakınıp hep iyi olmaya ve iyilikte bulunmaya devam edelim. Nefsimizin doyumsuz arzularına, şeytanın aldatmasına kanıp hem dünyamızı hem de ahiretimizi

        heba etmeyelim. Söylediğimiz her sözün, yaptığımız her işin hesabını bir gün Rabbimize vereceğimizi unutmayalım. Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!

        Bilerek veya bilmeyerek bir kötülük işlersen peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. Bir de insanlara güzel ahlâkla davran!”

        Haberi Hazırlayan: Helin Genç
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ