Dünden bugüne Çin
Çin'de tarihi kongreye doğru asırlık partinin dünü, bugünü ve yarını...
Çin tarihinin en önemli siyasi olaylarından biri olan 18. ÇKP Ulusal Kongresi'nde, ülke idaresindeki değişimler gündemdeyken, ülkenin ekonomik reform süreci, son on yılda yaşadığı değişim ve buna bağlı olarak gelişen sorunlar da ele alınacak.
Son 10 yıl içerisinde köklü değişikliklere şahit olan ülke halkı, refah anlamında müspet gelişmeler görse de büyüyen ekonomi, gelişen internet ve sosyal ağlar ile gelir dengesizliği gibi birçok sorunla da karşı karşıya kaldı.
Ülke bu sorunların bazılarıyla yüzleşmek için gerekli adımları atarken, dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip 1,34 milyarlık ülkenin iç ve batı kesimleri, doğu ile aynı oranda gelişim göstermedi.
Bu süreçte Çin'in 12'inci 5 yıllık kalkınma programı ile iç bölgelerin kalkınması ve iç tüketimin teşvik edilmesi sosyo-ekonomik olarak ülkenin öncelikleri arasında yerini aldı. Bu durumu kabul eden yöneticiler, her fırsatta "Çin'in halen gelişen bir ülke olduğunu ve yüzleşmesi gereken birçok sorun olduğunu" kaydediyor.
Çin, son 10 yılda büyük ekonomik ve sosyal değişimlere şahit olurken, ülkenin az gelişmiş iç ve batı kesimlerine nazaran, doğu ve sahil kesimi hızlı bir şekilde kalkındı.
Son dönemde dünyayla ilgili birçok konuya müdahil olan ülke, küresel kriz ve AB'nin borç kriziyle birlikte elindeki ekonomik gücüyle dünya siyasetinde giderek daha fazla söz sahibi olmaya başladı.
Ülkedeki en büyük sorunlardan biri olarak dikkati çeken gelir dengesizliği artarken, Çin insanlı uzay programından, ülkedeki demiryolu ağının gelişimi, internetin yaygınlaşmasından, ekonomi ve sanayisindeki büyük artışlar ile küresel satranç tahtasında güçlü bir oyuncu olarak dünyanın dikkatini çekti.
RAKAMLARLA BÜYÜK DÖNÜŞÜM
Ülkede son 10 yılda görülen en köklü değişikliklerin başında gelirlerdeki artış dikkati çekerken, buna bağlı olarak 10 yıl önce yoğun kırsal nüfusa sahip olan ülkenin kentsel nüfusu geçen yıl ilk kez yüzde 51'e ulaştı.
2002'de 1,27 milyar olan nüfusun yüzde 39'u kentlerde yaşarken, bu oran her üç yılda artış gösterdi ve 2011'de nüfusun yüzde 51'i kentlerde yaşamaya başladı.
Çin'de kentlerde hane başına düşen yıllık gelir 2002'de 931 ABD doları civarındayken, bu sayı 2011'de 3 bin 461 ABD dolarına yükseldi. Kırsal kesimde ise 10 yıl önce bu oran 299 ABD dolarıyken, geçen yıl 1107 ABD doları oldu.
Çin'in ana damarı olan ekonomi ve sanayi ise son 10 yılda en büyük rakamsal değişimlere şahit olan unsurlardan oldu.
Ülkede 2002 yılında 1,2 trilyon dolar olan gayri safi yurtiçi hasıla, 2011 itibariyle 7,3 trilyon dolar seviyesine yükseldi.
Çin ekonomisinin lokomotifi konumunda olan ithalat ve ihracat toplamı 2002'de 621 milyar dolarken, bu rakam geçen yıl 3,84 trilyon dolar seviyesine çıktı.
Ülkede her geçen gün gelişen hizmet sektörü ise 10 yıl önce 604 milyar dolar seviyesinden, 3,2 trilyon dolara yükseldi.
Çin'in döviz rezervleri ise aynı dönem içerisinde 286 milyar dolarken, 3,18 trilyon dolar oldu.
Geçmişte büyük bir tarım toplumu olan ülke, ağır sanayi ve üretim gücü nedeniyle geri planda kaldı. Ülkenin tarım gelirleri 10 yıl içerisinde 200 milyar dolardan, 757 milyar dolara çıktı.
ÜLKEDE HIZLA YAYILAN İNTERNET VE SOSYAL AĞLAR
Çin'de son yıllarda hızla yayılan internet ülkede birçok şeyin dile getirilmesine yardımcı olurken, 2001'de 33 milyon 700 bin internet kullanıcı sayısı 2011'de 513 milyona ulaştı.
Ülkede insanların devlet hakkında eleştirilerini ve şikayetlerini dile getirebildiği bir ortama dönüşen internet, mobil internetin de yaygınlaşmasıyla güçlü bir iletişim ağı haline geldi.
Bu durum Çin ile Japonya arasında ihtilaflı adalar meselesinde de gücünü hissettirirken, milyonlarca kişi birkaç gün içinde Çin'in sosyal ağlarında örgütlenerek gösteriler düzenledi.
SOSYAL AĞLARIN GÜCÜ İLGİNÇ ÖNLEMLER GETİRDİ
Çin'de 2001 yılında hiç mobil internet kullanıcısı bulunmazken, 2011 itibariyle 356 milyon kişi mobil internet kullanıcısı haline geldi.
Bu sayede Çin'de birçok konu sosyal ağlar sayesinde online olarak tartışılmaya başlandı. Ancak bu durumun ardından devlet, ülkenin kendi iç ağında milyonlarca kullanıcısı olan sosyal paylaşım ağlarına üyelik için gerçek kimlik bilgileri ile kayıt zorunluluğu getirdi.
Çin'in iç kesimlerinde cep telefonu kullanımı son yıllarda hızla yaygınlaşmaya başladı ve halk anında paylaşım yapan, internet üzerinden alışveriş ve ticaret yapan bir topluluk haline geldi. 2002 yılında ülkenin kırsal kesiminde 14,85 milyon cep telefonu kullanıcısı varken, 2011'de bu sayı 179,7 milyona ulaştı.
ZENGİNLEŞEN ÇİN
Çin gelişen ekonomisi ve fırsatlarıyla dünyanın ilgisi çekerken, ülkede yabancı öğrenci sayısında da büyük artış görüldü. Çincenin zorluğununu yanı sıra bu ülkede ticaret yapmak için dilin bilinmesi, kültürün anlanması gerekliliğinden ötürü 10 yıl önce 85 bin civarında olan yabancı öğrenci sayısı geçen yıl 300 bine ulaştı.
Hızlı bir kalkınma süreci geçiren Çin, özellikle son yıllarda kendi aristokrasisini oluşturmaya başladı. Geçen yıl dünyanın lüks tüketim devi haline gelen Çin'in ana kesiminde zengin Çinlilerin yatırımları 10 yıl önce 850 milyon dolar civarındayken, 2011 itibariyle bu rakam 9,3 milyar dolara yükseldi.
Son yıllarda birçok küresel şirket Çin'de üretim ağlarını geliştirirken, birçok yerli şirket de dünya devi olmaya başladı. Çin'de 2002 yılında Fortune 500 şirketleri arasında 11 Çin şirketi yer alırken, bu rakam geçen yıl 69'a ulaştı.
ENERJİ ÜRETİMİ ARTTI
Hızlı gelişimi ve zenginleşmesiyle birlikte enerji oburu haline gelen Çin'de her geçen gün enerji ihtiyacı artmaya başladı. Ülkede 2002 yılında 122 milyar kilovat olan elektrik tüketimi, hızlı sanayileşme ve üretime bağlı olarak 10 yıl içerisinde 477 milyar kilovata ulaştı.
Çin için öncelikli bir sorun haline gelen enerji ihtiyacı ülkeyi yenilenebilir ve alternatif enerji üretim gibi yollara sevketti.
Enerjisinin büyük bir bölümünü ithal eden Çin, bu konuda dışa bağımlılığını azaltmak için ülkenin birçok yerinde rüzgar enerjisinden yararlanmaya başladı.
Rüzgar enerjisiyle 2002'de 450 bin kilovat enerji üretim kapasitesini, 2011'de 47 milyon kilovata yükselten ülke, yenilenebilir ve yeşil enerjide de hızlı bir atağa geçti.
Çin, son on yıl içerisinde birçok uluslararası organizasyon ve kendi tarihi açısından önemli olaylara şahitlik etti.
Ülke, 15 Ekim 2003'te ilk insanlı uzay aracı olan Şıncou 5'i göndererek, ABD ve Rusya'nın ardından uzaya insan gönderen ülke konumuna geldi. Bunun yanında son 10 yıl içerisinde uzay teknolojisini hızla geliştiren Çin, uzay programı kapsamında birçok kez taykonot ve uydu gönderirken, uzaya laboratuvar ve istasyon kurmak üzere çalışmalara başladı.
Çin'de dünyanın en büyük spor organizasyonu olan ve görkemli açılışıyla hala diğerleri ile kıyaslanan 29'uncu Pekin Olimpiyat Oyunları, 2008 yılında ülkenin başkenti Pekin'de yapıldı ve Çin ilk kez olimpiyatlarda 51 altın madalya kazanarak kendi rekorunu kırdı.
Dünya'nın en büyük organizasyonlarından olan ve Dünya Fuarı olarak da adlandırılan 41. Dünya EXPO'su 2010 yılında Çin'in ekonomi devi Şanghay'da yapıldı ve 73 milyon yerli ve yabancı tarafından ziyaret edilerek büyük bir rekora imza attı.
Çin açısından tarihi öneme sahip diğer bir konu ise 2010 yılında meydana geldi. Ülke, dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumundaki Japonya'dan bu unvanı alarak, ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük ekonomisi oldu.
AA