Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Asya-Pasifik Kuzey Kore ABD restleşmesi nükleer savaşa neden olur mu?

        9 Ağustos 1945'te ABD uçaklarının Nagazaki'ye bıraktığıatom bombasının 72. yıldönümü henüz geride kalmışken, dünya yeni bir nükleer savaş ihtimaliyle yatıp kalkıyor.

        ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong Un'un gerilimi arttıran restleşmelerinin ardından gözler tamamen Asya'ya çevrilmiş durumda. Pyonyang halkı ABD karşıtı gösteriler için sokakları doldururken, Kuzey Kore'nin hedef ilan ettiği Guam'da yaşayanlar için 'füzeden korunma rehberi' yayınlanıyor.

        Kuzey Kore'ye 'öfke ve ateş' vaadeden ABD Başkanı Trump'ın askeri seçeneklerin 'atışa hazır' olduğu ilanına, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un Pasifik'teki ABD adası Guam'ı vurma planıyla karşılık veriyor.

        Washington'da, Pyongyang'da, Tokyo'da, Seul'de ve diğer birçok Asya şehrinde gergin bekleyiş devam ederken, Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Kasım Han, Kore yarımadasında yaşanan krizin nedenleri, olası sonuçları ve yaşanabilecek senaryolarla ilgili sorularımızı yanıtladı.

        1. ABD'NİN 'ÖNLEYİCİ SAVAŞ' SÖYLEMİ

        Kuzey Kore ile yaşanan gerilimin ilk günlerinden bu yana ABD'li yetkililerin ağzından 'önleyici savaş' ifadesini birden çok kez duyduk. ABD'nin böyle bir hamle yapmasını bekleyebilir miyiz? Yoksa ilk adımın Pyongyang'dan gelmesini mi tercih edeceklerdir?

        Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: ABD'nin ilk adımın Kuzey Kore'den gelmesini beklemesi gerekir. Bunun Trump'taki karşılığının ne olduğunu bilmiyorum ama Amerikan devlet mekanizmasının bu yönde hareket edeceğini ve Trump'ı da bu yönde hareket etmeye zorlayacağını düşünüyorum. Buradan sonra tırmanabilir ama şu anda önce bir gevşeme olacaktır. Buradaki risk şu, iki taraf da birbirinin rasyonalitesine fazla güvenerek, bir noktada geri adım atacağını düşünerek elini yükseltebilir. Birbirlerine doğrudan saldırma kararı almaktan ziyade, attıkları adımların diğer taraf nezdinde karşılığını yanlış değerlendirdikleri için kontrolden çıkan bir tırmanma yaşayabilirler. Bu bir çatışmaya yol açabilir. Amerikalılar örneğin Kuzey Kore'nin füze denemesine müdahale etmenin kuvvetli bir mesaj olacağını düşünebilir. Ancak Kuzey Kore'nin bu müdahaleye karşı atacağı adımlarla durdurulması çok mümkün olmayan bir tırmanmaya yol açabilir. Ancak dediğim gibi ben henüz bu turda böyle bir şey beklemiyorum. Fakat yüzde 100olmayacağını da söyleyemeyiz. Gerek Kuzey Kore rejiminin karakteri, gerekse Trump'ın kişiliği nedeniyle.

        ABD Başkanı Donald Trump: İnanın bana bu adamın (Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un) yaptıkları yanına kalmayacak. Açık bir şekilde bir tehdit savurursa veya Guam'a ya da Amerikan toprakları veya bir müttefikine yönelik bir şey yaparsa bundan gerçekten pişman olacak

        2. KUZEY KORE'NİN SİLAH KAPASİTESİ

        ABD, Kuzey Kore'nin kendi topraklarını ve halkını tehdit ettiğini iddia ediyor. Trump'ın söylemleri de her geçen gün bir kademe daha sertleşiyor. Ancak ABD ve Japonya silah teknolojisi bakımından oldukça gelişmiş ülkeler. Kuzey Kore gerçekten bu ülkeler için büyük bir tehdit mi? Teknik olarak, bu ülkelerin topraklarına saldırı gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip mi?

        Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Kuzey Kore büyüyen bir tehdit. 8 ay evvel bu kadar büyük değildi. Ama geliştiriyorlar. İşin teknolojisi şöyle, burada birkaç parametre var. Bir tanesi balistik teknolojiye sahip olmak, ikincisi bu füzenin başlığına yerleşecek kadar küçük silaha sahip olması, üçüncü mesele başlığın termonükleer kapasiteye sahip olup olmaması. Çünkü bu da yıkıcı gücünü katlayarak arttıracak bir parametre. Dördüncü parametre, uzaydan gelen füze başlığının atmosfere girerken yanmaması. Bunlar zamanlı mekanizmayla patlayan düzeneklerdir ve kazaen patlamaz. Bir başka parametre, hedefin ne kadar uzağına düşecek yani isabet oranı. Kuzey Kore'de termonükleer kapasite henüz yok ama klasik bir atom bombası patlatabilirler. Bire bir isabetliliği sağlayamamış vaziyette. Ama 10-15 kilometre yanılmayla düşürebilir. Mesela Guam'ı hedef alırsa dört füzeyle, bir Amerikan veya Rus füzesinin bir tanesi yeter Guam'a. Bunlar dört tane diyorlar çünkü alanı vurmak mecburiyetindeler. Balistik kapasiteyi elde ettiği ve bombaları başlıklara sığacak şekilde küçülttüğü biliniyor. Bu atmosfere yeniden giriş kapasitesi bakımından pek de parlak olmadığını biliyoruz. Fakat beklenenden hızlı ilerliyorlar.

        Kuzey Kore'den gelecek herhangi bir saldırı ihtimaline karşılık ABD, bir süre önce Güney Kore topraklarına THAAD füze savunma sistemlerini yerleştirmişti.

        3. ABD KAMUOYUNUN TEPKİSİ

        Trump yönetimi Suriye'de Şayrat Hava Üssü'nü vurduğu zaman, Trump'a yönelik eleştirilerin azaldığını, onaylanma oranlarının yükseldiğini görmüştük. Kuzey Kore ile olan gerilim, ABD içerisinde Trump'ın elini güçlendirir mi?

        Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Trump, ABD içerisinde zor durumda olan bir başkan. Onaylanma oranı yüzde 36'lara kadar düşmüş bir başkan. Bu noktadaki siyasiler, tarih kadar eski bir yöntemdir, bir dış çatışmayla içerde kendilerinden memnun olmayan halkları çevrelerinde toplayabileceklerini düşünürler. Bunun işlediği de birçok örnek vardır tarihte. Trump, Kuzey Kore'yi dişine göre görüyor olabilir. Gerek Kuzey Kore'nin kendisiyle ilgili iddia ettiği tehdidin büyüklüğü, gerek bugüne uluslararası toplumla ilişkili anlaşmalara asla riayet etmemiş olmaması, gerek coğrafi pozisyonu nedeniyle Trump, Kuzey Kore'yi 'ideal düşman' olarak görebilir. Şu anda elinden kaçmış olan dış politikayı yönlendirme imkanını kullanmak için iyi bir alan olarak bunu değerlendirebilir. Amerikan başkanı dış politikada, iç politikadan daha fazla otorite sahibidir. Dış politika daha ziyade Beyaz Saray'ın elindedir. Bu Kuzey Kore meselesi Trump'a bir alan açıyor. Başkancılık oynamak istediğinde kullanabileceği bir alan bu. Üç aşağı beş yukarı, bunun 'meşru' bir tarafı da var. Az önce söylediğim üç nedenle; coğrafi olarak uzak, sözünde durmuyor ve elinin altında biriktirdiği güç önemli bir tehdit. Bu ne demek? Zaten Kuzey Kore'yle baş etmenin bir yolu yok. Ya gözünü kapayacaksın, ya taviz vereceksin, ya da gidip bombalayacaksın. Üç seçeneğin olduğu yerde, Trump'ın kişiliği nedeniyle, bunu bir şov alanına dönüştürebilir. Kuzey Kore rejimi de son derece çağ dışı bir rejim olduğu için, uluslararası normlar içerisinde durmayı beceremeyebilir.

        4. ÇİN'İN TUTUMU NASIL OLACAK?

        Göreve geldiği ilk günden itibaren, Trump'tan Çin'in Kuzey Kore'yle olan ilişkisine yönelik yorumlar dinledik. Çin, gerçekten iki ülke arasında yaşanabilecek bir sıcak savaşı engelleyebilir mi? Ya da olası bir sıcak savaşta Çin'in tutumu nasıl olur?

        Doç. Dr. Ahmet Kasım Han: Çin bunu büyük ölçüde engelleyebilir. Ama bugünkü ABD Başkanı'nın yaptığı açıklamalar, Çin hiç kuşkusuz bu konudaki çabalama isteğini örseleyecektir. Çin açısında en önemli mesele, 38. paralelin üzerinde ABD askeri görmemektir. İkincisi de milyonlarca insanın Çin'e göçtüğü bir manzara yaşamamak. Çin eninde sonunda birşeyler yapmaya çalışacaktır. Ama bunun böyle ABD'nin isteyeceği türden bir anlaşmanın doğurucusu olması, çok olası bir durum değil. Fakat elbette, Çin de çatışmayı önlemek için elinden geleni ardına koymayacaktır.

        Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler'den gelen Kuzey Kore'ye yönelik yeni yaptırımlar uygulanması kararının ardından, Pyongyang'ta kitlesel bir gösteri düzenlendi. Pankartlarda, "Ulusumuzu ölümden koru" ve "10 milyon insanın kalbi yanıyor" ifadeleri yer alıyor.

        5. ÇOK TARAFLI NÜKLEER SAVAŞ İHTİMALİ

        Erdoğan dün konuyla ilgili yaptığı açıklamada, yaşanabilecek bir savaşın 'iki ülke arasında kalmayabileceğini' söyledi. Gerçekten böyle bir ihtimal var mı? Bu iş büyüyerek dünyayı çok taraflı bir nükleer savaşa götürebilir mi?

        Doç. Dr. Ahmet Kasım Han:1945'te nükleer silahlar ilk ve son defa kullanıldığından bu yana, dünya nükleer kapasite biriktiriyor. Bunun yaratacağı dehşet, herkes için bunların kullanılmamasını sağlayan bir emniyet sigortası görevi de gördü. Bu sigortayı attırırsanız işin nereye gideceği ve nerede duracağı konusunda pek güvende hissetmek için bir neden yok. Nükleer silahlarla ilgili bütün mesele kullanılmamak üzere toplanıyor olmaları. Eğer büyümezse bu savaş ne olur, onu söyleyeyim. Trump'ın saldırı kararı vermesinden 15 dakika sonra Amerikalılar saldırıya geçmiş olurlar. Örnek olması için söylüyorum, Guam'ı hedef aldığını düşünün Kuzey Kore'nin. Yaklaşık 17 dakika sürüyor Guam'a ulaşması. Denenmemiş silahlar oldukları için, başarısız olanlar olacaktır. Beklenen senaryoda, 17 dakikada Guam'a varan füzeler henüz adaya ulaşmadan, Pyongyang hakikaten korkunç bir yere dönüşebilir. Onu hangi kelimeyle ifade edeceğimi bilmiyorum. Nükleer teknoloji de herşey gibidir. Herkes araba yapıyor ama Almanlar bir başka yapıyor. Bu savaş 48 saatten uzun sürmez ve Kuzey Kore diye de bir şey kalmaz. Bu sonu belli olmayan bir savaş değil, önemli olan başlangıcıyla bitişi arasında neler olacağı.

        Kuzey Kore'nin hedef olarak belirlediği Guam adası, Pasifik'teki ABD gücünün kilit noktalarından biri olarak görülüyor. Yüzde 30'u askeri alan olan adada 6 bin ABD askeri bulunuyor.

        RAKAMLARLA ABD VE KUZEY KORE

        ABD KUZEY KORE
        Savunma Bütçesi 700 MİLYAR $ 7 MİLYAR $
        Nükleer Silah 6800 60
        Uçak Gemisi 19
        Savaş Uçağı 2300 500
        Savaş Gemisi 70 2
        Saldırı Helikopteri 947 80
        Asker Sayısı 1.400.000 1.200.000
        Denizaltı 70 73
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ